Nöbetçi Eczaneler
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi servisinden Op. Dr. Ercüment Ayva, gelişen teknoloji ile beraber artık kalbin durdurulmadan bypass ameliyatı gerçekleştirilebildiğini belirterek, bu cerrahi yöntem sayesinde hastaların daha düşük riskle ameliyat olabildiklerini söyledi
Afyonkarahisar Özel Fuar Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi servisinden Op. Dr. Ercüment Ayva, çalışan kalpte bypass ameliyatı hakkında bilgiler verdi.
“HASTALAR DAHA ERKEN TABURCU OLABİLİYOR”
Tecrübe ve donanım gerektiren bu yöntemle ameliyat olan hastaların iyileşme sürecinin çok daha hızlı olduğunu kaydeden Op. Dr. Ercüment Ayva, “Gelişen teknoloji ile beraber artık kalp durdurulmadan bypass ameliyatı gerçekleştirilebiliyor. Bu cerrahi yöntem sayesinde hastalar daha düşük riskle ameliyat olabilmekte, ameliyat esnasında ve sonrasında problem çıkma riski azalmakta, daha erken şifa ile taburcu olabilmektedir. Tecrübe ve donanım gerektiren bu yöntemle ameliyat olan hastaların iyileşme süreci çok daha hızlı olmaktadır. Çalışan kalpte bypass ameliyatında sadece kalbin müdahale edilecek olan bölgesinin hareketinin azaltılması sağlanırken kalp vücuda kan pompalamaya devam eder ve bu sırada da bypass işlemi gerçekleştirilebilir. Hastanemizde Kalp Cerrahisine yönelik tüm bu girişimler ve yeni kanıtlanmış teknolojiyle yüksek bir başarı ile uygulanmaktadır.” dedi.
“KALP ÇALIŞIRKEN, TIKALI OLAN DAMARLARDA DEĞİŞTİRİLİYOR”
Kalp çalışırken, üzerindeki tıkalı olan damarlarında değiştirildiğini kaydeden Op. Dr. Ayva, “Bu yöntemin geleneksel yöntem açık kalp ameliyatlarına göre önemli bazı avantajları bulunur. Bunlardan birisi de kalbi durdurabilmek için kalpten çıkan ana damarımız olan aortaya yerleştirilmesi gereken kross-klemp işlemidir. Çalışan kalp ameliyatlarında kalbi durdurmamıza gerek olmadığı için bu işlemi uygulamayız. Bu da kalpte operasyon sonrasında mikroemboli sonucu gelişebilecek felç görülme riskini minimum seviyeye indirir.” ifadelerini kullandı.
“KALP-AKCİĞER POMPASINA GEREK YOK”
“Geleneksel yöntem açık kalp ameliyatlarında kalp ve akciğerler durdurulur.” diyen Ayva, “Kanın vücut içerisinde dolaşmaya devam edebilmesi için hasta kalp-akciğer pompasına bağlanmak zorundadır. Ancak bu pompa ameliyat esnasında dolaşan kanı bazen etkileyerek vücudun doğal savunma mekanizmalarını harekete geçirebilir. Bu durum bazen ameliyat sonrasında önemli komplikasyonların meydana gelmesine neden olabilir. Ayrıca pompa çalışırken kan basıncının düşürülmesi vücudun beyin, karaciğer, mide ve bağırsaklarında beslenme problemlerine neden olabilir. Çalışan kalpte yapılan koroner bypass ameliyatında ise kalp-akciğer pompası kullanılmadığı için bu riskler de minimum seviyeye indirilmiş olur.” şeklinde konuştu.
“HASTALARIN BÜYÜK BİR KISMINA UYGULANABİLİR”
Ayva, açıklamasının devamında şu bilgilere yer verdi:
“Çalışan kalpte bypass ameliyatı hastaların büyük bir kısmına uygulanabilir. Ancak özellikle tercih edilmesi gereken bazı hasta tipleri vardır. Bu hastalar genellikle kalp-akciğer pompasına bağlanması riskli olan hastalardır. Özellikle kalp kasılma fonksiyonlarında ileri seviyede azalma olan, daha önceden felç geçirmiş olan, kronik akciğer hastalığına sahip olan, ileri seviye böbrek yetersizliğine sahip olan hastalarda çalışan kalpte bypass ameliyatı tercih edilmelidir. Bu riskleri taşıyan hastaların kalp-akciğer pompasına bağlanması çoklu organ yetmezliği gibi istenmeyen problemlere neden olabilir. Bu teknikle ameliyatın yapılabilmesi için kalbin yapısal ve fonksiyonel olarak bu yönteme uygun olası gereklidir. Yüksek tecrübe ve donanım gerektiren bu teknikle yapılan kalp ameliyatlarında kalp fonksiyonları daha iyi korunur, iyileşme süresi daha iyi ve kısadır. Ayrıca hastalar hastaneden daha kısa sürede taburcu olabilirler.”