ByLock programı, eşleştirme ile çalışıyordu

Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması Silahlı Terör Örgütü soruşturmasında tutuklu sanıklar İsmail Erten, Kazım Çetin, Arif Çelimli, Mehmet Alpöz, Osman Akçakaya, Nazik Koçpınar, Medine Akçakaya, Emrah Savur, Soner Mumyakmaz, Ayşe Mumyakmaz, ile tutuksuz sanıklar Rasime Dumlupunar, Tülay Şafak, Gürol Tüzan, Silahlı Terör Örgütü’ne Üye Olma isnadıyla yargılandı.İLK GİRİŞTE ŞİFRE13 ayrı duruşmanın gerçekleştirildiği yargılamalarda tutuksuz [&hellip]

Fethullahçı Terör Örgütü/ Paralel Devlet Yapılanması Silahlı Terör Örgütü soruşturmasında tutuklu sanıklar İsmail Erten, Kazım Çetin, Arif Çelimli, Mehmet Alpöz, Osman Akçakaya, Nazik Koçpınar, Medine Akçakaya, Emrah Savur, Soner Mumyakmaz, Ayşe Mumyakmaz, ile tutuksuz sanıklar Rasime Dumlupunar, Tülay Şafak, Gürol Tüzan, Silahlı Terör Örgütü’ne Üye Olma isnadıyla yargılandı.
İLK GİRİŞTE ŞİFRE
13 ayrı duruşmanın gerçekleştirildiği yargılamalarda tutuksuz sanık Rasime Dumlupunar, tutuklu sanıklar Nazik Koçpınar ve Medine Akçakaya’nın celselerinde tanık olarak dinlendi. Fethullahçı Terör Örgütü FETÖ’nün kendi içindeki haberleşme programı olduğu belirtilen By-Lock programının nasıl kullanıldığını anlatan Rasime Dumlupunar, “By-Lock programı, birbirimizin telefonlarını eşleştirme ve tanıtma yöntemiyle çalışıyordu. Bu eşleştirme ve tanıtma işleminden sonra ilk girişte şifre isteniyordu. Bu şifreyi, kullanıcı kendisi belirliyordu. Konuştuğu kişileri de, kendine göre kısaltmalarla yazıyordu. Eşleştirilen telefonlar birbirilerini görebiliyordu. Bu programda, sohbetlerin nerede yapılacağı yazıyordu” dedi.
SAĞLIK ALANINDA
GRUPLAR VARDI
Tutuklu sanık Medine Akçakaya’nın yargılama celsesinde dinlenen tanık Döne Selek ise FETÖ’nün yapılanması hakkında bilgi verdi. Döne Selek, “Sağlık Ocağı Grubu, Devlet Hastanesi Grubu, Doğumevi Grubu, Afyon Kocatepe Üniversitesi Grubu, Özel Hastane Grubu vardı. Bu grupların olduğunu ben 1997’den beri biliyorum. Sohbete katılanların bir süre sonra yükseltildikleri olurdu. Bu grupların üzerinde İstişare Grubu vardı” ifadelerini kullandı.
“TUTUKSUZ
YARGILANANLAR VAR”
Tutuklu sanık Arif Çelimli, savunmasında FETÖ’nün toplantılarına katıldığını belirterek “Bu toplantılarda dinî istişareler yapılıyordu. 17-25 Aralık 2013’ten sonra toplantılar bitti. Örgütsel toplantı olduğunu kabul etmiyorum. Bu toplantılara Adliye’deki personel de katıldı. Bu toplantılara katılanlardan soruşturma açılmayanlar var, tutuksuz yargılananlar var” dedi. Çelimli, hakkındaki bazı iddialara da Cumhuriyet Gazetesi’nin bir haberi ile çürütmeye çalıştı.
SONRAKİ CELSE
8 HAZİRAN’DA
Yargılama celselerinde Adliye’deki FETÖ toplantı grubunun “Katipler Grubu” ve “Adiller Grubu” olarak adlandırıldığı belirtildi. Sanıklar, üzerine atılı suçları kabul etmezken tahliyelerini istedi. Davaların bir sonraki celseleri 8 Haziran’da gerçekleşecek. >> Murat ARISOY’un Haberi

İLK CELSEDE BERAAT

Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Abdioğulları,  FETÖ soruşturması kapsamında tutuksuz yargılandığı davanın ilk celsesinde beraat etti

FETÖ soruşturması kapsamında hakkında “Terör Örgütü Propagandası Yapmak” suçundan kamu davası açılan Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Abdioğulları, ilk celsede beraat etti. 24 Nisan 2016’da işadamlarının gözaltına alınmasını sosyal medya üzerinden eleştiren, ancak bu eleştiride maksadı aşan birtakım ifadeler kullandığı belirtilen Abdioğulları, savunmasında şöyle dedi:
“24 Nisan’da yazdığım yazıdan gazeteciler birçok manşet çıkarabilir. Ancak algı operasyonu yürütüldüğü için sanki yargıya müdahale ediyormuşum ve o kişileri savunuyormuşum izlenimi oluşturuldu. O dönem bazı medya organları, bazı kişileri hedef gösteriyordu. Ben, buna tepki gösterdim. Yoksa yargıya müdahale etmek haddim değildir. Ben teşbih kullandım. Devletimin ve yargının yanındayım. Ben aynı zamanda Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı olduğum için medya kuruluşlarının bu tavrını doğru bulmadığımı belirtmek istedim.”
Abdioğulları’nın avukatı H. Tuncer Ergüler de Abdioğulları’nın gazeteci olması dolayısıyla böyle bir yazı yazdığını, yazının üslubunun doğru olarak kabul edilmese bile verdiği mesajın ortada olduğunu söyledi. Savcılık makamı, mütaalasında Abdioğulları’nın yazdığı yazının basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilebileceğini belirtti ve beraat talebinde bulundu. >> Murat ARISOY’un Haberi

Bakmadan Geçme