Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Ümit Demir
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Büyükşehir Olmadan Önce – Kocatepe Gazetesi

Ümit Demir 20 Şubat 2015 Cuma 02:00:00
  Yaklaşık 6 sene önce esnaf ve şoför kavgalarının yine gündemde olduğu zaman birkaç yazı ile bu durumun çözümünde eğitimin önemli bir rol oynayacağını ifade etmiştik.

Son günlerdeki gelişmeler bu yazılarımızın doğrultusunda olunca sevinmeden edemiyoruz. Elbirliği ile sürüp giden kavgaları sona erdirmek için eğitimler, konferanslar, sohbet programları düzenleniyor.

İsterseniz 6 sene önceki yazılarımızı yeniden hatırlayalım;

“Bir kez daha diyoruz ki “Biz hangi kültürün evladıyız!” Bu açgözlülük, bu kindarlık, bu sevgisizlik yakışıyor mu bize? Bize yine bizi anlatmalıyız o halde… Artık kim yetkili görüyorsa kendini, o işi ele alsın. …idama giden mahkûma din adamı gelip telkinlerde bulunur. Toplumumuz da şu an ki haliyle ölüme giden idamlık ya da can çekişen biri gibi. Din adamları, eğitmenler, danışmanlar, şehrin ileri gelenleri -her ne ise- gelsin topluma kültürümüzü, inancımızı, tarihimizi anlatsın yeniden. Ahiliği anlatsınlar; sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü anlatsınlar. Katılımın mecbur tutulma imkânı varsa mecbur da tutulsun! Yoksa önlemini almadığınız bir kıvılcım, sonra azgın aleve döner de sizi bile yutarak yoluna devam eder…”

“Bu kavgaları biraz dindirebilmek ancak eğitimle olur galiba. Valilik, Belediye, Müftülük, Milli Eğitim camiası, Üniversite… vb. gibi kurumlar eğer ki bu konuya ciddiyetle eğilirse sorunlar biraz hafifler diye düşünüyoruz. Meslek odaları, yukarıda isimlerini zikrettiğim kurumlarla beraber haftalık, on beş günlük, bir aylık konferanslar/sohbetler/seminerler düzenleyip kendilerine bağlı üyelerini buralara katılmaya mecbur tutmalı. Çocuğunu/delikanlısını alıp gelsin buralara esnaf vatandaşımız. Kendi bir şeyler öğrenmekle kalmasın, kendinden sonra gelen nesline de bir şeyler verme derdinde olsun. Eğitim danışmanları/kişisel gelişim uzmanları pozitif olmaktan, müşteriye nasıl davranılacağından bahsetsin mesela. Tarihçiler, lonca teşkilatından, ahilik geleneğinden konuşup meslek ahlakını öne çıkarsınlar. Hatibler, vaizler işin İslamî boyutunu anlatsınlar, ahlakı güzelleştirmekle mesul olduğumuzu dile getirsinler.”

Evet, 6 sene önce -keşke daha önce böyle deseydik- bunları yazmışız.

Bunların bugünlerde hayata geçiyor olması gelecek ve toplum adına çok önemli. Çünkü insanoğlu yapısı itibariyle kavgacı, kan dökücü, ifsad edici maalesef… Hiç bir neden yokken bile kan dökebilir. Bunu göz ardı etmeden bu tür eğitim faaliyetleri sabırla sürdürülmeli.

Mümkünse genel toplantılar özel gruplara indirgenmeli. Mesela aynı mahallede yaşayan aynı meslek üyeleri kendi aralarında bu eğitimlere devam edebilir. Burada Milli Eğitim ve Müftülük, insan kaynağı desteğinde bulunabilir diye düşünüyoruz. İlimizde zaten var olan gezek kültürü çerçevesinde toplantılar yapılabilir ve sabır, şükür, tevekkül, empati, kişisel haklara saygı, toplumsal kurallar gibi başlıklarda bilgiler verilebilir.

Bir yarışma ve yardımlaşma etkinliği de düzenlenebilir. En az ceza alan, müşteri memnuniyetini en çok sağlayan esnafa/şoföre hediye verilebilir. Ya da esnaf kendi arasında organize olup bir ihtiyaç sahibine yardım edebilir, okul yaptırabilir. Ortak bir hedef ve dava insanları hem bir arada tutar hem de kucaklaştıran sevinçlere neden olur. Birisinin derdiyle dertlenenler, kendi derdinin peşine düşmeyi de unutur.

Elbette insan olan bir yerde her an her şeyi bekleyebiliriz. Yine de büyükşehir olmadan önce “engin/derviş gönüllü insanlar” olmamız gerekmiyor mu?

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER