'Büyük Taarruz Milletimize Işık Olsun'

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Büyük Taarruz’un 102’nci yıldönümünde Şuhut Stadı’nda düzenlenen etkinliklerde vatandaşlara hitap etti. Kurtulmuş, “Bu gün, Büyük Taarruz ve Zafer Bayramı’nın 102’inci yıl dönümü dolayısıyla sizlerle birlikte olmak, bu güzel havayı bir kere daha birlikte teneffüz etmek ve buradan aldığımız ithamlarla milletimizin ve ülkemizin geleceğine ilişkin ortak hedefte yürüyebilmek için aranızda bulunmaktan büyük bir onur duyduğumu, büyük bir memnuniyet duyduğumu ifade etmek isterim” dedi.

“ATATÜRK’Ü YAD EDİYORUZ”

Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

Büyük Taarruz ve Zafer Bayramı kutlu olsun, uğurlu olsun, milletimize ışık tutsun.

Hemen sözlerimin başında bu büyük mücadelenin kahramanlarından, öncülerinden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları başta olmak üzere bu büyük mücadelede emeği geçen her bir ferdi minnetle, şükranla yâd ediyoruz. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin, öte tarafa göçenlere, ahirete gidenlere, gazilerimize Allah rahmet eylesin.

Değerli dostlar, değerli Afyonlular böylesine önemli tarihi bir günü bir kez daha idrak ederken müsaadenizle tarih okumaları bakımından iki önemli hususu sizlerin huzurunda ifade etmek isterim.

Bunlardan birincisi, tabi ki böylesine mükemmel, böylesine mübarek bir zaferi kutlayacağız, anacağız, gelecek nesillere aktaracağız. Bu anma bu tarihi olayları hatırlama, sadece tarihin sayfalarını okuma yada tarihin bir kitabını okumak gibi telâkki edilmemelidir. Bu aynı zamanda, 30 Ağustos’tan, Zafer Bayramı’ndan ve milletimizin milli Kurtuluş mücadelesinden çıkartacağımız dersleri de gözden geçirmek için bizim için değeli bir fırsattır. Evet, fevkalade önemli bir zaferin yıl dönümündeyiz, buradan dersler çıkaracağız ve aldığımız derslerle ileriye doğru daha güçlü bir ülke olarak, daha büyük bir millet olarak yürüyüşümüze devam edeceğiz.”

YOKLUKLARI HATIRLATTI

102 yıl önceki şartları hatırlatan Kurtulmuş,

“102 yıl önceki şartların bu günün şartlarıyla değerlendirmek çok yerinde olmaz. Yokluğun kol gezdiği, orduların darmadağınık olduğu, bütün cephelerinde kaybettiğimiz, yenildiğimiz bir Cihan Savaşı’ndan sonra düşmanın dört bir tarafına ülkemizin işgale yeltendiği, yokluk, kıtlık, yoksulluk ve sefalet günlerini atalarımız yaşamıştır. O günlerde bugün gördüğümüz şeylerin neredeyse hiçbirisi, büyük bir çoğunluğu yoktur. Bırakın topu, tüfeği olmamayı; kazması, küreği olmayan bir millet hâline getirilmiş idik. Ama sökemedikleri, bu milletin içinden atamadıkları bir cevher vardı. Bu cevheri bütün tarihi olaylarda, bütün altın harflerle yazılmış tarihin şanlı günlerinde hep o cevheri görüyoruz. Bu cevher de bu milletin milli hassasiyetidir, milli özellikleridir” ifadelerine yer verdi.

“TÜRK TARİHİ BÜTÜN OLARAK ELE ALINMALI”

Kurtulmuş, Türk tarihinin bütün olarak ele alınması gerektiğine dikkat çekerek, “Türk tarihini bir bütün olarak ele almalıyız. Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemleri birbirinden ayrı değildir; birbirinin rakibi değildir, birbirinin düşmanı asla değildir; hepsi bizim tarihimizdir. Fatih Sultan Mehmet de, Yavuz Sultan Selim de, Sultan Alparslan da, Atatürk de bizimdir. Hepsi bizim atalarımızdır. Tarihte birlik önemlidir” dedi. Kurtulmuş, Türk Tarihi’ni bölmek isteyenlerin emperyalizme hizmet ettiklerine dikkat çekti.