'Bugün emekçiler olarak bizim günümüz'

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu ve sendika üyeleri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla sendika binasında basın açıklaması gerçekleştirdi. Uslu açıklamasında, 'Bugün yaşamını emeğiyle sürdürenlerin hak arama ve mücadele günü, bugün emekçiler olarak bizim günümüz' dedi     1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla açıklama yapan Türkiye İşçi Sendikaları [&hellip]

Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu ve
sendika üyeleri 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla sendika binasında basın
açıklaması gerçekleştirdi. Uslu açıklamasında, “Bugün yaşamını emeğiyle sürdürenlerin
hak arama ve mücadele günü, bugün emekçiler olarak bizim günümüz” dedi

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla açıklama yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu Afyonkarahisar İl Temsilcisi Muharrem Uslu, son elli yılda, tüm dünyada emekçilerin yaşama şartlarının her sene bir öncekine göre daha da kötüleştiğini belirterek, zenginle fakir arasındaki farkın daha da açıldığının altını çizdi. Uslu, “Zenginle fakir arasındaki fark daha da açıldı. Dünyada geçerli ekonomik sistem her geçen gün yeni bir sarsıntıya, daha fazla krize yol açıyor. Her sektörde, her ülkede, bir küresel durgunluğun etkisi yaşanıyor. Bu olumsuz gelişmeler giderek arttı. Önceden yaşanan meseleleri gölgede bıraktı. Covid-19 Salgını ile tüm fatura emekçiye çıkarıldı. Hayatımız adeta kabusa döndü. Başta dar gelirliler olmak üzere, hayatını emeğiyle sürdüren tüm toplum kesimleri ağır tahribata maruz kaldı. Salgın’ın kitlesel etkileri yavaş yavaş azalma eğilimi gösterdi. Ama emekçiler için ümit verici gelişmeler yaşanmadı. Tam tersine, Şubat ayının sonunda başlayan Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri operasyonu, sorunların daha da derinleşmesine neden oldu. Fiyat artışları tedarik maliyetlerini artırdığından, yeni bir zam dalgası sert bir biçimde geldi. Ekmekten şekere, etten süte, meyve ve sebzeye kadar tüm temel gıda ürünlerine yüzde yüzü aşan zamlar geldi. Zam dalgası sadece gıda ürünleriyle sınırlı kalmadı. Akaryakıttan doğal gaza, elektrikten suya; ulaşıma, yani tüm temel hizmetlere gelen zamlar durmak bilmedi. Zamlar günden güne, kimi zaman saatten saate geldi. Dün bir olan bugün bir buçuk oldu; sabah iki olan akşama iki buçuğa çıktı. Bazı zincir marketlerin de fiyat artışlarına olumsuz yönde katkısı oldu. Bu da ücretli çalışanların, emeklilerinin geçinme şartlarındaki bozulmanın daha da artmasına yol açtı. Aldığımız ücret zorunlu ihtiyaçlarımıza bile yetmiyor. Eşitsiz, hakkaniyetsiz ve emekçilerin hayatını olumsuz etkileyen ilişkilerin sonuçlarını görüyoruz. Temel harcamalarımız arasında yer alan her türlü kalemde yüksek fiyat artışları yaşandı. Yani enflasyon yine yükseldi” dedi.
“EMEKÇİLERİN REEL ÜCRETLERİ HIZLA ERİDİ”
Dar ve sabit gelirli milyonlarca emekçinin en büyük düşmanlarından biri olan enflasyonun hayatları oldukça kötü etkilediğini ifade eden Uslu, bunun sorumlusunun emeğiyle geçinmeye çalışan milyonlarca emekçinin olmadığını dile getirdi. Uslu, “Yükselen yaşama maliyetine karşı önlem olarak ücretlerde artış sağlandı. Birçok iş kolunda ücret artışları önceki senelerle karşılaştırıldığında nispeten daha yüksek oldu. Asgari ücret vergi dışı bırakıldı. Ancak bu olumlu gelişmeler yaşadığımız enflasyonun gölgesinde bırakıldı. Emekçilerin reel ücretleri hızla eridi. Son aylarda daha da artan zam dalgası ve ödediğimiz yüksek faturalar nedeniyle, toplu sözleşmeyle elde ettiğimiz ücret artışları da maalesef anlamını yitirdi. Ücretlerdeki aşınmanın en kısa sürede önlenmesi gerekiyor. Yaşanan şartlar altında tek çare sendikal örgütlenmedir. Sendikaların temel mücadelesi ekmek, barış ve özgürlük içindir’’ diye konuştu. >> Burcu AYDIN’In haberi

Bakmadan Geçme