'Bu yıl 8 Mart'ta üzgün ama umutluyuz'

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Erdem, bu yılki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde hem bir burukluk hem de büyük bir umut olduğunu söyledi. Demir, 'Üzgünüz çünkü 'sesimi duyan var mı?' diye seslenirken enkaz altında yaşamını kaybeden canların yüreğimizde acısı var. Umutluyuz çünkü ülkemizin kaderini değiştirecek olan örgütlü gücümüz ve kararlılığımız var' dedi   Cumhuriyet [&hellip]

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Sultan Erdem, bu yılki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde hem bir burukluk hem de büyük bir umut olduğunu söyledi. Demir, “Üzgünüz çünkü ‘sesimi duyan var mı?’ diye seslenirken enkaz altında yaşamını kaybeden canların yüreğimizde acısı var. Umutluyuz çünkü ülkemizin kaderini değiştirecek olan örgütlü gücümüz ve kararlılığımız var” dedi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kadın Kolları Afyonkarahisar Başkanı Sultan Erdem, partinin kadın kolları örgütleri olarak, 81 ilde, 973 ilçede eş zamanlı basın açıklaması yaptıklarını bildirdi.
“BU 8 MART’TA BURUK AMA UMUTLUYUZ”
Sultan Erdem, dünyanın bütün kadınlarıyla birlikte dayanışma içinde eşitsizliğe meydan okuduklarını belirterek her kadının emekçi olduğunu söyledi. Erdem, “Her kadın emekçidir. Hatırlayalım, takvimler 8 Mart 1857’yi gösterdiğinde New York’ta 40 bin dokuma işçisi kadın eşit işe eşit ücret ve insanca çalışma koşulları talebiyle grev başlattı. İşverenin işçileri fabrikaya kilitlemesinin ardından çıkan yangında, 129 kız kardeşimiz hayatını kaybetti. Bu ölümler bir son değil, başlangıç oldu. Kadınların haklı direnişi tarihe geçti. Bu mücadele asla unutulmadı. 1910 yılında, 8 Mart tarihi, yangında yaşamını yitiren işçi kadınların anısına, ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak ilan edildi. Bugün, insan onuruna yakışır bir yaşam mücadelesi verirken yitirdiğimiz bu kız kardeşlerimizi anma günüdür. Bu sene 8 Mart’ta içimizde hem bir burukluk hem de büyük bir umut var. Üzgünüz çünkü ‘sesimi duyan var mı?’ diye seslenirken enkaz altında yaşamını kaybeden canların yüreğimizde acısı var. Umutluyuz çünkü beceriksiz ve liyakatsiz kadrolar tarafından yönetilen ülkemizin kaderini değiştirecek olan örgütlü gücümüz ve kararlılığımız var. Gücümüze güç katan Millet İttifakımız var. Yol arkadaşı olmaktan onur duyduğumuz Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu var.” dedi.
“DEPREM EN ÇOK KADINLARI ETKİLEDİ”
Sultan Erdem, üzerinden bir ay geçen depremin herkesi, en çok da kadınları, çocukları, engellileri ve yaşlıları etkilediğini ifade etti. Erdem, “İktidarın eşitsizliği besleyen zihniyeti nedeniyle, bakım yükü afet bölgesinde de kadının sırtında. Derin bir acı yaşayan kadınlar, yüreğine taş basıp yemek yapmak, ailedeki çocuğa, yaşlıya, engelliye bakmak, çadıra su taşımak, çamaşır yıkamak gibi işleri de üstlendi. Halen barınma, tuvalet ve banyo sorunu çözülmemiş olan insanlar var. Bu koşulsuzluklar en çok da kadınları zorluyor. Evsiz kalan yüz binlerce yurttaşımız sırtlarına bütün bu zorlukları yüklenerek farklı illere göç etti. Çocuklar en temel ihtiyaçları olan eğitimden mahrum kaldı. Ülkemizde her üç kadından sadece biri kayıtlı ve tam zamanlı istihdamda yer alıyor. Tablo bu kadar ürkütücü iken, yaşanan deprem binlerce kadını işsizlik kıskacına hapsetti. Depremde kadınlar, kanından, canından, malından olduğu yetmezmiş gibi, bir de işsiz kaldı. Geleceksiz kaldı. Gaziantep’te genç bir kadın, ‘Depremin ilk üç günü kimse gelmedi. Ellerimle annemi enkazın altından çıkarmaya çalıştım. Günler sonra annemin cansız bedeni çıkarıldı. Öyle bir hale getirdiler ki bizi, annemin cansız bedenine tek parça halinde ulaştığımız için seviniyoruz. Bize dilenci muamelesi yapılıyor. Yapılmasın. 6 Şubat öncesinde bizim de her şeyimiz vardı. Evimiz vardı, işimiz vardı, sevdiklerimiz hayattaydı. Bir gecede her şeyimizi yitirdik.’ diyerek yaşananlara isyan etti.” diye konuştu.
“AFAD AFETİN TA KENDİSİ OLDU”
Sultan Erdem şunları kaydetti: “Depremde AFAD afetin ta kendisi oldu. Çadır dağıtması gereken Kızılay, parayla çadır sattı. Kayıp çocukların peşine düşmesi gereken Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, hesap soruyoruz diye bizim peşimize düştü. Ne yaparlarsa yapsınlar, bizi susturamayacaklar. Buradan bir kez daha ilan ediyoruz. Deprem sonrası açığa çıkan refakatsiz ve kayıp çocuklarımızın peşini asla bırakmadık, bırakmayacağız. Koltuk sevdasına düşenler, bu süreçte halkın yanında olmadı. İnsanlar, açlığa, sefalete ve yoksulluğa mahkûm edildi. En kritik saatlerde, enkaz altından gelen yardım çığlıkları karşılıksız bırakıldı. Biz bu yaşananlara göz yummadık, yummayacağız. Depremin ilk gününden bu yana Genel Başkanımız ve 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde, bütün parti yöneticilerimizle, belediyelerimizle, örgütlü gücümüzle deprem bölgesindeyiz. Depremzedelere bütün gücümüzle destek oluyoruz. Bu süreçte, betona insan hayatından daha çok değer veren zihniyetin, fay hattı üzerine sil baştan kentler kurmaya çalıştığı görüyoruz. Bizler, yeniden ölüme davetiye çıkaranların rant hırsına halkımızı kurban etmeyeceğiz. Yaşattıkları acılar yanlarına kar kalmayacak. Gözyaşımızı kurutanlardan hukuk önünde hesap soracağız. Eşitsizliğe başkaldırıyoruz. Depremin ilk gününden bu yana dayanışmayı yükseltiyoruz. Ülkemizi yeniden ayağa kaldıracak politikalarımızı hayata geçiriyoruz. Kadınlar ve çocuklar için bir seferberlik başlattık. Detaylarını aktaracağız.” >> Burcu AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme