Bu salgından aşılanmadan kurtulmamız mümkün değil!

Tabip Odası Başkanı Dr. Alev Türe, Kocatepe TV canlı yayınında Covid-19 küresel salgınının
seyrini değerlendirdi. Dr. Türe, “Bu salgından aşılanmadan kurtulmamız mümkün değil” dedi

Afyonkarahisar Tabip Odası Başkanı Dr. Alev Türe, “Gelenekten Geleceğe” sloganıyla sosyal medya mecralarından yayın hayatına devam eden Kocatepe TV’nin 8. canlı yayın konuğu oldu. Dr. Türe Gazeteci Burcu Aydın’ın sorularını cevaplandırdı.
COVİD-19 MÜCADELESİNDE
MESAFE KAT ETTİK
Burcu Aydın: Covid-19 küresel salgın seyrini Türkiye ve Afyonkarahisar genelinde nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dr. Alev Türe: Küresel salgında bir yılı devirdik. Biz bu virüsün bazı türlerini Sars enfeksiyonları dediğimiz bazı türlerini biliyoruz. Ama bu kadar çabuk yayılıp bu kadar ölümcül olan, bu kadar çok global olarak yayılan dünya tarihinde çok eski yıllara dayanan dönemlerde görülen salgınlardan birini yaşıyoruz. Covid-19 salgınıyla ilgili şu ana kadar gelinen noktaya bir hekim olarak baktığımda tedavi, önlemler, verilen ilaçlar anlamında mesafe kaydedildi. Biz daha önce kullandığımız ilaçları kullanmayı bıraktık. Sağlık Bakanlığı bu konuyla ilgili rehberler yayınlıyor. Bu rehberleri de sıkça güncelliyor. Bu bizim için hem tanı ve tedavi hem de takip açısından çok önemlidir. Ama değişmeyen; Sosyal mesafe, yüz maskesi ve el hijyenidir. Bunlar sürekli olarak almamız gereken önlemlerdir.
SALGIN ÇEŞİTLENMESİYLE
HALA DEVAM EDİYOR
Burcu Aydın: Salgın şu anda hız kesti mi?
Dr. Alev Türe: Salgın aslında hız kesmedi ama biz bu aşılanma ve alınan tedbirlerle çeşitli periyotlarda kapanmalarla salgın seyir hızını azaltmaya çalışıyoruz. Yoksa salgın varyasyonlarıyla, çeşitlenmeleriyle hala devam ediyor.
TAM KAPANMA MEYVALARINI VERMEYE BAŞLADI
Burcu Aydın: Afyonkarahisar’da ki vaka sayılarına yönelik neler söylersiniz? Bir hekim olarak 19 gün süreli tam kapanma sizce bir işe yaradı mı?
Dr. Alev Türe: Covid-19 salgınında bilindiği üzere üçüncü periyodu yaşadık. Geçtiğimiz Mart ayında ki normalleşmenin getirdiği 3. tırmanışın arkasından bizim alınan tedbirler doğrultusunda 19 gün süreli tam kapanma aslında meyvalarını vermeye başladı. Gerçekten hasta sayımız ve pozitif vaka sayımız düşmeye başladı. Dolayısıyla bunun gerekliliği görelebiliyor. Keşke gönül ister ki ekonomik koşullar ve insanlarımızın refah düzeyleri uygun olsa da biz kapanma süresini uzatabilsek. Hep söylediğimiz kuluçka süresi 14 gündür. 14 günden sonra hastalık başlayacaktır. Onun için bir 14 gün daha gerekir. Toplam 28 günlük periyotta ciddi bir kapanma asıl içimizi rahatlatacak olan kapanma biçimidir. Ama ülke gerçekleri ekonomis baskılar v.d olduğunda bu şekilde kapanmalar uygulandı. Ama temasların azaldığı kapanma süreçleri sürece ciddi olumlu katkı sağlamaktadır.
MASKE, MESAFE VE EL HİJYENİNE DİKKAT; YAŞAM BİÇİMİ OLARAK BENİMSENİLMELİ
Burcu Aydın: Covid-19 salgını bitse bile doğanın ve hayvanların dengesinin bozulmasından dolayı bilim insanları yeni salgınların kapıda olduğunu söylüyor. Bu anlamda artık bundan sonra yüz maskesi kullanımı, sosyal mesafeye dikkat etmek ve el hijyenini sürekli sağlamak. Yanak yanağa öpüşmek, el sıkışma, ikişer hatta kimilerinin üçer kez kucaklaşıp sarılmalardan tamamen uzak durmak gerekmiyor mu?
Dr. Alev Türe: Gerçekten Türk insanının sıcak bir yapısı var. Unutulmamalı ki, bizim haklarımızın bittiği yerde başkalarının hakkı başlıyor. Onların haklarını ihlal etmememiz lazımdır. Hepimizin sınırlarımızı çizmemiz lazımdır. Bizim ilimizde de bazı yörelerde de çok fazla gözlemlediğimiz üç kez öpüşmeler, kucaklaşmaların yaygın olduğunu gözlemliyoruz. Küresel salgınla birlikte insanlar maske kullanmaya başladıktan sonra ilginç bir şekilde başka hastalıklar ortadan kalktı. Klasik kış aylarına özgü hastalıklar üst solunum yolu enfeksiyonları, gribal enfeksiyonlarının çoğunu görmedik. İnsanlar bademcik enfeksiyonu yaşamadılar. 38-40 derece ateşlenme ile acil servisleri doldurmadılar. Yüz maskesi kullanımı, el hijyenine dikkat etmenin ve fiziksel mesafeyi korumanın çok olumlu etkilerini görmeye başladık. Kapalı ortamlarda çocuklarımız hastalanmadı. Bunların nedeni de bu tür tedbirlerin alınmasıdır. Ben inanıyorum ki gerçek anlamta tam normalleşmeye geçildiğinde bu tedirginliklerle korumacı bir anlayışın yerleşerek maske kullanımı, fiziksel mesafe ve el hijyenine dikkatin benimseneceğini düşünüyorum. Doğanın ve hayvanların dengesinin bozulması hususunda gerçekten hoyratça davranışlar vardı. Ekolojik denge hiçe sayılıyordu. Bunların şu an için belki biraz hızı kesildi. Ama azaldığını düşünmüyorum. Doğanın dengesi bozulursa gerçekten doğa intikamını alıyor. Hepimiz koronavirüs pandemisinden ders çıkarmazsak, yapmamız gerekenleri yapmazsak, Dünya Sağlık Örgütü ile ülke yöneticileri bu konuyu masaya yatırmazsa başka salgınlar v.s sorunları yaşayabiliriz.
ÖNEMLİ OLAN
BİR AN ÖNCE AŞILANMAK
Burcu Aydın: Covid-19 küresel salgınında aşı yanlıları ve aşı karşıtlarının oluşturduğu tartışmada sizin düşünceniz nedir? Aşılanmada aşı çeşitlerinde tercih lüksü mü esastır yoksa bulunan aşıyı bir an önce yaptırmak mı gerekir?
Dr. Alev Türe: Bu hastalıktan kurtulmanın tek yolu gerçekten aşılanmadır. İsrail’in günümüzde yüz maskelerini attıklarını söylüyoruz. Çünkü nüfusu az bir ülke olan İsrail’de herkes aşılandı. Biz toplumun yüzde 50’ni bile aşıladığımızda gerçekten biraz oh çekebileceğiz. Aşı karşıtları kendileri aşı olmamayı tercih etselerde başka insanlara bu karşıtlığı empoze etmeye hakları yoktur. Bu salgından aşılanmadan kurtulmamız mümkün değildir. Önemli olan hangi aşının tercihi değil temin edilen aşı ile bir an önce aşılanmaktır. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı