'Bu rapor, Türk Halkı'nı seven CHP'nin ağzıdır'
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. CHP İl Yönetim Kurulu Üyeleri Selami Fidan ve Vedat Sever'in de hazır bulunduğu toplantıda CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı'nın 'CHP, PKK ağzıyla rapor yazdı' açıklamasına sert tepki gösterdi. [&hellip]
Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demirkırkan, haftalık basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. CHP İl Yönetim Kurulu Üyeleri Selami Fidan ve Vedat Sever’in de hazır bulunduğu toplantıda CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Afyonkarahisar Şube Başkanı İsmail Kumartaşlı’nın “CHP, PKK ağzıyla rapor yazdı” açıklamasına sert tepki gösterdi. Demirkırkan, “Sayın Kumartaşlı’nın şehitlere ‘Kelle’ dendiğinde, terör şakşakçıları ile Dolmabahçe mutabakatı imzalanıp canlı yayınlarda okunduğunda, hendekler kazılıp tonlarca bomba yerleştirildiğinde, müdahale etmek isteyen güvenlik güçlerine ‘dokunmayın açılım süreci var’ denildiğinde, bu tonlarca bomba askerlerimiz geçerken patlatıldığında, devletin araçları PKK’ya silah taşıdığında ve bunlar medyada yayınlandığında AKP’nin ismini vererek, ‘kahroluyoruz’ dediğini duymadık, tepki gösterdiğini görmedik.
Bölgede yaşayan ve terör örgütü yüzünden zarar gören halka elini uzatmak suç mudur? Bu raporlar PKK ağzı falan değildir. Vatanının her karışını seven, dini, dili, etnik kökeni ne olursa olsun o her karışta yaşayan Türk Halkı’nı seven Cumhuriyet Halk Partisinin ağzıdır” dedi.
CHP’NİN GİZLİ AJANDASI YOK
Cizre Raporu’nda, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri’nde yaşanan süreçlerin vurgulandığını, bu süreçlerde terör örgütünün bölgedeki vatandaşlara zarar verdiğinin altının çizildiğini söyleyen Demirkırkan şöyle devam etti:
“PKK’lı teröristler bir yandan asker sivil demeden insanları katlederken bir yanda da bölge halkını kendi yanına çekmeye çalışmakta, kimi zaman bölge halkına zulmetmekte, kimi zaman da kalkan olarak kullanmaktadır. Terör örgütü, bölgede yaşanan çok uzun süreli sokağa çıkma yasağı sırasında da halkın PKK teröristleriyle Güvenlik güçleri arasında kalmasını özellikle istemektedir. Buradan yola çıkarak bizlere düşen görev teröristle, teröre karışmamış vatandaşlarımızı birbirinden ayırmaktır. Böylece terör örgütünün bölgede zemin kazanmasının önüne geçebiliriz. Bugüne kadar göreve gelen iktidarların uyguladığı politikalardan çıkan sonuç, ülkemizdeki terör sorununun sadece güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceğidir. Taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmayacağız, bütün bölgeyi, dağları bombalayacağız tarzı yaklaşımlar gerçekçi olmadığı gibi sadece terörü siyasete alet eden, terörden prim yapmaya çalışanların kullandığı popülist söylemler olabilir. Devlet bölgede yaşayan masum insanların yaşam hakkını da korumakla mükelleftir. CHP’nin terörle ve teröristle mücadele konusunda hiçbir zaman gizli ajandası olmamıştır. CHP sokağa çıkma yasağı ilan edilen bölgelerde yaşayan vatandaşlarımızın sıkıntılarını yerinde inceleyerek insanların temel ihtiyaçlarının karşılanamadığını gözlemlemiştir. CHP’li vekiller terörle mücadele sırasında evleri yıkılan, sokakta kalan, sağlık ocakları hastaneleri zarar görenler, gündelik temel ihtiyaçlarını karşılayamayanlar, çocuklarını yaşlılarını hastaneye götüremeyenlerin sesi olmaya çalışmaktadır.”
RAPOR, TERÖR ÖRGÜTÜNÜN VERDİĞİ ZARARI ORTAYA KOYUYOR
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 16 Ağustos 2015 tarihinden bu yana Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki 22 ilçede araştırma ve inceleme yaptığını hatırlatan CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, bu araştırmalar sonucunda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na 21 adet kanun teklifi, Meclis Araştırması ve yazılı soru önergesi verildiğini söyledi. Demirkırkan, Cizre Raporu’nda kullanılan ifadeleri şu şekilde özetledi:
“Raporda ‘Sivillerin, terör örgütü baskısı ve güvenlik güçleriyle devam eden çatışma hattında iki arada kaldıkları tespit edilmiştir’ denilmektedir. Cizre Kaymakamı Ahmet Adanur seçimler süresince çatışma olmadığını, askeri araçlara ve emniyet araçlarına taş atmak ve laf atmak gibi eylemlerin artık bölgede olağan hale geldiğini söylemiştir. Çözüm sürecinde etkin mücadele yürütülemediğini ifade eden Adanur, ilçede 2500’e yakın patlayıcı bulunarak büyük bir kısmının imha edildiği bilgisi verilmiştir. Bunca patlayıcı bölgeye yerleşirken güvenlik güçlerinin ve istihbaratın ne yaptığı gibi çarpıcı sorular yanıtsız bırakılmıştır. 20-25 bin kişinin bölgeyi terk ettiğinin, 3 bin 500 öğrencinin okullardan kaydını aldırdığı, en az 5000 insanın evsiz kaldığı aktarılmıştır. Cizre’de yaşamını sürdürmeye çalışan, yaşam koşullarını kolaylaştırmak için yiyecek, ilaç, giyecek, barınma gibi her türlü yardım yapılmalı, Aşevleri ve ihtiyaç merkezleri kurulmalıdır. Halen tamamlanmamış DNA tespitlerinin bir an önce yapılması, belirsizliğin giderilmesi, sağlıklı bilgi akışı için bağımsız insan hakları izleme heyetleri ve basına olanak sağlanmalıdır. Vatandaşların ve özellikle çocukların içinde bulunduğu duygusal travma göz önünde bulundurularak bölgeye psikolojik danışmanlık hizmetleri verecek uzman heyetler gönderilmelidir. Bölgede terörle mücadele gerekçesiyle insan hakları ihlallerinde bulunan, hukuk dışına çıkan güvenlik görevlileri varsa bu konuda gerekli idari ve hukuki soruşturmalar derhal açılmalı, gerekli işlemler yapılmalıdır. TBMM çatısı altında, bölgedeki yurttaşlar ve STK temsilcilerinin görüşleri de alınacak biçimde Meclis Araştırma Komisyonu kurulmalı ve sağlık, eğitim, insan hakları ihlalleri, yeniden imar gibi konularda sistemli bir çalışma yürütülmelidir’ denilmiştir.”
ŞEHİT VE GAZİLERİMİZ
BAŞIMIZIN TACIDIR
CHP ile HDP’nin birlikte çalıştığı yönünde kara propaganda ve algı yönetimi çabaları olduğunu kaydeden CHP İl Başkanı Kemal Demirkırkan, “Sayın Kumartaşlı, bu bildirinin neresi sizleri rahatsız etti anlamadım. Anlamak istemeyenler için bir kez daha söyleyelim. PKK terör örgütüdür. Şehitlerimizi ve içinde bulundukları dernekleri siyasete alet etmeyin. Sayın Kumartaşlı, şehit ve gazilerimiz kahrolmasın. Onlar bizim başımızın tacıdır, onurumuzdur. Kuvayı Milliye’den köken alan, Atatürk’ün CHP’si her karışı şehit kanlarıyla sulanmış bu vatanın parçalanmaması, insanlarımızın zarar görmemesi için doğru olanı yapmaya çalışmaktadır. Anadolu coğrafyasında yüzyıllardan beri bir arada yaşamayı becerebilen bu ülkenin insanları adeta etle tırnak gibi oldular. Türkü, Kürdü, Arabı, Çerkezi, Yezidisi yüzyıllardır bir arada yaşıyordu. Şu an yaşanan terör olaylarına bakarken öncelikle bu noktayı dikkate almalı, bölgede yaşayan herkesi terörist olarak değerlendirmekten vazgeçmeliyiz. Anlayamayanlar ya da anlamak istemeyenler için bir kez daha açıkça ifade edelim. PKK bir terör örgütüdür. Elinde silah olan PKK’ya karşı mücadele ancak silahla yapılabilir. HDP, PKK ile arasına mesafe koymadığı sürece, terörü ve teröristi kınamadığı sürece bizlerin gözünde PKK’dan bir farkı yoktur” dedi.
13 MADDELİK ÖNEMLİ BİR YASA TEKLİFİ
Demirkırkan, konuşmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP Grup Toplantısı’nda dile getirdiği şu yasa teklifi ile sonlandırdı:
“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, dün CHP Grup Toplantısında açıkladığı Şehit Aileleri ve Gazilere Yönelik Kanun Teklifi’ne göre; sağlık yardımındaki sınırlamalar kaldırılacak. Mülkiyeti kendilerine ait konut verilecek. Kamuda istihdam olanakları artırılacak. Gazilere erken emeklilik hakkı sağlanacak. Eğitim yardımı artırılacak. Nakdi tazminat tutarları artırılacak. İstiklal madalyası sahiplerine ödenen şeref aylığı artırılacak. Devlet övünç madalyası sahiplerine madalya aylığı ödenecek. Vatani hizmet tertibinden yapılan ödemeler artırılacak. Özel tüketim vergisinden muaf taşıt alım hakkı iyileştirilecek. Gazi ibareli taşıt plakası verilecek. Başbakanlık Şehit Yakınları Ve Gaziler Yüksek Kurulu oluşturulacaktır. Şehit eşine milletvekili emekli aylığı kadar ‘şehit aylığı’ verilecek.” (Kocatepe Haber Merkezi)