BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU

Devlet hastanesi güzergâhında otobüse bindim. Ön kanepelerdeyim. Karşımda ters çevrilmiş bitişik 3 koltukta 2–2,5 yaşında bir kız çocuğu ile 30–35 yaşlarında saçı sakalı birbirine karışmış genç bir vatandaş oturuyor. Tekli ve boş ön kanepelerden birinde bohçası duruyor. Çocuk gözleri uykulu kendinden geçti. Arka koltuklardan bir kadın: “–Çocuk uyudu düşecek! Yavrum” ihtarında bulundu, adam çocuğu çamurlu ayakkabılarıyla koltuğa uzatarak dizine yatırdı. “-Koltuk kirlenecek” demeğe utandım. “Ey benim sarı tamburam/ Sen ne için inilersin / İçim oyuk derdim büyük / Ben onunçün inilerim” Şairin şiirinde tamburayı kişileştirmesi, çıkardığı nağmeleri; derdi büyük bir insanın çıkardığı inlemeğe benzetmesi gibi sesi çıkmasa da görülen perişan hali içimi burktu. Benimkisi teferruat. Adam düşünceli, üzgün ve bitkin. Belli ki hastanede hasta bir yakını var. Bir iki durak sonra, uyuyan çocuğu uyarıp kucağına, aldı. Koltuk işgal eden bohçasını koluna takarak maliye durağında indi.
Kim bilir elinde yük kucağında çocuk ile bu kış kıyamette hangi vasıta ile ne zaman köyüne varacak. “Ölmek değildir ömrümüzün en son feci işi / Müşkil odur ki; ölmeden evvel ölür kişi” Bu ve bunun gibi sıkıntıda olanların Allah yardımcısı olsun. Hayat devam ediyor: “İnsana sadakat yaraşır, görse de ikrah, doğruların yardımcısıdır Hazreti Allah.” Sabır…
Son zamanlarda Belediye Meclisi aldığı kararla, yılın ilk toplantısında 90 bin vatandaşın hastanelere ulaşımını kolaylaştırmak için önemli bir karar aldı. Uzak semtlerde oturan vatandaşlar da tek minibüsle hastaneye ulaşabilecek. Keşke buna benzer bir karar alınabilse mağdur olan köyden gelen vatandaşlara da aynı kolaylık sağlanabilse. Köy garajının Belediye Otogarının yanına alınmasıyla mağdur halkın hem hastaneye varmasına yardımcı olmak, hem de gece gündüz dışarıdan otogara gelen köylü vatandaşlarımızın köyüne kolayca ulaşımını sağlamak hizmeti, sıkıntıya düşen bu kesimi de rahatlatacaktır.
Başka bir konu da aşağı yukarı her semtte bulunan sağlık ocaklarının enjeksiyon, pansuman gibi bazı tahlil ve tetkiklerle sağlık hizmeti vermesi yerinde olur. Çünkü: Hastalığın gecesi gündüzü, ne de zamanı yok.
Hastaneye gelen arabaların gayri nizami bir şekilde bina önü ve arkasını işgal etmesi; ziyaretçilerin ana binaya giriş çıkışını zorlaştırmakta, ne kadar dikkat edilirse edilsin çalışan vasıtanın yakınından geçmek kaza riskini artırmakta, eksoz borusundan çıkan karbon dioksit gazı hava kirliliğine neden olmaktadır. Araba motorunun çıkardığı ses, gürültü kirliliği zararı vermekte. Ayrıca; gelişi güzel park ediş, Görüntü kirliliğine de sebep olmaktadır.
Şifa dağıtan bir kurum önünde insan sağlığını etkileyen; Hava kirliliği, görüntü ve gürültü kirliliği gibi olumsuz etkenlerin bulunması kaş yapayım derken göz çıkarmağa benziyor.
Hastane arkasına bodur şemsiye ağaçları dikilmiş. Kaldırım ve çimler üzerine arabalar park edilmiş. Yer altı parklar yapılarak Bu kötü manzara giderilebilir. Ayrıca; Bahçe alanı genişletilerek akar çaydan faydalanıp fıskiyeli, havuz, iç açıcı çiçekler, değişik ağaçlar dikilir, yeşil örtü çimler ekilirse banklar, oturma gurupları ile buraya gelen ziyaretçilerin gözü ve gönlü hoş edilebilir.
Rabbim bizleri sağlıklı, gözü ve gönlü hoş olanlardan eylesin.