• Haberler
  • Genel
  • “Bu Millet ezan için 1 başbakan 2 bakan şehit verdi”

“Bu Millet ezan için 1 başbakan 2 bakan şehit verdi”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, “Bu millet ezan için 1 başbakan, 2 bakan şehit verdi, gerektiği zaman yine verecektir” dedi.   AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, CHP’nin tek parti döneminde uygulamaya soktuğu Arapça ezan okuma yasağı nedeniyle ezanı Arapça okuyanların cezalandırıldığını belirterek, Adnan Menderis’in Başbakan olmasıyla [&hellip]

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, “Bu millet ezan için 1 başbakan, 2 bakan şehit verdi, gerektiği zaman yine verecektir” dedi.

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Av. Ali Özkaya, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, CHP’nin tek parti döneminde uygulamaya soktuğu Arapça ezan okuma yasağı nedeniyle ezanı Arapça okuyanların cezalandırıldığını belirterek, Adnan Menderis’in Başbakan olmasıyla ezanın yeniden ‘Allah-u Ekber’ diyerek okunmaya başladığını söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Afyonkarahisar Milletvekili ve Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Av. Ali Özkaya, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda ezanın yeniden Arapça okutulmasının seneyi devriyesinde yaptığı konuşmada, CHP’nin tek parti döneminde uygulamaya soktuğu Arapça ezan okuma yasağının 16 Haziran 1950’de Rahmetli Adnan Menderes hükümeti tarafından kaldırıldığını ifade etti.

“BİN ÜÇ YÜZ YILDIR MÜSLÜMANLAR NAMAZA EZAN İLE ÇAĞRILIYORLAR”

Sözlerine Bingöl’deki depremde şehit olan güvenlik korucusu Allah’tan rahmet, yaralılara da tez zamanda şifalar diliyerek başlayan Özkaya,

“Değerli milletvekilleri, 70 yıl önce bugün, 16 Haziran 1950’de ezan, 1300 yıldır bu topraklarda aslına uygun şekilde okunurken Türkçeye döndürülmüş ve daha sonra da çıkan kanunla tekrar eski hâline dönmüştü. İşte, bugün o nedenle bir konuşma almış bulunuyorum. Mescid-i Nebevî yapıldıktan sonra, sahabe-i kiram namazları kılacak camiye geliyor, ancak ezan vesaire olmadığı için vakit sorunu yaşamaya başlıyorlar. Bir kısım sahabe, can çalınmasını, bir kısım sahabe, boru öttürülmesini, ateş yakılmasını vesaire söylediklerinde Peygamber Efendimiz hepsini reddediyor ve Hazreti Bilâl’e: “Namaza, namaza” diye oku. Bu şekilde söyle diyor. Daha sonra sahabelerden yaklaşık 40 kişinin gördüğü rüya üzerine de bir sabah namazında Abdullah Bin Zeyd’in gelip anlatması üzerine git bunu Bilâl’e öğret diyor ve Hazreti Bilâl’e ezanı öğretiyor. Hazreti Bilâl yüksek bir yerden “Allahuekber, Allahuekber” nidasıyla ezanı okuyor ve vahiyle birlikte de ezan bu şekilde yerleşiyor ve bin üç yüz  yıldır bütün dünyada Müslümanlar namaza ezan ile çağrılıyorlar.” dedi.

“EZANI ARAPÇA OKUYANLAR CEZALANDIRILDI”

1932 yılının başında Ocak ve Şubat ayında Ayasofya ve Fatih camilerinde Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği bir şekilde Türkçe ezan okunma çalışması başladığını hatırlatan Özkaya, “Daha sonra bugünkü adı Vakıflar Genel Müdürlüğü olan Evkaf Umum Müdürlüğünün -zira camiler oraya bağlandığı için- 14 Kasım 1932’de ki bir tamim ile birlikte ezan bütün Türkiye’de Türkçe okunmaya başlıyor. 1933’ün başından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığının çok sayıda, ezanın Türkçe okunması konusunda ki hassasiyetle davranılması, aksi hâlde şiddetle teczi edileceğine dair bilgiler var. Daha sonra 1933 yılında -4 ay sonra- Baş vekil İsmet İnönü’nün bütün il valiliklerine yazdığı bir yazıyla bir kısım yerlerde Türkçe, bir kısım yerlerde Arapça okunuyor, bunun derhâl sona erdirilmesi artık tatbikatın yeter ve bir an önce herkes aynı şekilde okunsun aksi hâlde sıkı bir şekilde teczi edilsin yazısı var. Ve Türk Ceza Kanununun 526’ncı maddesine göre de ezanı Arapça okuyanlar, tecziye ediliyor. 1941 yılına gelindiğinde

Yargıtay, verilen cezaların yanlış olduğunu ve buna göre ceza verilemeyeceğini söyleyince 1941 yılında 4045 sayılı bir Kanun çıkarılıyor. Bu Kanun’la da Türk Ceza Kanunu’nun 526’ncı maddesi değiştirilerek üç aya kadar hapis cezası ve 10 liradan 200 liraya kadar para cezası verilmesi hüküm altına alınıyor ve ondan sonra ezanı her okuyan bu para cezası ve hapis cezasına muhatap oluyor.” şeklinde konuştu.

“MENDERES BAŞBAKAN OLDUKTAN SONRA İLK İCRAATI ARAPÇA EZAN OKUTULMASI OLDU”

Özkaya konuşmasının devamında, “Tabii, bu süreçlerde çok ilginç olaylar da yaşanıyor. Mesela, Konya Vali Yardımcısı Tevfik Uğurlu Konya Müftülüğüne şöyle bir yazı yazıyor: Konya’nın Köprübaşı mahallesi Yanık Cami mescidinin fahri imamı olduğunu beyan eden Mehmet İyibildiren 27/6/1945 tarihinde akşam ezanını Arapça okuması nedeniyle derdest edilip derhâl adalete tevdi edildi. Bundan sonra kimsenin aksi bir şekilde bir davranışta bulunmaması söyleniliyor. Bu ve benzeri yasaklar ve baskılar üzerine Cumhuriyet Halk Partisinin kongrelerinde bu konular dile getiriliyor. 1947 yılındaki 7’nci Olağan Kongre’de Sinop Milletvekili Vehbi Dayıbaş’ın, Seyhan Milletvekili Sinan Tekelioğlu’nun ve diğer kişilerin “Artık buna bir çözüm bulunmalı, bu Müslüman toplumun dini ya öğretilmeli ya da bir çözüm bulunmalı” iddialarıyla CHP de kendi içinde düşünmeye başlıyor. 14 Mayıs 1950’de büyük bir halk ihtilaliyle Demokrat Parti iktidara geliyor ve 2 haziranda güvenoyu alıyor. Rahmetli Menderes Başbakan olduktan sonra, bu Meclise sevk ettiği ilk kanun Arapça ezası yasaklayan Türk Ceza Kanunu’nun 526’ncı maddesinin değiştirilmesidir ve bu kanun 16 Haziran 1950’de kabul ediliyor, o gün camilerde Arapça ezan okunmaya başlıyor. Halk, o kadar çok hüngür hüngür ağlıyor ki ve tekrar tekrar okutulmasını istiyor. Birçok camide 7 defa ezan okunuyor ve bu topraklarda bin yıldır koç yiğitlerin “Ezanlar susmasın, bayrak inmesin.” diye şehit olduğu bir şekilde tekrar eski hâline dönüyor ve “Allahuekber, Allahuekber.” diye kıyamete kadar devam ediyor. Bu millet ezan için 1 başbakan, 2 bakan şehit verdi, gerektiği zaman yine verecektir. Allah’ın izniyle inanıyoruz ki, ezanlar hiç susmayacak, bayrak hiç inmeyecektir diyorum. Şehit başbakan ve bakanlar için de buradan, bütün herkesten, birer Fatiha diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Kocatepe Gazetesi’ne ait haberlerin alınıp/kopyalanıp başka yayın organlarında kullanılması halinde yasal yollara başvurulacaktır.

Bakmadan Geçme