'Bu belde Selman-ı Farisi ile bereketlenir'

TÜRSAB Bölgesel Başkanı Şeneller Turizm Sahibi Bilal Şenel, Rasulullah (SAV)'ın sahabelerinden, bir dönem Afyon'da bulunmuş önemli tarihi şahsiyetlerden Selman-ı Farisi hakkında bilgiler verdi.'SON SÖYLEŞİNİN KONUSU SELMAN-I FARİSİ'Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen söyleşi programları devam ediyor. Son söyleşinin açılışını İl Kültür Turizm Müdür Vekili Mehmet Tanır yaptı. Tanır, 'Bilal Şenel Afyon'da seyahat acenteleri boyutuyla güzel çalışmalar yürüten bir [&hellip]

TÜRSAB Bölgesel Başkanı Şeneller Turizm Sahibi Bilal Şenel, Rasulullah (SAV)’ın sahabelerinden, bir dönem Afyon’da bulunmuş önemli tarihi şahsiyetlerden Selman-ı Farisi hakkında bilgiler verdi.
“SON SÖYLEŞİNİN KONUSU SELMAN-I FARİSİ”
Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen söyleşi programları devam ediyor. Son söyleşinin açılışını İl Kültür Turizm Müdür Vekili Mehmet Tanır yaptı. Tanır, “Bilal Şenel Afyon’da seyahat acenteleri boyutuyla güzel çalışmalar yürüten bir isim. TÜRSAB’ın Bölgesel Başkanı olan Sayın Şenel insan ilişkilerinde son derece iyi olduğunu gözlemliyorum. Nezaket ve ilim sahibi olması gibi çok özellikler sayabiliriz. Çok güzel bir konuya kendisinin katkısı ile değineceğiz. İslam büyüklerinin, sahabelerin farklı yerlerde yaşadıklarını görüyoruz ama Selman-ı Farisi’nin bir dönem Afyon’da yaşamış olması, belli bir dönem burada Allah aşkını ararken, Yaratıcı ile olan bağını kurmaya, hak dini ararken belli bir süre burada kaldığını görüyoruz. Amorium diye bilinen yerde, bugünkü Emirdağ’da yaşayan Selman-ı Farisi hakkında söyleşi yapma noktasında karar verdik. Bu hususta bilgi vermek üzere bizleri kırmayarak söyleşi davetimizi kabul ettiği için Bilal Şenel kardeşimize teşekkür ediyorum.” dedi.
“FARİSİ’Yİ BİZZAT
 PEYGAMBERİMİZ ÖVMÜŞ”
TÜRSAB Bölgesel Başkanı Şeneller Turizm Sahibi Bilal Şenel, hayatını ana hatlarıyla anlattıktan sonra din büyüklerinden Selman-ı Farisi ve Afyon’da kaldığı dönem hakkında dinleyicilere bilgiler verdi. Bilal Şenel, din büyüklerinden Selman-ı Farisi’yi anlamanın önem taşıdığını, onu anlamakla Allah Resulü Peygamber Efendimiz (SAV) sözlerinin hayata uygulanması şeklinde bir kazanıma ulaşılabileceğini söyledi. Selman-ı Farisi’nin Afyonkarahisar için müthiş bir değer olduğunu belirten Şenel, “Selman-ı Farisi Afyon için müthiş bir değer. Ama ben de dâhil çoğumuz ondan bihaber yaşamışız. Ben de yeni öğrendim sayılır. Daha çok noktalarda ön plana çıkarıp değerimiz haline getirmek hepimizin vazifesidir. Çünkü Selman-ı Farisi bizzat Peygamber Efendimizden övgü almıştır. Yaşadığı hayatı tefekkür ettiğimizde hayatın nasıl yaşanacağını, ne şekilde yaşandığında kişiyi nereye götüreceğini gösteren bir azmi bir sebatı yani sürdürülebilirlik, bir aşk ve muhabbet görülür. Selman bizi Resulullah’a (SAV) ulaştırır. Selman Farisi gibilerin elinden tutmadığımız için inançsızlar ortaya çıkıyor. Bu belde Selman Farisi’nin elinden bereketlenecek. Onun ismiyle değerlenecek.” diye konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

“Amorium’a el atılmalı”

Din büyüklerinden Selman Farisi’nin bir dönem bulunduğu tarihi kent Amorium’da en azından Farisi’nin anılarına hizmet edilmesi gerektiği görüşü gündemde

“HİÇ DEĞİLSE FARİSİ’NİN
ANILARINA HİZMET EDİLMELİ”
İşadamı sanat gönüllüsü İbrahim Alimoğlu, Amorium’da yer alan kazılarda Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca her sene duvarların yapıldığını ancak sonrasında üstünün örtülmediğini belirtti. Yaklaşık 25 bakanlık çalışanının arkeolojik çalışma diye hiçbir şeye yaramayan işlerle uğraştığını belirten Alimoğlu, “Her yıl çatısı kapatılmadığından yağmur ve kar yağışından harap olan bir yer. Yaklaşık 8 hanesi olan okulu dahi kapanan bir belde. Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz, Valiliğimiz Amorium’a el atmalı. Kilise yıllar önce ABD’li ve İngilizler tarafından boşaltılmış. Hiç olmazsa orada Selman-ı Farisi’nin anılarına hizmet edilmeli” dedi.
“4 KİLİSE OLDUĞU DÜŞÜNÜLÜYOR”
AKÜ Dr. Öğretim Üyesi Talat Koçak, doktora tezinin Amorium olduğunu belirtti. 2001 yılından itibaren 5 yıl boyunca oradaki kazılara katıldığını anlatan Koçak şunları söyledi:
“Amerikalılar, İngilizler götürmüş kısmı biraz şehir efsanesidir. 1987 yılında Oksford Üniversitesinden gelen bir Profesör Amoruim’daki kazı çalışmalarını başlatıyor. Bu Profesör vefat edince bir başkası işi devir alıp çalışma 2008’e kadar sürüyor. Sonrasında birkaç yıl kazı yapılmıyor. 2010 yılından sonra Anadolu Üniversitesi’nden bir ekip gelip kazıları devam ettiriyor. Gâvura suç atmak kolay, Amorium’daki kilise dibinde yıkık bir ev var. O evin sahibi zamanında kazı yaparken gömü gibi bir şey buluyor. Götürüp İstanbul’da satıyor. Amorium’la ilgili ekleyebileceğimiz 750 hektar üzerine kurulu bir kenttir. Kentte mevcut kilise haricinde yukarı şehirde küçük kilisede kazı yapıldı. Nüfusuna oranla orada dört tane kilise olduğunu düşünüyoruz. Muhtemelen açığa çıkan kilise Selman-ı Farisi’nin çalıştığı kilise değil. Naçizane görüşüm bu noktada. Amorium kenti Bizans’ın en büyük üçüncü kentidir. Bu kentler İstanbul, Selanik ve Amorium’dur. Kayda göre 30 bin nüfuslu bir kent. Peygamber Efendimize atfedilen Amorium’la ilgili bir hadis olduğunu da doktora tezim sırasında öğrendiğim sözlerde var. Müslüman Türkler’in ilk girdiği kent Amorium’dur.”

Bakmadan Geçme