Brüksel’de amaç ortak buluşma noktalarını çoğaltmak
Brüksel Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Rahmit Göktaş, Avrupa’da yeni bir kültür merkezi olarak kültürel anlamda ortak buluşma noktalarını çoğaltmak amacında olduklarını kaydetti “Belçika’ya Yerel Medya Arası Mesleki Paylaşım Araştırma ve İnceleme Gezi” projesi paydaşları Brüksel Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Rahmi Göktaş’ı enstitü de ziyaret etti. Göktaş, Türk kütürünü, sanatını, değerini tanıtma yönünde çalıştıklarını söyledi.MERKEZ ÇOK [&hellip]
Brüksel Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Rahmit Göktaş, Avrupa’da yeni bir kültür merkezi olarak kültürel anlamda ortak buluşma noktalarını çoğaltmak amacında olduklarını kaydetti
“Belçika’ya Yerel Medya Arası Mesleki Paylaşım Araştırma ve İnceleme Gezi” projesi paydaşları Brüksel Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Rahmi Göktaş’ı enstitü de ziyaret etti. Göktaş, Türk kütürünü, sanatını, değerini tanıtma yönünde çalıştıklarını söyledi.
MERKEZ ÇOK ÜLKEDE FAAL
Brüksel Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Rahmit Göktaş, merkezin üç yaşında olduğunu belirtti. Yunus Emre Enstitüsü’nün 2007 yılında kurulan bir vakıf olduğunu dile getiren Göktaş, 2009 yılında önce Ankara’nın teşkilatlanıp sonra ilk şubenin Saray Bosna’da açıldığını kaydetti. 2009 Yılından bu tarafa enstitünün 37 şube ile dünyanın değişik şehirlerinde faaliyette olduğunu belirten Göktaş; “Londra’da, Paris’te, Amsterdam’da, Tokyo’da, Orta Asya’nın değişik yerlerinde, Newyork’ta, Ürdün’de, Mısır’da, İskederiye’de, Balkanlar’ın pek çok ülkesinde faaliyet gösteriyoruz. Yunus Emre Enstitüsü Türk dilini, Türk tarihini, Türk kültürünü, Türk sanatını, Türkiye’ye ait değerleri yurt dışında tanıtmak, geliştirmek amacıyla kurulmuş bir merkezdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurduğu ulusal bir kültür merkezidir. Bunun muadilleri Goethe, British Council, Cervantes ve bunun gibi ülkelerin kültür merkezleri dünyanın değişik ülkelerinde faaliyetlerini sürdürüyorlar.” dedi.
MERKEZ BEŞ YILLIK
Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya genelindeki kültürel sahaya 2009 yılında Yunus Emre Enstitüsü’nün kuruluşu ile girdiğini kaydeden Rahmi Göktaş, artan bir performansla faaliyetlerin sürdürülmeye çalışıldığını ifade etti. Brüksel Yunus Emre Enstitüsü altında Fransızların kültür merkezi bulunduğunu bu merkezin 130 yıllık olduğunu kaydeden Göktaş; “Onlara bakıldığında bizim merkezimiz yaş olarak bebek durumunda. 130 Yıldır Fransız kültürü, değerlerini dünyanın değişik coğrafyalarında temsil edip, yaygınlaşması için çalışıyorlar. Bu açıdan bizler 5 yıllık bir kültür merkeziyiz. Brüksel’deki merkezimiz üç yıldır faaliyette. Brüksel’in kendine ait korunan bir kimliği var. Eski bir şeyi korumak yeni bir şeyi yapmaktan daha masraflı. Kaotik bir süreçten de geçiliyor, izinler vs derken uzun zaman geçiyor. Brüksel, dDünyanın en önemli ikinci şehri. Bu şehir uluslararası kurumlara ev sahipliği yapan bir şehlir. Brüksel sadece S-Belçika’nın değil aynı zamanda Avrupa’nın da başkenti konumunda. Burada irili, ufaklı 200 civarında uluslararası kurum bulunuyor. AB kurumları var, AB parlamentosu var. NATO var. Bunlar gibi pek çok kurum var.” diye konuştu.
BRÜKSEL YEREL LOBİCİLİKTE BİRİNCİ
Brüksel’de nüfusun 1.1 milyon olduğunu aktaran Enstitü Müdürü Rahmi Göktaş, 50 bin civarıda yabancı kişinin istihdam edildiğini söyledi. Brüksel’in dünyada ki değişik siyasal, ekonomik konuların görüşüldüğü bir üs olduğuna değinen Göktaş; “Brüksel kültürel bir merkez. Tüm ülkelerin diplomatik anlamda yoğun temsil edildiği bir yer. AB ve NATO nezdin de temsil edildiği bir ülke. Brüksel çok önemli bir şehir. Bu ülke de AB nezdin de akredite olmuş 2 bin civarında gazeteci var. Bir şehirde Türkiye’de bu kadar sayıda gazeteci olabileceğini zannetmiyorum. Hepsi de ülkelerinin önemli gazetelerini temsil ediyorlar. Dolayısıyla bu şehir bana göre takip edilmesi gereken, sürekli göz önünde bulundurulması gereken bir şehir. Dünya da uluslararası lobicilik anlamında Washington’dan sonra Brüksel ikinci sırada. Yerel yönetimlerin lobiciliği açısından da dünya da ilk sırada yer alıyor. Çünkü Avrupa kurumları burada Bu şehirler Avrupa kurumlarından ne kadar istifade edebilirlerse o kadar gelişme imkanına sahipler.” şeklinde konuştu.
ORTAK DEĞERLERDE
BİRLİKTE ÇALIŞILIYOR
Brüksel’de Yunus Emre Kültür Merkezi olarak üç saç ayağı üzerinde faaliyet gösterdiklerini aktaran Enstitü Müdürü Rahmi Göktaş şöyle konuştu: “Burada Belçikalılar bizim ana hedef kitlemiz. Belçikalılara Türk sanatını, kültürünü, tarihini tanıtmak, bununla ilgili faaliyetler yapmak, Kültür Sanat Merkezleri ve üniversitelerle, kurum kuruluşlarla ortak çalışmalarda bulunarak bazı şeyleri öğrenmek üzere beraber çalıştığımız çok alan oluyor. Beraber ortak değelerimizin olduğu konularda birlikte çalışıyoruz. Sadece kendimizi anlattığımız faaliyetler biraz daha az olabilir. Geçtiğimiz yıl UNESCO Piri Reis yılı idi. Piri Reis Haritası’nın 500’ncü yılıydı. Ondan önce atlas dediğimiz herkesin okullarda kullandığı Belçika haritacısının da 500’ncü yılıydı. Amacımız ortak buluşma noktalarını çoğaltmak.”
BRÜKSEL SIRADAN ŞEHİR DEĞİL
Belçika’nın yanı sıra Brüksel’de çok büyük bir Türk komitesi yaşadığına temas eden Rahmi Göktaş, bu sayının 220 ile 250 bin arasında olduğuna dikkat çekti. Brüksel’in Avrupa başkenti önemli bir şehir olarak ciddi bir yabancı nüfusu barındırdığını belirten Göktaş şunları söyledi: “Sadece bürokrat anlamında 50 bin civarında insanının olduğunu tahmin ediyoruz. Onlarla birlikte faaliyetler gerçekleştiriyoruz. Uluslararası kurumlarla beraber çalıştığımız alanlar oluyor. Böylece Brüksel’deki değişik kesimlere bir anda ulaşmış oluyoruz. Brüksel’de olmak demek en az 28 ülkede olmak demek. Çünkü en az 28 ülke temsil ediliyor. Burada gösterdiğimiz tanınırlık bir süre sonra söz konusu ülkelerin idarecileri nezdin de tanınırlığı sağlıyor. Brüksel’in sıradan bir şehir olduğunu düşünmüyorum. Bu açadan daha önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Kültür Merkezleri olarak ayda bir toplanarak ortak projeler gerçekleştiriyoruz. Örneğin 11 Mayıs’ta bir programımız gerçekleşti.”
Özkara: İki topluma hizmet ediyorum
Avrupalı bir Türk olarak siyasete genç yaşta başlamanın önem taşıdığını söyleyen Emin Özkara, hem Belçika’lı hem de Türk olarak iki topluma hizmet ettiğini söyledi
PS Milletvekili adayı Emin Özkara, MEDYAP proje katılımcılarına Brüksel Parlamentosunu gezdirdi.
Brüksel Parlamentosunun Belçika’da baron olarak tabir edilen dönemin zengin ve asil bir ailesine ait olduğunu söyleyen Emin Özkara, daha sonra binanın devlete bağışlandığını 1989 yılında devletinde binayı Brüksel Parlamentosuna dönüştürdüğünü söyledi. 27 Yaşında aktif siyasi hayata başladığını, Avrupa’lı bir Türk olarak bunun büyük önem taşıdığını belirten Özkara; “İyi bir eğitim aldım. Bunun çok faydasını gördüm. 15 Anadolu Üniversitesi’ne giderek Türkçemi geliştirdim. Beynim Flamanca ve Fransızca hareket ediyordu. Parlamentonun 72 üyesi var. Benle birlikte üç Türk kökenli milletvekili var. Bunlardan bir tanesi benim, diğeri Emir Kır, üçüncüsü Mahinur Özdemir. Önce bağımsız olarak seçildim. Her partiden teklif aldım. Sosyalist Parti yabancıların çıkarlarını en iyi savunan parti. Babama ve ilk nesle sahip çıktığı için bende bu partiyi tercih ettim. Ben kesinlikle Türkiye’den gelen siyasilerle siyasi bir tartışma içine girmem. Biz Belçikalı ve Türküz. İki topluma hizmet ediyoruz.” dedi.
TRT muhabiri Yıldır ziyaret edildi
TRT Brüksel Muhabiri Aykut Yıldır, MEDYAP heyeti tarafından ziyaret edildi. Yıldır, TRT’nin Brüksel’de yürüttüğü çalışmaları anlattı
Üç yıldır Brüksel TRT muhabiri olarak hizmet verdiğini anlatan Aykut Yıldır, daha önce Ankara’da haber merkezinde çalıştığını kaydetti.
TRT Brüksel muhabiri Aykut Yıldır, İngilizce ve belli ölçüde Fransızca bilmesi nedeniyle Brüksel’de görevlendirildiğini söyledi. Yıldır; “Görev süremin sonunda bir değerlendirme yapılacak. Her iki sene de bir yeni bir karar veriliyor. Görev sürem uzatılıyor ya da başka bir yere gidiyoruz. TRT haber ve TRT Türkiye odaklı çalışıyoruz. Her an her dakika canlı yayın istenebiliyor. Buna hazırlıklı şekilde çalışıyoruz. İlk geldiğim yılda telefonla işi yürütüyordum. Sonrasında işin boyutu değişti. Türkiye’nin AB üyelik ilişkileri şu aralar çok iyi gitmiyor. AB tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşaması hem de sosyal çatırtıların başlaması sebebiyle genelde yoğunluğumuz o noktada. AB şu anda ekonomik ve sosyal sıkıntılar yaşıyor. Yunanistan’ı kurtarma planı, Kıbrıs Rum kesimi, İspanya, Portekiz, İrlanda olmak üzere hepsine bu yıl tanıklık ettim. Bu aralar biraz sessiz durumda. Bilindiği üzere Avrupa Parlamentosu seçimler nedeniyle neredeyse herkes tatile girdi. Paskalya tatili derken şu aralar biraz sakin.” dedi.
Üniversite şenliği değil İşçi Bayramı
Türkiye’de 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları Taksim’in eylemlere açılıp açılmayacağı tartışmaları ve olaylı eylemlerle geçerken, Belçika’yı ziyaret eden Türk gazeteciler; üniversite şenliklerini andıran 1 Mayıs kutlamalarına katıldı.
MEDYAP projesi kapsamında Belçika’nın Başkenti Brüksel’de bulunan Türk basın mensupları 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı da Belçika’da görme fırsatı buldu. 1 Mayıs’ın Belçika’da da tatil olması nedeniyle günü ziyaret ve temas yapmadan geçiren türk gazeteciler; 1 Mayıs’ın nasıl gerçekten bayram havasında kutlandığını yaşayarak öğrendiler.
Place Roupe’de düzenlenen 1 Mayıs etkinliklerine katılan Türk basın mensupları, konser alanının önünde toplu fotoğraf çektirdi. Bir süre konseri dinleme fırsatı da bulan katılımcılar; stantları gezdi. Türkiye’de üniversitelirn şenliklerini andıran bayram alanında pek çok broşürden alarak, stand görevlilerinden çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı.
Haberler ve Fotoğraflar
Burcu Aydın / Onur Bayram