'Bozkurt Türk İslam Mührünü Anlatır'

Ülkü Ocakları İl Başkanı Mesut Çetinkaya, UEFA’nın Türklüğün sembolü Bozkurt işaretinden rahatsız olmasının son derece normal olduğunu belirtti. Çetinkaya, “Bozkurt Türk-İslam mührünü anlatır. Milli futbolcumuz Merih Demiral kardeşimiz kesinlikle bu konuda ve UEFA karşısında yalnız değildir.” dedi.
Ülkü Ocakları Afyonkarahisar İl Başkanı Mesut Çetinkaya, Kocatepe Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Burak Aydın’ın sorularını cevaplandırdı.
“OTURDUĞUMUZ KOLTUĞUN MANEVİ YÜKÜ AĞIRDIR”
Ülkü Ocakları Afyonkarahisar İl Başkanı Mesut Çetinkaya, il merkezinde meydana gelen orta şiddette ki deprem nedeniyle tüm Afyonkarahisarlılara geçmiş olsun dileklerini iletti. Çetinkaya, herkesi deprem gerçeğini hiçbir zaman unutmadan depremle ilgili güvenlik tedbirlerini almaya davet etti. Kısa bir süre önce Ocak Başkanlığı görevine atanan Mesut Çetinkaya, süreç hakkında bilgi verdi. Çetinkaya, “Biz 3 Mayıs Türkçülük Günü akabinde 4 Mayıs 2024 tarihinde görevi devraldık. Allah bu şanlı şerefli görev bize nasip etti. Malum bizim oturduğumuz koltuk 1960 ve 1980 Sovyet ideolojik saldırılarına göğüs germiş, 5 bin tane şehit vermiş kurumun koltuğudur. Onun için ağırlığı olan, manevi yükü ağır olan bir koltuktur. 4 Mayıs 2024 tarihi itibari ile görevi devraldık. Afyonkarahisar Ülkü Ocakları olarak yeni yönetimi oluşturma, hayırlı olsun ziyaretleri ile görevimize başladık.” dedi.
“ÜLKÜCÜLER OLARAK ŞEHİT AİLELERİNİN EVLATLARIYIZ”
Görevde iki ayı tamamlayan Mesut Çetinkaya, Ülkü Ocakları Afyonkarahisar İl Başkanlığı olarak yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Çetinkaya, “Bismillah dedik başladık. Biz görevi devraldıktan sonra koltuğa oturmadan önce Afyonkarahisar bünyesinde barınan 8 tane ülkücü şehidimiz vardır. Ülkücü şehitlerimizi sabah namazını eda ettikten sonra şehadete ermiş ağabeylerimizi istirahatgahlarında ziyaret ettik. Biz zaten bu kurumun içinde olan bir kişiyiz. O yüzden gittiğimiz kabristanlara 4 yıl öncesinde de tadilat amaçlı gitmiştik. Şehit olan ağabeylerimizi orada ziyaret ettik. Ondan sonra gelip koltuğa oturarak hayırlı olsun ziyaretçilerimizi kabul ettik. Gerçekten çok yoğun bir teveccüh oluştu. Tabii bu teveccüh insanın omuzlarındaki yükü biraz daha artırıyor. Omuzlarda yük artarken insan kendini kuvvetsiz hisseder. Ne gariptir ki bize teveccüh arttıkça, sorumluluğumuz arttıkça kendimizi daha kuvvetli hissettik. Göreve başladığımız süre zarfında öncelikle şu an oluşturmuş olduğumuz Türk gençliğine hizmet etmekte olan 34 arkadaşımızla bir yönetim oluşturduk. Yönetimimiz, toplumun hemen her kesimine hitap eden bir yönetimdir. Kısaca özetleyecek olursam; Milli güreşçimiz, yüz akımız Şakir Bozkurt kardeşimiz Spor Birim Başkanımızdır. AKÜ Veteriner Fakültesinde faaliyet gösteren Doç. Dr. Serdar Koçak hocamız akademik koordinatörümüzdür. İGM Üyesi Av. Metehan Balaban kardeşimiz Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcımızdır. Asena Birimlerinden Sorumlu Başkan Yardımcımız ise Öğretim Görevlisi Büşra Hilal Gültekin’dir. Her biriyle Türk gençliğine hizmet etmekten şeref duyacağım toplam 34 arkadaşımla oluşan bir Ülkü Ocak Başkanlığı yönetimi kurduk. Tabii yönetimi oluştururken bir yandan da farkındalık oluşturacak faaliyetlerimize devam ettik. Bunlar öncelikle örnek veriyorum Şehit Aybüke Yalçın öğretmenin hayrına bir lokma döktürerek Erenler bölgesinde bir farkındalık oluşturmak istedik. Üniversite teşkilatlarımız ve ortaöğretim teşkilatlarımızı birbiri ile kaynaştırmak ve teşkilatlarımızın sayılarını artırmak için düzenlediğimiz programlar oldu. Bunlar yeri geldi yemekli oldu, yeri geldi sazlı sözlü oldu, yeri de geldi eğitim brifingleriyle oldu. Bununla birlikte Kurban Bayramı öncesi 27 tane çocuğumuzun bayramlık alamadığını duyduk. Biz Afyonkarahisar Ülkü Ocakları olarak milliyetçi hareketin Afyonkarahisar’daki kadrolarıyla irtibata geçerek onlara bir finans sağlayarak çocuklarımızı sevindirdik. Anne sütü yetmeyen ikiz bebeklere mama desteğinden tutun da birçok sosyal sorumluluk projesine 2,5 ay gibi kısa bir süre içerisinde imza attık. Sünnet olan ülkücü ailelerin çocuklarına kirvelik yaptık. Şehitlerimizin şehadet yıldönümlerine de katıldık. En son Ülkücü Şehit Ağabeylerimizden Nihat Tosuner’in yıldönümünde dua programında tüm ülkücüler bir araya geldik. Halı saha da ülkücüler olarak bir araya gelirken milli maçlarımızı Ocağımızda izliyoruz. Vatanımız için canını vermekte tereddüt etmeyecek milliyetçilerin beraber sevinip beraber üzülmesini istedik. Yoğun bir katılımla coşkulu milli maçlar seyrettik. Hollanda’yı da yenseydik çok iyi olacaktı. Nasip değilmiş. Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği ile de ortak bir program yaptık. Şehit babaları ile bir araya geldik. Biz inancımız, dinimiz gereği şehitlerimizin ölü olduklarına inanmıyoruz. Fiziken aramızda değiller. Ülkü Ocaklarının tüm mensupları şehit ailelerinin birer evladıdır. Şehit babalarımıza bunu özellikle zikrettik. Güzel bir program oldu. Biz milliyetçiliğini yaptığımız Türk milletinin çocuğu, genci, orta yaşlısı, yaşlısı hepsi bizim için kıymetlidir. Onun için hepsine de hizmet etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
“TÜRK GENÇLİĞİNE ÖZEL ÇALIŞMALAR YAPILACAK”
Ülkü Ocakları İl Başkanı Mesut Çetinkaya, “ Türk gençliğine yönelik hangi projeleri yapacaksınız?” sorusunu şöyle yanıtladı: “Yönetimimiz ile beraber yaptığımız toplantılarda istişarelerde bulunup belirli kararlar alıyoruz. Yapmayı kesinlikle kararlaştırdıklarımız konular var. Yapabilir miyiz diye sınıflandırdıklarımız da var. Yapmayı kesinleştirdiğimiz programların birinden bahsedeyim. AKÜ’de Barış Manço konser alanında Eylül ayında yeni eğitim öğretim yılında halka açık biletsiz bir Ali Kınık konseri programlıyoruz. Bu sadece Ali Kınık konseri ile sınırla kalmayacak. Bu programda Asena Biriminin folklor gösterisinin yanı sıra Ortaöğretim Biriminin şiir dinletisi de olacak. Akabinde Ali Kınık ağabeyimizin vereceği konsere katılacağız.”
“UEFA’NIN BOZKURT İŞARETİNDEN RAHATSIZLIĞI NORMAL”
Euro 2024’te UEFA’nın Türkler’in milli işareti olan “Bozkurt” yapan milli futbolcumuz Merih Demiral’a karşı tutumunu yorumlayan Çetinkaya, “Aslında bozkurt işaretimiz hakkında söylenecek çok şey olmasına rağmen bir şey söylemeye de gerek yok. Çünkü herkes konunun ne olduğunun gayet farkındadır. Bu vesile ile şunu anlatmak isterim. Ocağımızın önünden geçerken uluyarak geçiyorlar, bu tarz şeyleri görüyoruz. Bozkurt işaretinin aslında anlamı şudur. Bunu merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş’in ifadeleriyle anlatıyorum. İşaret parmağı Allah birdir demektir. Müslümanlığı temsil eder. Serçe parmak ise Türklüğü temsil eder. Biz Türk İslam davasını güdüyoruz. İşaret ve yüzük parmağı da İslamiyet ve Türklüğün mührüdür. Biz burada aslında bir iddiada bulunuyoruz. Türk İslam mührünü dünyaya vuracağız diyoruz. Bu tabii ki UEFA’yı rahatsız eder. Bundan onların rahatsız olması çok normaldir. Türkiye Cumhuriyeti devletinde bozkurt işaretini anlamak, anlatmak çok daha kolaylaştı. Merih Demiral kardeşimiz kesinlikle bu konuda ve UEFA karşısında yalnız değildir. Afyonkarahisar Ülkü Ocakları olarak Türk milliyetçiliğini benimsemiş Türk milliyetçili fikir sistemini kuşanmış tüm Türkler de kendisinin arkasındadır. Bozkurt Türkün sembolüdür. İnsanlar kendi ülkelerini simgelediği herhangi bir figürü formalarına yaptırıp maça çıkabiliyorlar. Ama biz esareti kabul etmeyen esaret altında, manda altına girmeye, himayeye karşı gelen Bozkurtlar ’da böyledir. Malumdur kurtlar hapsedilemezler, kendilerini boğar öldürürler. Bizde esareti kabul etmeyen bir millet olduğumuz için bozkurt bizim sembolümüz olmuştur. Fakat maalesef dış mihrakları rahatsız ediyor.” şeklinde konuştu.
“GENEL MERKEZİMİZİN ŞABLONU ÜZERİNDEN TEŞKİLATLANIYORUZ”
Ülkü Ocakları olarak Afyonkarahisar’da nasıl teşkilatlandıkları sorusunu yanıtlayan Çetinkaya, şöyle konuştu: “Afyonkarahisar Ülkü Ocakları olarak Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Genel Merkezimize bağlıyız. Genel merkezimizin bir teşkilatlanma şablonu vardır. Biz de bu teşkilatlanma şablonu üzerinden teşkilatlanıyoruz. Fakat biz yerel de bu teşkilatlanmaya birkaç ekleme yaptık. Öncelikle Afyonkarahisar Ülkü Ocakları olarak ortaöğretim teşkilatlanmamız vardır. Bu liselerdeki kardeşlerimize hitap ediyor. Üniversite teşkilatlanmamız var. Hem AKÜ hem de AFSÜ’deki teşkilatlanmaya hitap ediyor. Bunun haricinde bizim Türk Dünyası Birimimiz var. Türk dünyası birimimiz de Afyonkarahisar’da özellikle üniversitede faaliyet gösteren Dağıstanlı, Azerbaycanlı gibi Türki Cumhuriyetlerden gelmiş kardeşlerimizin teşkilatlanmasını içeriyor. Afyonkarahisar’da şu an sayısını net verememekle birlikte 400’e yakın Türki Cumhuriyetlerden gelen öğrencilerimiz var. Bunun haricinde yine Asena birimimiz var. Asena birimimiz de malum olduğu şekilde hanımlarla ilgilidir. Üniversitede lisede okuyan onun haricinde liseyi okuduktan sonra iş hayatına atılmış Türk milliyetçiliği fikir sistemini kuşanmış veya kuşanmak isteyen hanım kardeşlerimizden oluşur.”
“HER BİR ÜLKÜCÜ TOPLUMA ÖRNEKTİR, PARMAKLA GÖSTERİLİR”
Göreve başladıktan sonra oluşturdukları sloganları anlatan Mesut Çetinkaya, şunları söyledi: “Göreve geldikten sonra sloganlaştırdık. Çalışma arkadaşlarımdan biri tarafından göreve başladığımızda gönderilen çiçeğin üzerinde Nihat Atsız’ın ‘Bozkurtlar’ın Ölümü’ kitabının sonuna yazdığı ‘Okuyucular üzülmesin Bozkurtlar dirilecektir.’ sözünü sloganlaştırdık. İlaveten, yeni bir slogan daha geliştirdik. ‘Muhtaç olduğun kudreti damarlarında akan asil kanda hissedenler Ocağa’ adı altında yerel teşkilatlandırma birimleri oluşturuyoruz. Örneğin, Erenler Mahallesinde liseyi okuduktan sonra öğretim hayatına devam edememiş, Ülkü Ocaklarının eğitim ve seminer programlarından faydalanamamış kardeşlerimizi teşkilatlandırıyoruz. Kalıpçı, demirci, asgari ücretle bir fabrikada çalışan veya gayrimenkul işi ile uğraşan, galericilik yapan, berberlik yapan, kuaförlük yapan 20-30 yaşarası Türk milliyetçiliği fikir sistemine sempatisi olan ülkücülüğe, Ülkü Ocaklarına sempatisi olan insanları seçerek teşkilatlandırıyoruz. Çünkü Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfına gelecek insanların öncelikle bu gelen arkadaşlarımız cennet mekân Başbuğ Alparslan Türkeş’in ‘Dokuz Işık’ doktrininden ahlakçılık ilkesini kuşanmaları şarttır. Biz Afyonkarahisar Ülkü Ocakları olarak tüm mensuplarımızın toplumda birer örnek teşkil etmesini istiyoruz. Parmakla gösterilmeliler. Örnek olmalılar.”