'Borcumuz yok, bütçemiz sağlam. Sırada toplu taşıma var'

Sosyal işletmeleri çalıştırmaya devam ediyoruz.
Belediye’yi 260 milyonluk kamburdan kurtardık.
Kentsel dönüşüm, Millet bahçeleri ve restorasyona devam.
Müze alanını İslam Eserleri Müzesi yapacağız.
Belediye’ye gelen yol genişleyecek. Orduevi yenilenecek.
Emniyet’in yerini istedik. Kamu binaları için görüşüyoruz.
Bütçeyi dengeledik. Gerekirse teleferiği de kendimiz yaparız.
Tüm minibüsler yeniden düzenlenecek. AFRAY hayata geçecek.

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Mehmet Zeybek, Belediye hizmetlerini ve faaliyetlerini gazeteniz Kocatepe’ye değerlendirdi. Kocatepe Gazetesi sahibi Sezer Küçükkurt ile muhabir Burcu Aydın’ın sorularını cevaplandıran Belediye Başkanı Mehmet Zeybek önemli konulara değindi. İşte Zeybek’in çalışmalarla ilgili değerlendirmeleri:

“Sosyal belediyeciliğe devam”

Sezer Küçükkurt: Başkanım Belediye’nin No.03 işletmelerini devrettiğiyle ilgili söylentiler var. Doğru mu?
Mehmet Zeybek: Afyonkarahisar Belediyesi’nin bünyesinde hizmet veren N0: 03 işletmeleri ile sosyal tesis olarak faaliyet gösteren birimlerin özel sektöre devri söz konusu değildir. Sosyal hizmet veren bu birimlerimizin hepsini de Belediye olarak biz çalıştırıyoruz. Bu işyerlerini kiraya vermek ya da işletmesini devretmek gibi bir durum söz konusu değil.
Afyonkarahisar Belediyemiz hemen hemen her alanda bir çok faaliyeti olmasına rağmen bunların kamuoyuna yansıyışında fazla reklama gerek duymuyoruz. Biz öyle fazla reklama gerek görmüyoruz. İşin açıkçası bazı şeyleri netleştirmeden, neticeye ulaşmadan açıklamak istemiyorum.

“Akdeğirmen’le ilgili 260 triyona yakın tasarruf
sağladık. Belediye’yi büyük kamburdan kurtardık”

Sezer Küçükkurt: Başkanım göreve geldiğinizden bu yana özellikle tasarrufa riayet ettiğinizi belirtiyorsunuz. Tasarruf politikaları bütçeye nasıl yansıyor?
Mehmet Zeybek: Akdeğirmen Barajı şu anda Belediye’nin en büyük kamburudur. Allah’tan biz orayı devir almamışız. Eğer Belediye olarak biz orayı devir almış olsaydık eski rakamla 300 trilyon liranın üzerinde borç vardı. Mart ayında İller Bankası’ndan gelen ödeneğimiz eski rakamla 2 trilyon 600 bin lira bizden kesinti yapılmış. Gelir Müdürümüz ‘Başkanım DSİ Akdeğimen Barajından dolayı kesinti yapmışlar.’ dedi. Dedim ‘Biz barajı devir aldık mı?’ Almadık denildi. Hemen İller Bankası ile temasa geçtim. “Belediye’nin olmayan, devir alınmayan barajın parasını nasıl alırsınız” diye sordum. Üstelik barajda su kaçağı var. Daha sonra Tarım Bakanı ve Bakan Yardımcısından randevu aldım. Sayın Bakanımızla görüştük. Akdeğirmen Barajı’nın Taşkın Koruma ve Sulama amacıyla yapıldığını, zaman zaman Belediye olarak oradan içme suyu aldığımızı aktardım. Kullandığımız su miktarı kadar ücreti ödeyelim, ama barajın tamamını devir al denilirse ben bu barajı devir almam. Barajda ciddi su kaçağı var dedim. Görüşmede hazır bulunan DSİ Genel Müdür vekili ‘Ben barajı iyi biliyorum doğrudur Sayın Bakanım.’ dedi. Bakan da ‘Sayın Başkan biz ayıplı mal satmayız.’ dedi. Allah sizden razı olsun Sayın Bakanım, esnafça düşünüyoruz, ben esnafım ayıplı mal almam dedim. Bakan Bey ‘Başkanın işini halledin.’ dedi. Dönüşte Isparta Bölge Müdürlüğüne gittik. İçme Suları Müdürü Murat Beyle görüştük. Biz buradan hisse alalım dedim. Belli bir miktar içme suyu amaçlı belli bir miktarda sulama amaçlı olsun diye. Bölge Müdürü ona girmiyorlar dedi. Yüzde 40 içme suyu amaçlı yüzde 60’ı sulama amaçlı olsun diye yazıyı gönderdik. Bakanlıktakiler karşı çıktılar. İçme Suyu Müdürümüz ‘Biz Balmahmut’taki kuyulardan su çekip motorlara basıyoruz. Yıllık 4,5 trilyon liraya yakın elektrik masrafı var. Yüzde 40 oran olursa yarın büyükşehir falan olacak olursa veya bütün şehir falan olacak olursa zaman zaman su yetmez belki barajdan su alabiliriz.’ diye söyledi. İyi dedim yüzde 40 da fena bir rakam değil. Yıllık 4,5-5 trilyon lira olan bir ödeme çıkacak. Biz onu yüzde 30’a düşürsek kar ederiz diye düşündük. İki gün sonra beni Bakan Yardımcısı telefonla arayıp ‘Mehmet ağabey yarın saat 13:00’de DSİ Genel Müdürlüğü’nde sizi bekliyorum.’ dedi. Atlayıp gittik, Bakanla toplantıdaymış. Saat 16:00’da Orman Genel Müdürlüğü’nde genel müdürlerle toplanmış. Genel Müdürlerimizle yaptığımız görüşmemizde Baraj sulama amaçlı yapılmış, yüzde 90’ı sulama amaçlı olsun, Belediye’ye yüzde 10 hisse verelim denildi. Havaya uçacaktık çünkü biz yüzde 40’a bile razı olacaktık. Bende o esnada yüzde 10 az, yüzde 15 yazın dedim. ‘Başkanım biz yüzde 10 oran yazarız oradan istediğin kadar suyu alırsın. Sıkıntı yok.’ denildi. Kuzey kolektör hattımız vardı Sayın Bakanım 2020 yılı programında ödenek gözükmüyor. Bu bizim olmazsa olmazımızdır. 20 trilyon lira bir ödeneği ihtiyacımız var dedik. Bakanımız ‘O iş bende. Merak etme Başkanım bulacağım.’ dedi. Yüzde 10 oran yaklaşık 260 trilyon liraya yakın bir tasarruf anlamına geliyor. Böylece Belediye’nin borcunu sildirmiş oluyorum.”

“Millet bahçelerini büyüttük. Sokak sağlıklaştırmayı tamamlayacağız”

Sezer Küçükkurt: Sayın Başkanım CHP heyeti gazetemizi ziyaretinde verdikleri demeçte ‘Belediye’nin kayda değer hizmeti yok.’ görüşlerini açıkladı. Siz bu konuda ne söylersiniz?
Mehmet Zeybek: Kayda değer Belediye hizmeti olup olmadığını CHP haricindeki vatandaşa sormak lazımdır. CHP’ye beğendirmek zorunda değilim. Bizim muhatabımız millettir. Millet kararını verir. Yapılan hizmette görülüyor, yapılmayanda görülüyor.
Sezer Küçükkurt: Cirit Kayalığı Millet Bahçesindeki son durum nedir?
Mehmet Zeybek: Millet Bahçesi’nin alanını genişlettik. DDY ile protokol yaptık. DDY Genel Müdürlüğüne geçtiğimiz hafta gittim. Eski stadyumun arkasındaki Cirit kayalıkları bizim Beleştepe dediğimiz yerdeki o parkı DDY önündeki yeşil alanların tamamını Cirit Kayalığı Millet Bahçesinin içine kattık. Yaklaşık 45 bin metrekareye yakın Millet Bahçesi alanını büyütmüş olduk. Projeyi alan mühendislik bürosu ile oturup projeyi inceledik. Onlar Sayın Bakana bir sunum yaptılar. Peşinden bakan tamam deyip proje kabul edildiği an Cirit Kayalığındaki Millet Bahçesini TOKİ yapacak.
Sezer Küçükkurt: Bir de sokak sağlıklaştırma çalışmaları vardı sayın Başkanım.
Mehmet Zeybek: Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile de anlaştık. Sayın Bakan seçimden önce Afyon’u ziyaret etmişti. Biz yukarı mahalleleri beraber dolaştık. Hatta oradaki Yukarıpazar Karakolunu gördü. Bu kadar güzel binanın içerisinde ‘Bunun burada ne işi var?’ diye sordu. Burası karakol binasıdır boşaltıldı deyince ‘Yıkın burayı.’ dedi. Orayı yıktık meydan olarak düzenleyeceğiz. Bakanımız ‘Burada Sokak sağlıklaştırmasında kaç konut var?’ diye sordu. Yaklaşık 470 konuttan 260’ı kaldı cevabını verdim. ‘O zaman ben size15 trilyon lira kredi göndereyim burayı Belediye olarak siz yapın.’ dedi. Bende kendisine ‘Sayın Bakanım ben krediyi başka yerden de bulurum ne kadarı hibe olacak?’ demiştim. Bakanımız ‘Hele bir gelsin.’ dedi. Zannederim geçen ay 15 trilyon lira tutarında kredi geldi. Hibe olmadığını öğrenince geri gönderilmesi talimatını verdim. 15 trilyon lirayı iade ettik. Çevre Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un bir sabah benimle telekonferans yöntemiyle toplantı yapacağı söylenildi. Ekranı açtık, TOKİ Başkanı, İller Bankası Genel Müdürü, Bakan Yardımcıları hepsi vardı. Bende birim müdürlerini yanıma topladım. Aramızdaki konuşmayı kendilerine hatırlattım. Kredi geldi hibe olmayınca bende iade ettim diye anlattım. Sokak sağlıklaştırma çalışmasında kaç konut kaldığını sordu. 260 adet konut kaldığını söyledim. İller Bankası Genel Müdürü Yusuf Bey ‘e talimat veren Sayın Bakanımız ‘Yüzde 50’sini hibe yaz, yüzde 50’sini kredi olarak gönderin.’ dedi. Allah sizden razı olsun dedim. Yüzde 50 hibe geldi yüzde 50’de kredi geldi. İnşallah yukarı mahallelerimizdeki sokak sağlıklaştırma çalışmaları için ihaleye çıkacağız. Böylece sokak sağlıklaştırma işimizi tamamlayacağız.
Peşinden elemanlar Sıfır Atıkla ilgili bir bina yapacağımızı söylediler. Tahmini yaklaşık bütçenin 1 trilyon liralık bir bina öngörülüyordu. Bu konuyu Sayın Kurum’a aktardığımızda proje maliyetini sordu. 1,5 trilyon lira dedim. Genel Müdüre ‘İyi onu da hibe yazın.’ dedi. ‘Kalan binayı siz mi yapacaksın?’ diye sordu. Kalanı da Belediye olarak biz yaparız efendim cevabını verdim.

“Eski Müze alanını İslam Eserleri Müzesi yapacağız”

Sezer Küçükkurt: Bakan Kurum Afyonkarahisar’a geldiğinde şimdiki Müze alanıyla ilgili de uyarılarda bulunmuştu, orada durum nedir Sayın Başkan?
Mehmet Zeybek: Sayın Bakana birlikte gezerken gördüğünüz Müze binamız var dedim. Burası için bana ‘yapılaşmaya müsaade etme’ talimatı vermiştiniz, burası geçmişte satılmıştı, satın alan firma proje hazırlamıştı siz de TOKİ Başkanına talimat verip arsanın yerine başka yerden arsa verip takas edilmesini söylemiştiniz diye olayın geçmişini hatırlattım. Bana burada yapılaşmaya müsaade etmeyin bu doku bozulmasın demiştiniz dedim. TOKİ Başkanı ‘Efendim arkadaşlar arsa takasına yanaşmadı. Arsa gösterdik. Günümüz parasına göre yatırdığı parayı değerlendirin parasını iade edin demiştiniz sözlerini de hatırlattım. TOKİ Başkanı da ‘Efendim aşağı yukarı 4 trilyon lira yatırmışlar. Günümüzde değerlendirdiğimiz zaman 7 gibi bir rakam ediyor biz 8’e yükselttik onu da kabul etmiyorlar.’ diye söyledi. Sayın Bakan bana ‘Başkanım siz orada bir imar planlaması yapın. Biz o firma ile anlaşırız.’ dedi. Emriniz olur Sayın Bakanım diyerek orada bir imar plan düzenlemesi yaptım. Alan firma bizim muhatabımız değil. Alan firma onu TOKİ ile kendileri halletsinler dedik çıktık. İnşallah orayı da devaldıktan sonra hem mini bir Millet Bahçesi binasını da İslam Eserleri Müzesi yapacağız.

“Kamu binaları için görüşüyoruz. Yeni yatırımların peşindeyiz”

Sezer Küçükkurt: Sanat Okulu’nun durumu netlik kazandı mı? Ayrıca 2. Vakıf İşhanı ile ilgili durum nedir?AKÜ’nün Rıza Çerçel Kültür Merkezi’nin Belediye’ye devri söz konusu mu?
Mehmet Zeybek: Arkadaşlarımızla birlikte Sanat Okulu çalışmasına başlayacağız. 2. Vakıf İşhanı ile uğraştık. Büyük mesafe kat ettik. İnşallah orayı da aldık. Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi binası depreme karşı dayanıksız, yıkılacak. Orayı Vakıflar’a verelim oraya yurt yapın dedik. Orayı kabul etmediler. Büyük ihtimalle başka yeri vererek o işi de çözdük. İnşallah önümüzdeki haftalarda Kültür Bakan Yardımcısından randevu alacağız. Durumu netleştireceğiz.
M. Rıza Çerçel Kültür Merkezi şu anda üniversitede. Geçtiğimiz günlerde girip baktım. Ufak odacıklar var. Konuyu AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş ile görüştüm. Çünkü bina Rektörlüğe tahsisli. ‘Siz oranın tamirinin hakkından gelemezsiniz. Bırakın orayı bize terk edin. Biz orayı misafir karşılamada, protokol hizmetleri v.b de kullanalım.’ dedim. Rektör Hoca üniversite senatosunda orayı da verirsek il merkezi ile bağımız kalmıyor denildi.” görüşünü aktardı. AKÜ yöneticileri ile tekrar görüşeceğiz”
Sezer Küçükkurt: Tekstil Fabrikası’ndaki son durum nedir?
Mehmet Zeybek: Tekstil Fabrikası işe 2 yüz küsur kişiyle başladı. Tabii iş bilen ustaları var. Temmuz ayı itibariyle de eleman alımına başlanılacak. İlk etapta tekstil de maske üretimi, tek kullanımlı önlük üretimi olacak. Onları yapıyorlar nefis bir şey oldu. Arkadaş kaza bela olmasın diye bir kurban kesti. Açılış değildi. İnşallah beraberce bir açılışa gideriz.
Sezer Küçükkurt: Bu tür yatırımların devamı var mı?
Mehmet Zeybek: İnşallah bakacağız. Burada kim yatırım yapmak isterse herkese kapımız açıktır. Yardımcı olacağız.

“Orduevi yenilenecek. Belediye’ye gelen yol genişleyecek”

Sezer Küçükkurt: Garnizon Komutanlığı ve Orduevi alanlarında bir gelişme var mı?
Mehmet Zeybek: Milli Savunma Bakanımız Hulusi Akar’ın talimatları ile İkmal ve Garnizon Komutanlığı’nın yerinin DSİ’ye bakan bölümünün 80 bin metrekarelik kısmını Belediyemize devrini sağladık. Fatih mahallesine doğru olan kısım Garnizon Komutanlığı olarak kalacak. Paşalarımıza yakışır bir makam binasını da Belediyemiz yapacak. Orada bazı yeni binaları Belediye olarak biz yapacağız. Eski Çimento Fabrikası önünden geçen demiryolu hattı Garnizon Komutanlığı içinde kalacak. DSİ’ye doğru olan ağaçlandırılmış kısım Millet Bahçemiz olacak.
Orduevi ise yıkılıpyeniden yapılacak. Riskli bina şeklinde biz yardımcı olacağız. Belediyemizin önünden Afyon Lisesi’ne çıkan bir yol var. Sağ olsunlar Orduevi arsasından bu yol için de bir yer aldım. Bu yolu da genişleteceğim orası da hal oldu. Bu yol genişleyecek.

“Emniyet’in yerini istedik”

Sezer Küçükkurt: Kocatepe Asri Mezarlığı karşısındaki pazar yeri açılamadı. Açılış ne zaman düşünülüyor?
Mehmet Zeybek: Pazar yerini açacağız inşallah. Şunun için beklettik; Hamidiye Pazarı oraya kalkacak. Hamidiye Pazarına gittiğimizde oradaki insanlar hep garip gureba. ‘Bizim atımız arabamız yok. Oraya gidip gelemeyiz ne olursunuz gününü değiştirin burada kurulsun pazar.’ diyorlar. İl Emniyet Müdürlüğünün yeni hizmet binası bitmek üzere. Emniyet binamız yeni yerine taşındığı zaman orayı talep ettik. Orada Hamidiye’de mini de olsa bir pazar yerini garip gurebanın talebi doğrultusunda yerine getireceğiz. Tabi mezarlığın karşısındaki pazar yerini her an açabiliriz. Selçuklu Mahallesinde zaten pazar yerimiz var. Pandemiden dolayı Hamidiye Mahallesi’ndekilerin gönlü de olsun diye onun için biraz bekletiyoruz.

“Bütçedeki dengenin sırrı tasarruf. Daireleri satacağız, gerekirse teleferiği kendimiz yapacağız”

Sezer Küçükkurt: Belediye’de bütçe dengelendi mi, borç durumu ve tasarruflar ne durumda, her şey yerli yerinde mi?
Mehmet Zeybek: Afyonkarahisar Belediyesi olarak sıfır borcumuz var. Türkiye’de belkide 81 il içerisinde hiç borcu olmayan tek belediyeyiz. Bunun sırrı tasarruftur. Hiçbir toplu iğne dahi satmadık. Sadece geçtiğimiz hafta çevre yolu üzerinde bulunan 6 tane arsa bir tane de Baro Başkanlığı ile takas ettiğimiz Adliye’nin arkasında Baro’dan bize geçen 405 metrekarelik bir arsası vardı. Bunların haricinde satış yapmadık.
Burcu Aydın: Yanılmıyorsam birde AFDORA’da bulanan 13 dairenin satışı gündemdeydi değil mi Sayın Başkanım?
Mehmet Zeybek: Emlak şu sıralar iyi gidiyor. Bu dairelerin satışı ile fırsatı değerlendirmek istedik. Atıl durumda kalmasın. Elimizde para olsun istedik. Hatta gerekirse Teleferik Projesini de kendim yapacağım.
Burcu Aydın: Sözü edilmişken Teleferik Projesinin ihalesi için bir gelişme var mı?
Mehmet Zeybek: Teleferik Projesi ihalesi için pandemiden önce 2 firma ihale şartnamesi almıştı. İhaleye çıktığımızda gelen olmadı. Pandemiden önce Bursalı bir firma şartname talep etti. Ona şartname gönderildi. Şu anda kimsenin bir şey yaptığı yok. İlerleyen günlerde bakacağız. Borcumuz yok elhamdülillah. Sadece borç olarak 25 tane çöp araçlarını aldım. 18 trilyon lira bir kredi aldım. Onu da çok uygun bulduğum için aldım. Bunu da esnafça pazarlık ederek aldım. Hatta İYİ Partili Meclis Üyeleri ‘Neden kamu bankalarından kredi alınmadı?’ sorusunu sormuştu. Çünkü kamu bankaları 1,4-1,5,1,3 gibi teklif veriyorlardı. Esnaf pazarlığı yaparak 0,64’le tüm masraflar dâhil kredi buldum. Sadece bu bankalar arasındaki hesaplamada 2 trilyon liraya yakın tasarrufumuz oldu. Söylediğim gibi işin sırrı tasarrufta.

“Kentsel dönüşüm için TOKİ vatandaşlarla görüşecek. Yatay mimari uygulanacak. Mahalleler köye dönüşmesin istiyoruz”

Sezer Küçükkurt: TOKİ’deki son durum nedir? Son açıklamanızda TOKİ için yeni bir yer bulundu demiştiniz. Kentsel dönüşümde zaman ne zaman netleşecek?
Mehmet Zeybek: TOKİ ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum’la telekonferansla yaptığımız toplantıda da konuyu görüştük. İmaret Camii arkası ve Mısri Mahallesi’nde toplu konut yapımı için kentsel dönüşüm çalışmasına başlanılacak. Nefiste bir proje hazırlamışlar. Her ikisine de. İnşallah önümüzdeki aylarda TOKİ’den heyetler gelerek vatandaşlarla görüşmeye başlayacaklar. Projeler ihale edilerek yaptırılmış. Yatay mimari şeklinde olacak, dikeyine yok. Hatta bizim yukarıda sokak sağlıklaştırma çalışmaları kapsamında olan konaklar tarzında konutlarda yapılacak. Afyon’a nefis bir proje kazandırılacak. Hıdırlığın arka tarafında da bir rezerv alanı belirledik. TOKİ 3 bin konutluk çalışmayı da oraya başlayacak. Buradaki fiyat yüksek gelirse mal sahipleriyle anlaşma yoluna gidilecek. Diyelim ki vatandaşın buradaki arsası 80 bin TL ediyor. Yeni yapacak konut 300 bin TL. 220 bin TL borçlanır mısınız diye sorulacak. Vatandaş yok, bende o kadar yok derse rezerv alanındaki konuttan almak istersen orası 120 bin TL gibi. Bu şekilde bir anlaşma yoluna gidilecek.
Burcu Aydın: Özellikle kentsel dönüşüm bölgesinde ikamet eden vatandaşlar yolda durup siz gazetecisiniz. Hani kazma yılbaşında vurulacaktı. Mısri Mahallesi veya İmaret Camii arkasında bizim buralar ne olacak diye bize sıkça soruluyor. Sözün özü zamanlaması için ne diyebilirsiniz?
Mehmet Zeybek: Kentsel dönüşüm Belediye’nin işi değil zaten. Kentsel dönüşüm TOKİ’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yapacağı bir iştir. Devlet eliyle yapılacak bir hadisedir. İnşallah bunun ön proje çalışmaları bitti. Buna hemen yılbaşında başlayacak diye bir kaide yok
Sezer Küçükkurt: Önceden çekilen TOKİ kuraları vardı? Onlar ne oldu? Ayrıca önceden köy olup da açılan dava sonucu köye dönüşen mahallelerin durumu ne oldu?
Mehmet Zeybek: Valla artık onu bilemiyorum. TOKİ ilgileniyor. Oralar zaten mera vasfında imiş değişmemiş. Küçükçobanlı hattı üzerinde. Açılan dava sonucu mahkeme mahalleye dönüşen yerleşim birimlerinin köy olmasına karar verdi. Yargı süreci devam ediyor. Biz mecliste mağduriyet oluşmaması için hizmete devam kararı aldık. Burada Sayıştay denetçileri belki bize zimmet çıkaracaklar. Çünkü köye dönüştüğünde Belediye’nin hizmet etme yükümlülüğü yoktur. Ama mahalle muhtarlarımızdan birçoğu bizzat gelerek ‘Biz mahalle olarak kalmak istiyoruz.’ dediler. Yargının kararını bekliyoruz. Bizde karar düzeltme davası açacağız. Büyük bir ihtimalle Valilik makamı da önceden köy statüsünde olan yerleşim birimlerinin mahalle olmasını destekler diye düşünüyoruz. Sayın Valimiz konu ile ilgili olarak ‘Bizim yükümüzü alıyorsunuz daha iyi mahalle olarak kalsın. On köye siz hizmet götüreceksiniz.’ dedi. Onlarla beraber bir çalışma yapacağız.

“Tüm minibüsler yeniden düzenlenecek. AFRAY hayata geçecek”

Sezer Küçükkurt: Minibüslerle ilgili bir düzenleme söz konusu mu?
Mehmet Zeybek: Minibüslerle alakalı ciddi düzenlememiz var. Ben konuyu Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanına aktardım. Tabii burada AF-RAY’la alakalı DDY Genel Müdürü, Genel Müdür Yardımcıları, Ulaşım Daire Başkanları hepsini davet ettim. Afyon’a geldiler. Mahallinde gezip gördük. Geçtiğimiz hafta içerisinde AF-RAY Projesinin ihalesini alan firma DDY Bölge Müdürlüğünde bize bir sunum yaptı. Birinci güzergâhımız Park Afyon AVM’nin oradan başlayacak, Karşıyaka Mahallesine kadar bu mahallede iki tane istasyon yapacağız. Devam ediyor. Üniversitenin arkasından geçen bir hat vardı. Dedim; kardeşim ben dâhil şahsen üniversitenin arkasından geçen bir hatta binmem. Biz üniversiteyi, öğrenciyi merkeze taşımayı hedefliyoruz. Mevcut hattın yanına yeni bir hat döşeniyor. Bunu müştereken revize ettik. Üniyurt, Yurtlar Bölgesinin oradan bir makasla üniversitenin içine girip ön tarafa çıkacak. Şu anda Karşıyaka-Erenler minibüs durağı var Rektörlüğün girişinde. Oraya istasyon yapacağız. Oradan Karayolları ile üniversitenin bahçe duvarı arasından bir 10 metrelik yol var oradan devam edecek. Üniversitenin bitiminde oraya bir istasyon daha yapacağız. Oradan bir makasla hızlı tren istasyonuna bağlayacağız. Korel’in karşısına. Bunda mutabık kaldık.
Minibüsler meselesinde de DDY Genel Müdürü işin mutfağından yetişen bir insan. İstanbul Ulaşım Daire Başkanlığı yapmış. Aynı şekilde Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı da beraber Bursa’daki de üçü bir ekip bunların. Ben Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan bu işin bire bir uygulayıcısı Yusuf Beyi 3 aylığına talep ettim. Çözer geri göndeririz dedim. Bu arkadaşımız bire bir arazide çalışan bu işin piri Kahramanmaraş’ı çözdü, Malatya’yı çözdü. Kayseri’yi çözdü. Geçtiğimiz hafta buradaydı. Şoförler Odasını yöneticilerini de çağırdım. Arkadaş bir fotoğraf çekti. Oda yöneticilerin ben dâhil bundan sonra gelecek Belediye Başkanlarının tamamının birinci problemi ulaşımdır. 360 minibüs Afyon’u esir aldı dedim. Yeter, hani gelin bunu bir havuz sistemine geçildiğinde 180 tanesi bir hafta ikinci 180’i ise 2. hafta çalışacak. Veya otobüse dönüşeceksiniz. İlgili arkadaş bunların olabilirliğini izah etti. Ertesi gün bende durak başkanlarıyla görüşeyim dedi. Durak Başkanlarını topladı. Onlar işte ‘Biz karşı çıkarız, para kazanamayız.’ demişler. O da bakın ben o kadar il gezdim. Belediye Başkanınız kadar kararlı kimseyi görmedim demiş. Gerekirse yüz otobüs daha alırım. Buna yanaşmayanlar kusura bakmasınlar. Yeter artık. İş mafyaya dönüştü. O birini bacağından vuruyor öteki bir diğerini bıçaklıyor. Aracı kurşunluyor. Biz bunlarla mı uğraşacağız. Hatta Kahramanmaraş’ın Şoförler Odası Başkanı aramış. Bizimkiler başta çok karşı çıksalar da şu anda bize bu uygulamayı yapanlara yatıp kalkıp dua ediyoruz demiş. Önümüzdeki hafta Başkan Yardımcısını göndereceğim. Kahraman-maraş’ta bir inceleme yapıp gelecek. Sonra duraklardaki arkadaşlar aynı şekilde Kahramanmaraş’ta inceleme yapıp gelecekler. İnşallah bunu da çözüme kavuşturacağız.

“Asansörlerle ilgili sıkıntıyı biliyorum. Üst geçitlerle ilgili çalışma yapıyoruz”

Sezer Küçükkurt: Binalardaki asansörlerin denetimini yapan firma ile ilgili şikâyetler çok fazla. Bu konuda Belediye’ye suç bulanlar da var. Bu konuda durum nedir Sayın Başkanım?
Mehmet Zeybek: Bizden önce ihale edilmiş AYK isimli bir firmada ihaleyi almış. 31 Aralık 2020 tarihi itibariyle süresi doluyor. Duruma bakıp düzgün bir ekibe işi vereceğim. Bu işi Belediye’nin yapması mümkün değil. Çünkü bu işi yapmak için özel bir belge statüleri var.
Sezer Küçükkurt: Motokros, Klasik Müzik ve Caz Festivalleri gibi Afyon’un vitrin mevzuları var. Bunlar devam edecek mi?
Mehmet Zeybek: Devam edecek. Gittik görüştük Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde 4-5-6 Eylül 2020 tarihlerinde Motokros hatta pandemiden dolayı Çin’deki ayak iptal edilmiş. Burası biraz daha önem kazanıyor. Festivallerin Sanat Yönetmeni Hüseyin Başkadem’in ifadeleriyle UNESCO tarafından Dünya Caz Festivali Afyon’a verildi. Belediye olarak bizim yapmamız gerekenler konusunda Hüseyin Başkadem’le anlaştık. Ödemeleri falanda yaptık. İnşallah bu festivali de Eylül ayında Motokros Dünya Şampiyonası ile birlikte ikisini çakıştıralım istiyoruz. Afyon’a ciddi bir hareket getirecektir. Tabii bu koronavirüs salgını da müsaade ederse.
Sezer Küçükkurt: Bir üst geçit yol üzerinde yapılıyor. Yeni üst geçitlerin yapımı programda var mı? Alt geçitlerde, battı çıktılarda durum nedir?
Mehmet Zeybek: Var. Battı çıktılarla ilgili olarak da üç aylığına Kayseri’den gelecek olan arkadaş bunların yapımına gerek olup olmadığını, akıllı kavşaklarla çözülüp çözülemeyeceğine dair iyi bir çalışma yapacağız. Bu plana göre hareket edeceğiz.
Burcu Aydın: Sayın Başkanım, CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz, bayan elamanla çalışmama tasarrufunda olduğunuzu ve kadrolaşmaya gittiğini açıkladı. Bunlar doğru mu?
Mehmet Zeybek: Kadrolaşmaya dair bir tane elaman aldığımı göstersinler. Çok sayıda bayan elamanımız vardır. Sadece görevlendirmelerde yer değişiklikleri yaptım. Özel Kalem Müdürlüğü’ndeki sekreter bayanları asıl çalıştıkları yerlere verdim. Cinsiyet ayrımcılığı yok. Liyakata ve işin akışına bakıyorum. CHP bizi eleştirirken önce kendi Belediyelerinin ne yapıp ne ettiğine baksın.
Burcu Aydın: CHP İl Başkanı Yalçın Görgöz demecinde, özellikle pandemi döneminde partisinden seçilen Belediye Başkanlarının görevlerini en iyi şekilde yaptıklarını, büyük şehirlerde sosyal belediyecilik yapılmaması halinde pandemi de Türkiye’nin çökeceğini de iddia etmişti.
Mehmet Zeybek: Biz nerelerin çöktüğünü çok iyi biliyoruz. >>Burcu AYDIN ve Sezer KÜÇÜKKURT’un Özel Röportajı