Bonzai’ye kamu otoritesinin farkındalığı geç oluştu

AKÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Alpaslan, elde etmesi kolay ve ucuz bir uyuşturucu olan bonzaiye karşı kamu otoritesinde geç farkındalık oluştuğunu belirtti

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Yaşam Boyu Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi salonunda dün AKÜ Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Alpaslan “Çocuk Ergenlerde Maddenin Kötüye Kullanımı ve Bağımlılığı” konulu konferans verdi.
BONZAİ UCUZ VE ÖLÜMCÜL
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Alpaslan, son dönemde popüler hale gelen bonzainin ülke genelinde son derece kolay temin edilebilen ucuz bir uyuşturucu olduğunu vurguladı. Dr. Alpaslan, kısa sürede bağımlılık oluşturan maddenin ölümle sonuçlanan vakalar ortaya çıkardığını kaydetti. Bonzai’ye ilk kez 2002’de Almanya, İspanya, Rusya ve Avustralya gibi ülkelerde rastlanıldığını ifade eden Dr. Alpaslan; “Bonzaiye ilk kez 2002 yılında Almanya, İspanya, Rusya ve Avustralya gibi ülkelerde rastlanıldı. Birçok kimyasal madde ihtiva ediyor. En önemli iki maddesi JWH-018 adlı madde esrar etkisi yapmakta, HU-210 isimli madde ise esrar etkisini 5-10 kat artırmaktadır. İçeriğinde; Amerika ve Afrika’da yetişen bitkiler ve en önemli etken madde olan sentetik kannabinoid bulunmaktadır. Bu etken maddeler diğerlerinden çok daha güçlü ve hızlı bağımlılık yaratıyor.” dedi.
OTORİTEDE FARKINDALIK GEÇ OLUŞTU
Bonzainin esas itibariyle bir terkipten elde edildiğini, bitkinin yasal olduğunu, maddenin sentetik esrarın terkip edilmesi ile oluştuğunu aktaran Dr. Alpaslan; “Bonzainin diğer maddelerden en önemli farkının her yerde çok rahat ulaşılabilir ve ucuz olmasıdır. Bunun yanında kamu otoritesinin bu durumla ilgili farkındalığının çok geç oluşması ve inanılmaz derecede bağımlılık yaparak ölümcül sonuçlara hızlı yol açabilmesi de bonzainin önemli özelliklerindendir. Bonzai alan bir kişide kalp atışlarında şiddetli hızlanma, aşırı terleme, endişe, kaygı, huzursuzluk, solunum ve dolaşım sisteminde bozukluk, şuurda belirgin bozukluk, kalp krizi hissi, ölüm korkusu, sesler, hayaller görme gibi belirtiler oluşmaktadır.” diye konuştu.
BAĞIMLILIK KABULLENİŞ GİBİ
GÖRÜLÜYOR
Madde bağımlığı konusunda yapılan araştırmalara göre madde kullanımı için en yüksek riskin ergenlik dönemi olduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hamdi Alpaslan, ailelerin dikkatli olmaları gerektiğini kaydetti.
Dr. Alpaslan; “Yapılan birçok araştırmanın sonucunda, madde kullanımının 12-13 yaşlarında başladığı ortaya çıkmıştır. Kullanılan maddelerin başında alkol, sigara, esrar, uçucu maddeler ve ilaçlar gelmektedir. Kullanımın devam etmesiyle beraber, kullanılan maddeler kokain, ecstasy ve eroin gibi daha ağır maddelere dönüşmektedir. Madde bağımlılığı sosyal prestij için bir sembol olduğu algısı oluşturulmaktadır. Ergenlere akranları arasında kabul görebileceği mesajı verilmekte ayrıca içmenin potansiyel riskler küçümsenmektedir. Tüm bu yollarla madde kullanmak normalize edilmektedir.” diye konuştu.
ALTERNATİF KOYMAK ZORUNLU
Ebeveynlerin son derece dikkatli ve olası kötü durumlarda süreci etkin şekilde sürdürebilmeleri gerektiğini kaydeden Dr. Alpaslan sözlerine şöyle devam etti: “Anne babaların çocuklarını sigara, alkol ya da diğer maddeleri kullanması yerine spor, sanat, müzik, toplumsal etkinlikler gibi alternatif etkinliklere yönlendirmesi gerekmektedir. Çocuklarının çevresinde madde kullanan ya da buna eğilimli kişilerden uzaklaştırıp, alternatif ortamlarda yeni insanlarla tanışmasını ve yeni arkadaşlıklar kurmasını sağlamaları gerekmektedir.” (Kocatepe Haber Merkezi)