- Haberler
- Faydalı Bilgiler
- Bolu’da Gezilecek Yerler
Bolu’da Gezilecek Yerler
Bir Bolu gezisinde nerelere gidilir, nereler görülmeli ve neler yenilebilir? Sizler için araştırdık.
Batı Karadeniz Bölgesinde yer alan Bolu, Karadeniz’in doğası, doğal güzellikleri ve tarihi dokusunu içerisinde barındıran zengin bir şehrimizdir.
Bolu’ya gittiğinizde mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerleri sizler için derledik.
İşte Bolu’da gezilecek yerler:
1.YEDİGÖLLER MİLLİ PARKI
1642 hektar büyüklüğündeki Yedigöller Havzası, 1965 yılında milli park olarak korumaya alınmıştır. Havza kayan kütlelerin vadilerin önlerini kapatması sonucu oluşan, yüzeysel ve yeraltı akışlarıyla birbirine bağlı, kuzeyden güneye 1500 metre mesafede sıralanmış 7 gölden oluşmuştur. Milli park içindeki “Köyyeri” mevkiinde yeni Bizans Dönemi’ne ait bulunan kalıntılardan, eski dönemlerde bölgenin bir yerleşim yeri olduğu anlaşılmaktadır.
- GÖLCÜK GÖLÜ, GÖLCÜK TABİAT PARKI
Gölcük Gölü, çevresi çam ormanları ile kaplı yaylanın tam ortasındadır. Temiz havası, konaklama tesisleri ile spor kulüplerinin de kamp yeri olarak kullandığı Gölcük Gölü’nün Denizden yüksekliği yaklaşık 1100 metredir. Tektonik hareketlerle oluşmuştur. Gölün derinliği ortalama 5 metredir. Göl kenarında 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 1934 yılında kalmış olduğu tarihi bina, bugün halen otel olarak kullanılmaktadır.
3.ABANT GÖLÜ VE TABİAT PARKI
Abant Gölü, Bolu’nun 34 km. güneybatısında Abant Dağları üzerinde tabii bir göldür. Tektonik menşeli Abant Gölü ve çevresinin bitki zenginliği, ayrıca büyük bir açık hava rekreasyon potansiyeline sahip bulunması nedeniyle yörenin 1150 Hektarlık bölümü, 1988 yılında ‘Tabiat Parkı’ olarak koruma altına alınmıştır. Göl çevresi zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Sarı ve karaçam, kayın, meşe, kavak, dişbudak, gürgen, söğüt, ardıç ağaçları ve ormangülü, ılgın, fındık, muşmula, papazkülahı, alıç, çobanpüskülü, kuşburnu, eğrelti, böğürtlen, çilek, nane, ahududu, sarmaşık, ısırgan, atkuyruğu ve çayır otları başlıca ağaç ve ağaççıkları oluşturur. Gölün kenarları çeşitli su bitkileriyle ve nilüferlerle doludur. Abant Gölünün etrafında yükselen yamaçlarda ise Abant Çiğdemi (Crocus Abantensis) endemik olarak bulunmaktadır. Gölde bulunan ve endemik bir tür olan Abant Alabalığı “SALMO TRUTTA FARİO VARYETTE ABANTİCUS” olarak literatüre geçmiştir. Balık meraklıları yılın belirli zamanlarında, ücret ödeyerek olta ile balık avlayabilmektedirler.
4.AKKAYA TRAVERTENLERİ
Bolu’nun 10 kilometre güneybatısında, Mudurnu yolu üzerinde bulunan Akkaya Travertenleri, “Bolu’nun Pamukkalesi” olarak ün yapmış olup, görülmeye değer bir güzelliğe sahiptir. Bolu ve Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki tek örnek olan, doğal yapısını aynen koruyan nadir çevrelerden biri olan Akkaya Travertenleri, yemyeşil doğa ile bütünleşen bir manzara sergiler. Özellikle yaz aylarında traverten havuzları serinlemek amacıyla çok ilgi görmektedir. Ayrıca dinlenmek ve piknik yapmak isteyenler için ideal bir yer olan Akkaya Mevkii’nde özel sektörce işletilen günübirlik turistik tesisler faaliyet göstermektedir.
- BOLU MÜZESİ
Bolu ve çevresine ait eserlerin korunması ve sergilenmesini sağlamak üzere 1975 yılında Müze Memurluğu olarak kurulmuştur. Müze Memurluğu 1977 yılında Müze Müdürlüğüne dönüştürülmüş ve teşhir – tanzim çalışmaları yapılarak 14.11.1981 tarihinde ziyarete açılmıştır. Kültür Merkezi binasının giriş katında yer alan Müze; arkeoloji salonu ve etnografya salonu olmak üzere 2 bölümden oluşmaktadır. Müzede 3286 adet arkeolojik, 1677adet etnografik ve 12095 adet de sikke olmak üzere toplam 17058 adet eser bulunmaktadır.
6.MUDURNU EVLERİ
Mudurnu Evleri, Kentsel SİT alanı ilan edilen Mudurnu, eski Türk evleri bakımından önemli bir özelliğe sahiptir. Sivil mimari özellikleri açısından Göynük evlerine benzerlik gösteren ilçenin, tarihini ve kültürünü yansıtan bu evler korumaya alınmıştır. İlçede bulunan 165 adet konut ve 8 adet cami, çeşme, hamam olmak üzere toplam 173 adet mimari değeri yüksek yapı bulunmaktadır. Armutçular Konağı ise bu yapılar içinde öne çıkmaktadır.
7.GÖYNÜK EVLERİ
Kentsel SİT alanı ilan edilmiş bulunan Göynük, eski Türk evleri bakımından zengindir. Burada bulunan evler 20. yüzyıl başlarına aittir. Evlerin çatıları genellikle kırma çatı türünde olup, üzerleri yerli kiremitlerle örtülüdür. Bazı evlerin oturma odalarında çeşitli motiflerle süslenmiş tavanlar bulunmaktadır. Evler, genellikle, zemin katlı bir veya iki katlı olarak inşa edilmiş olup, içten merdivenlidir. Evlerin önünde genellikle “hayat” adı verilen avlular da yer almaktadır.
8.BABAS KAPLICALARI
Mudurnu’ya 5 kilometre mesafede, Gürçam Köyü yakınında olan kaplıca suyunun sıcaklığı 40 derecedir. Şu anda 20 yataklı bir tesisin bulunduğu kaplıca çevresinde yeni tesislerin yapımı planlanmaktadır. Toprak kalevili ve bikarbonatlı olan su metabolizma hastalıkları ile diyabetliler üzerinde olumlu etkiler yapmaktadır.
9.ÇUBUK GÖLÜ
Göynük ilçesinin 11 kilometre kuzeyindedir. Kıyısında Çubuk Köyü bulunan, etrafı güzel çam ormanları ile kaplı Çubuk Gölü 15 hektar genişliğinde ve ortalama 13 metre derinliğindedir. Gölde çok lezzetli sazan ve alabalıkları olta ile avlamak serbesttir. Göl etrafında önceki yıllarda çekimleri yapılan bir film için inşa edilen yel değirmenleri yöreye ayrı bir güzellik katmaktadır.
10.AKŞEMSEDDİN TÜRBESİ
Fatih Sultan Mehmet’in hocası olan ve 1459 yılında vefat eden Akşemsettin’in türbesi, Göynük ilçesinde Gazi Süleyman Paşa Camii’nin avlusunda bulunur. Osmanlı ilim dünyasının bu büyük şahsiyeti adına 1464 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan türbe, altıgen planlı olup, küfeki taşından inşa edilmiştir. Türbe içerisinde bulunan, ceviz ağacından yapılmış olan sanduka, ahşap işçiliğinin çok değerli bir örneğidir.
BOLU MUTFAĞI
Bolu yöresinin tarihi ve turistik özelliklerinin yanı sıra yemekleri de oldukça zengindir. Özellikle Mengenli aşçılar dünyaca tanınmışlardır. Mengen’den yetişen aşçıların tarihi padişah mutfaklarına kadar dayanmaktadır. Atatürk’ün aşçısı da Mengenliydi. Günümüzde turistik tesislerin bir çoğunda Mengenli aşçılara rastlamak mümkündür. Aşçılık sanatı Mengen İlçesinin ata mesleğidir. Bu nedenle Mengen’de 1985 yılında Anadolu Aşcılık Meslek Lisesi açılmış ve bu sanatın bilimsel olarak geliştirilmesi amaçlanmıştır.
Her yıl Eylül ayının ilk haftasında da Mengen’de Türkiye’nin tek “Aşçılık Festivali” düzenlenmekte ve yarışma, sergi, konser, panel, şov, spor karşılaşmaları gibi etkinlikler gerçekleştirilmektedir. Özellikle her yıl değişik türde bir şov yemeği hazırlanmakta ve çok ilgi çekmektedir.
YÖRE YEMEKLERİNDEN BAZILARI ŞÖYLE:
Ovmaç Çorbası, Kızılcık Tarhana Çorbası, Tarhana Çorbası, Nohutlu Çorba, Yayla Çorbası, Yoğurtlu Bakla Çorbası, İmaret Çorbası, Çiğ Börek, Kabaklı Gözleme, Acı Su Bazlamacı, Çantıklı Pide, Etli Mantı, Ekmek Aşı, Patatesli Köy Ekmeği, Kedi Batmaz, Mantar Sote, Orman Kebabı, Kaldırık Dolması, Kaşık Sapı, Mengen Pilavı, Höşmerim, Mengen Kuzu Güveç, Katık, Kaşık Atmaç, Bakla Çullaması, Paşa Pilavı, Kabak Hoşafı, Kara Kabak Tatlısı, Palize, Coş Hoşafı, Karavul Şerbeti, Kızılcık Şurubu, Saray Helvası.