BOLDAV kimyasal saldırıyı kınadı – Kocatepe Gazetesi
Bolvadinliler Dayanışma Vakfı (BOLDAV) tarafından yapılan açıklamada, Suriye'de Mart 2011'de başlayan savaşın yedinci yılına girdiği hatırlatıldı. Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısında tepkisini ortaya koyması gerektiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:“Yüreğimizi sızlatan, endişelerimizi artıran acı haberler gelmeye devam ediyor. En son İdlib'in Han Şeyhun bölgesinde olanlar canımızı yaktı. Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısında tepkisini ortaya [&hellip]
Bolvadinliler Dayanışma Vakfı (BOLDAV) tarafından yapılan açıklamada, Suriye’de Mart 2011’de başlayan savaşın yedinci yılına girdiği hatırlatıldı. Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısında tepkisini ortaya koyması gerektiği belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Yüreğimizi sızlatan, endişelerimizi artıran acı haberler gelmeye devam ediyor. En son İdlib’in Han Şeyhun bölgesinde olanlar canımızı yaktı. Uluslararası toplumun bu saldırılar karşısında tepkisini ortaya koymasını, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü başta olmak üzere uluslararası kuruluşların, benzerleri yakın geçmişte de cereyan eden bu tür saldırıları derhal soruşturmasını bekliyoruz. Suriye rejimi üzerinde etki sahibi olan tarafları, ateşkes düzenlemesinin ağır ihlallerini oluşturan ve tamamen sivilleri hedef alan söz konusu acımasız saldırıların derhal durdurulmasını teminen sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. “Küresel güçlerin karar vericileri ölümlerin bombardımanla mı yoksa kimyasal saldırıyla mı olduğunu konuşuyorlar. Savaş haritasının editörleri klavye başında el değiştiren bölgelerin renk değişimiyle meşguller. Haber ajansları en sarsıcı fotoğraf karesini servis etmenin peşindeler. Yedi yıldır Suriye savaşını, yetmiş yıldır İslam coğrafyasında olanları bazen seyreden bazen de tetikleyen Birleşmiş Milletler acil toplanıyor ve bu zamana kadar, hak ve adalete dair, Müslümanların lehine tek bir karar çıkmadı. Şam’ıyla, Bağdat’ıyla, Tahran’ıyla, Kudüs’yle, Kahire’siyle, Ankara’sıyla, Beyrut’uyla, Kabil’iyle, Riyad’ıyla bu coğrafya bizim yitip giden canlar bizim, kaybolan umutlar bizim Stratejiler onların, silahlar onların, kararlar onların; boğazımızda düğümlenen acılar bizim,. Dünya ve İnsanlık, silah ticaretinin en çok kazananlarından, ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’den barışa dair adım atmalarını bekliyor.”