'Biz Ak Şemseddinlerin yerini doldurmaya talibiz'

Kent Konseyi Başkanı Şemseddin Yasan, milletvekili adayı olmak istemediğini ancak çok daha önemli bir göreve talib olduğunu açıkladı. Yasan, 'Çok önemli bir konuyu anlatmak istiyorum. Bizde Fatihler çok. Ama Ak Şemseddinler yok. Biz bunun sıkıntısını çekiyoruz. Biz Ak Şemseddinlerin yerini doldurmaya talibiz' dedi   Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Şemseddin Yasan, 'Gelenekten Geleceğe' sloganıyla yayın [&hellip]

Kent Konseyi Başkanı Şemseddin Yasan, milletvekili adayı olmak istemediğini ancak çok daha önemli bir göreve talib olduğunu açıkladı. Yasan, “Çok önemli bir konuyu anlatmak istiyorum. Bizde Fatihler çok. Ama Ak Şemseddinler yok. Biz bunun sıkıntısını çekiyoruz. Biz Ak Şemseddinlerin yerini doldurmaya talibiz” dedi

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Başkanı Şemseddin Yasan, “Gelenekten Geleceğe” sloganıyla yayın hayatını sürdüren Kocatepe TV’nin 9. canlı yayın konuğu oldu. Yasan, Kocatepe Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Burak Aydın’ın sorularını cevaplandırdı.
“ASIL HEDEFİM İL GENEL MECLİSİ ÜYELİĞİYDİ”
Burak Aydın: Nasıl Kent Konseyi Başkanı oldunuz? Konseye Başkan olacağınızı biliyor muydunuz?
Şemseddin Yasan: İşin doğrusunu söylemek gerekirse Kent Konseyi Başkanı olduğumu ben bilmiyordum. Daha doğrusu Kent Konseyi Başkanı olacağımı da beklemiyordum. Bir gün genel kurul toplantısından yaklaşık 5 gün önce Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek bizi telefonla arayarak makamına gelmemizi istedi. Bizde oraya gittik. Kendisi bizden Kent Konseyi Başkanı olarak başında bulunmamızı istedi. Bizde onun önerisiyle Kent Konseyi Başkanlığına aday olduk ve nihayetinde genel kurulda Başkan olduk. Aslında bizim hesabımızda Kent Konseyi Başkanlığı gibi bir planımız, düşüncemiz yoktu. Biz Kent Konseyi Başkanlığından yaklaşık 4 gün önce İl Genel Meclisi Üyeliği için partiye müracaat ettik. Hatta Meclis Üyeliği için partimizden bazı ileri gelen arkadaşlarımızı referans olmaları için yazmıştık. Müracaat formunda bunların içerisinde Sayın Mehmet Zeybek ve Ali Özkaya’da vardı. Ama demek ki il yönetiminde orada bizden daha faydalı olabilecek arkadaşlarımız vardı ki biz İl Genel Meclisi Üyeliğine seçilemedik. Böylelikle biz boşta geziyorduk sonuçta Mehmet Zeybek Başkanım göreve başladıktan sonra bahsettiğim üzere Kent Konseyi Başkanlığına aday olmamızı istediler. Bizde böylelikle Kent Konseyi Başkanı olduk. İki senedir görev yapıyoruz.

“KENT KONSEYİ ÇOK FARKLI BİR KURUM”
Burak Aydın: Kent Konseyi organları nelerdir? Kent Konseyi’nin yapısı hakkında bilgi verir misiniz?
Şemseddin Yasan: Kent Konseyi organlarının en başında genel kurul vardır. Hemen onun altında Kent Konseyi Başkanı, onun altında Yürütme Kurulu, onun altında da Kent Konseyi Genel Sekreteri vardır. Kent Konseyi Meclisleri ve en altta da Kent Konseyi çalışma grupları vardır. Tahminimce halkımızın yüzde 90’ı Kent Konseyi Genel Kurulu hakkında çok fazla bilgisi yoktur. Bu nedenle hemşehrilerimi bilgilendirmek isterim. Kent Konseyi Genel Kurulu’nda en başta Vali Bey, Belediye Başkanımız, kurum müdürleri, Belediye Meclis Üyelerinin bir kısmı, İl Genel Meclisi Başkanımız, İGM Üyelerinin bir kısmı, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Baro Başkanı, ATSO Başkanı, Meslek Odaları, EKKKB gibi. Muhtarlıklar ve Muhtarlar Dernek Başkanı vardır. Bu aşağı yukarı Afyon’un idari yönden beyin takımı oluyor. İlimizin önde gelen isimlerinden büyük bir kurul oluşuyor. Bunlar bir araya gelerek Kent Konseyi Başkanını seçiyorlar. Kent Konseyi Yürütme Kurulu seçiyorlar. Kent Konseyi Meclislerini ve alt çalışma gruplarında Kent Konseyi Yürütme Kurulu belirliyor. Önemli bir konu olduğundan Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu hakkında konuyu biraz açacağım. Bu konu hakkında konseyin ne iş yaptığından herkesin çok fazla bir bilgisi yoktur. Kent Konseyi Başkanı genel kurul vasıtasıyla seçiliyor. Sayın Vali ve Sayın Belediye Başkanı sadece Kent Konseyi genel kurulunda, Kent Konseyi Başkan seçiminde ve Yürütme Kurulu seçiminde oy kullanır. Başka hiçbir dernek ve vakıfta oy kullanmazlar. Bu yönüyle diğer vakıflardan diğer odalardan ve birliklerden Kent Konseyi çok farklı bir kurumdur. Ayrıca Kent Konseyi kendine ait yönetmeliği olan bir kurumdur. İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Giderler bakımından ekonomik olarak Belediye’ye bağlıdır. Kent Konseyi kapsamlı ve çok önemli bir kurumdur.
KENT KONSEYİ’NİN
YÖNETMELİĞİ 2005’DE HAZIRLANMIŞ
Burak Aydın: Kent Konseyinin kendi yönetmeliği hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
Şemseddin Yasan: Kent Konseyi Yönetmeliği yaklaşık 2005 yılında hazırlanmıştır. Bu yönetmelik Kent Konseyi’nin çalışma biçimini, oluşumunu, kimlerden oluştuğu ve ne iş yaptığını içermektedir.
KENT KONSEYİ KAMU İLE
HALK ARASINDA KÖPRÜ GÖREVİ GÖRÜR
Burak Aydın: Peki Kent Konseyi ne işe yarar, nasıl çalışır? Valilik, Belediye ile ilgili ortak yaptığınız bir çalışma var mı? Kent Konseyi Başkanının görevleri nelerdir?
Şemseddin Yasan: İlimizde bir tarafta idare edenler var, diğer tarafta da idare edilenler var. Yani halk var. İdare edilenler bir merkezi idare, ikincisi de mahalli idarelerdir. Öbür tarafta da halk var. Kent Konseyi bunun neresinde? Yani idare edenlerin tarafında mı yoksa idare edilenlerin tarafında mı? Hem idare edenlerin hem de idare edilenlerin tarafındadır. Kent Konseyi idareye paydaş olur. İdari çalışmalardan Kent Konseyi idare edilenlerin çalışmalarına ortak olur. Yani onların çalışmalarına katkı amaçlı onlara yardımcı olur. Öneriler, projeler götürür. Kent Konseyi idare edenlerin çalışmalarını yakınen takip ettiğinden nasıl bir çalışma olduğunu çok iyi bir şekilde kavrayarak o çalışmaları halka gidip güzel bir şekilde anlatır. Aslında bu çok önemlidir. Halk için yapılan çalışmaların içerisinde halktan bir kişi olmazsa o çalışmanın bir amacı olmaz. Bazı çalışmalar sonuçsuz kalıyor, bir işe yaramıyor. İşte bu yüzden burada Kent Konseyi devreye giriyor. Aslında tüm bu çalışmalara Kent Konseyi katılıp halk adına çözüm ve önerilerde bulunmuş olsa hem idarenin çalışmaları daha kolaylaşmış olacak hem de halkla arada ki sorunlar en aza indirgenmiş olacak. Halkın tarafına geçecek olursak Kent Konseyi halkın birinci elden sıkıntılarını, dertlerini dinleyen ve ilgili birimlere ileten bir aracı ombusmandır. Kent Konseyi kamu kurumları ile halk arasında köprü görevi görür. Kent Konseyi görevini bu anlamda tam olarak yapabilse halk Kent Konseyine gelecek sorunları dinleyecek sonra kendi de bir iki katkıda bulunarak bunu daha iyi bir şekilde idareye götürüp bunun çözümü yönünde çareler arayacak. Ama Türkiye genelinde Kent Konseyleri sadece belirli günlerde mesajlar yayınlayan bir kurum olarak görülmüş. Engelliler Günü’nde örneğin atıyorum bir yemek verilmiş. Sadece bu tür şeyleri yaparak Kent Konseyi çalışmalarının amacına ulaştığı sanılıyor. Ama aslında çok farklı şeydir. Bahsettğim gibi Kent Konseyi halkın içerisinde halkın sorunlarıyla bire bir ilgilenendir. Onların sıkıntıların not alıp, proje haline getirip idareye götürüp bunun sonuçlanması hususunda çalışmalar yapması gerekmektedir. Bunu yaparken sivil toplum kuruluşlarıyla da işbirliği içerisinde olması gerekiyor.
MİNİBÜSLERDEN ŞİKÂYETLER KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ TALEPLER ALDIK
Burak Aydın: İki yıllık görev sürenizde halkın ilettiği en önemli üç konu neydi?
Şemseddin Yasan: Bize genellikle minibüslerle ilgili şikâyetler geldi. Minübüslerle ilgili bazı taleplerde bulunup dilekçe verenler oldu. Kent Konseyimizden bu konuda yardımcı olunması istenildi. Bizde talepleri bu işle ilgili birimlere, ilgili Belediye Başkan Yardımcılarına ilettik. Bazıları çözümlenirken bazıları ise çözümlenemedi. Kentsel dönüşümle ilgili çok müracaat eden oldu. Konseyimize gelip de benimle bire bir görüşüp bu konuda bize mutlaka yardımcı olun diyen taleplerde bulunanlar oldu. Kent Konseyi hizmet binası Afyon Lisesi yanında bulunan Nikâh Salonu’nun ikinci katıdır. Vatandaşımız buraya gelip bizimle istişare edebilir. Kapımız her konuda herkese açıktır.
KENT KONSEYİ GENEL
KURULU 11 HAZİRAN’DA
Burak Aydın: 11 Haziran 2021 tarihinde Kent Konseyi seçimli genel kurul toplantısı yapılacak. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Şemseddin Yasan: Biz Kent Konseyi yönetimi olarak görevde iki seneyi doldurduk. Yönetmeliğimize göre görevde iki seneyi doldurduktan sonra tekrar bir kongre yapılarak iki yıllık bir görev seçimi daha yapılması gerekiyor. Bu seçimi yapacak olan daha önceki gibi Kent Konseyidir. Bu konu ile ilgili Sayın Valimle görüştüm. Sayın Belediye Başkanımızla görüştüm. Hatta bazı kurum müdürleriyle görüştük. Üniversite Rektörleri ile görüştüm. Basınımızın ileri gelen değerli şahsiyetleriyle görüştük. Onlara 11 Haziran 2021 tarihinde yapacağımız genel kurula davetli olduklarını söyledik. Mutlaka bu genel kurulda ki seçime katılmalarını rica ettik. Sağ olsunlar söylediğimiz herkes memnuniyetle kabul ettiler. İnşallah 11 Haziran 2021 tarihinde çok güzel bir genel kurul olacak. Genel kurula davet ettğimiz kişiler Afyon’un akil kişileri, güzide insanları, ilimizin ileri gelen yöneticileridir. En başta valimizden tutun da en gerisine kadar tüm herkes var. Sivil toplum kuruluşlarından, odalardan hepsinden temsilciler vardır. Ümit ediyorum hepse gelecekler, ben tüm yetkililerle bire bir görüştüm. Genel kurul toplantımız 11 Haziran Cuma günü Belediye Meclis Salonumuz da yapılacak. Önceki genel kurullarda bu salonda yapılıyordu. Çok fazla salona dışarıdan izleyici alamayacağız. Hem yerimiz müsait değil hem de pandemi şartlarnı gözetmek durumundayız. Bir sonraki genel kurula şartlar müsait olursa tabi halkın da katılımıyla daha geniş kapsamlı bir genel kurul yapmayı düşünüyoruz. Biz genel kurul toplantılarını seçimsiz her 6 ayda bir yapmayı düşünüyoruz. Çalışmalarımızı, faaliyetlerimizi değerlendirerek olursa eksiklerimizi görüp tamamlamayı amaçlıyoruz. Altı aylık süreçte yaptıklarımızı ve yapamadıklarımızı anlatıp destek ve yardım talep edeceğiz.
KENT KONSEYİNE İSTEYEN
HERKES ÜYE OLABİLİR
Burak Aydın: Kent Konseyi Başkanlığına aday olmak veya konseyde görev alabilmek için neler gerekiyor?
Şemseddin Yasan: Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nda görev almak ancak seçimle oluyor. Her vatandaş seçime giremiyor. Sadece genel kurulun belirlemiş olduğu yürütme kurulu vardır. Yürütme Kurulunda ki isimler genel kurulun onaylamasıyla aktif hale gelip, çalışmaya başlıyor. Bu onaylamadan sonra kim gelirse gelsin Kent Konseyi içerisine dâhil edilemez ve Kent Konseyi Yürütme Kurulunda ki bir üye de çıkarılamaz. Ancak genel kurulda bir oylama ile seçimle geldiği için aynı şekilde seçimle gider. Kent Konseyine üye olma hususunda herkes üye olabilir. Kent Konseyi çalışmalarına herkes katılabilir. Çünkü bizim komisyon çalışmalarımız var. Alt tarafta çalışma gruplarımız var. Meclis çalışmalarımız var. Bunlarda görev alabilirler. Yeter ki istesinler. Biz onları yürütme kurulunun içerisinde olmasa da biz onlara aktif görev veririz. Onların Kent Konseyi içerisinde Afyon için yapabilecekleri bir şey varsa bunu rahatlıkla yapabiliriz.
KENT KONSEYİ İÇERİSİNDE
DÖRT TANE MECLİS VAR
Burak Aydın: Kent Konseyi içerisinde kaç birim, meclis var?
Şemseddin Yasan: Dört tane meclisimiz vardır. Kadınlar Meclisi, Engelliler Meclisi, Öğrenciler Meclisi, Gençlik Meclisi vardır. 11 Haziran 2021 Cuma günü yapılacak olan genel kurulda sadece Kent Konseyi Başkanı ve Yürütme Kurulu ile ilgili kongre yapılacak. Bu bittikten sonra 15-20 gün içerisinde de Kadın Meclisinin, Engelliler Meclisinin ve Gençlik Meclisinin kongresi yapılacak. Yalnız bunların kongresinde Kent Konseyi genel kurulu toplanmayacak. Sadece Kent Konseyi üyeleri kendi aralarında toplanıp Kent Konseyi Kadınlar Meclisini ve Başkanını, Yürütme Kurulunu seçecek. Aynı şekilde diğer meclislerin seçimi yapılacak.
KENT KONSEYİNİN YAKLAŞIK
230 KİŞİLİK BİR GRUBU VAR
Burak Aydın: Dört Meclisiyle birlikte Afyonkarahisar Kent Konseyi kaç kişilik bir ekipten oluşuyor?
Şemseddin Yasan: Kent Konseyinin çalışma gruplarını da eklediğimizde yaklaşık 230 kişilik çalışan bir grup ortaya çıkıyor. Bunlar bir ücret almıyor. Sadece gönüllülük esasına göre çalışıyorlar. Bunun dışında ek bir ücret veya başka bir şey yoktur. Dediğim gibi sadece fahri olarak gönüllülük esasına göre çalışmalar yapıyorlar. Halkın memnuniyetiyle memnun olan bir ilke ve idealimiz vardır.
ÖNEMLİ ÇALIŞMALARA İMZA ATILDI
Burak Aydın: Pandemi şartları nedeniyle çalışmalarda da aksamalar yaşanıldı. Pandemi öncesinde Kent Konseyi olarak hızlı çalışmalarınız vardı. Kent Konseyi ilimiz, ülkemiz ve hatta uluslar arası gündemle ilgili açıklamalar yapıyor, çeşitli faaliyetlerde bulunuyordu. Bu hususta ne söylersiniz?
Şemseddin Yasan: Biz 2019 yılının Temmuz ayında genel kurulumuzu yaptık ve görevimize başladık. Göreve başladıktan sonra bizim ilk işimiz Bursa Büyükşehir Kent Konseyi Engelliler Meclisi’nin bizi ziyareti oldu. Afyonkarahisar’a bir gezi düzenlemişlerdi. Tabii Kent Konseyimizi de ziyaret ettiler. Yaklaşık 230 kişilik büyük bir grup olarak geldiler. Engelli olduklarından çeşitli zorluklar sözkonusuydu. Böyle bir grubu biz Afyonkarahisar Kent Konseyi olarak iki gün ağırladık. Onlara yemek verip Afyon’un tarihi yerlerini gezdirdik. Onlar çok memnun şekilde ilimizden ayrıldılar. İlk işimiz bu olmuştu. İkinci işimiz ise Kadın Meclisi Başkanımız Canser kuzu ve yanında ki heyetiyle birlikte Diyarbakır Annelerine destek amacıyla Kadın Meclisimizin annelere ziyaret çalışması olmuştu. Çok büyük bir infial uyandıran bu çalışma bilhassa ulusal düzeyde yayın yapan basında da yer bulmuştu. Bu önemli bir çalışmaydı. Hatta sizin gazeteniz Kocatepe Gazetesi’nde de bu konuyla ilgili epey haberler çıktı. Muhabiriniz Burcu hanım gelip bizimle röportaj yapmıştı. İkinci çalışmamız Diyarbakır Annelerine destek ziyaretiydi. Bu konuda Kadın Meclisi Başkanımız Sayın Canser Kuzu’yu gerçekten tebrik ediyorum. Epeyce fedakârlıklar yapmıştı. Bir diğer önemli çalışmamız da Suriyeliler ilgilidir. Asıl amacımız şuydu; Halk içerisinde birçok dedikodu dolaşıyor. Suriyelilerin maaş aldıkları, çocuklarının sınavsız üniversiteye girdiği, sıra beklemeden direk devlet hastanelerinde muayene oldukları gibi bir sürü halk arasında yayılan dedikodular var. Bu dedikodular sebebiyle halk bazen birbirine giriyordu. Kent Konseyi olarak bu işin gerçeğini biz halkımıza bildirmek zorudayız. Bizim amacımız orada Suriyelileri ön plana çıkarmak değildir. Amacımız halkımızı rahatsız eden dedikoduları ortadan kaldırmaktır. Bununla ilgili çok güzel bir çalışma yaptım. Bu konuda Kent Konseyi Yürütme Kurulu’nda ki arkadaşlarımız büyük gayretler sarf ettiler. Nihayetinde güzel bir sonuç çıktı. Bizde bu sonucu basına açıkladık. Ben faydasının olduğunu düşünüyorum. Hiç olmazsa duyanlar gerçeği öğrendi. Biz birinci elden devletin mercilerinden bu konuyla ilgili sağlam bilgiler alarak halkımıza bildirdik. Bazı gerçek olmayan şeyleri anlattık. İnşallah faydalı olmuştur. Bir sürü önemli çalışmalara imza attık. Pandemi süreci ile ilgili olduğundan onu anlatmadan geçmeyeceğim. Korona virüs süreci başladığında toplantılar yapamadık, biraraya gelip çalışmalarda yapamadık. Arkadaşlarla internet araçlarıyla iletişim kurarak toplantılarımıza devam etmeye çalıştık. Bizim pandemi ile ilgili en önemli çalışmamız korona virüsle ilgili hazırladığımız videonun sosyal medya aracılığıyla halkımıza sunmamız oldu. Sağlık çalışanlarımızı unutmadık. Bunlar gerçekten çok büyük fedakârlıklar yapıyorlar. İl Sğalık Müdürlüğüne teşekkür mahiyetinde bir mektup gönderdik. Aynı şekilde çok büyük fedakârlıklar göstererek çalışan emniyet teşkilatımız için İl Emniyet Müdürlüğüne bir teşekkür mektubu gönderdik. Üçüncü teşekkür mektubumuzu da Belediye elemanları ve Zabıta çalışanlarımızın fedakâr çalışmaları nedeniyle Belediye Başkanlığımıza gönderdik. Çok memnun oldular. Çok zaman alacağından daha yaptığımız pek çok çalışmadan söz etmiyorum.
İL BAŞKANLARININ BİRARAYA GELMESİ YÖNÜNDE SİYASİLER
BİZE SÖZ VERDİ
Burak Aydın: Siyasi Parti İl Başkanlarını biraraya getirme projeniz ne aşamada?
Şemseddin Yasan: Siyaset ve eleştiri güzel bir şey. Siyasi partilerin ayrı ayrı partilerin olması bizim için bir zenginliktir. Bizim için bir avantajdır. Ama bunu usulüne uygun bir şekilde yaparsak yani eleştiri sınırlarını geçmeden, gerçekten faydalı yönlerini de dile getirerek eleştiri yapabilirsek ne ala. Siyasi partiler bilhassa kendi sınırlarında bu eleştiri sınırlarını çok aşıyorlar. Arada sıkıntılar kin ve nefret oluşmaya başlıyor. Birbirlerini kırmaya başlıyorlar. Ondan sonra da aralarında müthiş derece de bir ayrılık oluyor. Onların arasında ki ayrılık halka da yansıyor. Bu kutuplaşma bu ayrışma halk arasında da çok müthiş sıkıntılara yol açıyor. Bizde bu sıkıntıların giderilmesi için ziyaretlerde bulunduk. Mesela AK Parti İl Başkanını ziyaret ettik. Sonra MHP ve CHP İl Başkanlıklarını ziyaret ettik. Daha sonra BBP ve İYİ Parti ve SP İl Başkanlıklarına ziyaretlerde bulunduk. Parti ayrımı yapmadık. Hepsinden çok iyi geri dönüşler aldık. Gerçekten AK Parti olsun MHP olsun İYİ Parti, CHP v.d partiler olsun ziyaretlerimiz çok olumlu geçti. Çok hoşumuza gitti. Onlarda bize gerçekten iyi karşılayıp bizim iyi niyetli girişimimizi çok olumlu buldular. Bize İl Başkanlarının biraraya gelmesinde yardımcı olacaklarına dair söz verdiler. Ama pandemi nedeniyle bu çalışmadan bir sonuç alamadık. Genel kurulumuz bittikten sonra inşallah bunlarla ilgili çalışmalarımız devam edecek. Bize yakın davranıldı iade-i ziyaretler yaptılar. CHP ve MHP’den iade-i ziyarette bulundular. Kent Konseyimizde hiçbir siyasi propaganda yapılmamıştır. Tüm siyasi partilere aynı gözle bakıyor eşit mesafede duruyoruz.
KOMŞU KENT KONSEYLERİYLE YAKIN İŞBİRLİKLERİ PLANLIYORUZ
Burak Aydın: Belediyeler arasında olduğu gibi Kardeş Kent Konseyi veya ortak çalışma yapılan bir Kent Konseyi var mı?
Şemseddin Yasan: Kayıtlarımızda bir Kardeş Kent Konseyliği durumu yok. Bizim zamanımızda böyle bir ortaklık ya da ne bileyim böylesi bir yakınlaşarak Kardeş Kent Konseyleri birlikteliği yapamadık. Ama genel kurultan sonra inşallah bilhassa yakın komşularımızdan başlayarak Eskişehir, Uşak, Kütahya Kent Konseyleriyle yakın işbirliğine, çalışma birliğine gideceğiz. Hatta nasipse Kent Konseyi olarak 24 Mayıs Pazartesi tarihinde Uşak Kent Konseyini ziyarete gideceğiz. Uşak Kent Konseyi Başkanı ile bire bir görüşmelerimiz olacak.
KENT KONSEYİ BELEDİYE
ALT BİRİMİ DEĞİLDİR
Burak Aydın: Kent Konseyini Belediye’nin bir alt birimi olarak görmek mümkün mü?
Şemseddin Yasan: Kent Konseyi Belediye’nin altında kurulan bir birim değildir. Kent Konseyi sadece kurulmasında öncülük ediyor. Ama Kent Konseyi Belediye altında bir birim, bir şube değildir. Veya Kent Konseyi Başkanı Belediye’nin bir elemanı, personeli değildir. Kent Konseyi’nin çalışmaları tamamen farklıdır. Yani Belediye çalışmalarının bir kısım Kent Konseyine şeyedilemez. Zaten bizim çalışmalarımız bahsettiğim gibi Kent Konseyi’nin kendi yönetmeliği vardır. Kent Konseyi yönetmelik esaslarına göre belirler. Onun için bizim Belediye ile maddi bir bağımız vardır. Maddi ilişkilerimiz birde işbirliğidir. O işbirliğini zaten biz diğer kurumlarla da yapıyoruz. Bu şekilde Kent Konseyi Belediye alt birimi değildir.
ÖNCELİĞİMİZ KENT KONSEYİNİN
KENDİ GÜCÜNE KAVUŞMASIDIR
Burak Aydın: Kent Konseyi olarak yapmak isteyip çok önemsediğiniz işler nelerdir? Öncelik sırası nedir?
Şemseddin Yasan: Benim iki yıldır amacım Kent Konseyini kendi gücüne kavuşturmaktır. Bizim maddi olarak bir sıkıntımız yoktur. Sağ olsun Belediye Başkanımız ve Belediye bizim tüm maddi ihtiyaçlarımızı gideriyor. O yönden bizim bir sıkıntı ve problemimiz yoktur. Ama Kent Konseyini Vali Bey, Belediye Başkanı seçiyor. Kurum müdürleri ve İGM Başkanı seçiyor. Mademki böyle Afyon’un güzide insanlarının seçtiği bir kurumun her yerde varlığını hissettirmesi lazımdır. İlk göreve geldiğimizde Vali Beyle görüşmek için randevu almak zorunda kalıyorduk. Günlerce hatta aylara varan randevu talebimiz oluyordu. Bunlar Kent Konseyi Başkanlığı ve Yürütme Kurulu için gerçekten çok olumsuz şeylerdir. Biz genel kuruldan sonra halk adına çalışıyoruz. Halkın huzur ve menfaati için çalışıyoruz. Madem biz halk için çalışıyorsak yöneticilerde halk için çalışıyorlar. Biz niye işbirliği yapmayalım? Biz her gideceğimiz yere bir ay randevu için beklersek o zaman biz hiçbirşey yapamayız. Biz bunların paydaşıyız. Bunların çalışmalarının ortağıyız. Biz onlara katkı sağlamak, önerilerde bulunmak istiyoruz. İlk zamanlar çok zorluk çektik. Şu anda iş rayına oturdu pek sıkıntımız yok. Ama ilk zamanlar problemler yaşıyorduk. Genel olarak bizi idare edenler diyeyim hepside çok iyi insanlar. Gerek mahalli idareler gerekse merkezi idarelerde durum bu. Vali bey olsun Belediye Başkanı olsun diğer birimler olsun hep böyledir. Bunlar çok iyi insanlar ve gerçekten halk adına birşeyler yapmak istiyorlar. Diğer illeri de kast ederek ifade ediyorum şimdiye kadar Kent Konseyleri önceki Konsey üye ve yöneticilerini eleştirmiyorum. Ama bir noktada çalışma amaç ve ilkeleri dışında hareket etmişler. İşin özüne pek fazla dönemedikleri için Kent Konseyi kendi konumundan çıkıp çok farklı bir kulvarda çalışmalar yapmışlar. Yaptıkları da değer bulmamış.
KESİNLİKLE MİLLETVEKİLİ
OLMAK İSTEMİYORUM
Burak Aydın: 2023 yılında Milletvekili olma planınız var mı?
Şemseddin Yasan: Benim kesinlikle Milletvekili olma gibi bir plan ve düşüncem yoktur. Canlı yayında izleyiciler huzurunda söz veriyorum rahat olsunlar; Beni birinci sıradan dahi milletvekili yapacaklar ben kesinlikle milletvekili olmak istemiyorum. İddialı konuşuyorum, ankete gelirsek bizim ismimizi oraya yazmışlar. İsmimiz orada olunca çoluk çocuk destekleyince velhasıl 350’ye kadar oy aldık. Destekleyenler sağ olsunlar. Diğer arkadaşlara da başarılar diliyorum. Aslında ben çok önemli bir konuyu anlatmak istiyorum. Bizde Fatihler çok. Ama Ak Şemseddinler yok. Biz bunun sıkıntısını çekiyoruz. Biz Ak Şemseddinlerin yerini doldurmaya talibiz. Milletvekilliğini yapacak kardeşlerimiz istedikleri kadar yapsınlar. Belediye Başkanlığı yapacak kardeşlerimiz yapsınlar. Bizim misyonumuz bizim hedeflerimiz çok farklıdır. Bir Fatih için Ak Şemseddin ne ise bir Osman bey için Şeyh Edibali ne ise biz o olmak istiyoruz. Bizim için gönüllerde olmak, idarecilerin gönüllerinde olup, idarecilerle birlikte yoldaşlık yapmak bizim için en büyük makamdır. Yoksa milletvekilliği ve makam peşinde değiliz.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE BANA DEVLET
BİRAZ YETERSİZ ÇALIŞTI GİBİ GELİYOR
Burak Aydın: Kentsel Dönüşümle ilgili Kent Konseyinin çalışması nedir? Sanıyorum bu çalışma ilk defa Kocatepe TV’de açıklanıyor değil mi?
Şemseddin Yasan: Bu soruyu sorduğunuz için çok teşekkür ederim. Kentsel dönüşüm gerçekten çok önemli ve mutlaka yapılması gereken bir konudur. Bu çalışmanın bir tarafında devlet bir tarafında da kentsel dönüşüm alanında ki halk var. Devlet halka gelip diyor ki, Mahallenizde ki plan, proje imara uygun değil. Evleriniz sağlıklı değil. Allah korusun en ufak bir sarsıntıda bir sürü can ve mal kayı olabilir. Bunun için olası bir felaket olmadan burayı yıkıp mal sahiplerine ev verelim demektedir. Kentsel dönüşüm alanında ki halkın kendine göre bir evi var. İyi veya kötü. Kimilerine göre çok önemsiz değersiz gibi görünsede kişinin bir gözde olsa, kötü de olsa, tehlikeli de olsa yurt yurttur. O kişinin gözünde evin durumu gerçekte ne olursa olsun saraydır. Devlet bu tür alanları kentsel dönüşüme çevirirken normal bir TOKİ evi yapar gibi düşünüyor. Ama kentsel dönüşümde devlet vatandaşların şahsi arazisine ev yapacak. Evini yıkacak, tamam evi yapsın ama normal Hazine arazisine konut yapar gibi vatandaşın konutuna ev yapamaz. Yani devletimiz vatandaşı ile uzlaşmaya, anlaşmaya gitmek zorundadır. Bu konuda devlet bana biraz yetersiz çalışmalar yaptı gibi geliyor. Kentsel dönüşümle ilgili Sayın Belediye Başkanımız veya Belediye zaten bunlar bu işin tarafı değil. Bir tarafta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı var. Bir tarafta da halk var. Afyonkarahisar Belediyesi sırf devletle halkın arasında ki sıkıntı büyümeye başlayınca ondan sonra devreye girmeye başladı. Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek gerçekten çok büyük fedakarlıklar yaptı. Siyasi olarak çok büyük risk alarak bu işe girdi. Her Belediye Başkanının ben bu işi böyle yapacağını zannetmiyorum. Ama Mehmet Zeybek Başkanımız gerçekten iyi niyetli bir insan. Kentsel dönüşüm alanında ki insanlarımızı memnun etmek için onları üzmemek adına bizzat halk adına giderek Çevre ve Şehircilik Bakanlığıyla epey görüşmeler yaptı. Sonunda onların menfaatine uygun bir şekilde sonuçlandımaya çalıştı.
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK MÜDÜRLÜĞÜ
KISIR BİR ÇALIŞMA YAPMIŞ BİR ÇOK
SİYASETÇİ DE HALKI KIŞKIRTTI
Burak Aydın: Bu konuda Kent Konseyi ne düşünüyor?
Şemseddin Yasan: Bu konuda Kent Konseyi olarak yapacağımız çalışmalarda bir tarafta devlet bir tarafta da halk var. Peki Kent Konseyi nerede? Yani bu işin içerisinde Kent Konseyinin de olması lazımdır. Burada işin aslına bakılırsa devlette Kent Konseyinin ne işe yaradığını çok fazla bilmiyor. Madem Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kentsel dönüşümle ilgili bir çalışma yapacaksa atıyorum ilimizde bakanlığın birim müdürlükleri Kent Konseyini yanına alıp çalışmalara başlar. Veya Kent Konseyine ‘Biz böyle bir çalışma yapacağız gidin bakın bir araştırın. Kentsel dönüşümle ilgili halk ne düşünüyor?’ Kentsel dönüşüme taraftar mı değil mi? Bunlar ne istiyorlar?’ Böyle bir araştırma yapılırda ondan sonra o bilgiye göre devlet planını, projesini hazırlar. Şimdi bakıyorsunuz halkın haberi yok. Bakıyorsunuz Belediye’nin haberi yok. Kent Konseyi zaten bu işin içerisinde yok. Çevre ve Şehircilik Müdürlüğünün yapmış olduğu çok kısır bir çalışmayla kalıyor. Kendi kafalarına göre bir fiyat belirliyorlar. Gerçekten o semtin arsa değerleriyle uzaktan yakından alakası olmayan bir fiyatla çok düşük bir fiyat teklifi yapınca halk ister istemez buna karşı çıkıyor. Reddediyor ve böyle bir şeyi kesinlikle kabul edemeyeceklerini söylüyorlar. Ondan sonra Belediye Başkanımız devreye girdi. Velhasıl devletle halkın daha fazla birbirine kutuplaşmaması için Belediyemiz aracılık yapmaya başladı. Ama ben şunu da söylemekten çekinmeyeceğim çünkü çok önemli. Burada bir tarafta devlet bir tarafta halk var. Siyasiler ben sadece muhalefeti kast etmiyorum. Tüm siyasileri kast ediyorum. Burada gerçekten uzlaştırıcı halkı sakinleştirecek bir çalışmalara girmediler. Bir çok siyasetçi bir noktada halkı tahrik etti kışkırttı. Belli zamanlarda siyaset yapılmaması lazımdır. Siyaseti kime karşı yapacaksınız? Devlete karşı siyaset olmaz yani. Devlet orada hayırlı bir iş yapmak istiyor. Yapmasa o zaman daha kötü. O evler halkın başına yıkılsa daha mı iyi? Bu işte mümkün olduğu kadar Kent Konseyinin önemli bir rol alması lazımdır. Bu hususta biz gidip kendimiz teklif ettik. İşe Mısri Mahallesi’nden başladık. Onları çağırdık ne istediklerini ve kendilerine ne teklif edildiğini sorduk. Bu konu hakkında yaklaşık 2,5 saat süren bir toplantımız oldu. Tabi kızıp öfkelendikleri sonra bize teşekkür ettikleri de oldu. Ama eteklerinde ki taşları döktüler. Düşüncelerini ortaya koydular. Biz onları yazdık. Sonra Mecidiye Mahallesi ve İmaret Camii arkasında ki vatandaşlarımızı çağırdık. Onların da görüş ve düşüncelerini aldık. Eğer bir frısat bulursak bunlardan aldığımız bilgileri gerekli mercilere ileteceğiz. Yani bu merci Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü veya bakanlıktır. Veya siyasilerimize ileteceğiz. Siyasilerimize iletme gibi Kent Konseyi olarak bir görevimiz yokta ama kurumlara bu tür bilgileri sunabiliyoruz. Projeleri rapor halinde iletebiliyoruz. Bziim görevmiz arayı bulmak. Mısri Mahallesinde sorun çok büyük. En önemli sorunların başında çok katlı olması isteği var. Bazıları TOKİ tarafından yapılmasın diyorlar. Bazısı da müteahhit tarafından yapılmasın diyor. Bu konuda da halkta bir görüş birliği yok. Bunların içerisinde tereddütler var. TOKİ’nin yaptığı evlerin pek revaçta olmadığı ifade ediliyor. TOKİ yaparsa semtimizde değer kaybı olabilir diyorlar. Müteahhite verildiğinde mal sahiplerinin eline fazlaca birşey geçmeyeceğinden endişe ediliyor. Mesela 20 metre veya 60 metrelik yeri var. 60 metrelik yeri müteahhit almış olsa ne yapacak?
KENTSEL DÖNÜŞÜMLE İLGİLİ
DEVLET ÇOK İYİ NİYETLİ
Burak Aydın: Kentsel dönüşüm süreci 2012 yılında başladı. Kamuoyunda fırsatçı olarak tabir edilen bazı kişilerin buradan arsa veya konut almaları hususunda ki yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Şemseddin Yasan: Arsa veya konutunu satana satma denilemez, satışa çıkan malı da almak isteyene alma denilemez. Bu doğal bir alışveriş sürecidir. Kentsel dönüşümle ilgili aslında devlet çok iyi niyetlidir. Devlet tarafından yapılması halinde ki olumsuz taraflarını da ifade ettim. Ama şu anda devlet diyor ki ‘Ben buraya 600 tane daire yapacağım.’ demektedir. Önceliği ev ve arsa sahiplerine tanıyacağım diyor. Eğer arsa sahipleri almazsa kiracılara vereceğim diyor. Ama dışarıdakilere vermeyeceğim diyor. Oradan sadece o bölgenin insanları daire alabilecekler. Devletin sadece Mısri ve İmaret Camii çevresinde kentsel dönüşüme girecek mahalleleri yok. Genel itibariyle binlerce mahallede kentsel dönüşüm gündeme gelecek. Devlet halkı mağdur etmek istemiyor. İnşallah bu süreç sıkıntı oluşturmadan sonucu varır diye düşünüyoruz.
>> Burak AYDIN’ın Özel Röportajı

Bakmadan Geçme