• Haberler
  • Genel
  • 'Birleştirici siyasetten memleket kazançlı çıkar, ayrımcılık zarar verir'

'Birleştirici siyasetten memleket kazançlı çıkar, ayrımcılık zarar verir'

İGM Başkanı Burhanettin Çoban, aktif siyasi hayatı boyunca başarısının sırrını açıkladı. Çoban, '10 yıllık Belediye Başkanlığımda ben hiçbir zaman insanlarımızın siyasi görüşüne göre, etnik yapısına göre, anlayışına göre mütedeyyin mi değil mi diye bunları araştırmadım. Hepsine eşit şekilde hizmet etme gayretinde oldum' dedi   İl Genel Meclisi (İGM) Başkanı Burhanettin Çoban, Kocatepe Gazetesi muhabirine verdiği [&hellip]

İGM Başkanı Burhanettin Çoban, aktif siyasi hayatı boyunca başarısının sırrını açıkladı. Çoban, “10 yıllık
Belediye Başkanlığımda ben hiçbir zaman insanlarımızın siyasi görüşüne göre, etnik yapısına göre, anlayışına göre
mütedeyyin mi değil mi diye bunları araştırmadım. Hepsine eşit şekilde hizmet etme gayretinde oldum” dedi

İl Genel Meclisi (İGM) Başkanı Burhanettin Çoban, Kocatepe Gazetesi muhabirine verdiği 2019 yılının son röportajı ile Afyonkarahisar’ın siyasi gelişim sürecini değerlendirdi.
Burcu Aydın: Sayın Başkanım, 30 yılı aşkın zaman diliminde bir hukukçu ve aktif bir siyasetçi olarak Belediye Meclis Üyeliği, İl Başkanlığı ve iki dönem üst üste Belediye Başkanlığı görevlerini yürüttünüz. Son yerel seçim itibariyle de İl Genel Meclisi Başkanlığına seçildiniz. Size göre Afyonkarahisar’ın dünden bugüne kadar geçirdiği siyasi süreç nedir?
Burhanettin Çoban: Afyonkarahisar’ımız tarihi geçmişiyle coğrafi özellik ve güzellikleriyle en önemlisi insan yapısıyla bence mükemmel bir şehirdir. Hatta çoğu zaman başka illerden gerek meslektaşlarımız gerekse başka siyasi partilerden insanlarımızla oturduğumuzda Afyon hep övgü ile karşılanıyor. Bu nedir? Asla ırkçılık anlamında söylemiyorum bilindiği üzere Afyon genelde Türk nüfusunun yoğun olarak yaşadığı bir yerdir. Farklı kesimlerden göç almamış dolayısıyla etnik yapısı hiç bozulmamış bir yerdir. Mesela bir Mersin’e baktığımızda Mersin’in merkez ilçesinde bugün teröre destek veren siyasi partinin adayı seçimi kazanabiliyor. Mersin gibi bir yerde, Mersin Akdeniz’de bir ilimizdir. Afyon da Elhamdülillah seçimlerde de bu gözüküyor hiçbir zaman teröre, ülke karşıtı, vatan karşıtı, bayrak karşıtı eylemlere, söylemlere yer veren partinin adayları ilimizde hesaba katılmayacak kadar az oy alıyor. Bu yönüyle Afyon çok güzel bir ildir.
Burcu Aydın: Siyasi hayatınızda en önemli kriteriniz ne oldu?
Burhanettin Çoban: Ben 10 yıllık Belediye Başkanlığımda, 6 yıllık İl Başkanlığımda daha önceki siyasi hayatımda hep önem verdiğim bir şey vardır. Bir insan insan mı? İnsanı sevelim. Bunun ırkı Türk mü, Kürt mü? Alevi mi, Sünni mi, AK Partili mi, MHP’li mi, CHP’li mi, SP’li mi başka partili mi bunun hiçbir önemi yok. Önemli olan nedir? Bu insan haklarına saygılı mı, vatanını seviyor mu, toprağını seviyor mu, bayrağına saygılı mı? Türkiye Cumhuriyeti Devletinin üniter yapısına karşı bir tereddütü var mı? Yani üniter yapıyla ilgili bir sorunu var mı? Yoksa kardeşim bizim için hiç önemli değil. Bu adamın siyasi partisi, kime oy verdiği veya hiç oy kullanmamış bir insanda olabilir. Bizi ilgilendirmez bizi ilgilendirecek tek şey ülkesini, toprağını, vatanını, milletini sevmesi, insan haklarına saygılı olmasıdır. Bu kadar. Bu var mı? O kişiyi bağrımıza basarız. Bu kişiyi en güzel arkadaşımız, dostumuz, yarenimiz sayabiliriz. Biz hep böyle baktık.
Burcu Aydın: Afyonkarahisar’da birlik beraberlik noktasındaki gözleminiz nedir?
Burhanettin Çoban: Afyon’da duruma baktığımızda elbette siyasi partiler arasında bazen sert söylemler, suçlamalar özellikle seçim öncesi aşırı yüklenmeler olabilir. Bunlar siyasetin doğal gereğidir. Biz biliyoruz ki bu topraklarda biz her zaman bir araya gelebiliriz. Genelde MHP’li kardeşlerimizin kullandığı çok güzel bir slogan var. ‘Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır’ gibi. Bu slogan bize gerçekten çok güzel uyuyor. Afyon’da da biz bunun emarelerini görüyor ve biz bundan mutlu oluyoruz.
Burcu Aydın: Siyasilerin hizmetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burhanettin Çoban: Tabii Afyon’a hizmet etmiş siyasilerimiz var. Siyasilerimiz Milletvekili, Belediye Başkanı olarak mutlaka hizmet edebilir. Bir siyasi partide görev alan insanlarımız da hizmet edebilirler. Ama bir bakanlık görevi söz konusuyla özellikle de icraatçı bir bakan ise elbette hem ülkeye hem kendisinin milletvekili seçildiği ile hizmetleri de ziyadesiyle olur. Ben yaş itibariyle 1975 yılından öncesini hatırlayamıyorum. Ali Çetinkaya zamanında bakanlık yapan Karaağaçlı soy isminde bir Köy Hizmetleri Bakanımız olmuş. Elbette başka bakanlarımızda olmuş. Ama yaş itibariyle ben onları hatırlayamıyorum. Hatırladığım bakanlardan İsmet Atilla Bey var. Afyon’a yaptığı hizmetlere baktığımızda her zaman onu saygıyla ve hürmetle anıyoruz. Allah ondan ebeden razı olsun. Bugün Afyon’da bir üniversite varsa, bir AFJET A.Ş varsa, günümüzde kullandığımız çevre yolu diğer illerden önce başlamışsa, şimdi adıyla AFSÜ ilimizde mevcutsa hatta yöneticisi olduğum AEV’nın bugün çok güzel bir arsası varsa daha sayamayacağımız hizmetler İsmet Atilla döneminde olmuştur. Sonra kısa da olsa Abdülkadir Akcan Bayındırlık ve İskân Bakanlığı gibi önemli icracı bir bakanlık yaptı. O da 1,5 yıl gibi kısa bir sürede Afyon’a elinden geldiğince hizmet etti. Sonrasında merhum Halil İbrahim Özsoy Sağlık Bakanı olarak hizmet etti. Afyonumuza, ilçelerimize, ülkemize hizmet etmeye gayret etti.
Burcu Aydın: Peki son 11 yıl boyunca bakanlık yapan Sayın Veysel Eroğlu’nun dönemini nasıl yorumluyorsunuz?
Burhanettin Çoban: Yaklaşık olarak 2007-2018 dönemlerini kapsayacak şekilde bir zamanlar Çevre ve Orman Bakanımız sonrasında Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu Afyon’a tarihinde görülmedik hizmetleri kazandırmıştır. Ülkemize ve dünyaya kazandırdı. Tabi icracı bir bakanlıkta 10 yıl önemli bir süredir. Bizde kendisiyle çok yakın çalışma imkânı bulduğumuzdan kendisiyle ilimizin her köy ve beldesini karşı karış gezdik. Gerek AK Parti İl Başkanı gerekse Belediye Başkanı olarak. Şimdi de İGM Başkanı olarak yanında bulunuyoruz. Bugün bakanımızın hizmetinden faydalanmayan bırakınız ilçeyi, beldeyi bir köyümüz kalmadı. Sadece kendi bakanlığı değil birçok bakanlıktan Afyon’a hizmetleri kendisi aktardı. En son Fizik Tedavi Hastanesi en son Onkoloji Hastanesidir. İsmini Veysel Eroğlu Spor Salonu olsun teklifini yaptığım salonda dâhildir. İnanın eğer Sayın Eroğlu olmasa biz bu spor salonunun yeri dahi alamıyorduk. Çünkü Sağlık Bakanlığı rest çekmişti. Onun sayesinde arazinin devri Gençlik Spor Bakanlığına yapıldı. Sağ olsun her bakanlıktan yatırımları Afyon’a yağdırmıştır. Bu sayede Afyonumuz gerçekten çevre illere göre, bölgemize göre önemli bir ilerleme sağladı. Bunu samimiyetle söylüyorum.
Burcu Aydın: Sözü ettiğiniz kazanımlar nasıl sağlandı?
Burhanettin Çoban: İşim gereği daha çok köylerle ilgileniyoruz. Biz eğitimde, sağlıkta, kültür, sanatta, güvenlikte 725 bin nüfusun yani Afyon’un tamamında görevli ve yetkiliyiz. Ama daha çok alt yapı üst yapı hizmetleri yönünden köylerde faaliyet yapıyoruz. Bize buralardan daha çok sorun geldiği için konuları daha iyi biliyoruz. Samimiyetle söylüyorum; Kaymakamlar ortalama bir ilçede 1-1,5 yıl ikamet ediyorlar. Buraya gelen kaymakamlar Türkiye’nin birçok yerinde görev yaptıklarını Afyon’un köyleri ve ilçeleri kadar alt ve üst yapısı son derece güzelleşmiş, iyileşmiş il görmedik diyorlar. Tüm bunlar birlik ve beraberlikten, siyasetçilerimizin kendi iline sahip çıkmasından kaynaklanıyor. Bu güzel bir şeydir. Bir siyasetçinin doğduğu, büyüdüğü, ekmeğini yediği, suyunu içtiği seçildiği ilden hizmet noktasında o ilin pozitif ayrımcılığını yapması da çok güzel bir şeydir. Farklılıklarımızı korumamız elbette güzeldir. Farklılıklarımızı koruyarak bir arada olma kültürümüzü, geleneğimizi, bu âdetimizi devam ettirirsek bundan kazanan Afyonkarahisar olacaktır. Ama tam tersi biz ayrılıklarımızı körüler, siyasi ayaklarımızı bahane ederek bir araya gelme geleneğimizi yaşatamazsak bundan hem Afyonkarahisar zarar görür hem de o siyasi partinin mensubu görevi ne ise; Milletvekili de olsa Belediye Başkanı da olsa o zarar görür. Bence bir Milletvekili, bir Belediye Başkanı, bir İGM Üyesi veya başkanı seçildiği andan itibaren sadece kendi siyasi partisinin değil o ilin tamamının tüm seçmenlerin Milletvekili veya Belediye Başkanıdır. Dolayısıyla hizmet yaparken bir ayırıma gitmemesi gerekir. Seçilen siyasetçi hizmeti her vatandaşın anlayışı ve kültürüne göre hizmet vermekle mükelleftir. Bunda ayrım yapmaması gerekir diye düşünüyorum.
Burcu Aydın: Başarınızdaki temel faktörü nasıl açıklarsınız?
Burhanettin Çoban: Bilindiği üzere ben 10 yıllık Belediye Başkanlığımda ben hiçbir zaman insanlarımızın siyasi görüşüne göre, etnik yapısına göre, anlayışına göre mütedeyyin mi değil mi diye bunları araştırmadım. Hepsine eşit şekilde hizmet etme gayretinde oldum. Bugün toplumun her kesimi ile çok güzel diyaloglar kurduk. Mesela Ekrem İmamoğlu’nun açıklamasını okurdum. Cem Evlerine ibadethane statüsü tanıyacaklarını söylemiş. Günaydın biz bunu 2013 yılında Afyon’da başlattık. İlk defa Alevi kardeşlerimize bir Cem Evi tahsis ettik. Aynı camiiler gibi buradan su parası alınmaması kararını aldık. Biz buraya ibadethane saydık. O bina küçük gelince 2017 yılında Belediyemize ait bir arsada sosyal tesisleriyle, yemekhanesiyle, oturma salonlarıyla, ikram yerleriyle, otoparkıyla, tefrişatıyla müstakil bir Cem Evi yaptık. Anahtarını teslim ettik. Bizim 9 yıl önce yaptığımızı İstanbul gibi bir yerde insanlar yapmayı vaat ediyorlar. Böylelikle vatandaşımız insanlar arasında ayırımın hissedilmediğini vatandaşımız anlıyor. O şehre ve ülkeye daha çok sahip çıkıyor.
Burcu Aydın: Önemli bir mesaj verdiğiniz, bu anlatımı destekleyen somut bir olay yaşadınız mı?
Burhanettin Çoban: Yaklaşık 3 yıl önce Türkiye’de en çok Alevi üyeye sahip Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı ziyaretime geldi. Tüm Alevi Dernekleri olarak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na randevu aldıklarını söyledi. Ona ‘Sayın Kılıçdaroğlu, biz Aleviler genellikle yüzde 90 oranda hep yıllardın CHP’ye oy veriyoruz. Hep CHP’yi destekleyip onun yanında yer alırız. Fakat CHP bizi hiçbir zaman adam yerine koymaz. Yanınız da tanıdığım birçok CHP’li Belediye Başkanını telefonla arayabilirim. Hiçbiri telefonuma çıkmaz. Seçim zamanı bize selam verirler sonra ulaşmak mümkün olmaz. Ama AK Parti’nin Afyonkarahisar’da bir Belediye Başkanı var, ben ne zaman arasam buyur Başkanım diye açar hemen cevap verir. Siz CHP’li Belediyeler bize Cem Evleri verirsiniz ama anahtarını dahi vermezsiniz. Kontrolünü dahi elinizde tutarsınız. Ama Afyon Belediye Başkanı bize Cem Evini yaptı. Anahtarını teslim etti bize hiçbir şekilde karışmıyor’ diye yüzüne söylediğini anlattı. Acaba bu Genel Başkanı biraz abartarak mı söyledi düşüncesiyle başka bir ilin Alevi Dernek Başkanını aradım. O ziyarette kendisinin orada olduğunu Genel Başkanın sözünü ettiği diyalogun aynen geçtiğini teyit etti. ‘CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun mekânında siz konuşuldunuz.’ dedi. Bu durum ilimizde ki kanaat önderlerine, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına, insana verdiğimiz değerin göstergesidir.
Burcu Aydın: Siyasete ve insanlara bakış açısına yönelik tavsiyeniz var mı?
Burhanettin Çoban: “Atatürkçüyüm” diyen bir kesim var. Sayın Cumhurbaşkanımız AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan bunu kesin bir dille ifade etti. Atatürk herhangi bir siyasi partinin veya herhangi bir etnik yapının hiç kimsenin değeri değildir. Atatürk bu ülkede yaşayan herkesin ortak değeridir. Hepimizin önem ve değer verdiği bir devlet büyüğümüzdür, rahmetlidir. İnsanları hatalarıyla yargılamaya kalktığınızda hiçbir insan kalmaz. Mevlana’nın dediği gibi kusursuz dost arayan dostsuz kalır. Burhanettin Çoban’ın hiç hatası yok mudur? Elbette vardır. Şu anki siyasi parti genel başkanlarının yanlış yaptıkları bir şey yok mudur? Elbette vardır. İnsanlar yapılanan bütününe bakmalı. Yapılan hizmete ve ülkeye verilen katkı değerlendirilmelidir. ADD genel kurullarında bile Afyonkarahisar Belediyesi, Belediye Başkanı olarak benim konuşulduğumu öğrendik. Bunlar güzel. Çünkü insanlara ve gelen misafirlere değer vererek onlarla ortak projeler yapıyoruz. Ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu birlik beraberlik ruhunun geliştirecek faaliyetlere imza atılmasıdır. Buna zarar verecek şeylerden kaçınmaktır. Bu toparlayıcı siyasetin gereğidir. Siyasi hayatım boyunca gördüğüm ilin milletvekilleri hep kendi partisi içerisinde kavga eder, ilin Bakanı vardır Belediye Başkanı ile kavga ederdi. Bunun örneği çoktur. ANAP, MHP ve DYP dönemlerinde olmuştur. İlin milletvekilleri parti teşkilatlarıyla kavga eder. Bunlar o ile olumsuz olarak yansır. Kardeşim şahsına olumsuz bir şey yapılsa da Afyon adına Afyon sevgisi adına ne olur içine at dışına vurma. Görev süresince kavgacı bir üslup izleme. Ben 10 yıllık Belediye Başkanlığı görevimde bu saydıklarımın hiçbir ile Allah’a şükür hiçbir kavga, çekişme, niza içerisine girmedim. Bundan kazanan Afyon oldu. İnşallah bu devam eder. Çünkü Afyon ve ülke hepimizin ili ve ülkesidir. Şahıslar önemli değil hizmetler kalıcı ve bakidir. >> Burcu AYDIN’ın Özel Röportajı

Bakmadan Geçme