- Haberler
- Genel
- Birçok yakınını depremde kaybeden Hataylı öğrenci, buruk bir mezuniyet sevinci yaşadı
Birçok yakınını depremde kaybeden Hataylı öğrenci, buruk bir mezuniyet sevinci yaşadı
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden mezun olan yüzlerce öğrenci mezuniyet sevinci yaşadı. Öğrenciler içinde birlikte üniversite okuyarak mezun olan baba-oğul, yakınlarının birçoğunu depremde kaybeden Retibe Olgun ve Çocuk Üniversitesi'nden mezun olan küçük çocuklar dikkatleri çekti. Anadolu Üniversitesi mezuniyet töreninin 2'nci oturumu Şehit Anıl Gül Spor Salonu'nda bugün gerçekleştirildi. Açık Öğretim Fakültesi’nin çeşitli bölümlerinden ve örgün öğretimin iktisat [&hellip]
Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nden mezun olan yüzlerce öğrenci mezuniyet sevinci yaşadı. Öğrenciler içinde birlikte üniversite okuyarak mezun olan baba-oğul, yakınlarının birçoğunu depremde kaybeden Retibe Olgun ve Çocuk Üniversitesi’nden mezun olan küçük çocuklar dikkatleri çekti.
Anadolu Üniversitesi mezuniyet töreninin 2’nci oturumu Şehit Anıl Gül Spor Salonu’nda bugün gerçekleştirildi. Açık Öğretim Fakültesi’nin çeşitli bölümlerinden ve örgün öğretimin iktisat ile işletme bölümlerinden mezun olan öğrenciler kep attı. Ayrıca Çocuk Üniversitesi’nin minik öğrencilerinin katıldığı mezuniyet töreni renkli görüntülere sahne oldu.
Mezuniyet törenine Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim üyeleri ve öğrencilerin aileleri katıldı. Ayrıca kayınpederi mezun olan sanatçı Gökhan Türkmen de protokol tribününde yerini aldı.
“Mutluluğumu paylaşacağım Antakya’daki yakınlarımın maalesef birçoğunu kaybettim”
Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat’ta meydana gelen, 11 ilde etkili olan deprem esnasında formasyon eğitimi için Eskişehir’de olan ve memleketi Hatay’ın Antakya ilçesinde yaşayan birçok yakınını kaybeden 35 yaşındaki Retibe Olgun, buruk bir mutluluk yaşadığını belirtti. Mutluluğunu paylaşacağı birçok yakınını kaybetmenin acısıyla mutluluğunun buruk geçtiğini belirten Olgun, “Türk Dili Edebiyatı mezunuyum. Buruk bir sevinç yaşıyorum, şu an mutluluğumu paylaşacağım Antakya’daki arkadaşlarımın, dostlarımın ve komşularımın maalesef birçoğunu kaybettim. Hayatta kalanların da nerede olduğunu bilmiyorum. Eğer beni duyuyorlarsa bana ulaşmalarını istiyorum. Çünkü biz birbirimizi kaybettik, umarım sesim ulaşır. Onlarla tekrar bir arada olmak istiyorum. Anadolu Üniversitesi’ne çok teşekkür ediyorum. Maalesef buruk bir sevinç içerisindeyim. Bu mutluluğumu paylaşmak için çok emek verdim, yalnız tam mutluluğumu paylaşacağım vakit bu felaketi yaşadık. Çok eksiğimiz var” dedi.
“Beraber bu mutluluğu yaşıyoruz”
Matematik öğretmeni olarak 10 yıldır görev yapan ve teknolojiye ilgisinden dolayı ikinci üniversitesini okumaya karar veren Hüseyin Mehmet Çetin ise babası Mevlüt Çetin’i de teşvik etti. Baba oğul birlikte kayıt yaptırdıkları ‘Bilgisayar programcılığı’ bölümünden de birlikte mezun oldular. Birçok aile yakınının sevincine tribünden eşlik ederken, baba oğul birlikte kep atmanın ayrı bir mutluluk olduğunu belirten Hüseyin Mehmet Çetin, “Teknolojiye eskiden beri ilgim vardı, dedim ki artık açık öğretimde bilgisayar programcılığını okuyabilirim. Kayıt olurken babama da dedim ki, ‘gel beraber okuyalım, seninle buradan beraber mezun olalım, bu keyfi beraber yaşayalım’ dedim. O da zaten adaletle, hukukla ilgilenen birisiydi. Onu da bu şekilde ikna etmiş oldum ve bugün beraber bu mutluluğu yaşıyoruz. İfade edilmeyecek kadar değişik bir duygu ama çok mutluyum” diye konuştu.
“Gece gündüz çalıştım ve mezuniyeti hak ettim”
Oğlunun teşvikiyle üniversiteye kayıt yaptıran ve oğluyla birlikte mezun olma sevincini yaşayan emekli polis memuru Mevlüt Çetin ise gece gündüz ders çalıştığını belirtti. Yaşadığı mutluluğu tarif etmekte güçlük çeken baba Çetin, şu ifadeleri kullandı:
“Torunlarımıza ve gençlerimize örnek olmak için ikinci bir üniversiteye başladım, bu yola girdim. Başarılı bir şekilde bugün oğlumla bu duyguyu yaşadığım için çok mutluyum. Gençlerin devamlı okuması gerektiğine ve okuyarak bu ülkenin kalkınacağına canıgönülden inanıyorum. Örnek olmak için elimden gelen her şeyi yaptım, gece gündüz çalıştım ve mezuniyeti hak ettim. O kadar güzel ki bu duyguyu anlatmak gerçekten çok zor. Onun içerisinde olmak, elinizdeki kuşu sıkmayarak sevmek gibi bir şey. O kadar güzel bir duygu.”