'Bir ülkenin ekonomik geliri iyiyse hiçbir teröriste boyun eğmez'
Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Lütfiye Polat, iktidara geldiklerinde Afyonkarahisar için uygulayacakları 20 projenin hazır olduğunu ifade ederek, 'Afyonkarahisar'ın değerlerine yönelik endüstriyel fabrikalar kuracağız' dedi. Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Lütfiye Polat, Kocatepe Tv'nin canlı yayın konuğu oldu. Polat, hafta sonu gerçekleştirilecek olan seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak çalışmalarını akardı. 'ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK SIKINTIMIZ [&hellip]
Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Lütfiye Polat, iktidara geldiklerinde Afyonkarahisar için uygulayacakları 20 projenin hazır olduğunu ifade ederek, “Afyonkarahisar’ın değerlerine yönelik endüstriyel fabrikalar kuracağız” dedi.
Yeniden Refah Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Adayı Lütfiye Polat, Kocatepe Tv’nin canlı yayın konuğu oldu. Polat, hafta sonu gerçekleştirilecek olan seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunarak çalışmalarını akardı.
“ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK SIKINTIMIZ YATIRIM VE ÜRETİM EKSİKLİĞİMİZ”
Vatandaşların ekonomik anlamda büyük serzenişleri olduğu ve Milletvekilleri tarafından seçildikten sonra görülmemekten mustarip olduklarını dile getiren Polat, “Halkımız milletvekilleri tarafından görmezlikten gelinmesinden çok musdaripler. Vekil seçiliyorlar ama ardından sadece onlarla fotoğraf çekinebiliyoruz. Buradan geçtiğini görüyoruz diyorlar. Yine en büyük sorun ekonomi alanında biz ülke olarak yatırım yaptığımız, ürettiğimiz zaman kazanacağız. Bizim şu anki en büyük sıkıntımız yatırım ve üretim eksikliğimiz. Bakın bu partinin en temel kurucusu Necmettin Erbakan bu ülkeye en fazla fabrika açtırıp yatırım yapan ve sürekli üretime dayalı çalışan bir siyasetçiydi. Şuan Necmettin Erbakan’ın görüşünü tutmayan insanlar, düşünmeyen insanlar dahi Necmettin Erbakan’ı bu konuda saygıyla anıyorlar. Şu an tekrar bu ülkenin eskisi gibi fabrikalarının iki üç katı daha arttırılıp tekrar üretilmesi lazım. Şu an Afyon’da da en büyük sıkıntı işsizlik. Bu işsizliğe dayalı işsizliğin getirdiği kısır döngü çember, eğitimde sıkıntıya ondan sonra da evlilik hayatına yansıyor. Sıkıntının giderilmesi için üretilmesi lazım ve Afyon fabrika üretim yerlerinin açılması için en mükemmel bölge. Bunun için de Afyon’un yatırıma ihtiyacı var. Biz de diyoruz ki önce üreteceğiz. Sonra ekonomik özgürlüğümüz, ekonomik özgürlükle beraber de eğitim seviyemiz artacak. Afyonkarahisar tüm yollarının kesiştiği bir bölgede. Birçok doğal zenginliğe sahip avantajlı bir konumdayız. Üretim tabii istihdamı getirecektir. Bu da şehrin ve ülkenin kalkınmasına sebep olacaktır. Mesela döviz üzerinde bizim belli bölgelerde, belli beldelerde ürettiğimiz ürünler var. Bu ürünler bize has. Afyon’un patatesi, Afyon’un vişnesi, Afyon’un kirazı gibi bu ürettiğimiz ürünlerle ilgili bir endüstriyel fabrika kursak, biz bunları işleyip de bunu ihraç etsek ya da yurt içinde bunları satsak ne kadar çok gelişim sağlarız ve köyden şehre göç de almayız. Köyden şehir aldığımız göçlerde çocuklarımız köy köy yaşamından, şehir yaşamına geldiği o uyumsuzluk, sorunlar, ondan sonra eğitim kalitesinin düşmesi bu şekilde birçok sorunu aşabiliriz. Bunun için de biz diyoruz ki eğer fırsat olursa mecliste biz bu sene bulunacağız. Meclise girdiğimiz sürece ben şu garantiyi veriyorum. Hangi beldede, hangi bölgede şehrimizin ne ihtiyacı varsa biz Genel Başkanımıza bunu sunup buradan da cevap alabileceğimize inanıyoruz.” Şeklinde konuştu.
“HEPİMİZ ÇÖZÜM İSTİYORUZ, ÜRETİM İSTİYORUZ”
“Bir ülkenin ekonomisi iyiyse hiç kimseye boyun eğmez. Bir ülkenin ekonomik geliri iyiyse hiçbir teröriste de boyun eğmez.” Diyen, “Bakın üretim olduğu sürece siz her zaman güçlüsünüz ve üretim olduğu sürece de ekonomimiz iyi olduğu sürece eğitimde de kalitenizde de artış vardır. Biz Necmettin Erbakan’ın mirasını aldık. Bu partide üst beyin takımı var. Bu beyin takımı 81 il için ortalama 657 tane proje üretmiş Afyon’da 57 tane proje üretmiş. Hangi partide böyle bir proje var? Daha hiçbir seçim olayı olmadan, hiçbir gelişim olmadan ilk önce projeler üretmiş. Bu büyük bir artı ben de bir halkım. Hepimiz bir halkız, biz hepimiz çözüm istiyoruz. Üretim istiyoruz. Benim derdime deva istiyoruz. Ben sahadayım. Ben artık insanlara koli dağıtmak istemiyorum. Para dağıtmak istemiyorum. Ben insanların sosyal eksikleri olan projelerle destek olmak istiyorum. Biz maddi sıkıntılar, imkânsızlıkları değil de, yatırımları konuşmalıyız. Bu yatırımdan hangi yerden daha fayda alırız? Biz yatırım istiyoruz. Üretim istiyoruz. Bizim Partimizin ilk 100 gün projesi var. Cumhur İttifakı’na girerken sunduğumuz 30 madde var. İlk otuz maddenin içinde; ekonomik ve sosyal kültürel aile yapısını ortaya atan maddeler var. Mesela; emeklinin maaşında gelir eşitliği, gençlerle ilgili yatırım planları, yeni iş alanına giren gençlere destek ve yeni evlenen gençlere ilk defa evine alacak, arabasını alacak gençlere faizsiz kısmı hibe, bir kısmı geri ödemeli para yardımları olmalı. Sınırsız nafaka, işte LGBT, aile yapısının sorunlarının çözümü ile ilgili birçok maddemiz var. Bu otuz maddenin kabulüyle Cumhur İttifakı’na getirildik. Fatih Erbakan’ın her zaman söylediği bir söz var. ‘Biz projeleri sunalım, biz yaptık demiyoruz. Ama bu projeler bu millete, vatana faydalıysa siz yapın. Biz gösterelim, siz yapın.’ Diyor, Bizim amacımız o zaten Cumhur İttifakı’na girerken Fatih Erbakan hiçbir zaman Bakandır, Bakanlıktır, koltuktur, Milletvekili sayısıdır istemedi hiçbir zaman da istemiyoruz. Milletvekilliği seçimine kendi amblemimizle seçime giriyoruz. Biz ne kadar milletvekili seçilirsek mecliste o kadar da insanların sesi olmaya devam edeceğiz. İlk yüz günde şuanda; siyasilerin yönetimde ve kamuda büyük bir israf var. Bu israfın giderilmesiyle ilgili ilk planlar yapılacak. Bu planlamalardan sonra yatırımla ilgili teşvikler ve faiz lobilerinden kurtulmak, faizden elimizi çekmek ve yatırım yapmakla ilgili aşama aşama maddelerimiz var. Afyon için de ortalama yirmi projemiz var şu an hazır. Özelleştirilmiş ve gerileştirilmiş birçok fabrikaların yerine üç katı tekrar fabrika açılması düşünülüyor. Çünkü o dönem için yeterliydi. Bu dönemde onun kapatılması değil, onun daha fazlasıyla gençlerin sayısına göre tekrar yatırımların yapılması şeklinde olacak. Şeker fabrikasının kapatılması tamamen buradaki çiftçi için atılmış bir bombaydı. Çiftçiyi gerçekten kazandırmamız lazım. Neden? Afyon’da bir et entegre fabrikası yok büyük. Neden Afyon’da süt entrika tesisleri yok. Neden? Afyon vişne suyu fabrikamız yok. Biz bu kadar aciz miyiz? Biz bu yatırımların Afyonkarahisar’a kazandırılmasını sağlayacağız.” ifadelerinde bulundu.
“YANLIŞ VARSA BU YANLIŞIN KARŞISINDA DURACAĞIZ”
Millet İttifakı ortaklarının HDP ile anlaşmalarını ilişkin değerlendirmelerde bulunan Polat, “Millet İttifakı’nda 6’lı masada yakınlarımız, arkadaşlarımız var ama HDP’nin de durduğu yer çizgisi belli. Şuan HDP’nin orada olduğunu bilmek zaten bizi üzüyor. HDP ve bunu da beyan ediyor. Yani bu beyanatlardan dolayı gerçekten biz Türk milleti olarak üzülüyoruz. Şimdi biz hepimiz Türk bayrağı gördüğünde gözümüz yaşaran insanlarız. Orada da Türk bayrağını sevmeyen insanlar olduğunu düşünüyorum. Ben Kürt vatandaşlarımızdan bahsetmiyorum. Bakın HDP Kürt vatandaşlarının temsilcisi değil. Böyle bir temsilciliği olsaydı daha farklı olurdu. HDP bence kesinlikle farklı mihraplarla, farklı şekilde bu ülkenin zararına çalışan bir parti. Bizim bu söylemlerimize karşılık Cumhur İttifakı’nda HÜDA PAR’ın olması ile ilgili eleştiriler geliyor. Biz Cumhur İttifakı’na sonradan katıldık. Bir anlaşmayla katıldık ve biz dedik ki bu seçimde sizin Cumhurbaşkanlığı olmanızda varız ama biz otuz maddemizle giriyoruz. Ve Fatih Erbakan’ın her zaman şu açıklaması var. ‘Biz hayra motor, şerre fren olacağız.’. Biz, ben dâhil diğer arkadaşlarım ve Fatih Erbakan’da yanlışları eleştirmekteyiz. Biz sadece şu an Cumhurbaşkanlığında en iyi olması gereken Sayın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu düşündüğümüz için bu tarafta olmamız gerektiği için buradayız. Ama bu demek değildir ki oradaki bütün hatalara ya da doğrulara evet diyeceğimiz değil. HÜDAPAR’ın da önceki açıklamalarında bazı sıkıntılar oldu ama sonraki açıklamalarında baktığınızda; ‘ben Bakanlık istemiyorum, ben koltuk istemiyorum. Ben hiçbir şey istemeden geldim.’ diyor. Ama diğer türlü dediğim gibi mecliste olursak, bu onların her şeyine evet diyeceğimiz anlamına da gelmiyor. Yanlış varsa bu yanlışın karşısında duracağız.” dedi.