Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Burcu Aydın

Bir sendika kongresinin düşündürdükleri – Kocatepe Gazetesi

Burcu Aydın 20 Eylül 2010 Pazartesi 03:00:00
  Hafta sonu Harb-İş Sendikası’nın 14. olağan genel kurul toplantısı yapıldı. Kongrenin sendika camiasına ve bu iş kolunda çalışan tüm işçilere hayır uğurlu olmasını dili-yoruz. Yeni yönetimi Allah mahcup etmesin derken uzun süren toplantı sırasında, seçime geçildiği süreçte yaşananların iyi analiz edilmesi gerektiği inancındayım. Baştan altını en kalın çizgilerle çizmek isterim. Amaç Harb-İş Sendikası Afyonkarahisar Şubesi’nin üyeleri, eski ve yeni yönetim kurullarını itham etmek ve eleştirmek değil. Ama yaşananlardan ders alınması, örnek kabul edilip bundan sonraki süreçlere yön verilmesi yerinde olacaktır.
Olağan bir genel kurul toplantısının 18 Eylül Cumartesi sabahı saat 10.00’da yapılacağı bilgisi ile görev yerimiz olan otele intikal ettik. Ancak toplantı en az 1 saat rötarla başladı. Bu rötara karşılık oylamanın tamamlanıp sandığın açılması gereken saat olan 17.00’de oylama işlemine ancak geçilebilmişti. Hayatın ham maddesi olan zamanı sivil toplum kuruluşlarının, toplumun kanaat önderlerinin de en iyi şekilde kullanması önemli. Üstelik onlara faaliyetlerinde katkı sunan kamu çalışanları güvenliği sağlayan emniyet güçleri, seçim kurulu ve medya çalışanı gibi organları ve kişileri de düşünerek hareket etmeleri doğal zorunluluk. Kendilerinin de sıkıntı yaşamamaları ortak menfaati oluşturuyor. Yani doğru organizasyon ve disiplinli faaliyetlerde bulunmak oda, sendika, dernek vb sivil toplum kuruluşlarının benimsemesi gereken bir yöntem. Üstelik toplantının yapıldığı otelde sadece bu organizasyon yok. Belirli saatlerde salonlar düğün törenleri ve otel odaları belirli gün ve saatlerde rezerve edilmiş durumda. Zamanın doğru kullanılmaması bir zincirin halkaları gibi diğer organizasyonlara ve bu organizasyonlar için salonları hazırlayan otel görevlilerine illallah dedirtecek hale geldi. Yeri gelmişken güler yüzlü servisleri, kibar diyalogları ve özverili çalışmaları nedeniyle Garden Kale Otel personeline, servis elemanlarına teşekkürü borç biliyorum.
Hiç kimsenin iç işine, aile meselesine karışmak yorum yapmak kimsenin haddi değil, elbette bizimde. Maksadı aşmadan ama bu rahatsızlığı da dile getirmeden edemi-yoruz. Hafta sonu takip ettiğim kongrede şahit olduğumuz şık bulmadığımız davranışı yadırgıyoruz. Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Kalfa şubenin 14. genel kuruluna katılmak üzere il dışından geliyor. Bu gayet normal. Sayın Başkan muhtemelen davet üzerine geldi. Şube yönetimini oluşturan isimlerle olan ikili ilişkilerini bilmiyoruz. Bu durum onların özeli. Kimin haklı olduğu ya da olmadığı da. Gel ve lakin Sayın Genel Başkanı toplantı salonu kapısında tek bir kişinin karşıladığını öğreniyoruz. İş bununla da bitmiyor. Sayın Genel Başkan’ın divan başkanlığı için isminin geçtiği bir önergeye karşılık ikinci bir önerge daha veriliyor. Oylama için sunum yapan beyefendi iki ayrı önergeyi arka arkaya okuyup tek bir oylama yapmak yerine ilk önergeyi okuduktan sonra diğer önergeyi okumasıyla salonda ilk küçük sözlü tartışma başlıyor. Anlaşılacağı üzere Genel Başkan’ın divan başkanlığı yapıp toplantıyı yönetmesi istenmiyor. Bu da olabilir. Ama madem öyle genel başkan sıfatı taşıyan isim için önerge sunulmasın. Böylece bu makamı rencide edici bir tavır ve uslup oluşmasın diye düşünmeden edemedik.
Başkan adaylarının konuşmaları sırasında eteklerdeki taşlar döküldü. Aile içi toplantıdır, hodri meydandır. Bu da bizleri enterese etmesi gereken bir durum değildir. Ama seviye çıtasının kimi zaman düştüğüne şahit olmak işçi sınıfının sendikal mücadelesinde yer alan isimlere yakışır tablolar değil.
Çok şükür kongre de bir tatsızlık olmadı. Ama diken üstü oturuldu çoğu zaman. Aman ha şimdi ha az sonra bir kavga çıkar mı kaygısını yaşadık. Pek çoğu kayınpeder olma sürecinde ve olan kişilerden oluşuyordu salonun çoğu. Karşıt fikre tahammül göstermek, en önemlisi kişinin sözünün bitmesini bekleyebilmek. Yukarıda ifade ettiğimiz gibi genel kurul toplantısında yakışıksız şeyler kavga gürültü kaza bela olmadı. Ama profesyonel sendikacılar ve üyelerinden daha şık bir ortam ve zamanın verimli kullanılmasını beklerdik. Yeni dönem şube yönetiminin sendika camiasına hayırlı uğurlu olmasını dileklerimizi tekrarlı-yoruz. Allah mahcup etmesin.
Lütfen patlatmayın
patlatacaksanız da gereğini yapın
Ramazan ayının yaz sezonuna rast gelmesi sonucu düğün törenleri Ramazan Bayramı sonrasına uzadı. Düğünlerde, eğlence programlarında havai fişek patlatma furyası bir ara oldukça revaçtaydı. Düğün organizasyonlarının sonuna doğru yine yasak olmasına ve Kabahatler Kanunu kapsamında işleme tabi olarak patlatanlara 70 TL para cezasının uygulandığı hava fişekleri patlatma ısrarı devam ediyor. Yine hafta sonu böyle bir olaya tesadüf ettik. Saatler gece yarısını geçiyordu. Boşta olduğumuz bir anda arka arkaya patlamalarla irkildik. O esnada patlamanın olduğu yerde bulunan bir polis ekibi olaya müdahale etti. Polis üzerine düşeni yaptı yapmasına da olayı gerçekleştirenlere bir dokunuldu bin ah işitildi. Yok aslında yasak olduğunu biliyorlarmış da bulundukları işletme yetkilileri burada yapabilirsiniz demişlerde. Laf kalabalığını da dinledik. Özür kabahatten büyük. Haydi oldu bitti. Kuralı ihlal etmeyi biliyoruz da neden ihlalin gereğini yapmıyoruz? Hanımlar beyler kurallar ihlal edilmek için değil uyulmak içindir.
Bilindiği üzere; “Havai fişek gösterileri ancak mülki amirlikçe izin verilen yerlerde yapılabilir. İzin verilen yerlerin dışında yapılması durumunda 5442 sayılı İl İdaresi kanununum 11/c ve 66. maddesinin vermiş olduğu yetkiye dayanılarak 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32. maddesi gereğince 70 TL para cezası tatbik edilir. Ayrıca; gerekli görülmesi halinde. Belirtilen konularda mevzuat maddeleri gereğince adli ve idari işlem yapılır.” hükümleri geçerli. Ama polis ama jandarma devletin silahlı zabıta gücüne sorun çıkarıp otoritesini sarsacak şekilde önce memura diklenip sonra onun üssüne telefonla ulaşıp 70 TL’yi ödememek için 70 takla atan zihniyet insanın canını sıkıyor. Lütfen bu tür yasak olan patlayıcı maddeleri patlatmayın. Yok patlatmadan duramayız diyorsanız da paşa paşa cezanızı ödeyin.

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER