• Haberler
  • Genel
  • “Bir avuç terörist ve destekçilerine hadlerini bildiririz”

“Bir avuç terörist ve destekçilerine hadlerini bildiririz”

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen-Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen İki Nolu Şube Başkanlığı genel kurul toplantısının son konuşmasını yaptı. Gündoğdu, Çanakkale’de her etnik kökenden insanla verilen mücadele ruhu ile bugün bir avuç teröriste ve onlara destek verenlere birlikle hadlerini bildirecek güçte olunduğunu söyledi Türkiye’nin günümüzde çok hareketli, hararetli günler geçirdiğini, ülkenin bulunduğu yer ve yöneldiği açılımlar nedeniyle [&hellip]

"Bir avuç terörist ve destekçilerine hadlerini bildiririz"

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen-Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Eğitim-Bir-Sen İki Nolu Şube Başkanlığı genel kurul toplantısının son konuşmasını yaptı. Gündoğdu, Çanakkale’de her etnik kökenden insanla verilen mücadele ruhu ile bugün bir avuç teröriste ve onlara destek verenlere birlikle hadlerini bildirecek güçte olunduğunu söyledi

Türkiye’nin günümüzde çok hareketli, hararetli günler geçirdiğini, ülkenin bulunduğu yer ve yöneldiği açılımlar nedeniyle yaşananların doğal olduğunu söyleyen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, ülke dostlarının bundan mutlu, düşmanların ise bunu engellemek için gayret içerisinde olduğunu ifade etti.
BAKAN ŞİMŞEK’E AFYON’DAN ÇAĞRI
Eğitim ve demokratikleşmenin bugün en önemli sorun olduğnu belirten Ahmet Gündoğdu, eğitimin özlük hakları boyutuyla eğitim çalışanlarının, niteliği boyutuyla da tüm paydaşlarının sorunlarının çözülmesi gerektiği yönündeki inançlarının tam olduğu mesajını verdi. Eşit işe eşit ücret kapsamında 666 SKHK ile memnun edilenler ya da mağdur edilenler konusuna değinmek istediğinden söz eden Gündoğdu; “480 Bin kişinin içerisinde, başka bakanlıklarda genel idari hizmetlerine eşitlenerek maaşlarında ayarlama yapılan arkadaşlarımız adına memnun olduğumuzu, ama öğretmen ve öğretim elemanının unutulmuş olması başkanlıklarda karşılığınız yok denmesi de unutabileceğimiz bir şey değil. IMF borcu konusuna itiraz ediyorum. IMF’ye borç verecek hale geldiysek, önce öğretmen ve öğretim elemanına sonra bütün memurlara borcumuzu ödememiz lazım, sonra ımf bakmamız lazım. Evde kendi başını bağlayamanların yada eksik bağlayanların düğünde gelin başı bağlaması konusunu atamız söylemiş ya, buradan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e çağrıda bulunuyorum. Türkiye ayak bağlarından faizden kapitalizmin cenderesinden kurtuluyor, özgürlükleri genişliyor. IMF bize muhtaç hale gelmiş ama, bizim IMF den önce bu ülkenin büyümesinde hala hak ettiği refah payını alamayan memuru emekliyi daha önemli şekilde dikkate alma mecburiyetimiz var.” diye konuştu.
“GEREKİRSE AÇ KALIRIZ”
Ahmet Gündoğdu, üniversitelerde daha dün ‘ordu göreve’ pankartının açılıp, milletin vergisiyle milletin değerlerinin tokatlandığı yerlerin bugün milletin arzusu doğrultusunda dünyalı olan bilimin ve özgürlüklerin öncelendiği yerlere dönüşmeye başladığını dile getirdi. Kocatepe üniversitesininde sesinin bu doğrultuda olduğunu kaydeden Gündoğdu; “Bu atılımların gerçekleşmesinde emeği geçenleri kutluyorum. Milletin değerleriyle kavga eden üniversiler yerine, milletin değerlerinin ve milletin emrinde olan üniversiteleri çok daha fazla seviyoruz. 4+4+4 Kademili sistemden bahsetmek gerekecek, biz bu sistemin uygulanmasındaki aksaklıkları eleştirdikçe sisteme özünden karşı olanlar ‘Gördünüz mü, Memur-Sen’de Eğitim-Bir-Sen’de eleştiriyor.’ diyor. Biz toplu sözleşme yasasını yüzde 90 oranda istediğimiz oranda çıkardık. Darısı Türk-İş, Hak-iİş, Disk’in başına hala yasaları yok. Toplu sözleşmenin uygulanmasından, hakkın verilmesine evet ama uygulanmasına hayır diyen bakanlarla mücadele ettik. O zaman ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, ‘Gördün mü Memur-Sen oh olsun size, madem ki referandumda evet demiştiniz oh olsun.’ diyor grup toplantısında. Şimdi de Kamu-Sen, KESK, CHP, MHP siz miydiniz kademeli eğitime geçiş için Milli Eğitim Şurasında önerge veren işte cezayı çekin diyorlar. Biz bu ülkenin demokratikleşmesi, darbecilerden kurtulması için Ergenekon’un ev sahipliğini, avukatlığını yapmaktansa aç kalmayı tercih eden bir örgütüz.” dedi.
“REZİL DURUMA DÜŞMEYİZ”
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen-Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, eğitim için 28 Şubat sürecini yaşatan kirli aktörlerin, onların çarkına su taşıyan sözde sendikacıların düştüğü rezil duruma düşmek yerine, Milli Eğitim Şuarasında alınan kararlara uymayı bu kararların yol haritası olmasını önemseyen bir örgüt olduklarının altını çizdi. 28 Şubat sürecinde katsayı engelini getirenlerin 8 yıl kesintisiz eğitimi dayatanların, eğitimde kalite istediğinden değil, imam hatip liselerinden, dinden, milletten, ticaret meslekten, kız meslekten, topyekün anadolu insanından rahatsızlık duydukları için derin devletin maşası olarak bunu dayattıklarını savunan Gündoğdu; “4+4+4 Kademeli eğitim ise halkın kendi çocuklarının geleceğine kendisinin karar vermesidir. Bunu Ömer Dinçer’in eksiklikleri de üslüp yanlışlıkları öğretmeni sevmeyen tarzı da bu sisteme destek vermemize engel olmayacak. Türkiye’nin demokratikleşmesine, demokrasinin yeşermesine evet uygulayıcıların uygulamalarındaki aksaklıklarını hep birlikte çözeriz yeter ki istikameti millet, milletin değenleri olsun.” şeklinde konuştu.
MİLLETİN BİRLİĞİ BOZULAMAZ
“Bayram adeta bu millete zehir edildi. Adı parti olan meclise girmiş parti yöneticileri tarafından terör örgütü PKK tarafından KCK silah tüccarları, acıları geçim kaynağı edinen siyasetçi ve sendikacılar tarafından.” diyen Gündoğdu şunları söyledi: “Merhum Abdürrahim Karakoç gölgede duranların gölgesi olmaz diyor. Bazı sendika ve sivil toplum örgütlerine, bazı siyasi partilere sesleniyorum. Ergenekon’un, PKK’nın, KCK’nın, gölgesinden çıkın. Bu milletin yanına gelin. BDP’ye çağrıda bulunuyorum. Ya dağdaki akrabanın yanına çık teröristliğini teröristlerle birlikte devam ettir, ya da millet iradesinin temsilcisi olacaksan terörü lanetleyerek meclise gel. Hem dağda hem mecliste olunmaz. Hem teröristin hem milletin yanında olunmaz. Buradan 74 milyona millete çağrıda bulunuyonum. Bizim kimse birliğini bozamaz, ne kafatasçılık, ne ırkçılık bu milletin birliğini bozamaz. Çanakkale’de Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle nasıl birlikte mücadele ettiysek, bugün bir avuç teröriste ve onlara destek verenlere bu birliğimizle hadlerini bildirecek güçteyiz. Bu inanç ve kararlılıktayız. Zor bir süreçten geçiyoruz, zor süreçler tarihe geçmenin kolay olduğu süreçlerdir. Türklüğü, kürtlüğü insanlara bir mana katsaydı, Silivri’nin Türk’ten, İmralı’nın da kürt’ten geçilmediği Ebu Cehil Ebu Lehepl’e bağlantı kurarak görebilirsiniz. Peygamberimiz Araptır, Ebu Cehil ve Ebu Leheb’in Arap olması onlara hiç bir değer kazandırmamıştır. Allah’ın ayetiyle ebediyyen lanetlenmişlerdir.” (Kocatepe)

Bakmadan Geçme