'Bilmeden konuşmuyoruz, tüm veriler bizi destekliyor'

“İşsizlik değil, iş beğenmeme var” tartışması sürüyor. AFSİAD Başkanı Şehitoğlu’nun sözlerine, Türk-İş İl Temsilcisi Uslu, “Palavra kesiyor” diye cevap verince Şehitoğlu’ndan cevap gecikmedi: “Tüm veriler ortada. Türkiye’de iş beğenmeme sorunu var. Çalışma şartları iyiye doğru gidiyor. Söylediklerimi anlayamamış olabilirler, buna üzülmem, ama kullanılan üslup üzücü”

AFSİAD Başkanı Hüseyin Şehitoğlu’nun “İşsizlik yok, iş beğenmeme var” açıklamalarının ardından Türk-İş İl Temsilcisi Muharrem Uslu Şehitoğlu’nun “palavra kestiğini” söylemişti. Uslu’nun sözlerine cevap veren Şehitoğlu, “TÜİK verilerine göre Afyon 2012 yılında işsizlik oranı en düşük 5. il oluyor. İşsizliğin Türkiye ortalamalarının çok altında olan bir ilde yaşadığımızı göremeyenlerin, görmek istemeyenler işi siyaset yapıyor diye basite almaya hakkı yoktur. Ben siyaset yaptığımda da araştırmalarla, verilerle konuşurum, laf üretmek değil sosyal bir yara olmak üzere olan konuyu topluma aktarmaktan başkaca bir niyetim olamaz” dedi. Türkiye’de işsizliğin değil, iş beğenmeme gerçeğinin olduğu görüşünü tekrarlayarak, bu konuda yapılmış bir çok açıklamadan örnekler veren AFSİAD Başkanı Şehitoğlu, “Şartlar yeterli değil, ama gün geçtikçe gelişiyor” dedi.
AFSİAD Başkanı Hüseyin Şehitoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“BİRAZ PALAVRA KESENLER”DEN
OLMAKTAN ANCAK GURUR DUYARIZ…
Türk-İş İl Temsilcisi beyfendi şayet şahsımı arayıp “işsizlik yok ama iş beğenmeme var” diyorsunuz, bu konu hakkında görüşlerinize katılmıyorum diye erdem sahibi bir insana yakışır üslub kullansaydı, kendisine dilimin döndüğünce anlatmaya inanın gayret ederdim. Beni yakinen tanıyanlar bilirler, şahsım herhangi bir konuda bilgi sahibi olmadan konuşmam, araştırmacıyımdır ve anlamayana tekrar tekrar anlatmayı da severim. Ancak topluma faydalı olacak işler yapmaya gayret eden bir kişiliğiniz varsa, hele hele bir sivil toplum örgütünü temsil ediyorsanız, konuşmalarınıza ve kullandığınız üsluba dikkat edeceksiniz. Bir de düşünerek ve bilgi sahibi olarak görüş beyan edeceksiniz. Yoksa söylemlerinizin hiç bir değeri olmayacaktır.
MEVCUT ŞARTLARIN YETERLİ
OLMADIĞINI BİLİYORUM AMA GÜN GEÇTİKÇE İŞÇİ LEHİNE GELİŞİYOR
Artık Türkiye öyle bir konuma geldi ki, işçisiyle işvereni ile tüm dünyanın kıskandığı gelişmeler yaşanmakta. Artık bundan 20-30 yıl öncesinde yaşanan işçi-işveren ilişkileri de kalmadı daha da iyi bir konuma gelmekteyiz. Son dönemde yasalaşan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu olsun, işverenlerin işçilere sağlamaya çalıştığı sosyal ortamlar ve şartlar olsun, Türkiye’yi çok üst seviyelere çıkarmakta olduğunu biz işadamları gözlemliyoruz. İşçi hak ettiği ücreti alma konusunda gün geçtikçe zaten geliştirilmekte bunu nasıl görmemezlikten gelebiliriz. Ayrıca hiç kimse kendi yaşam kalitesini artırmamak için değil; aksine yaşam kalitesini artırmak için çaba sarfetmez mi? İşçinin sosyal hakları ve mevcut şartlar denildiğinde mesela şahsım tarafından birçok çalışanım var, işten ayrılmış olanlar var; diyebilirim ki maaşını, fazla mesaisini, yıllık izinini, sosyal haklarını ödüyorum. Bunlarla da övünmüyorum. Çünkü bu haklar zaten onların en doğal hakkıdır. Bunları yapmayan işverenler artık zaten pazardan, piyasadan silinip gidiyorlar. Bunu artık her işveren yapmaya gayret ediyor zaten. Ayrıca kastettiğim şey mevcut şartlar dahilinde dahi işçi bulamıyoruz, ben bir iş adamıyım, üretim katma değer kazandırırken çalışana hakkını vermeye gayret ediyorum; ancak piyasanın el verdiği olmazsa olmaz bir takım şartlar var. Mesela siz tekstilde çalışan işçiye kalkıp 5 bin TL maaş veremezsiniz, verirsiniz, işletme batar… Ayrıca mermer ve madencilikte verilen maaşlar bellidir, bu sektörün içinde olanlar iyi bilir, çalışanlar da bunu iyi bilir. Bu arz-talep dengesine uygun hareket etmeyen işletmeler zaten işçi bulamaz. Konu da zaten bu değildi; benim anlatmak istediğim sosyal, toplumsal bir yıkım yaşamaktayız, insanlar hep kendilerinden daha üstün olan insanların yaşamına bakıyor. Sebat etmiyorlar, azdan çok olur demiyorlar, sadakatli bir toplum olmaktan çıktık. Sosyal yardımların bu denli cömert dağılımı karşısında çalışıp çalışmamak arasında mukayese yapılıyor. Kimse çalıştığı ortamı beğenmiyor bu olumsuzluklar ve sebepleri artık üniversitelerde, sivil toplum kuruluşlarında, hükümette bir takım araştırmalar ve raporlarla destekleniyor ve çareleri aranıyorken siz nerede yaşıyorsunuz? Bihaber misiniz diye sormazlar mı?
ASLA ARAŞTIRMA YAPMADAN, GÖZLEMLEMEDEN VE MESNEDİ
OLMADAN DEMEÇ VERMEM
Anadolu Ajansı Türkiye’nin en önemli haber ajanslarındandır. Benimle işsizlik hakkında bir ropörtaj yaptılar, haber o kadar ilgi görmüş ki Hürriyet ekonomi, Sabah Gazetesi gibi hem genelde, hem de yerel tüm medyamızda yayınlandı. Şayet bu üzerinde durduğum konu toplumun sosyal bir olumsuzluğunu yansıtmıyor ise neden bu kadar gündemde kaldı? Bu gazetelerimiz medyamız araştırmalar yapmıyor mu? Ben burada neyi neden anlatmaya çalışıyorum, toplumun dikkatini nereye çekmeye çalışıyorum bunu dahi anlayamayanlara içimden ancak acımak geliyor.
Şimdi “biraz palavra sıkanlar” denilince ben de biraz “araştırma” yaptım. Öyle zor da olmadı, internete girdim, acaba haksızlık mı yaptım dedim kendi kendime… Araştırmadan topluma bir mesaj vermek ancak kendi kendinizi basit düşürürür bunun bilincindeyim.
“BİRAZ PALAVRA KESENLER “KERVANI…..
21.05.2012 tarihli medya haberlerinde “Sivas Valisi Ali Kolat, Sivas’ta ciddi manada işsizlik yok, iş beğenmeme var” Sivas Valimiz, İl İstihdam Kurulu olarak olağanüstü toplandıklarını söylüyor. İş gücü potansiyelinin istihdama yönlendirilmesi ve işsizliğin giderilmesi amacıyla Türkiye İş Kurumu Kanunu’na göre toplandıklarını “ilave çalışacak 1000 kişiyi bulmamız lazım. Sivas’ta ciddi manada işsizlik yok, iş beğenmeme var”diye habercilere konuşuyor.
11.11.2012 tarihli gazete haberleri : “İşsizlik değil iş beğenmeme sorunu var” Ege Maden İhracatçı Birlikleri Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinz bey kısaca “Türkiye’de %8 işsizlik var deniliyor. Maalesef Türkiye’de iş beğenmemezlik var. Mermer sektörüne işçi bulmakta sıkıntı yaşıyoruz” diye demeç veriyor.
17.12.2012 tarihli haberlerde, “Türkiye’de işsizlik kadar iş beğenmeme de ciddi problem”
İşsizler iş bulamamaktan yakına dursun, sanayici de ihtiyacı olmasına rağmen çalıştıracak eleman bulamamaktan dert yanıyor. Türkiye’nin en önemli istihdam merkezlerinden olan organize sanayi bölgelerinin müdürleri işçi ihtiyacını doğrularken, Türkiye’de son yıllarda ‘rahat masabaşı iş’ isteyen insanların sayısının giderek arttığını ve bunun da yatırımcıyı olumsuz yönde etkilediğini ve gelecekte de bu durumun Türkiye ekonomisi için sıkıntı doğuracağını vurguladı. OSB’lerin en önemli sorununun işçi bulamamak olduğunu belirten Gaziantep OSB Başkanı Cahit Nakıboğlu, sanayilerde yaşanan işçi sıkıntısının ‘iş beğenmeme’, ‘rahat iş arama’ gibi nedenlere bağlı olduğunun altını çizdi. Meslek edindirme kurslarına rağbet gösterilmemesinin bunun en önemli göstergesi olduğunu dile getiren Cahit Nakıboğlu, “Türkiye’de işsizlik yok, ‘iş beğenmemek’ var. Rahat iş isteyenler var. Sabah 9’da işe gideyim akşam 5’de çıkayım anlayışı hâkim. Çalıştıracak kalifiye işçi bulamadığımız gibi, ‘ne iş olsa yaparım’ diyeni de bulamıyoruz.” diye konuştu. İşçi bulamamalarının en büyük nedeninin ‘yeşil kart’ olduğunu vurgulayan Nakıboğlu, “Adamın yeşil kartı var, çocukları için destek parası alıyor, okul masrafını alıyor, sağlık giderleri karşılanıyor, yakacak, erzak alıyor, aş evinden yemek alıyor. Kendisi de kahvede oturuyor. Niye çalışsın? Bir zamanlar moda olmuştu. -Ben sigortasız çalışmam- diye. Eskiden insanlar sigortalı olmak şartıyla çalışırken şimdi sigorta istemiyor. Bu da işçi bulmamızda sorun oluyor.” ifadelerine yer veriliyor.
10.12.2013 tarihli Zaman gazetesi haberi ; “Uşak’ta işsizlik yok, iş beğenmeme var”
Uşak Deri Karma OSB Başkanı Akif Küplemez ve Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik inovasyon etkinliklerine katılan öğrencilerle bir araya geliyor,”üniversiteli arkadaşlardan ricam masa başı iş bakmamaları,sektöründe başarılı olmak isteyenler mutlaka işin mutfağında yetişmeli”diye demeç veriyor.
29.01.2013 tarihli haberlerde “İş Dünyası İstihdam Edecek İşçi bulamıyor”
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, “Bir taraftan işsizlikten bahsederken,bir taraftan da istihdam edecek işçi bulamadıklarını”söylüyor. Olpak,”sadece vasıflı işçi değil ,vasıfsız işçi bulmakta da zorlanıyoruz”diyor.
15.02.2014 tarihli haberlerde “İşkur : Adana’da iş beğenmeme sorunu var”
Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) adana İl Müdürü Haşim Meydan “Adana’da işsizlik sorunundan ziyade insanların iş beğenmeme sorunu olduğunu”söylüyor.
“İş görüşmelerine bile gitmiyorlar, İŞKUR’a gelen taleplerin %90’ının sanayiden geldiğini belirtiyor.”Bizim eleman gönderdiğimiz işverenlerin genel sorunu,elemanların işin çalışma ortamını,ücretini,servis güzergahını beğenmemeleri olarak sıralanıyor. İş arayanlara sorduğumuz zaman da servis güzergahı evime uzak,ücret çok az şeklinde itirazlar oluyor. Empati yaptığınız zaman,gidip ağır sanayide çalıştığım zaman da ,hizmet sektöründe,çay ocağında,lokantada da aynı ücret diye bazen çoğu iş görüşmelerine bile gitmiyorlar”diye demeç veriyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) daha önceki gün tüm Ticaret ve Sanayi Odaları’na yabancı işçi konusunda, işçi sorunları konusunda bir yazı gönderdi. Demek oluyor ki bizler, bu sorunu görüyor, konuşuyor, çare düşünüyor ve çare arıyoruz…
AFYONKARAHİSAR’DA TÜİK VERİLERİ
06.01.2014 tarihinde TÜİK Manisa Bölge Müdürü Akyol, 2012 yılında Afyonkarahisar’da işsizlik oranının 0,2 azalarak yüzde 4,6’ya düştüğünü istatistiklerden açıklıyor.
2011 yılına göre yüzde 2 artarak yüzde 51’e yükseldiğini belirten Akyol, 2012 yılında Afyonkarahisar’da işsizlik oranının yüzde 0,2 azalarak yüzde 4,6’ya düştüğünü, Afyonkarahisar’ın bu oranlarla en fazla istihdam oranına sahip 22. ve en fazla iş gücüne katılma oranına sahip 27. il olduğunu, işsizlik oranının da en düşük 5. il konumunda olduğunu bildiriyor.
TÜİK verilerine göre Afyon 2012 yılında işsizlik oranı en düşük 5. il oluyor. İşsizliğin Türkiye ortalamalarının çok altında olan bir ilde yaşadığımızı göremeyenler, görmek istemeyenler işi siyaset yapıyor diye basite almaya hakkı yoktur. Ben siyaset yaptığımda da araştırmalarla,verilerle konuşurum, laf üretmek değil sosyal bir yara olmak üzere olan konuyu topluma aktarmaktan başkaca bir niyetim olamaz
ANLAYAMAMAK ALLAH VERGİSİ BİR ŞEY DİYEMEM, AMA ÜSLUBA ÇOK ÜZÜLDÜM..
Esasında temsil ettiğim birden fazla kurum ve kendi kimliğim şahsiyetim aklıma geldiğinde böylesine seviyesiz bir üsluba cevap vermek dahi istemiyorum. Ama;
Afyonkarahisar’ımızın birbirinden güzide erdemli insanlarını tenzih ediyorum, bilhassa toplum için bir çaba sarfettiğinizi düşünüyorsanız; öyle oturduğunuz yerden ahkam kesmek yerine birazcık Allah’ın insanlığa bahşettiği en büyük meziyet olan aklınızı kullanmanız gerekiyor diye düşünüyorum. Gelişen dünyada neyi nasıl yapacağımız ile ilgili bilgi çağının da nimetlerini unutmamak gerekiyor.
Bizler şayet bir şahsiyet bir kimlik sahibi isek, hele hele bir kurumu temsil ediyor isek; araştırmadan, gözlemlemeden ve anlamadan hareket etmemeliyiz. Şayet öyle yaparsak, toplum boş değildir, herkese gerektiği kadar değeri, herkese gerektiği kadar haddini eninde sonuda bildirir… Onun için seviyemizi düşürmeden toplumu bilgilendirmek adına bir açıklama yapma gereği duydum. Bundan sonra da şahsım üzerinden polemik konusu yaratıp kendisini sayemizde tanıtmaya gayret edeceklere de her türlü bilgi ve görüşü direkt beni aradıkları takdirde verebileceğimi ama gazetelerden cevap vermeyeceğimi de özellikle bildirmek isterim. (Kocatepe Haber Merkezi)