• Haberler
  • Genel
  • “Bilim İslam’ın eş anlamsı olacak kadar önemli bir konu”

“Bilim İslam’ın eş anlamsı olacak kadar önemli bir konu”

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, bilim kavramlarının ne demek olduğuna ve bilginin insanlar için neden önemli olduğuna dikkat çekerek, bilimin İslam'ın eş anlamlısı olarak kullanılacak kadar önemli bir konu olduğunu söyledi   Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İslami İlimler Fakültesi ile Ahmed Şemseddin Karahisari Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 'Kâinat'ı İlim [&hellip]

İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, bilim kavramlarının ne demek olduğuna ve bilginin insanlar için neden önemli olduğuna dikkat çekerek, bilimin İslam’ın eş anlamlısı olarak kullanılacak kadar önemli bir konu olduğunu söyledi

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) İslami İlimler Fakültesi ile Ahmed Şemseddin Karahisari Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından “Kâinat’ı İlim ile Âlem Kılmak: Bilgi Tarihi Açısından Bir İnceleme” konulu konferans verildi.
Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğe Afyonkarahisar Valisi Mustafa Tutulmaz, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AKÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Şuayıp Özdemir, Prof. Dr. Murat Peker ve Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Afyonkarahisar İl Müftüsü Şükrü Kabukçu ile birlikte fakülte dekanları, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
“Kâinat’ı İlim ile Âlem Kılmak: Bilgi Tarihi Açısından Bir İnceleme” konulu konferansta konuşan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu ilim ve bilim kavramlarının ne demek olduğuna ve bilginin insanlar için neden önemli olduğuna değindi. Bilimin İslam’ın eş anlamlısı olarak kullanılacak kadar önemli bir konu olduğuna değinen Fazlıoğlu, yaşanılan çağın problemleri karşısında bilinçlenmeye ihtiyaç duyulduğunu ve bir işin tekrar edildikçe kıymetini kaybettiğini kaydetti.
“TABİATIN ÇİZDİĞİ SINIRLAR İÇERİSİNDE VARLIĞIMIZI SÜRDÜRMÜYORUZ”
İnanç sistemleri ve değerler üstüne de değerlendirmelerde bulunan Fazlıoğlu, şöyle konuştu:
“İnanç sistemleri, değerlerimiz, felsefi düşüncelerimiz zaman içerisinde alışkanlığa dönüşüyor. Ahmet Yesevi diyor ki; ‘Bilimsel ve kurumsal anlamdaki alışkanlık, inanç sistemlerinde bir süre sonra riyakârlık üretir.’ Çünkü kıymetini bilmiyorsun, neden böyle yapıyorsun bilmiyorsun. Bunun anlamını bilmiyorsun. Zamanında âlimler bunun üzerinde gerekli şekilde durmuşlar, sen de bunu tekrar ediyorsun. İşte tecdit bu anlamda önemli bir konu. Tecdit, yenileme demektir. Bu alışkanlığa dönüşmüş değerlerin, fikirlerin tekrar kıymetlerini tespit etmek de demektir. Bugün bu konuyu konuşmamızın nedeni, bildiğimiz ancak kıymetini unuttuğumuz, bilinç arka planı zayıflamış bir kavramı yeniden gündeme taşımak içindir. Günlük konuşmalarımızda ilim kelimesini kullanıyoruz ancak neden bu ilmi bu kadar önemsiyoruz? Hz. Ali’nin ifadesi ile ‘insan eşittir bilgidir.’ Her şeyimiz bilgidir, yediğimiz her şey bilginin ürünüdür. Biz bir fizik içerisinde yaşıyoruz, buna Arapça’da kâinat diyoruz. Kâinat kelimesinin tam karşılığı ‘olanlar’ demektir. Yani ‘var olanlar’ demek. Nerede var olanlar? Mekân ve zamanda var olanlar. Çünkü ‘mekân’ kelimesi de aynı kökten gelmektedir. Dolayısıyla fizik dünyanın içinde olmamıza rağmen, yaşadığımız fizik dünya değil. Bir bitki gibi ya da bir hayvan gibi tabiatın bize çizdiği sınırlar içerisinde varlığımızı sürdürmüyoruz. O tabiatın hemen üstünde bir hayat gibi bir alan inşa ediyoruz. İbn-i Haldun’un ifadesi ile ‘tekerrür, bir kültürleşmeye ve bir şehirleşmeye dönüşmezse insan yaşayamaz.’ Bunu dikkate almalıyız.”
“BİR MEDENİYETİN GELİŞMİŞLİĞİ KAVRAM ÜRETME GÜCÜ İLE ALAKALIDIR”
İnsanın hayatı boyunca belirli şeylere anlamlar yükleyerek onu var ettiğini dile getiren Fazlıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Hayatımızdaki her mesleği belirli bir anlam değer yüklemesi yapmadan, kendimiz için anlamlı ve güvenilir kılamıyoruz. Diyelim ki Afyonkarahisar’da bir apartman dairesi alıyorsunuz ama apartmanda yaşamıyor, orayı yuvaya dönüştürüyorsunuz. Oraya kendi anlam değerlerini yüklüyorsunuz. Toprağı eve geçiriyorsunuz, orayı vatana dönüştürüyorsunuz. İnsan toprakta yaşayamaz, insan vatanda yaşar, yurtta yaşar. Oraya annenizi, babanızı, sevdiğiniz insanları gömüyorsunuz. O toprak, o noktadan sonra sizin için değer ifade ediyor. Bayrak mesela, esasında bir kumaş parçası ama bayrağa öyle anlamlar yüklüyoruz ki sizin namusunuz, şerefiniz, haysiyetiniz oluyor. İstiklal Marşı, bildiğimiz kelimelerden oluşuyor ama birileri okuduğu zaman hemen ürperiyorsunuz. Aklınıza ne gelirse gelsin, isterseniz bir mağaraya sığının. O mağarayı yaşanılır hale getirmek için oraya kendinizi katarsınız, oraya bir anlam değer yüklemesi yaparsınız. Başka birisine karşı orayı savunmaya çalışırsınız. Kavramları çok hafife alıyoruz. Kavramlar için bir örnek vermek istiyorum; biz vatan kavramı için ordu besliyoruz. Biz bir toprak parçasını korumuyoruz, biz vatanı koruyoruz. Annemiz öleli uzun yıllar oluyor ancak hala dualar okuyoruz. Neden? Çünkü kavramı ortada. Kavramı hafife almayalım. Kavramlar bizim için gerçekliği idrak etme araçlarıdır. Unutmayalım ki kavramına sahip olmadığımız bir şeyi göremeyiz. Bir kültürün veya bir medeniyetin gelişmişliği kavram üretme gücü ile alakalıdır.”
Konferans, katılımcıların sorularının cevaplanmasının ardından sona erdi. Konferansın sonunda Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’na plaket takdim etti. Konferans öncesinde AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, İstanbul Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’nu makamda kabul ederek bir süre görüş alışverişinde bulundu.

Bakmadan Geçme