Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Bilboardlarda reklam israfı yapılıyor”

“Bilboardlarda reklam israfı yapılıyor”

SP Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan, insanların enkaz altında kalmadan birbirini sevmesi gerektiğine değindi. Afyonkarahisar Belediyesi’nin karla mücadelede yetersiz kaldığını, ağaçların yanlış zamanda budandığını belirten Arslan, bilboardlarda reklam israfı yapıldığı tespitini aktardı

 

Saadet Partisi (SP) Afyonkarahisar Merkez İlçe Başkanı Orhan Arslan dün öğlen partide basın toplantısı düzenledi. Arslan, yerel ve genel gündeme ilişkin partisinin tespitlerini aktardı.
“MİLLETİN BAŞI SAĞ OLSUN”
Elazığ’ın Sivrice ilçesi merkezli 6,8 şiddetinde meydana gelen deprem sonrası Elazığ ve Malatya halkına geçmiş olsun dileklerini ileten Orhan Arslan, ölenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diledi. Arslan, “Temennimiz hep bu yönde olsa da hepimizi üzen haberler de gelmektedir. Geçtiğimiz hafta merkez üssü Elazığ olan bir deprem meydana geldi. Depremde vatandaşlarımız hayatlarını kaybetti. Binlerce vatandaşımız yaralandı, pek çok vatandaşımız evsiz kaldı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Evsiz kalan, dost ve akrabalarını kaybeden kardeşlerimiz başta olmak üzere ülkemize sabırlar diliyorum.” dedi.
“BİRLİKLE TÜM ZORLUKLARIN ÜSTESİNDEN GELİNİR”
Türkiye’nin her tarafından yardımların deprem bölgesine ulaştırıldığını kaydeden Arslan, “Yardım seferberliği bizi son derece mutlu eden bir hadisedir. Şehrimizdeki nakliye işi ile uğraşan bazı insanlar yardım malzemelerini ücretsiz taşıyabileceklerini bildirirken, bazıları da personel taşıma işini ücretsiz yapabileceğini bildirmişlerdir. Pek çok insan ise yardımda bulunmuştur. Bunlar son derece güzel hareketlerdir ve bizim geleceğe ümitle bakabileceğimizin bir göstergesidir. Aynı zamanda birlikte ve bir olursak her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğimizin göstergesidir. Depremden çıkartılacak pek çok ders var ve bunların pek çoğu konuşulmakta.” diye konuştu.
“KUTUPLAŞMADAN UZAK DURULMALI”
Elazığ depreminin ardından farklı bir bakış açısı sunmak istediğini dile getiren Arslan, “Ben farklı bir bakış açısını sunmak istiyorum. Depremde enkaz altında kalan insanlarımız oluyor. Bu insanları kurtarmak için herkes elinden gelenin daha fazlasını yapıyor. O anda hiç kimse düşünmüyor, bu insanın ırkı, dini, dili, siyasi görüşü, partisi ne? Herkesin tek düşüncesi o insanı, oradan çıkartmak. Saatler sonra bir insan enkazın altından canlı çıkartıldığında hepimiz, tüm ülke çok mutlu oluyor, seviniyoruz. Bu çok güzel bir şeydir. Ancak biz istiyoruz ki, insanlarımız enkaz altında kalmadan birbirimizi sevelim. Birbirimizin kıymetini bilelim. Irkı, dili, dini, partisi ne olursa olsun birbirimize sevgi ve saygıyla yaklaşalım. Farklılıklarımızı bir düşmanlık sebebi olarak değil, bir zenginlik olarak görelim. Yalnız acı günlerde değil, mutlu günlerimizde de bir olalım, birbirimize yardımcı olalım. Son yıllarda artmakta olan kutuplaşmadan uzak duralım. Farklı partiden olanları düşman gibi görmeyelim.” dedi.
“DOMUZ ETİNİN KASAPLIK ET STATÜSÜNE ALINIŞI BELGELİDİR”
“Geçtiğimiz hafta domuz etini kasaplık et statüsüne AK Parti aldı demiştik. Ne yazık ki AK Partili kardeşlerimiz bu sözümüzden rahatsız olmuşlar.” diyen Arslan, “Hâlbuki biz bunu sadece bir söz olarak değil, belgesiyle ortaya koyduk. Belgenin tarihini verdik açın, bakın. Eğer bu kanundan rahatsızsanız partinize bu yanlış, bu kanunu nasıl çıkartırsınız demelisiniz. Bu sizin vazifenizdir aslında. Parti yönetimi de daha dikkatli hareket eder. Ama siz ne olursa olsun savunursanız hem partinizin, hem de ülkemizin kötüye gitmesine sebep olursunuz. İşte kutuplaşmanın sonucunda sadece benim partim çıkardı diye beğenmediğiniz, kabul edemeyeceğiniz bir kanunu bile savunmak zorunda kalırsınız. Başka partilerin verdiği güzel tekliflere bile karşı çıkarsınız. Yapmayın. Adaletten ve hakikatten yana olun. Yanlışı kim yaparsa yapsın yanlıştır deyin. Doğru kimden gelirse gelsin kabul edin.” ifadelerini kullandı.
“SP MUHALEFET ETMEK İÇİN KONUŞMUYOR”
SP olarak hiçbir zaman muhalefet etmiş olmak için konuşmadıklarını belirten Arslan sözlerine şöyle devam etti: “Bir yanlışı, bir hatayı düzeltmek için konuşuruz. Hak ve adaletin tesisi için çalışırız. Hakikati dile getirirken de kınayıcının kınamasına aldırmayız. Olayları sadece sonuçları itibarı ile ele almayız. Sebep-sonuç ilişkilerini inceler ve çözüm önerilerimizi sunarız. Bütün bunları kamuoyu ile paylaşırken üslubumuza dikkat ederiz. Hakaret etmeyiz, küfür asla etmeyiz. Çünkü derdimiz bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Üzüm yemenin yolunun da hikmet ve güzel öğütten geçtiğini biliriz. Her ne kadar güzel olanı konuşmak istesek de üzücü olaylar yaşanmaya devam ediyor.”
“KİMYASAL YANIK DEĞİL AÇIKLAMASI İNANDIRICI GELMEDİ”
Geçtiğimiz haftalarda okul bahçesinde kartopu oynamaları sonucunda bazı çocukların vücutlarında yanıklar oluştuğunu hatırlatan Arslan, “İki çocukta bu yanıklar daha fazla idi ve doku nakli yapılmasına karar verildi. Bu esnada olaya ne sebep olduğu araştırılıyordu. Halkımızda oluşan kanaat, okul bahçesine karları eritmesi için dökülen kimyasal maddenin, çocuklara temas etmesi sonucu bu zararın meydana geldiği yönünde iken, üniversitedeki yetkilinin ‘Bu bir çarpma sonucu oluşmuştur, kimyasal bir yanık değildir’ demesi halkımızı hem üzmüş, hem de inandırıcı gelmemiştir.” ifadelerine yer verdi.
“KARLAR MI ÇOCUKLAR MI DEĞİŞTİ?”
Herkesin çocukluğunda kartopu oynayıp ıslandıktan sonra düşerek bir yerlere çarptığını ifade eden Arslan, “Kartopu oynarken yerlere düşerek sürüklendikte. Ve yine hepimiz biliyoruz ki, travma sonucunda böyle bir yara oluşmazdı. Acaba karlar mı değişti de böyle yaralar oluştu? Ya da çocuklar mı değişti de karla temas edince böyle yaralar oluşuyor? Profesörün bu konuda bir açıklama yaparak kamuoyunu aydınlatmasını acilen bekliyoruz. Ancak bizim halkımızın kanaati o dur ki, ne kar değişti, ne de çocuklar değişti. Değişen şey, liyakatten ve ciddiyetten uzak profesörler, adaletten uzak yöneticilerdir. Birilerinin yanlış uygulamaları sonucunda masum çocukların zarar görmesine asla razı değiliz. Bu olayın gerçek sebebinin açıklanarak, sorumluların kim olursa olsun gereken cezayı almalarını bekliyoruz. Eğer bu bizim adamımız diyerek adalet ile hareket etmezsek, bu örnekte olduğu gibi yapanın yaptığı yanına kar kalır. Pek çok masum mağdur olur. Unutmayalım ki adalet herkese lazım.” dedi.
“İNANCIMIZIN TEMELİNDE ADALET VAR”
Mart 2019’da yayınlanan Adalet Üstünlüğü Endeksi çalışmasına göre, hukukun üstünlüğü sıralamasında Türkiye’nin 126 ülke içinde 109. sırada yer aldığını belirten Arslan şöyle konuştu: “Türkiye birinci sırada olmalı idi. Çünkü bizim inancımızın temelinde adalet vardır. Adalet mülkün temelidir diyerek, devletin temeline adaleti oturtmuş bir medeniyetin mensuplarıyız. Ve hepimiz biliyoruz ki adalet, zenginden, güçlüden, müdürden, amirden yana olmak değil, haktan yana olmaktır.”
“BELEDİYE KARLA MÜCADELE DE YETERSİZ KALDI”
Afyonkarahisar Belediyesi çalışmalarını da değerlendiren Arslan şunları söyledi: “Belediyemizin yaptığı faaliyetlerle ilgili olarak bazı konulara değinmek istiyorum. Karla mücadele konusunda maalesef Belediyemiz yetersiz kalmıştır. Gündüz hava sıcaklığının çok düşük olmaması nedeniyle belki çok sıkıntı yaşanmadı. Ancak Belediyemizin bu konudaki çalışması yetersizdi. Bir sonraki kar yağışında daha iyi bir çalışma bekliyoruz. “
“AĞAÇLAR YANLIŞ BUDANDI ZAMANIN DA DEĞİL”
Ağaç budamalarının ilkbaharda yapılması gerektiğini dile getiren Arslan, “Ocak ayı içerisinde, gece sıcaklığının -10 dereceler civarında olduğu bir zaman diliminde budama yapılması uygun değildir. Yapılan budamalar ise ağaçların gelişmesine ve güzelleşmesine uygun yapılmamaktadır. 10-15 yıllık bir ağaçta, parmak büyüklüğünde 2-3 adet çubuk bırakılmaktadır. Üstünde elektrik kabloları yoksa aydınlanmaya bir engeli yoksa bulunduğu alan müsait ise neden bu kadar çok budama yapılır? Mevsimine ve budamasına dikkat etmeden yapılan budamalar, ağaçların güzelleşmesine değil, kurumasına sebep olur. Ağaç demişken Belediyenin önümüzdeki günlerde dikeceği ağaçların alanına uygun olarak meyve ağaçları dikmesini tavsiye ediyoruz. Havaların ısınmasıyla birlikte gerekli yerlere çimen ve çiçek ekimleri yapılacaktır. Biz çimen yerine daha az suya ihtiyaç duyan bitkiler tercih edilmesini tavsiye ediyoruz. Bu konuda üniversiteden bilgi alınabilir. Çiçek dikiminde de bir defa çiçek veren lale gibi türler değil, sezon boyunca çiçek veren türler tercih edilmelidir. Bu sayede dikip –sökmek zorunda kalmayız.” diye konuştu.
“BİLBOARDLARDA REKLAM İSRAFI VAR”
Kültür sanat etkinliklerinin halka duyurulmasında onlarca bilboard reklamı vermenin yanlış olduğu kanaatini aktaran Arslan, “Bazı yerlerde yan yana 5 bilboarda aynı reklam verilmiş. Bu kadarına gerek yok diye düşünüyoruz. Sonuçta bunların hepsi masraf demek ve bu masraf halkımızın cebinden çıkmaktadır. Belediye başkanımızın israf konusunda duyarlı olduğunu düşünüyor, bu konuda gereken hassasiyeti göstermesini bekliyoruz.” şeklinde konuştu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi