Beynin gelişimi, öğrenme kapasitesini artırıyor

Atatürk Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya Temel ve Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Neriman Aral birer konuşma yaptı.Konferans CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) Topluluğunun müzik dinletisi ile başladı. İlgiyle dinlenen dinletinin ardından Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Bülent Aydoğdu bir açış konuşması yaptı. Aydoğdu konuşmasında [&hellip]

Atatürk Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya Temel ve Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Neriman Aral birer konuşma yaptı.
Konferans CAKA (Cihat Aşkın ve Küçük Arkadaşları) Topluluğunun müzik dinletisi ile başladı. İlgiyle dinlenen dinletinin ardından Eğitim Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Bülent Aydoğdu bir açış konuşması yaptı. Aydoğdu konuşmasında öğrenci merkezli eğitim yapılması ve yaşayarak öğrenmenin önemli olduğunu belirtti. Aydoğdu, “Okul öncesi eğitimin son derece önemli olduğunu hepimiz biliyoruz. Öğrenci merkezli eğitim, yaparak ve yaşayarak öğrenme son derece önemli. Ama bu kadar önemli olan bir de değerlendirme süreci var. Özellikle tüm aşamalarda değerlendirme, motor gelişim, bilişsel gelişim sosyal duygusal gelişim, dil gelişimi gibi her alanda değerlendirme son derece önemli” dedi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fulya Temel “Gelişimsel Değerlendirmenin Önemi” konulu konuşmasında okul öncesi dönemde değerlendirme hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Temel “Okul öncesi dönemde çocuğu daha iyi tanımak, eğitim öğretim sürecini planlamak amacı ile gerçekleştirilen değerlendirme oldukça kapsamlı bir işlemdir. Gelişimin ilk yıllarında beynin gelişmesine paralel olarak öğrenme kapasitesi de hızla artmakta ve yeterli zihinsel gelişme için çevreden gelen uyaranlar önemli rol oynamaktadır. Yapılan araştırmalar erken yıllardaki müdahalelerin çocukların öğrenmeleri ve motivasyonları üzerinde olumlu etkilere sahip olduğunu göstermektedir” dedi. Erken çocukluk döneminin, çocukların dış etkilere en açık olduğu dönem olduğunu belirten Temel, çocukların bu dönemde doğru şekilde desteklenmeye en çok ihtiyaç duyduğu dönem olduğunu anlattı. Temel, “Erken dönemdeki öğrenmeler daha sonraki öğrenmelerin habercisi olup erken başarılar da daha sonraki başarıların habercisidir. Örneğin çocuğun sahip olduğu sözcük sayısı ilerleyen yıllardaki akademik başarısını yordamaktadır” ifadelerini kullandı. Kaliteli bir öğrenme için etkileyici ve güdüleyici öğrenme ortamının hazırlanmasının önemine değinen Temel, kaliteli bir değerlendirme ile çocukların birey olarak gelişimlerinin takip edilebildiğine dikkat çekti. Temel kaliteli bir değerlendirmede çocuğun ebeveynleri ile iletişime geçilerek gelişimleri hakkında bilgilendirme yapıldığı ve gerekirse çocuğun özel eğitim ihtiyacının olup olmadığı konusunda uzlaşı sağlandığını da sözlerine ekledi.
ÇOCUKLAR
DÜNYAYI ANLAMAYA ÇALIŞIYOR
Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neriman Aral ise “Ankara Çocuk Üniversitesi ve Bilim Eğitimi” konulu yaptığı konuşmada çocuklar için bilimin çevrelerindeki dünya hakkındaki yeni bilgi ve kazanımları hepsini kapsadığını söyledi. Çocukların gördükleri, duydukları, kokladıkları, dokundukları her şeyin bilim olduğuna dikkat çeken Aral, çocukların yaşadıkları dünyayı anlamaya çalıştığını, dünyayı bu şekilde keşfettiklerini belirtti. Aral bilim eğitiminin ise sorgulamaya dayalı, sorgulayıcı eğitim olduğunun altını çizdi. Bilim eğitiminin düşünme yeteneğini ve problem çözme becerilerini arttırmak olduğunu söyleyen Aral, “Bilim eğitimi, eğitimin her aşamasında amacına uygun olarak erken çocukluk yıllarından itibaren verilmelidir. Bilim eğitimi, çocukların gelişim düzeyleri göz önüne alınarak yapılmalıdır. Bilim eğitimi çocukların çevrelerini anlamalarını ve fark etmelerini sağlamak ve çocukların merakını geliştirmek amaçlanmaktadır. Bilim eğitiminin bir başka amacı ise çocukların dünyayı keşfetmesini sağlamaktır” ifadelerini kullandı. Aral, “Bilim eğitiminde bilimsel süreç becerileri önemlidir. Çocuk, pek çok beceriyi bilimsel süreçleri kullanarak kazanır” dedi. Bilimin en temel amacının evreni ve insanı açıklamak olduğunu söyleyen Aral bilim eğitiminin amacının elde edilmiş bilgi birikimi ile insanın ve evrenin işleyişine dair mekanizmaların çocuklara aktarmak olduğunu sözlerine ekledi.

Bakmadan Geçme