'Beynimizi ipotek vermişiz. Dini perde yapmışlar. Hâlâ algı yönetiyorlar'
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde Fethullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 20'si tutuklu, 2'si tutuksuz toplam 22 sanığın davaları görüldü. Dünkü mahkemede ağırlıklı olarak Emniyet Müdürü, Komiser Yardımcısı ve Polis Memuru gibi rütbelerde meslekten ihraç edilen eski polislerin davaları görüldü.22 DOSYANIN DAVASI GÖRÜLDÜEtkin [&hellip]
Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Fethullahçı Terör Örgütü, Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suç isnadıyla haklarında kamu davası açılan 20’si tutuklu, 2’si tutuksuz toplam 22 sanığın davaları görüldü. Dünkü mahkemede ağırlıklı olarak Emniyet Müdürü, Komiser Yardımcısı ve Polis Memuru gibi rütbelerde meslekten ihraç edilen eski polislerin davaları görüldü.
22 DOSYANIN DAVASI GÖRÜLDÜ
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan karı-koca sanıklar Rabia Eroloğlu ile Mustafa Eroloğlu’nun yargılaması tutuksuz yapıldı. Diğer sanıklar; Emin Baştürk, Bayram Kaba, Ahmet Şanal, Yılmaz Arıbaş, Dursun Akyar, Şükrü Saner, Halil Baltacı, Bilgin Murat, Atila Korkut, Yusuf Sarıkaya, Cumali Kırbaş, Hasan Yılmaz, Metin Çetin, Osman Olukçu, Musa Aydoğdu, Sadreddin Dikbaş, Yusuf Geneci, Sinan Ülkemen, Mustafa Barış, Mustafa Akarslan tutuklu olarak yargılanıyor.
10 YETKİSİZLİK, 3 CEZA, 1 BERAAT
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan ve meslekten ihraç edilen polis Mustafa Eroloğlu’na 1 yıl 11 ay 22 gün hapis cezası verildi. Eroğlu, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etti. Mustafa Eroloğlu’nun öğretmenlikten açığa alınan eşi Rabia Eroloğlu ise beraat etti. Eski polis Emin Baştürk’e 9 yıl hapis cezası verildi. Veteriner Hekim Mustafa Akarslan’a 10 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Yılmaz Arıbaş, Şükrü Saner, Halil Baltacı, Cumali Kırbaş, Atila Korkut, Bilgin Murat, Hasan Yılmaz ve Osman Olukçu, Yusuf Sarıkaya, Sadreddin Dikbaş’ın dosyalarına yetkisizlik kararı verildi. Esasa dair savunma hazırlığı için süre isteyen Bayram Kaba, Ahmet Şanal, Dursun Akyar, Metin Çetin, Musa Aydoğdu, Yusuf Geneci, Sinan Ülkemen, Mustafa Barış’ın duruşmaları Şubat ve Mart ayı içerisinde görülecek. Çeşitli rütbelerde polis olan ve meslekten ihraç edilen sanıkların bylocka ilk ve son bağlantı tarihleri Afyonkarahisar sınırı dışında olması nedeniyle mahkemeden bu durumdaki dosyalara yetkisizlik kararı çıktı.
“DİNİ PERDE YAPMIŞLAR”
Etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan eski Komiser Yardımcısı Mustafa Eroloğlu’nun duruşmada verdiği ifade dikkat çekti. Örgütün iç yüzüne dair önemli bilgiler veren Eroloğlu, örgütün halen daha baskıcı bir tavırla cezaevinde sanıkları tesir altında tutmaya çalıştığını anlattı. 1994-98 yıllarında Polis Akademisinde iken Ahmet Önce isimli şahsın “Biz sana değil, sen bize mecbursun” şeklinde baskısı ile eğitim sürecini tamamlayıp mezun olduğunu aktaran Eroloğlu, “Baskılarla mezun oldum. 11 yıl boyunca Komiser Yardımcısı olarak görev yaptım. Afyon’dan önce Siirt Baykan’da çalıştım. Başta bana pek yaklaşmadılar. Sohbet toplantılarına çağırmadılar. Terfi etmemi engellediler. Afyon’a tayin olduğumda ilk olarak Emrah Savur’u aradım. Emrah bana, ‘Seni ilçeye vermeyi düşünüyorlar’ dedi. Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun Özel Kalem Müdürü olan Metehan Zengin’in de yapıda olduğu söylendi. Emrah Savur, Halil İbrahim, Uğur ve Metehan Zengin’le bir grup olduk. ‘Bahadır’ kod adını kullanan Halil Karagöz sohbet hocamızdı. Sohbet toplantıları genelde Metehan Zengin’in ya da ‘Bahadır’ın evinde yapılırdı. Bu toplantılarda sürekli örgüt propagandası yapılırdı. 45-30 dakika süre ile Fethullah Gülen’in propagandasını dinlerdik. Cd izleme ve herkülorg sitesinden örgütsel şeyleri izletirlerdi. Beynimizi bunlara ipotek vermişiz. Dini perde yapmışlar” dedi.
“BYLOCKU ‘BAHADIR’ KOD ADLI
SOHBET HOCASI YÜKLEDİ”
Toplantılarda gizliliğin esas olduğunu belirten Mustafa Eroloğlu, 2015 yılının Nisan ve Mayıs aylarındaki rahatsızlığı nedeniyle sohbet toplantılarına gitmediğini kaydetti. Mevcut sohbet grubunun daha sonra ikiye bölündüğünü, kendilerinin devreleri ve diğerleri olarak ayrıldığını anlatan Eroloğlu, “Grup ayrılınca Nihat Taşay katıldı. Ben, Nihat Taşay ve sohbet hocası Bahadır vardık. Telefon hatlarımıza bylock programını ‘Halil’ kod adlı Halil Karagöz yükledi. Çok çeşitli programlar yüklediler. Önce bylock, tango görünümlüydü. Ardından eagle. Eşimin tuşlu telefonu bozulunca işi gereği ihtiyaç duyduğundan bylock programı yüklü olan telefonu kullanması için ona vermiştim. Bylock programını kodsuz yüklemek mümkün değildir” diye konuştu.
“İFADENİ GERİ ALMAZSAN
SENİ SON GÖRÜŞÜMÜZ OLUR”
Mahkeme Başkanı sanığa, “Nereye gidiyoruz diye insan içinde bulunduğu bu durumu hiç sorgulamaz mı? Akıl sır ermiyor” dedi. Örgüt elebaşının neden ABD’de olduğunu sorduğunda geçiştirildiğini söyleyen Eroloğlu, “Dinen çok baskı yapıldı. Ayrılmamız halinde cennete gidemeyeceğimiz hatta dinden çıkacağımız söylendi. Bir ara yapıdan 1998 yılında aforoz edilmiştim. Cezaevine girdiğim zaman ‘Biz PKK’yı savunanların yanında durmaya devam mı edeceğiz’ dedim. ‘Bahadır’ kod adlı sohbet hocası Halil Karagöz birileri aracılığıyla ifademi geri almamı istedi. Aksi halde ‘Bu seni son görüşümüz olur’ dediler. Dışarıda bizlere eşime karşılaştığımızda hakaretlerde bulunuyorlar. ‘Pis itirafçı. Vicdanın rahat mı?’ diyorlar. Benim vicdanım artık çok rahat” şeklinde konuştu.
“BYLOCK EZAN V.S
PROGRAMDAN BULAŞMAZ!”
Örgütün gizli ve şifreli haberleşme programlarına yönelik bilgiler veren Mustafa Eroloğlu, eşinin telefon ihtiyacı nedeniyle bylock programı bulunan telefona eşinin kendi hattını taktığını tekrarladı. Eroloğlu’nun gizli haberleşme programının bir kez yüklenmesi halinde internet bulunan herhangi bir bilgisayardan da şifre ve kullanıcı adı vasıtasıyla hat olmadan mesaj gönderilebileceğini söylemesi üzerine Mahkeme Başkanı, “Bylock kullandıkları tespit edilen sanıklar savunmalarında ‘Bir günde 50 defa girilir mi diyorlar. Demek ki bir bilgisayar ve internet bağlantısı ile mesaj geldiğinde sürekli aktif olan bir program” dedi. Mahkeme Başkanı, gizli ve şifreli haberleşme programı bylock tespitini ezan programı v.s programlardan bulaşma olarak savunma yapıldığı vurgusuna karşı Eroloğlu, “Ben buna inanmam. İşi sulandırmak için bunu söylüyorlar. Bu adilerin hepsi de kaçtı. Dindarlara suç atıyorlar diye senaryo tasarlamış olabilirler. Ama şaşırmam bunlardan her şey beklenir. Bir kere bylock yüklemesi için önce bluetooth gerekir. ” ifadelerini kullandı.
“ŞEVKET’E BİLDİĞİNİ ANLAT DEDİM”
Öte yandan Eroloğlu, örgütün gizli ve şifreli haberleşme programlarından eagle programında Emrah Savur, Nihat Taşay, Şevket Göz isimli eski polislerin bulunduğunu belirtti. Hatırlanacağı üzere mahkeme Savur, Taşay ve Göz’ün yargılamalarını tamamlayıp haklarında mahkûmiyet kararı vermişti. Sanık Şevket Göz’ün etkin pişmanlıkta bulunduğunu söyleyen Eroloğlu, “Şevket’e ne biliyorsa anlatması yönünde haber gönderdim” dedi.
15 TEMMUZ’DA
DİRENMEYİN MESAJLARI
Mahkeme heyeti üyesi bir hâkim Mustafa Eroloğlu’na “Eagle mesajlarında 15 Temmuz darbe girişimi iması var mıydı?” sorusunu sordu. Eagleden bu tür bir mesaj gelmediğini belirten Eroloğlu, “Whatsaptan 15 Temmuz’da ‘Halkı evlere göndermeye ikna edin, dağıtın. Silahlı çatışmaya girmeyin. Askere silah çekmeyin’ gibi mesajlar attılar. Bu mesajlar zoruma gitti. Hemen Personel Müdürü Uğur Keskin’i aradım. Sonra da Bülent ağabeyi aradım. Raporluların göreve çağrılmadığını öğrendim” cevabını verdi. Bu mesajları kimin attığını soran Mahkeme Başkanına Eroloğlu, “ ‘Bahadır’ kod adlı Halil Karagöz o gün rehberinde olup çalışan çalışmayan herkese bu mesajları gönderdi” ifadelerine yer verdi.
“CEZAEVİNDE SORGULATMIYOR, DÜŞÜNDÜRMÜYORLAR”
Etkin pişmanlıktan yararlanma kararından geri dönenlerin olduğuna dikkat çeken mahkeme heyetinden bir hâkim, “Cezaevinde baskı mı var?” sorusuna Eroloğlu şu cevabı verdi: “İçeriye televizyon bile aldırmıyorlar. ‘Türkiye karışacak biz cezaevinde korunuyoruz gibi bir algı oluşturmaya çalışıyorlar. Kur’an okuma, ibadet etme, malum rüyalar ile sorgulama ve düşünmeye engel olmaya çalışıyorlar.”
“EŞİN İTİRAFÇI
OLDU NİYE BOŞANMIYORSUN
DİYE BAĞIRIYORLAR”
Öğretmenlik görevinden açığa alınan Mustafa Eroloğlu’nun eşi Rabia Eroloğlu, beraat etti. Duruşmada verdiği ifade de eşinin etkin pişmanlıkta bulunması nedeniyle tehdit ve sözlü şiddete maruz kaldığını anlatan Bayan Eroloğlu, kullandığı telefondaki bylocku eşinin yüklediğini ve eşinin örgütle bağlantısını gözaltına alındığında öğrendiğini açıkladı. Bank Asya’ya tatil amaçlı birikimleri olan 15 bin TL’ye eşinin isteğiyle yatırdığını söyleyen Rabia Eroloğlu, “Bank Asya ile ilgili okuldaki konuşmalardan rahatsız oluyordum. Eşimi telefonla aradım. Parayı çekeceğimi ve çocuğumuzu okuldan almamız gerektiğini söyledi. Zaten katılım hesabını eşimin isteğiyle açtırmıştım. Anlattığım gelişmeler üzerine vadesinden önce parayı çektim hesabı da kapattım. Başta eşimin çocuklarımız örgütle bağlantılı okula gitti diye gözaltına alındığını sanmıştım. Sohbete gittiğini bile gözaltı ile birlikte öğrendim. Eşimden dolayı ben de mağdur oldum. Eşimin itirafçı olmasıyla sıkıntılar yaşıyoruz. Yolda karşılaştığımızda ‘Eşinden niye boşanmıyorsun, itirafçı oldu’ diye çarşıda, pazarda, sokakta bağırıyorlar. ‘Çocuklarınız gözlerinizin önünde erisin’’ diyorlar” dedi. >> Burcu AYDIN’ın Haberi