Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

“Belli bir cemiyetin değil, tüm camianın Rektörü olun”

“Belli bir cemiyetin değil, tüm camianın Rektörü olun”

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Nizamettin Şenol, AKÜ’ye yönelik eleştirilerine devam ederek, “Belli bir cemiyetin değil tüm camianın Rektörü olun” dedi

 

Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Nizamettin Şenol, yaptığı yazılı basın açıklamasında Afyon Kocatepe Üniversitesi’ndeki (AKÜ) idari ve akademik kadrolardaki atama ve yükseltmelerde usulsüzlük yapıldığını iddia etti.
“O MIZRAK
BU ÇUVALA SIĞMAZ”
“AKÜ’de idareci ve akademik kadrolar cemiyet, cemaat, vakıf, akraba ve eş dostlara parsel parsel veriliyor mu?” diyen Şenol, “19 Ekim 2020 tarihinde Türk Eğitim-Sen Afyonkarahisar Şubesi olarak yaptığımız basın açıklamamıza istinaden Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Karakaş yazılı ve görsel basından bizim iddia ve taleplerimizi de içine alan cevaplar vermek zorunluluğu hissetmiştir. Duyarlı ve cesaretli davranışı için kendilerini tebrik ederiz; ancak keşke gerçekleri tam olarak ifade etseydi. Biz İdari Personel Yöneticiliklerini sorarken, kendileri konuyu saptırıp kendi ifadesiyle düz memurluğun bir üst kademesi olan bilgisayar işletmenliği atamalarını 9 Türk Eğitim-Sen üyesi ataması üzerinden konuyu örtmeye gayret etse de 3 katı 28 Eğitim Bir-Sen’li ataması olduğu da aşikardır. Ayrıca bilgisayar işletmenliği kadrosu Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği Sınavı’na tabii bir kadro da değildir. Sözün özü o mızrak bu çuvala sığmaz.” dedi.
“FETÖ’CÜLERDE
BAŞARILI VE UYUMLUYDU”
Açıklamasında AKÜ Rektörü Karakaş’ın kavram kargaşası içerisinde olduğunu ileri süren Şenol, “Sayın Rektör röportajlarında liyakat, feraset ve sadakat ilkeleri altında kurum çalışanlarının atama ve görevde yükselme kriterleri olarak açıkladı. Eyvallah… Fakat Sayın Rektörün kavram kargaşası içerisinde olduğunu da hayretle ve üzüntüyle gördük. Sayın rektör sadakat Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nedir. Uyumlu çalışmak farklıdır. FETÖ’cüler de başlarıyla uyumluydu, onlarda mı sadakatli oluyor sizce? Bu anlayış FETÖ’cülerden kalma anlayıştır, bu kavram kargaşasını ve anlayışınızı gözden geçirmenizi salık veririz. Asla unutmayın Türk Eğitim-Sen üyeleri Türkiye Cumhuriyeti Devletine en sadık olan eğitim çalışanlarıdır.” ifadelerini kullandı.
“ÖĞRETMEN DAİRE BAŞKANI
OLARAK ATANDI”
Şenol açıklamasının devamında şöyle konuştu:
Bu kelimelerin Türk Dil Kurumu Sözlüğünden anlamlarına bakalım ki, başta üniversite yöneticilerimiz olmak üzere kamuoyunu aydınlatalım. Liyakat: Bir kimsenin, kendisine iş verilmeye uygunluk, yaraşırlık durumu, feraset: Anlayış, seziş, sezgi ve zeka, sadakat: İçten bağlılık, Sağlam, güçlü dostluk, kelime anlamlarını görmekteyiz. Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde idareci ve akademik kadrolar verilirken, liyakat cemiyet midir? Sadakat Akraba eş ve dost mudur?Feraset cemaat midir?Afyon Kocatepe Üniversitesi yönetimi Nisan 2019 da göreve başlamıştır ve yapılan bazı usulsüz ve hülle yönetici atamalarından bazılarını daha net göz önüne koyalım ki Milletimiz gerçekleri net görebilsin. Gelin eş dost, ahbap çavuş ilişkisiyle değil de liyakat, feraset, sadakat ilkelerinize ve bilimsel kriterlere göre yapıldığı iddia edilen atama ve yükseltmelerden sadece birkaçına birlikte bakalım. 23 Ocak 2015 tarihinde sizin de bulunduğunuz bir cemiyetin olağan genel Kurul toplantısında Müşavere heyetine seçilen, 17 Ocak 2017 tarihinde yine aynı cemiyetin 6. olağan genel kurulunda yönetim kuruluna seçilen, Milli Eğitimde sınıf öğretmenini iken, mülakat marifetiyle Şube Müdürü yapılan ki bu konu hala 6 yıldır meşhur 1709 şube müdürlüğü tartışması ülkede gündemdir.( Danıştay İDDK’nın 17/02/2020 tarihli ve E: 2020/4, K: 2020/14 sayılı kararıyla son kez ve kesin olarak iptal edilmiştir.) yani liyakati tartışmalı birisini Üniversitemiz Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı olarak nasıl atadınız? Bunu hangi liyakat kriterine uygun buldunuz? Bu atamayla mevcut Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanını bir başka Daire Başkanlığına liyakatsiz bir şekilde atama yaptınız.28 yıllık geçmişiyle köklü bir üniversite olan AKÜ’ye hizmet eden 485 idari personel arasında liyakatli hiç kimse yok muydu? Bu işin ehli olan ve o görevleri hak eden çalışanların yükselmelerine hangi vicdanla engel oldunuz?”
“MEMUR DA DAİRE
BAŞKANI OLARAK ATANMIŞ”
Şenol açıklamasında Maliye’de memur olarak çalışan bir kişinin üniversiteye önce Yüksekokul Sekreteri daha sonra ise Daire Başkanı olarak atandığını dile getirerek, “Yine 23 Ocak 2015 tarihinde sizinde bulunduğunuz bir cemiyetin olağan genel Kurul toplantısında Denetim Kurulu üyeliğine seçilen, 17 Ocak 2017 tarihinde yine aynı cemiyetin 6. olağan genel kurulunda yönetim kuruluna seçilen, Maliye’de memur olarak çalışanı, Üniversitemize Dinar MYO Yüksekokul Sekreteri olarak atayıp hülle yöntemiyle Şube Müdürlüğüne atadınız. Atadığınız Şube Müdürü kadrosunu bekleyenler arasında şef ve memur unvanlarında bulunan lisans mezunu, hatta doktora öğrenciliğini tamamlamaya yakın, adeta o işin kitabını yazacak kişi ve kişiler varken hangi liyakat ile bu kişiyi atadınız? Bu kişinin de Daire Başkanı olarak atadığınız kişi gibi aynı cemiyetten olması dışında hangi liyakati var?” şeklinde konuştu.
“YÜKSELOKUL MÜDÜRÜNÜN DAMADI
ÖĞRETİM ÜYESİ OLARAK ATANMIŞ”
Üniversitede Yüksekokul Müdürü olan bir kişinin damadının Öğretim Üyesi olarak atandığını iddia eden Şenol, “Ağzınızdan düşürmediğiniz evrensel değerlerle yönetiyoruz cümlesi ne anlama geliyor? Bu atamalar yapılırken malum sendikanın Afyon Kocatepe Üniversitesi’ndeki yöneticilerine, temsilcilerine Genel Sekreter Yardımcılığı ve Fakülte Sekreterliği sus payı olarak mı verildi? Eyyy kendine yetkiliyim diyen sendika yöneticileri; Üyeleriniz ve çalışanların hakkını savunmak varken o makamları almak için mi sessiz kaldınız! Yönetime geldikten sonra Rektör Yardımcısı olarak atadığınız kişinin oğluna 2019-2020,2020-2021yılları için YÖK’ün öğrenci kontenjanı vermediği bölüme, değerlendirme kriterleri puanlarıyla 3. olduğu halde ilk iki kişinin hakkını gasp ederek, mülakat puanı ile öne çıkartılarak Araştırma Görevlisi olarak atamanız hangi liyakate, hangi ferasete, hangi sadakate uyuyor? Bu olayın görevi bırakmak zorunda kalan Pamukkale Üniversitesi Rektörünün eşinin atamasından farkı var mıdır? Şimdi Üniversite yönetiminizde bu işin müsebbibi olan personel işlerinden sorumlu olan Rektör Yardımcınız ve ataması yapılanın babası olan Rektör yardımcılarınızın istifalarını isteyecek misiniz? Üniversitenin halen kanayan yaraları olan sizin de yıllarca üst yönetimde bulunduğunuz dönemde şoför kadrosundaki kişinin Daire Başkanı olarak atandığı dönemde içinde bulunduğunuz yönetime uyarıda bulundunuz mu, yoksa o vebale ortak olmayı mı seçtiniz? Yine sizin Rektör Yardımcısı olarak görev yaptığınız dönemde şu an bir Yüksekokul Müdürü olan kişinin damadının, Lisansı; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi, Turizm Rehberliği Bölümü, Yüksek lisansı ve Doktorası; Kimyadır. Kimya Bölümünde 5 yıldır Dr. Öğretim Üyesi kadrosu bekleyenler olmasına rağmen Yüksek Okul Müdürünün damadının açıktan Dr. Öğretim Üyesi olarak atanması sizin nereye sadakatinizdir? Aynı şahsın daha birkaç ay önce Matematik ve Fen Bilimleri Bölümü doçent kadrosuna atandığı doğru mudur?” diye konuştu.
“HÜLLE YÖNTEMİ İLE KAÇ ŞUBE
MÜDÜRÜ ATAMASI YAPILDI?”
AKÜ’de hülle yoluyla şube müdürü ataması yapıldığını da iddia eden Şenol, “Göreve başladığınız günden bu yana Görevde Yükselme Sınavı ve Mülakata tabii olduğu halde; hülle yöntemi ile kaç Şube Müdürü ataması yaptınız? Şu an görevde bulunan şube müdürlerinin ve Fakülte / Yüksekokul / Enstitü sekreterlerinin sendikal oranları kaçtır? 2019 yılında YÖK’ün duyurusunu yaptığı “Yükseköğretim Kurumlarında Görevde Yükselme ve Ünvan Değişikliği” Merkezi sınav başvurusuna katılan 60 üniversite içinde AKÜ neden yoktu? Keyfi atamalar yapmak için mi? Sorusu aklımıza gelmektedir.2019 Yılında Yükseköğretim kurumlarında akademik ve idari memnuniyet anketleri yayımlandı ve çoğu üniversite kendi Web sayfasında bunları yayınladı. Üniversitemiz açıklanan 88 üniversite arasında akademik personel memnuniyet anketi % 68,2 ile 55.sırada, açıklanan 84 üniversite arasında İdari personel memnuniyet anketi % 62,25 ile 57.sırada. Şimdi siz bu değerlerle mi çalışma barışı olduğunu söylüyorsunuz? 84 üniversite arasında 57. olmak sizin için başarı ise yorumu AKÜ camiasına ve Afyonkarahisar kamuoyuna bırakıyoruz. Sayın Üniversite üst yönetimi; yukarıda bahsettiğimiz haksız atamalar yapılırken, bu görevleri her türlü kriteriyle sağlayan üyelerimizin atanmaması, sendikamız üyelerinin keyfi yerlerinin değiştirilerek zulüm edilmesi, ötekileştirilmesi, itibarsızlaştırılmaya çalışılması Türk Eğitim Sendikası camiasının kabul edebileceği durum değildir. Biz üniversitenin menfaati ve gelişmesi için yapılan her projeyi canı gönülden destekler, taşın altına elimizi değil gövdemizi koyarız. Fakat haksızlıkların yapılmasına da müsaade edemeyiz. Bir an önce bu yaptığınız hatalardan dönün, hakkı hak sahiplerine iade edin. Biz lafla değil icraatla üniversitemizin; sendika, cemaat, vakıf, cemiyet görünümlü yapıların tahakkümünden kurtarılarak ayrım yapmadan adil yönetim uygulamasını ve herkesin kucaklanmasını bekliyoruz. Akademik personel, idari personel ayrımı yapmadan her yerde memnuniyet, adalet bekliyoruz. Ayrıca size verilen yetki keyfi olarak kullanabileceğiniz yetki değildir. Yetkiyi kullanırım, yaparım, ederim nobranlığı size yakışmamıştır. Şu ana kadar belli yapıları öne çıkardınız, bundan vazgeçin. Belli bir cemiyetin değil tüm camianın rektörü olun.” dedi. >> Kocatepe Haber Merkezi