'Belgesiz hiçbir şey konuşmam' – Kocatepe Gazetesi

Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar, Dinar Dost FM Radyosunda Gazeteci Yazar Hilmi Çalışkan’ın konuğu oldu. Acar, dinleyicilerin de sorularını yanıtladı

Acar 2,5 yılını değerlendirdi
AK Parti Dinar İlçe Başkanı Metehan Aydın 17 Haziran’da Umut Gazetesine verdiği demeçte ‘Dinar Belediye Başkanı Saffet Acar’ın yaptığı açıklamaları üzüntüyle karşıladığını, Dinar Belediye Başkanının Hükümetin yapmış olduğu yatırımlara sahip çıktığını ifade etmişti. Mete Aydın’ın bu konuşması üzerine Dinar Dost Radyoya konuk olan Başkan Acar buradan Metehan Aydın’a cevap verdi. 2,5 yıllık başkanlık dönemini değerlendiren Başkan Acar; “Beni bu seviyeye getiren belediye personelime çok teşekkür ediyorum. Ben ilk defa göreve geldiğimde elde ne mazot ne de benzin vardı. Neredeyse Eldere’nin suyu kesilecekti. İkramiyelerini ödeyemeyen bir belediye vardı. Ben belgesiz hiçbir şey konuşmam. Elimde her şeyin belgesi vardır. Biz belediye de düzeni sağlamaya çalıştık. İlk etapta atölyeden başladık. Kısa sürede 4 ay gibi bir sürede düzlüğe çıktık. Bu gün belediyenin durumu esnaf faturayı kesiyor ertesi gün belediyeden parasını alıyor. Maaşlar ise gününde bankamatikten ödeniyor. İkramiyeler ise gününden önce banka hesaplarına yatırılıyor. Yani maaşlar ve ikramiyeler gününde ödeniyor. Bu niçin söyledim? Saffet Acar geldiğinde maaş bile ödeyemez diyorlardı. Bunun yanında devlete olan borçlarımızı ödedik. 8 tane yeni araç aldık. 8 aracımızı da tamir ettirerek yeni gibi yaptık. 65 bin metrekare kilit taş 65 bin metrekare de sıcak asfalt attık. Salı pazarında bulunan prefabrikleri yeniledik. En önemlisi Dinar’ın su problemini çözdük. Evde suyu olmayan kimse şu an yok. Çocuk oyun parkları, kapalı spor salonunda jimnastik aletleri getirdik. Bunun dışında hayırsever bir vatandaş tarafından Ambulans hediye edildi. Fakir olan hastaneye gidemeyecek hastalarımıza sağlık hizmeti veriyoruz. Hastaneye gidemeyecek olan hastalarımızı hastaneye taşıyoruz. Bunun yanın da morglu cenaze aracı aldık. Dışarıda cenazesi olan ve otopsiye gidecek olanları bu araçlarla götürüyoruz” dedi.
“Biz olgusunu bilen bir kişiyim”
Hiçbir zaman bir şeyi tek başına yaptığını söylemediğini ifade eden Başkan Acar; “Ben, biz olgusunu bilen bir kişiyim. Hiçbir belediye başkanı bu memleketi satayım diye ortaya çıkmaz. Mutlaka bir şeyler yapayım diye çalışır. Ben cezaevi yaptırıyorum diye bir şey demedim. Ceza evi ile ilgili soru sordunuz. Ben Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri İzleme Kurulu Başkanlığına 2002 de getirildim. Bunları söylemek istemiyorum ama artık bazı talihsiz açıklamalar nedeniyle söyledim. Bunlar yakışıksız şeyler bir teşkilat başkanına da yakışmaz. Bunları yazmasak iyiydi, ne gerek duydu da böyle bir beyanat verdi bilemiyorum, anlamış da değilim. Elimde bir yazı var. Ceza ve tevkif evleri izleme kurulu raporuyla ilgili. Bu benim bakanlığa vermiş olduğum rapor. Ben tam 7.5 yıl cezaevinin yapılması için rapor yazdım. Bakın 1984 de bir savcımız Dikici yolu üzerinde bulunan araziye cezaevi yapımı için proje başlatmış ancak ömrü yetmemiş. 84 de bu dosya bir kapanmış bir daha açılmamış. Biz göreve geldiğimizde bu dosyayı ele aldık, arkadaşlarımızla defalarca yani 7,5 yıl rapor yazdık. Hiçbir şey oturduğumuz yerden olmaz. Çok çalışmak lazım” diye konuştu.
“Talihsiz açıklamalar”
Bu oluşumda belediye ayağı olmadan hiçbir şey yapılamayacağını kaydeden Başkan Saffet Acar; “Bunu kimse inkâr edemez. Dönemin belediye başkanı Sayın Mustafa Tarlacı ve teşkilat başkanı Sayın Yaşar Yıldız ve bir keresinde de Sayın Ali Özkaya ile birlikte Adalet Bakanı Sayın Mehmet Ali Şahin’e gittik. O zaman zaten programa alınmıştı. O da çıkardı kitapçıktan programa alındığını gösterdi. Ben önceden Sayın Cemil Çiçek ve Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Sayın Rıfat Hisarcıklıoğlu ile görüştüm. Onlarında emekleri var. Ben emeği geçenlerden Allah razı olsun diyorum. Çorbada tuzu olanlara teşekkür ediyorum. Ben bunu diyorum, ama birileri çıkıp Saffet Acar kendine mal ediyor diyor. Ben kendime mal etmiyorum. Benim dediğim sadece şu; bunda benim emeğim daha fazladır. Emek olarak koşturma olarak en büyük emek sahibi benim. Yapılacak olan imar çalışmalarımızı yapıyoruz. Ticaret odası başkanıyken o dönemde de çalıştım. Belediye başkanı olduktan sonra da Ceza evi için çalışmalarımı yapıyorum. Bir hafta içinde yer teslimi yapılacak. Müteahhit geçenlerde belediyeye geldi. Ben kendilerine yardımcı oldum, tüm birimlerimizle araziye gidildi, çalışmalar yapıldı, kendileri evraklar istedi hemen hazırladık. Bu işi hep birlikte yapıyoruz. Ben kendim yapıyorum demiyorum ki. Cezaeviyle ilgili kim yaptırırsa yaptırsın, benim adım bile geçmesin, yeter ki yapılsın. Ancak bu açıklamalar çok talihsiz açıklamalardır” dedi.
“Gece gündüz çalışıyoruz”
Hastanenin yerini belediyeden verdiklerini söyleyen Başkan Acar, hastane ile ilgili 3 dosya hazırlandığını, 3 dosyanın içinde terminalin yanındaki yerin kabul edildiğini belirtti. Başkan Acar; “Hastane elbette ki iktidar partisinin temsilcileri sağ olsunlar uğraşıyorlar. Ama asıl uğraşan belediyedir. Hastane Onarım Daire Başkanlığından gelen tam bir buçuk sayfalık şart var. Ben bunu tam 2 ayda belediye imar müdürlüğünden bu şartları yerine getirdim. Kim yaptı bu çalışmaları, AKP İlçe Teşkilatı mı yaptı bütün bu işleri? Bunları milletvekili mi yaptı? Hayır, kardeşim bu bizim görevimizdi biz yaptık. Herkes görevini layıkıyla yapacak. Ben ekibimle gece gündüz çalışıyorum. Bu tesis bir an önce yapılsın diye. Belediyeyi yok saymak bana göre tamamen yanlıştır. Yapılan işler burada elimde” diye konuştu.
“Tasarruflu çalışıyoruz”
AK Parti İlçe Başkanı Metehan Aydın’ın ‘seçim vaatlerini yerine getirsin’ şeklindeki açıklamasına cevap veren Başkan Acar; “Gelip hesaplara bakın. Ben 31. Belediye başkanıyım. Benden daha başarılı belediye başkanı varsa ben bu görevi bırakırım. Ama kiminle başarılıyım. Encümeninden, belediye çalışanından, birim amirlerinden, sayın kaymakamımızla bu başarıyı elde ettik. Çöp hizmetiyle ilgili olarak, bizden önce bir temizlik şirketi bu işleri yapıyordu. Sözleşme bitince bu şirketin anlaşmasını yenilemedim. Bu şirket o zaman 60 Bin TL aylık para alıyordu. Bu işi kendimiz yaptık. Biz hizmet satın almadık, temizlik için ayrı bir istihdam etmeyerek, bandocu, atölye çalışanı aldık. Şu anda yeni almış olduğumuz 10 tanede Suçıkan’da çalıştırılmak üzere eleman aldık. Ama temizlik şirketine bu işi yaptırsaydık aylık 72 bin TL nin altında olmazdı. Biz bu işi kendimiz yapmakla yılda eski parayla yarım trilyon kar elde ediyoruz. Ben mali müşavirim. Tasarrufa giden bir kişiyim. O temizlik şirketinin dökümleri de elimde bizim yaktığımız mazotun dökümleri de elimde. Emniyet mahallesinde dükkânlara gelince. Önceden tapular verilmişti. Oradaki dükkanları sattık. Sattık ama 1 trilyona yakın yol yaptık. Hesapta olmayan ödemelerimiz vardı. Vefat eden işçinin ödemesi vardı. Emekli olup da parasını almayan vardı, bazı cezalar vardı, kasko bedeli cezaları vardı, hak işe ödenmeyen paralar vardı, DD Yollarına borç vardı biz bunların hepsini ödedik. Bunun dışında biz yaklaşık 20 kişiyi emekli ettik. Emeklilerin hiç birine borcumuz yok” dedi.