• Haberler
  • Genel
  • Belediye'de son dönemin yatırım rekortmeni biziz

Belediye'de son dönemin yatırım rekortmeni biziz

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrenci kulüplerinden Yönetim ve Siyaset Kulübünün “Yöneticilerle Buluşma” etkinlikleri kapsamında düzenledikleri “Şehir Yönetim” konulu söyleşi, Ahmet Necdet Sezer Kampusü 3. Eğitim Binası Prof. Dr. Sabri Bektöre Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Belkıs Özkara, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı [&hellip]

Belediye’de son dönemin yatırım rekortmeni biziz

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) öğrenci kulüplerinden Yönetim ve Siyaset Kulübünün “Yöneticilerle Buluşma” etkinlikleri kapsamında düzenledikleri “Şehir Yönetim” konulu söyleşi, Ahmet Necdet Sezer Kampusü 3. Eğitim Binası Prof. Dr. Sabri Bektöre Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın konuşmacı olarak katıldığı söyleşiye AKÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Belkıs Özkara, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kemalettin Çonkar’ın yanı sıra çok sayıda öğretim elemanı ve öğrenci katıldı.

Söyleşi öncesinde bir konuşma yapan Yönetim ve Siyaset Kulübü Akademik Danışmanı Arş. Grv. Mürşide Şimşek, “Kulüp olarak amacımız, geleceğin yöneticilerini bugünün yöneticileriyle buluşturmaktır. Bu noktada siyasette, belediyecilikte bir fiil görev yapan Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın burada olması bizim için bir mutluluk kaynağıdır. Kulübüm adına bizleri kırmayıp davetimizi kabul ettiği için Sayın Belediye Başkanımıza teşekkür ediyorum” dedi.
“Hep siyasetin içinde oldum”
Söyleşide Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Kemal Bayram’ın kendisine yönelttiği “Sizin bir yönüyle, siyasi bir yönüyle de idareci ve bunun yanında da hukukçu kimliğiniz var. Sahip olduğunuz bu çoklu kimlikleri dikkate alarak, bir belediye nasıl yönetiliyor? Bu noktada karşılaşılan yapısal sorunlar nelerdir?” sorusuna cevap vererek konuşmasına başladı. Çoban, “Hangi kurumda olursa olsun yöneticilikte en önemli şey, insan ve para yönetimidir. Eğer siz yönetici olduğunuz kurumda insan ve parayı yönetmede başarılıysanız ve buna biraz da halkla ilişkileri kattığınızda başarılı olmamak mümkün değildir. Yani, personel ve para politikasını oluşturamayan yöneticiler bir adım ileri gidemiyorlar; sorunlar sürekli olarak artıyor ama bunun yanında bu konuda başarılı olmuş insanlar gerçekten güzel işler yapabili-yorlar. 10 yıl belediye meclis üyeliği yaptım. Ancak belediye meclis üyeliği, her ne kadar bir karar alma organı olsa da üyelerin yürütmedeki konulardan haberi olamayabiliyor. Bir yere park, otopark, vb. yatırımların ve kaldırım ya da asfaltın nasıl yapılacağına belediye meclisi karar vermiyor; buna belediye başkanı yönetimi ile birlikte kararlaştırıyor. Dolayısıyla belediye meclis üyeliğinin çok fazla avantajı olmadığını gördüm. 3 Nisan 2009 tarihinde Belediye Başkanlığı görevine başladım. Tebrik ziyaretlerinden sonra ilk fırsatta ilgili birimlerden brifing aldık. Bunun doğrultusunda belediyenin 2 milyon TL’ye yakın piyasaya ve elemanlara borcunun olduğu, kasamızda ise 170 bin lira bulunduğu bildirildi. Kaynak bulamadığımız takdirde personelin maaşının bir kısmının ödenemeyeceğini gördük. Tabi göreve yeni başlayan bir belediye başkanı açısından daha ilk aydan maaşların tamamını ödeyememek büyük bir dezavantaj sayılacaktı. Hangi noktada giderlerimiz fazla, hangi noktada gelirlerimizde sıkıntı var, personel politikamız ne? Bu noktada çalışmalar yaptık. Ben siyasi bir insanım. Çocukluk yaşlarımdan itibaren hep siyasetin içerisinde oldum. Daha ortaokul öğrencisiyken bir öğrenci teşkilatında görev aldım. Sonra 20’li yaşlarımdan itibaren siyasi partilerde görev aldım. Burada seçimi kazandığım partinin 6 yıldan fazla il başkanlığını yaptım. Dolayısıyla en siyasi olması gereken insan benim. Herkes belediye başkanına iş talebiyle gelir. Benim daha çok eleman almam gerekirdi ama ben öyle yapmadım. Görev aldığım tarihteki belediye yönetimi ile şimdiki yönetim arasında en az yüzde 15’e yakın personelde bir azalma oldu. Biliyorsunuz kamu işçileri devlete çok ciddi bir yüktür. Bunu söylerken de taşeronlaşma ile bu işler yapılsın anlamında söylemiyorum. Ama ikisi arasında dengenin kurulması gerekir. Bugün Belediyemizde masa başında görev yapan bir işçinin ortalama net maaşı ikramiyeleriyle birlikte 2 bin 200 liraya geliyor. Dolayısıyla bunları azaltma yoluna giderek, emekliliği gelenlere belediyeden ayrılmalarını rica ettik. Bu şekilde personel politikalarımızdan yılda 2 milyon TL’ye yakın tasarruf ettik. Öte yandan bu şekilde yığılmaları da önledik. Göreve eşimizi dostumuzu işe alalım diye gelmedik. Bunu yapan belediyeler yok değil” dedi.
“Giderlerde yüzde 20 indirim sağladık”
2 bin nüfusun altındaki belediyelerde 20-25 tane eleman çalıştırıldığını kaydeden Başkan Çoban; “O belediyeler gelirleriyle personelinin maaşını ödeyemiyorlar. Bu şekilde popülizm yaparak aslında kendi şehrimize, beldemize, ilçemize zarar veriyoruz. Biz bunları bir şekilde öngörüp, göreve geldiğimizde kasasında yalnızca 170 bin lirası olan, borçlu bir belediyeden bugün satın aldığı malın bedelini anında ödeyebilen, personeli-nin maaşını tam olarak ödeyebilen ve bu yönüyle de Türkiye’deki belediyelere örnek olabilen bir hale geldik. Aralık ayında İstanbul’da yerel yönetim ihtiyaçları ile ilgili bir fuara katıldık. Fuarı gezerken trafik ışıkları yapan bir firmanın standına girdik. Firma yetkilisi, Belediyemize diğer belediyelerden daha ucuza mal verdiklerini söyledi. Bizim ayrıcalığımız nedir? diye sorunca, Afyonkarahisar Belediyesi’ne teslim ettikleri malın bedelini aynı hafta alabildiklerini ve bu yüzden bize daha ucuza mal verdiklerini ifade etti. Bu bizim için gerçekten büyük bir avantaj ve bu şekilde geçmişe oranla belirlediğimiz fiyatlarda yüzde 20’ye yakın bir indirim olduğunu tespit ettik. Mazot fiyatları artmış, asgari ücret artmış, diğer giderler az da olsa artmış, bir gider artısı var. Buna rağmen biz belediye olarak uyguladığımız para politikası ile giderlerde yüzde 20 indirim sağladık” dedi.
“Mutlaka bir yerden siyasete başlayın”
Çoban sözlerine şöyle devam etti: “Afyonkarahisar Belediyesi’nin yıllık yatırım ortalaması, 11 milyon TL civarındaydı. Bir tek 2008 yılında 16 milyon TL’lik bir yatırım yapılmış. Bunun da 6 bin TL’si İller Bankasından borç alınmış. Biz 2010 yılında 27 milyon TL’lik yatırım yaptık ve ne özel bankadan ne de İller Bankası’ndan borç almadan bu yatırımı gerçekleştirdik. Bu sene ili-mize 30 milyon TL’lik bir yatırım öngördük ve bunu da şimdiden ayarladık. Bir yerden para gelecek de iş yapacağız diye beklemiyoruz. Önce paramızı ayarlıyoruz sonra bu paranın kullanılacağı alanları tespit ediyoruz.”
Öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Çoban, yeni neslin siyasetle ilgilenmesi konusunda nasıl bir tavır sergilemeleri gerektiği ile ilgili bir soru üzerine “Siyasette doğru çizgide, doğru yerde durmanın, idealist olmanın neticesinde belediye başkanı, milletvekili ya da benzeri görevlerde bulunulabileceğinin en güzel kanıtlarından biri olduğumu düşünüyorum. Köylü anne ve babanın çocuğuyum ve köy kökenli bir insanım. Liseyi parasız yatılı okulda okudum. Üniversite tahsilimi, geceleri başka bir işte çalışıp gündüzleri okula giderek tamamladım. O günlerden bugüne geldim. Hem maddi hem de makam yönünden güçlendim. Dolayısıyla siyaset kesinlikle belli zümrelerin, belli grupların, varlıklıların işi değil. Kendinize yakın bulduğunuz bir siyasi harekete bir yerden girebilirsiniz. Siyaseti birtakım rant, makam elde etme, para kazanma, menfaat sağlama aracı gibi gören, ideal sahibi olmayan insanların aksine doğru bildiğiniz şeylerin hayatınızda ve çevrenizde hakim olmasını istiyorsanız mutlaka bir yerden siyasete başlayın” şeklinde konuştu.
“Otopark sorununu ortadan kaldırdık”
Çoban, Afyonkarahisar’ın trafik sorunu ile ilgili yöneltilen sorularla ilgili olarak da şunları söyledi: “Göreve geldiğimiz zaman yaptığımız çalışmalar sonucunda Afyonkarahisar’ın en önemli sorunun trafik ve otopark sorunu olduğunu tespit ettik. Tabi buna bağlı olarak kaldırım ve yol sorunu da vardı. Şu anda otopark sorununu ortadan kaldırdık. Belediyenin olduğu yerin altında 330 araçlık otoparkı hizmete açtık. İlk açıldığında ücretsizdi ve ücretsiz olduğu günlerde gelen araçların sayısı 100’ü geçmedi. Şu an Ambaryolunda Türkiye’nin en güzel otoparklarından birini yaptık. 437 araçlık bu otoparkı bir hafta önce hizmete açtık ve ilk açıldığında ücretsiz yaptık. Çok enteresandır ki, gelen araçların sayısı 120’yi geçmedi.” Çoban, kaldırım ve yol sorununun ise yanlış yapılaşma ve politikalardan kaynaklandığını sözlerine ekledi. Çoban, halihazırda yürütülen projeleri ile ilgili de bilgi verdiği konuşmasında Akarçay ve Spor Kompleksi projesinin hayata geçirilmesi için gerekli alt yapının hazır olduğunu ve önümüzdeki aylarda çalışmaların başlayacağını ifade etti.

Bakmadan Geçme