• Haberler
  • Genel
  • 'Belediye nedeniyle İscehisar'a özür borcumuz var'

'Belediye nedeniyle İscehisar'a özür borcumuz var'

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, İscehisar DP ilçe kongresinde konuştu. Uysal, hak ölçüsüyle inandığı davanın mücadelesini veren hangi siyasi parti olursa olsun tüm vatandaşların verdiği mücadelenin mübarek olduğunu kaydetti. Uysal, 'İscehisar'lı olarak her daim verdiğiniz desteğe müteşekkiriz. Hiçbir zaman kızmadık, gücenmeyiz. İscehisar'a bir özür borcumuz da var. İscehisar Belediyesi dolayısıyla bu kürsüden ifade edelim' dedi [&hellip]

DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, İscehisar DP ilçe kongresinde konuştu. Uysal, hak ölçüsüyle inandığı davanın mücadelesini veren hangi siyasi parti olursa olsun tüm vatandaşların verdiği mücadelenin mübarek olduğunu kaydetti. Uysal, “İscehisar’lı olarak her daim verdiğiniz desteğe müteşekkiriz. Hiçbir zaman kızmadık, gücenmeyiz. İscehisar’a bir özür borcumuz da var. İscehisar Belediyesi dolayısıyla bu kürsüden ifade edelim” dedi

Haber

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı ve Afyonkarahisar Milletvekili Gültekin Uysal, partisinin İscehisar kongresine katıldı.

“ALLAH BİZLERİ MAHCUP ETMESİN”

Gültekin Uysal, mübarek bir günde İscehisar DP İlçe Başkanlığı’nın seçimli kongresini gerçekleştirdiklerini belirtti. Uysal, “Siyasi mücadelenin içerisinde farklı farklı devirleri yaşayarak geliyoruz. İscehisar’da kendi siyasi çizgisi içerisinde bu şuurla her daim kendi iradesini koymuştur. Bu açıdan ben kürsüden kendi hemşerilerime, içinden doğup, büyüyüp çıktığımız, kendi insanlarımıza karşı bir mesuliyetle her daim adımlarımızı attık. Yüzlerinizi kara çıkarmamak adına bu mücadeleyi, bu bayrağı taşımaya gayret gösterdik. Allah bizleri mahcup etmesin.” ifadelerine yer verdi.

“TARİH BU DÖNEMİ BUHRAN DÖNEMİ OLARAK YAZACAK”

Şu anda bulunulan dönemin buhran dönemi olduğunu dile getiren Uysal, “Toplumların buhran dönemleri oluyor, yarınlar da Türkiye Cumhuriyeti tarihi yazılırken de, bugün içinde bulunduğumuz dönemi nasıl Osmanlı’nın fetret dönemi varsa, bu dönemi de buhran dönemi olarak tarih yazacaktır. Sağından solundan yapılan telkinler, dezenformasyonlar bültenleriyle zihinlerin bulandırıldığı bir dönemde hak ölçüsüyle inandığı davanın mücadelesini veren hangi siyasi parti olursa olsun tüm vatandaşlarımızın verdiği mücadele mübarektir.  Elbette bizler de  çok partili hayata geçerken Türkiye’nin tarihinde çok kıymetli vazife görmüş siyasi hareket olarak yeniden bu büyük ülkeyi sıkıştığı bu halden çıkarmak adına inandıklarımızı, bize miras bırakılmış değerleri, idealleri yarınlara taşımak adına, evlatlarımızın geleceğini teminat altına almak adına mücadelesini veriyoruz. Nereden geldiğimizi biliyoruz. Nereye gitmek istediğimizi de biliyoruz. Bilmeyenlere inat bu ülkenin dününü yok sayanların, yarını sağlam bir limana çekebilme imkânı yok, götürebilme imkânı yok. Bunu da biliyoruz.” dedi.

ÜLKENİN GEÇMİŞİNİ YOK SAYIYORLAR

O büyüklüğe denk siyasi akılla ne zaman buluşmuş, ne zaman kadroları, lider kadrolar parlamış bu ülkenin tarihinde de büyük sıçrama hamlelerinin yapıldığı dönemlerdir. İşte bulunduğumuz bu tarihi eşikte bir büyük muhasebe kavşağına yaklaşıyoruz. Her insanımız, her bir vatandaşımız neye inanıyorsa ama akıl ve vicdan ölçüsüyle bütün bunları değerlendirmek durumunda. Olmaz denilen her şeyin yaşandığı bir dönemdeyiz. Bu büyük ülkenin varlığının sebebi olan her şehidin tartışıldığı bir dönemdeyiz. İşte Cumhuriyetin 100. Yılını idrak ediyoruz. 100. Yılın eşiğindeyiz. Bu muhasebeyi yaptığımızda bu devletin her türlü imkânından yararlananlar büyük ülkenin geçmişini yok sayarak birde üstüne hakaretlerle buradan bir çıkış yolu düşünmektedirler.

DÜNÜN KAVGASI ÜZERİNDEN SİYASİ ALANI DOMİNE ETMEYE ÇALIŞIYOR

Oysa bu tarihi mecra içerisinde olgunlaşa olgunlaşa, büyüye büyüye bir imparatorluk bakiyesi olarak ulus devlet ulus millet fikrini bayraklaştırmış ve bundan bin asır evvel bulunduğu coğrafya da olumlu bir şekilde ayrışmış, kendi insanlarına hukuk sunabilen, refah sunabilen, güvenlik sunabilen bir ülke olarak yarınlara taşıma mücadelesi varken, Türkiye hiçbir şekilde değiştirip, dönüştüremeyeceği dünün kavgası üzerinden siyasi alanı domine etmeye çalışıyor.

HAKİKATLERİ YALANLARDAN AYIRT ETMEK ADINA KENDİ İNANCIMIZI, KENDİ FİKRİMİZİ

İşte bizim iddiamız hiçbir şekilde değiştirmeyeceğimiz dünün üzerinden değil, ama her şekilde değiştirip dönüştürebileceğimiz yarınlarımızı kuşatabileceğimiz insanımızın gerçek gündemi üzerinden bir siyaset yapmayı her daim kendimize yol ve yöntem olarak benimsedik.

Bugünde sesini yükseltenlere karşı her daim sözümüzü yükseltmeyi tercih ettik. İşte böyle bir tarihi kavşakta elbette Afyonumuzda da, İscehisar’ımızda da insanlarımıza bulunduğumuz bu kürsüden hakikatleri yalanlardan ayırt etmek adına kendi inancımızı, kendi fikrimizi söylüyoruz.

“İSCEHİSAR’A BİR ÖZÜR BORCUMUZ”

Biz milletin geleceğinin parlak olduğuna inanıyoruz. Üstümüzdeki örtüyü atabildiğimiz takdirde bugün konuştuğumuz meselelerin Türkiye’de gündem olmayacağının bilinci içerisindeyiz. Hukuk ve demokrasi ortak paydasında, demokrasi ekmeğimiz aşımızdır diyerek kendi insanlarına eşit fırsatlar sunan bir ülke haline nasıl getirebilirizin kavgasını milletimize mal etmek eşiğindeyiz. İscehisar’lı olarak her daim verdiğiniz desteğe müteşekkiriz. Hiçbir zaman kızmadık, gücenmeyiz. İscehisar’a bir özür borcumuz da var. İscehisar Belediyesi dolayısıyla bu kürsüden ifade edelim.” >> Burak AYDIN’ın Haberi

Bakmadan Geçme