'Bazı hekimler beyin ölümü için ikna edilmeye çalışılıyor'
Antalya BKM Organ Bağışı Farkındalık Toplantısı'nda konuşan AFSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Yılmaz, kurum olarak organ nakli merkezi kurmak için gerekli adımları attıklarını söyledi. Afyonkarahisar Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, organ bağışı konusunda halen daha bazı meslektaşlarını beyin ölümüne ikna etmekle uğraştıklarını belirtti   Antalya Bölge Koordinasyon [&hellip]
Antalya BKM Organ Bağışı Farkındalık Toplantısı’nda konuşan AFSÜ Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Yılmaz, kurum olarak organ nakli merkezi kurmak için gerekli adımları attıklarını söyledi. Afyonkarahisar Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, organ bağışı konusunda halen daha bazı meslektaşlarını beyin ölümüne ikna etmekle uğraştıklarını belirtti
Antalya Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) Organ Bağışı Farkındalık Toplantılarının Afyonkarahisar Toplantısı, Antalya İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğinde 2 Temmuz 2022 Cumartesi günü öğleden sonra DoubleTree By Hilton Afyon’da gerçekleştirildi. Toplantıda organ bağış bilinci ve nakil konuları ele alındı.
“SON 4 AYDIR HAREKETLİLİK YAŞANIYOR”
Toplantının açış konuşmasını Antalya İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri Başkanı Uzman Dr. Reha Sermet Aygören yaptı. Dr. Reha Sermet Aygören, Antalya Bölge Koordinasyon Merkezinin (BKM) Covid-19 pandemi etkilerinden arındırılmış bir döneme girildiği düşüncesi ve temennisiyle özellikle son 1 yıllık periyotta aktivasyonu hızlandırmaya karar verdiklerini ifade etti. Aygören, “Covid-19 pandemisiyle yaşadığımız dönemde Türkiye olarak bölge ortalamalarının çok gerisinde kaldık. Beyin ölümünü destekleyen donör temininde Türkiye ortalamasının çok gerisine düştük. Son 5-6 ayda bir ivme kazanmış durumdayız. Desteklerle bu ivmenin devam edeceğini düşünüyorum. Afyon özelindeki durumu ayrıca söyleyeceğim. Son 3-4 aydır bir hareketlilik içerisindeyiz. Şu anda bizim milyon kişiye düşen donör ortalamımız 3,6’dır. Tabi hedef OECD ülkeleridir. Çok ileri ülkelere yaklaşmaktır. İspanya ve İran gibi başka kriterlerle hareket eden ülkelerin ve ABD’nin çok ileride olduklarını görüyoruz. En azından Avrupa ülkeleri ortalamasına yaklaşmayı hedefliyoruz.” dedi.
“BÖLGE TOPLANTILARINI ÖNEMSİYORUZ”
“Öncelikle kötüye gittiğimizin farkına vardık ve bunu izleyerek geçen yıl bu zamanlar Antalya’da bir toplantı yaptık.” diyen Uzman Dr. Reha Sermet Aygören, “Antalya’da geçen yıl düzenlediğimiz toplantıya Sayın İl Sağlık Müdürümüz de katıldılar. Sonrasında biz Afyon’a geldik. Bizim için o toplantı çok örnek bir model oldu. Üniversitemizin düzenlediği güzel bir etkinlik oldu. Öğrencilere güzel mesajlar verildi ve bazı tereddütler açısından çok etkiliyeci oldu. Bu konuda destek alabilmek için Antalya İl Müftümüzü ziyaret ederek desteklerini aldık. Gerekli yazışmaları yaptık. Sıkıştığımız noktalarda onların destekleriyle ailelerin tereddütlerini gidermek açısından birlikte yol yürüyeceğiz. Altı 6 aylık program yaptık. Antalya ölçeğinde gerek kamu gerek özel gerekse üniversite ayağında yoğun bakımlardan beyin ölümü tanısı konup donör çıkarılabilecek tüm hastaneleri bir program dâhilinde ziyaret ediyoruz. Onlarla ilgili özellikle Organ Nakli Koordinatörleri ve Yoğun Bakım Sorumlularıyla bire bir görüşüyoruz. Hastane yetkilileriyle görüşüyoruz. Programı hiç aksatmayarak mutlaka sürdürüyoruz. Gerçekten bu durum ekip üzerinde ciddi bir motivasyon yaratıyor. Geniş bir bölgeyiz, sorumluluk sahamızda Afyon’da var. Bu nedenle bölge toplantılarımıza önem veriyoruz. İletişim ve farkındalık noktasında gerekli motivasyonu sağlamak ve korumak için uğraş veriyoruz.” diye konuştu.
“TRANSPLAT CERRAHLAR ORGAN BEKLİYOR”
Aygören’in ardından konuşan Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi (AFSÜ) Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sezgin Yılmaz, AFSÜ Beyin Ölümü Ekibi adın BKM tarafından gerçekleştirilen farkındalık toplantısının son derece önemli olduğunu ifade etti. Günümüzde dünya nüfusunun yüzde 10’na yaklaşan oranda son dönem organ yetmezliklerinin ortaya çıktığı ve bunun tek çözümünün organ nakli olduğu malumdur. Bunun içinde ne yazık ki yeterli organ bağışının olmadığı artık yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ülkemizde son derece etkili bir şekilde organize olan sağlık sistemimiz ve son teknolojilerle donatılmış nakil merkezlerindeki harkulade yapan transplat cerrahlarımız hastalarına nakil yapabilmek için ne yazık ki organ bekliyorlar. Pandeminin etkisiyle sınırlı sayıda yapılan bağışlar maalesef gittikçe artan hasta ihtiyacına yetişemez, cevap veremez hale gelmiştir.” şeklinde konuştu.
“AFSÜ ORGAN NAKİL MERKEZİ KURMAK İÇİN ÇALIŞIYOR”
AFSÜ Tıp Fakültesi’nde Organ Nakil Merkezi için gerekli çalışmaların başlatıldığının altını çizen Dr. Yılmaz, “Mutlulukla ifade etmek isterim ki bizimde kurumumuzda nakil merkezi olmak için gerekli adımlar atılmaya başlanılmıştır. Sadece bu konuda eğitim almak üzere bir hocamız için ilgili eğitim merkezi ile bağlantıya geçilerek eğitim programı başlatılmıştır.” ifadelerine yer verdi.
“ORGAN BAĞIŞI BEYANI TIBBİ VASİYET KABUL EDİLMELİ”
Prof. Dr. Sezgin Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı: “Kurumların kendi asli işlerine ek olarak ekstra bir çaba sarf ederek pek çok zamanda hiçbir karşılık beklemeksizin çalışan beyin ölümü ekiplerimize şükranlarımı sunuyorum. Ekiplerimiz beyin ölümü tanısını koymaktalar. Ancak ne yazık ki hasta yakınlarının izin verme durumu çok düşük olmaktadır. Şu ana kadar merkezimizde 20 civarında beyin ölümü tanısı konulan bağış sayısı sadece birdir. Bu nedenle kanımca artan bu ihtiyaca cevap veremeyen hukuki mevzuatında süratle yenilenmesi veya değiştirilmesi gerekir. En azından sağlığında organlarını bağışladığını beyan edenlerin bu beyanlarının tıbbi vasiyet olarak kabul edilmesi ve hem hasta yakınları hem de hekimler açısından bağlayıcı belge olarak kabul edilmesi gibi gerçeği artık tartışılmalıdır. Mevzuat ve sosyo kültürel etkenlerin haricinde dini bir takım yanlış telkinlerde ne yazık ki hasta yakınlarının organ bağışına izin vermemektedir. Her ne kadar kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de Maide Suresi’nde açıkça ‘Her kimki bir kişinin hayatını kurtarır, bütün insanlığın hayatını kurtarmış gibi sevap kazanır.’ şeklinde açıkça belirtilmiş olsada insanlar halen daha mahşerde organlarının cismani olarak haşrolunacağını zanneredek organ bağışını istememektedirler. Bu nedenle kanaatimce hasta yakınlarıyla görüşen ekipte bir din görevlisininde bulunması bu açıdan faydalı olacaktır düşüncesindeyim. Bahsettiğim bu ve benzeri nedenlerle organ bağışı açısından Sayın Müdürümüzün de belirttiği gibi bölgeler arasında bile dramatik farklılıklar bulunmaktadır. Organ bağışı yüksek olan bölgelerin tecrübelerinden faydalanmak ve bu tecrübeleri kurullarımıza aktarmak olmalıdır. Organ bağışı hastasını kaybedenlerin acı ve kederini gurura dönüştüren ve bir insanın hiç tanımadığı bir kişiye de karşılıksız olarak yardım edebileceğini, umut olabileceğini ispat eden ferasetli, erdemli ve vicdanlı bir davranış örneğidir. Organ bağışı sağlıklı bir hayat sürmenin zekâtı, candan cana verilen en kıymetli hediyedir.”
“BAZI HEKİMLERİ HALA BEYİN ÖLÜMÜNE İKNA ETMEYE UĞRAŞIYORUZ”
Afyonkarahisar Sağlık Müdürü Uzman Dr. Serhat Korkmaz, dünya da olduğu gibi Türkiye’de de önemli sağlık sorunlarının başında organ ve doku nakli gerektiren hastalıklar olduğunu vurguladı. Dr. Korkmaz şöyle konuştu: “Organ nakli olmayı bekleyen pek çok hasta olmasına rağmen bilindiği üzere donör sayısı yetersizdir. Organ nakli konusunda uluslar arası bilgi ve beceriye sahip toplantı katılımcısı bilim insanlarımız ve gelişmiş teknolojiye sahip organ nakli merkezlerimiz bulunmasına rağmen ülkemizde organ bağış sayısı ülkemizde ne yazık ki yeterli sayıya ulaşmamıştır. Bunun en önemli sebebi öncelikle halkımızda ve sağlık personelinde yeterli bilginin oluşmamasıdır. Ne yazık ki halen bazı meslektaşlarımız beyin ölümünün varlığına bile inanmıyor ve biz onları ikna etmeye uğraşıyoruz. Hasta yakınlarının çekincesi genellikle dini yönden olduğu için organ bağışının dinimizce caiz olduğu, zor durumda olan kişilere yardım etmenin önemi, hastaların organlarını bağışladıkları takdirde onların bir parçasını taşıyan kişide kalıcı olabileceği gibi konularda onları ikna etmek maalesef bizim bir görevimiz oluyor. Din görevlileri bu konuda gerekli açıklamaları yapsalar bile bilindiği üzere vatanaşı ikna etmek çok zordur. İlimizde organ bağışı bilincinin oluşması için İl Sağlık Müdürlüğü olarak farklı ortamlarda farklı etkinlikler gerçekleştiriyoruz. Eskiye göre ilimizde donör sayısı artmaktadır. Ama nüfusa göre çok az düzeyde kalmaktadır. İnşallah Afyonkarahisar toplantısı bu bağlamda hayırlara vesile olur. Akademisyenlerimizin bu konuda bilinçli olmalarına yardımcı olur diye düşünüyorum.” Toplantı Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Koordinatörü Öğretim Görevlisi Nilgün Bilal’in “Organ Bağışının Türkiye’deki Mevcut Durumu ve Pandeminin Etkisi” konulu konuşmasıyla devam etti. >> Burcu AYDIN’ın Haberi