Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sezer Küçükkurt
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

Bayramlık

Bugün arefe, yarın bayram. İslam alemi ile birlikte bizler de on bir ayın sultanı Ramazan’ı uğurlayacak, dinimiz gereği en kutsal günlerden olan Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz yarından itibaren.
Afyonkarahisar’da her bayram haberciler için program aşağı-yukarı rutinleşmiştir. Bayramın ilk günü Afyonkarahisar Belediyesi’nin ev sahipliğindeki bayramlaşma töreninde siyasiler ve kamu görevlileri bir araya gelirler. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, basın mensupları ve birkaç da vatandaşın katılımı ile bay-ramlaşma töreni gerçekleşti-rilir. Bu törende siyasilerimiz birer konuşma yaparak bayram mesajlarını verirler. Tören sona erdikten sonra katılımcılar tarafından sırasıyla Huzurevi, İl Emniyet Müdürlüğü, Cezaevi, Yetiştirme Yurdu, Jandarma Komutanlığı ve hastaneler ziyaret edilir. Bu ziyaretlerde bayramı görev başında geçirenler ile ziyaretçisi olmayanların gönülleri alınır. Aslında anlamlı bir programdır ama artık rutini aşamaz hale gelmiştir.
Sanki protokol bayramlaşmasında hal böyle de insanlar arasındaki bayramlaşma farklı mıdır? Eğlenmek için fazladan bulduğu birkaç günün tadını çıkarmayı tercih eden gencin gönülsüzce büyüklerin huzurunda boy göstermeyi, bir formalite ve ikiyüz-lülük saydığını, normalde saygı ve sevgi duyacağı akrabasını, bayramda “eğlencesini çalan kişi” olarak algıladığını düşünenler haksız mıdır? Gönülsüz el öpmelerin, heyecansız misafirleşmelerle bayramın, yeni kuşağın zihninde bir yasak savma nöbetine, bir angaryalar silsilesine dönüştüğünü savunanlar haksız mıdır?
İnsanlar arefe günü birbirlerine neden “iyi bayramlar” yerine “iyi tatiller” demektedirler?Dini bayramlarımızdaki bu durum resmi bayramlarımızda çok mu farklıdır?
Senelerdir rutini aşamayan bayram törenlerindeki coşku ve katılım giderek azalırken, kimileri için “gecenin bir yarısı dağ başına yürümek” olarak özetlenen yeni etkinlikler neden binlerce kişiyi kendine çekebilmektedir?
Yoldan geçen resmi araçların neyi anlattığını bir türlü çözemeyen insanlar Mehter Marşı çalınca neden büyük bir coşku ile etrafında kalabalıklar oluşturmaktadırlar?
Biz “eski bayramlarımız nerede?” sorusu ile zaman geçirirken, Batı’nın eskimesi gereken Noel kutlaması, yılbaşı eğlencesi neden giderek yaygınlaşmaktadır?
Bu tür örnekleri çoğaltmak mümkündür. Kast ettiğimiz “senelerin rutini” dışına çıkamayan dini ya da milli bayramların özelliğini yitirdiği, insanların ilgisinden uzaklaştığıdır.
*****
Haberciler için bayramın ikinci gününü ise siyasi partilerin programı doldurur. Siyasi parti mensupları bayramın 2. günü parti binalarında buluşurlar, partiler arası bayram ziyaretleri de yaşanır. Her zaman iktidar partisinin bayramlaşma törenlerinin rağbet görmesine alışan haberciler, son yıllarda dikkatlerini AK Parti’nin bayramlaşmasına yöneltmekteler. Bir kaç Bakan’ın ağırlandığı, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu öncülüğünde milletvekillerinin müjde-ler verdikleri bayramlaşma törenleri ilgi odağı olmaktadır. Gerçi bu yıl müjdeler bayramdan önce geldi ama olsun.
Bayramın hemen sonrasında gidilecek olan Referandum sandığı bu bayramdaki siyasi tansiyonu biraz daha yüksek seyrettiriyor. Başta iktidar olmak üzere siyasi partilerin referandum çalışmaları bayramla iç içe geçmiş durumda. Yeni anayasa değişikliklerinin oylanacağı referandumda “evet”çiler cephesini iktidar temsil ederken, “hayır”cılar cephesini muhalefet temsil ediyor. Afyonkarahisar’da “evet” oylarının yüzde 60 seviyesinde seyrettiği görüşü yaygınken, ülke genelinde “evet” ile “hayır”ın başa baş gittiği ortaya konuyor.
Öyle görünüyor ki, kararsızlar her seçimde olduğu gibi bu referandumda da sonucu belirleyecekler.
Bizim görüşümüze gelince; “evet” diyenler de, “hayır” diyenler de “Memleketin yararı bunda” görüşünü benimsedikleri için oylarını böyle kullanacaklardır.
Ne “evet”çilere, ne de “hayır”cılara “hain” demek, “memleketini sevmiyor” demek kimsenin haddine düşmez. Sandığa giden her “evet” gibi her “hayır” da doğrusunun o olduğuna inanıldığı için sandığa gönderilecek.
İktidarın “tek hakim” çizgisine karşı çıkanların “hayır” dediği, demokrasiyi her şeyin önüne koyanların “evet” dediği bu ortamda eskisi gibi “Hayırlı bayramlar” demek bile yanlış anlamalara neden olsa da, biz okurlarımıza hayır’lı bayramlar dilemek isti-yoruz. Şairin dediği gibi “Bayramınız bayram ola…”

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER