Bayrak indiriliyorsa egemenlik tartışması başlar

“Milli Duygu ve Bayrak” konulu konferansın konuşmacısı Emekli Korgeneral hemşehrimiz Hasan Kundakçı, bayrağın indirilmesinin egemenlik tartışmasını başlatacağını söyledi. Kundakçı: “Biz bugünleri görmeyi asla düşünmemiştik” dedi

AGAD ve AGD işbirliğinde Afyonkarahisar Gazetecileri Dayanışma Derneği (AGD) salonunda gerçekleştirilen konferansın açılış konuşmasını Afyon Genç Atılımcılar Derneği (AGAD) Başkanı İlyas Kaan Taytak yaptı. Taytak’ın ardından AGD Başkanı Mehmet Abdioğulları katılımcılara hitap etti. Konferans sonunda Kundakçı Paşa’ya, ayyıldızlı Türk Bayrağı ve Kur’an-ı Kerim Meali hediye edildi.
AFYON LİSESİ’NDE İKİ GÜZEL YIL
Hemşehrimiz Hasan Kundakçı Paşa, Amerikalı generalin, “Ben onunla aynı tatbikata katılmam, o bizim başımıza sıkar.” dediği efsane komutan Amerikalılar ve düşmanların korkusu, Kıbrıs’ın Ulubatlı Hasan’ı Afyonkarahisarlı Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı” anonsuyla kürsüye davet edildi.
Hemşehrilerine hitap etmekten duyduğu mutluluğu ifade eden ve emekli Korgeneral Kundakçı; “Afyon’un nabzını tutan basın mensuplarına en iyi dileklerimi sunuyorum. Ben Afyon’da çok uzun yıllar bulundum. Zaman zaman da çok geldim. Özellikle delikanlılık yıllarımın iki güzel yılını Afyon’da geçirdim. 1952 yılında Sandıklı Orta Okulunu bitirdikten sonra Afyon Lisesine geldim. Birinci sınıfı tam, ikinci sınıfın yarısını okuduktan sonra Kuleli Askeri Lisesine geçtim.” dedi.
İLK GÜNEYDOĞU ŞEHİDİ AFYON’DANDI
Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, son günlerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin büyük olaylar yaşadığını söyledi. Soma maden faciasında da çok acı olaylar yaşandığını belirten Kundakçı; “Soma’da 300’den fazla insanımızı kaybettik. Şimdi onların ailelerini düşünüyorum. Onları ve çocuklarını hepimiz düşünüyoruz. Allah’tan hepsine rahmet, çocukları ve ailelerine başsağlığı diliyoruz. Ben güneydoğuda en çok kalan subayım. Güneydoğuda ilk verdiğimiz şehitlerimizden birisi de Afyonumuzdan’dı. Bir astsubayımız güzel bir çocuğumuz şehit verdik. Çok mükemmel bir arkadaştı. Şehidimiz Antepli bir arkadaşıyla terörist ailesini evlerinde yakalamaya çalışmışlar. Bu yavrularımızın ikisi de şehit oldular. Yıllar sonra tabii pek çok şehidimiz oldu. Onları unutmak mümkün değil. Gencecik yüzüne bakmaya kıyamadığınız o yavruları oralarda kaybettik.” diye konuştu.
VATANIMIZDA BİLEĞİMİZİN
HAKKIYLA OTURUYORUZ
Anadolu’da yaşamanın kolay olmadığını, Türkiye’nin aslanlar sofrası olduğunu, o sofra da güçlü olanın oturacağını ifade eden Hasan Kundakçı, Türk Milleti’nin en az bin yıldan beri mevcut coğrafyada var olduğunu vurguladı. Türk Milleti’nin bu topraklara aslında çok daha önceleri geldiğini, herkesin tam olarak bildiği kesin noktanın Alparslan’ın Malazgirt Zaferi’nden sonra Türkler’e Anadolu kapılarının açıldığını belirten Kundakçı; “Afyon bölgesi ve güneyinde bölgemizde meydana gelen 1176 yılında Miryekefelon Savaşı’nda kazandığımız zafer arkasından Sandıklı ve Dinar bölgemizden Ege bölgesine doğru Türk boylarının akını başlamıştır. Biz buralara bileğimizin hakkıyla geldik. Bileğimizin hakkıyla duruyoruz ve burada bileğimizin hakkıyla da kalacağız. Sonsuza dek de oturacağız. Bundan asla kimsenin şüphesi olmasın. Onun için güneydoğu da şehit verdiğimiz yavrularımız milletimize layık biçimde oralarda savaştılar. Onlara Tanrı’dan rahmet diliyorum.” şeklinde konuştu.
TÜRK ASKERİNDEN ÖDLERİ KOPARDI
Konferans konusunun Türkiye’de son günlerde gerçekleşen ve herkesin canını sıkan olaylarla ilgili olduğunu kaydeden Hasan Kundakçı, kendilerinin bugünleri görmeyi asla düşünmediklerini söyledi. Kore’de ateşkes döneminde kalan bir subay olarak o dönemdeki büyüklerin kendilerine sürekli “Bu ülkeyi sıkı tutmanız gerekiyor.” dediklerini dile getiren Kundakçı; “Kore’de de bizim insanlarımız güzel savaştılar. Ben orada bir üsteğmendim. O Amerikalılar hepsi bizi nereye koyup taşıyacaklarını bakar durur ve ‘Sizleri nerede taşıyalım.’ diye sorarlardı. Benim ve diğer arkadaşların kara kaşımıza kara gözümüze bakarak söylemezlerdi. Bizden evvel 1. 2. 3. Kore kafilesinde müthiş muharebeler veren yiğitler, kahramanlar sayesinde bize bu yakınlığı gösterirlerdi. O kahramanlar Kore’de gerçekten destan yaşatmış. Palavra atmıyorum, emin olun Türk askerinden Amerikalısı’ndan tutun İngilizi’ne kadar hepsinin ödleri kopardı. Ben Kore’de nöbette iken Amerikalılar’ın bizim bölgeden geçmeleri gerekiyor. Belki 30 kez Amerikalı bana telefon etti. ‘Üsteğmen Kundakçı, bizim aracımız gelecek. Önce sizi mi karşılayacağız.’ vs Kendilerini karşılayacağımı, korkmamaları gerektiğini söyledim. Askerlerimizin önde olup olmadığını sormuşlardı.Merak etmeyin en önde ben varım demiştim. Çünkü Mehmetçik’in kim olursa olsun izinsiz geçişine izin vermeyeceğini biliyor, Mehmetçik’le karşı karşıya gelmekten korkuyorlardı” ifadelerini kullandı.
“TERÖRÜ BİTİRME NOKTASINA GELMİŞTİK”
Türk askeri Mehmetçik’in dürüst, açık sözlü insan olduğuna değinen Hasan Kundakçı, Korelilerin maçlarda Türkiye’ye ne kadar yakın davrandıklarının görüldüğünü hatırlattı. Kore’de Mehmetçiğin çok sevildiğini belirten Kundakçı şunları söyledi: “Bizlerin babaları, dedeleri, yakınlarıyla sokakta oynarken hep onlarla Çanakkale’deki, Sakarya’daki kahramanlarla karşılaşırdık. Onlar bize hep iyi yol göstermek isterlerdi. Çok sevecen, iyi ve güzel bakışlı insanlardı. Bu vesile ile bunları da paylaşmak istedim. Ama son günlerdeki olaylar hiç iç açıcı değil. Hepimizin canını sıkıyor. Hele güneydoğuda ki olaylar. Tekrarlıyorum ben güneydoğu da en fazla kalan subayım. Olaylar başladıktan 4 ay sonra o bölgeye gittim. Siirt’te Sıkı Yönetim Komutan Yardımcısı idim. Neredeyse bitmiş pek az kalmıştı. 1993 Yılının Ağustos ayında Genel Kurmay Başkanımız telefon etti, ‘Seni Asayiş Komutanlığına gönderebilirim.’ dedi. Komutanım koşa koşa gideriz dedim. ‘Hakikaten istekle mi gidersin.’ diye sordu. Tabii dedim, devlet bizi ne için yetiştirdi. Koşa koşa gideriz karşılığını verdim. Namussuzların haddini bildiririz dedik. Gittik bir yıl içerisinde hemen hemen bütün terörist yuvalarını temizledik.”
CEZAEVİNDE DEĞİL
SANKİ YAZLIKTA
1995 yılının Mart ayında 35 bin kişi ile Kuzey Irak’a girdiklerini anlatan Hasan Kundakçı, o dönemde Barzani’nin kendisinin emir subayının yanına bile zor yanaştığını söyledi. Kuzey Irak operasyonunda da çok büyük bir temizlik yaptıklarını dile getiren Kundakçı şöyle konuştu: “Bu başarıların hepsi bir kısmı şehit düşen bir kısmı gazi olup kanlarını bol bol döken kahraman Mehmetçiğe aittir. Onları tekrar tekrar saygıyla anıyorum. Oldukça büyük bir sessizliğin ardından daha sonraki yıllarda da bilindiği gibi terörist başı Abdullah Öcalan Türkiye’ye getirildi. İdam cezası aldı. O anda yargı görevini yaptı. Ama ondan sonra idam kaldırıldı. Ceza müebbet hapise çevrildi. Şimdi cezaevinde ama güzel yerde oturuyor. Sanki cezaevinde değil de yazlıkta oturuyor. Bugünleri görmek istemezdik ama ne yazık ki görüyoruz. Daha acı olaylar meydana geliyor.”
İNSANLARIMIZ ONLARIN
İNSAFINA TERKEDİLDİ
Kökünü kazıdıkları bölgede günümüzde teröristlerin cirit attıklarını, o dönemlerde teröristlerin dağlarda bile slogan atamadıklarını belirten Kundakçı; “Dağlarda bile slogan atamazlardı. Çünkü bilirlerdi ki ertesi gün tepelerine bineceğiz. Ama bugün bakıyorsunuz o bölge ne yazık ki verilen tavizler yüzünden teröristlerin işgali altında. O bölgede çok güzel insanlar vardı. Benim dostlarım, görüştüğüm insanlar, bizlere yardımcı olan insanlarımız korucularım vardılar. Güzel ilişkilerimiz de vardı. Türkiye Cumhuriyeti Devletine inanan insanlardı. Ama şimdi öyle bir hata yapıldı ki; teröristleri onların başına diktiler. O adamlar bana her gün telefon ediyorlar, ‘Ya paşam oldu mu? O günlerde bizleri dağlarda koşturdunuz şimdi tepemize onları diktiler. Ne yapacağız.’ diye sorup duruyorlar. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti o güzel insanları onların insafına terk etti. Bu gerçekten acı bir olay.” dedi.
ŞAMAR OĞLANINA DÖNDÜK
Terör örgütünün yolları kestiğini, Diyarbakır-Bingöl, Diyarbakır-Bitlis, Diyarbakır-Tatvan gibi ana uzun yolların tutulduğundan yakınan Hasan Kundakçı, yoldan geçen araçların durdurulduğunu kaydetti. “Benim polisim orada duruyor, benim jandarmam orada duruyor. Yan tarafta sana kimlik sorup geç ve geçme diyor.” diyen Kundakçı; “PKK’ya yarayacak genç kızlar, genç erkekler kaçırılıyor. Oradaki analarda şimdi sızlanıyorlar. İşte öyle acılar yaşıyoruz. Bunlar olup dururken öbür tarafta bir kışlamıza terörist giriyor nazlı nazlı dalgalanan bayrağımızı gönderden indiriyor kimse de müdahale etmiyor. Bu daha acı. Bu sınırlarımız içerisinde olan olay. Sınırlarımız ötesinde bilindiği üzere aynı günlerde Musul Başkonsolosluğumuz basıldı. Musul Başkonsolosluğumuzda nazlı nazlı dalgalanan bayrağımızı indirdiler. IŞİD diye adlandırılan Irak Şam İslam Devleti olarak bilinen ve 2003’de ABD Irak’a girdiğinde yeğen diye ortadan kaldırdığı Saddam’ın kalıntılarıdır bunlar. Saddam’ın kalıntıları Musul’u ele geçirdiler. Bizim konsolosluğumuzu basarak içinde çalışanlarımızı rehine aldılar. Bayrağımızı indirip yerine kendi bayraklarını taktılar. Türk şoförlerini yakaladılar. Şimdi 80 tane adamımız onların elinde. Düşünebiliyor musunuz yani şamar oğlanına döndük.” diye konuştu.
BAYRAK HERKESİN ŞEREFİDİR
Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti Devletini bugünlerde içinde bulunduğu şartlarda teslim etmediğinin altını çizen Hasan Kundakçı, Atatürk’ün 7 düvelle savaştığını kaydetti. Lozan Antlaşmasında karşı tarafın büyük ölçüde ikna edildiğini aktaran Kundakçı; “Lozan Antlaşması ile bu güzel ülke bu güzel insanlara bırakıldı. Ama bugün görüyoruz ki şamar oğlanına döndük. Ülkemiz içerisinde de bayrağımızı indiriyorlar. Bayrak kutsaldır. Hepimiz için kutsaldır. Bayrak benim ve hepimizin şerefidir. Geçmişimizin de bugün yaşayanlarımızın da geleceğimizin de şerefidir. Atalarımızdan armağandır, mirastır bize. Bayrak indiriliyorsa egemenlik tartışması başlar. Bayrağımız bir yerden indiriliyorsa orada egemenlik tartışılır. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin her tarafına kanımızla, canımızla sahip olduk. Öyle hiçbir yerde beleş alıp da memleket edinmedik.” >> Burcu AYDIN’ın haberi

Kundakçı Paşa’ya anlamlı hediye

Hasan Kundakçı Paşa’ya konferansı sonrası AGD yönetim kurulu üyeleri ve Kocatepe Gazetesi adına dernek üyesi muhabir Burcu Aydın tarafından ayyıldızlı Türk Bayrağı ve Kur’an-ı Kerim verildi.
Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı, kendisi için anlamı büyük olan bir hediye almaktan büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Bayrağımızla birlikte dinimizin temel esasları içeren Kur’an-ı Kerim mealini almanın kendisi için büyük onur olduğunu belirten Kundakçı, Türk halkına her zaman layık olmak için çalışacağını sözlerine ekledi.