Başpınar: Teknolojiye ayak uyduruyoruz – Kocatepe Gazetesi

5 bin yıllık geçmişi bulunan, 1932 yılında İngiltere’nin başkenti Londra’da yapılan bir yarışmada, mineral içeriği ve kalitesi olarak “http://m.kocatepegazetesi.com/”altın madalya”http://m.kocatepegazetesi.com/” ile onurlandırılan Türk Kızılayı maden suları, şifa dağıtmaya devam ediyor

2. tesis Erzincan’a kurulacak
Tek gelir kaynağı Afyonkarahisar Maden Suyu Fabrikası olan Türk Kızılay’ı, Erzincan’a kuracağı ikinci maden suyu fabrikasıyla gelirini önemli ölçüde artırmayı hedefliyor. Türk Kızılayı Afyonkarahisar Doğal Mineralli Su İşletmeleri Fabrika Müdürü Mehmet Başpınar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Afyonkarahisar’ın İhsaniye ilçesi Gazlıgöl beldesindeki maden suyu fabrikasının, günlük 2,5 milyon şişeleme kapasitesine sahip olduğunu söyledi.
Başpınar, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1926 yılında kendi sermayesiyle kurduğu fabrikayı, önceki adı Hilal-i Ahmer Cemiyeti olan Türk Kızılayı’na bağışladığını ve Türk Kızılayı’nın tek gelir kaynağının bu fabrika olduğunu kaydetti.
Fabrikanın her geçen gün yenilenerek günün teknolojileriyle donatıldığını belirten Başpınar, “http://m.kocatepegazetesi.com/”Bu fabrikamız günlük 2,5 milyon şişeleme kapasitesiyle çalışıyor. Türkiye’nin en büyük maden suyu işletmesidir. Burada üretilen her bir şişenin geliri tamamen Türk Kızılayı’na gitmekte ve çadır veya diğer yardım malzemeleri olarak vatandaşımıza dönmektedir”http://m.kocatepegazetesi.com/” diye konuştu.
Fabrikaya 2010 ve 2011 yıllarında yapılan yeni yatırımlarla, meyveli maden suyu ve pet şişede maden suyu üretimine geçildiğini bildiren Başpınar, “http://m.kocatepegazetesi.com/”2012 yılındaki hedefimiz yeni meyve sulu maden suyu ürünleri ile Erzincan’a yeni tesis kurulmasıdır. Bu sayede Türk Kızılayı gelirini önemli ölçüde artıracak, maden suyumuz da Türkiye’nin her noktasında mevcut olacak”http://m.kocatepegazetesi.com/” dedi.
Kızılay maden suyunun tarihçesi
Afyonkarahisar Gazlıgöl’de bulunan mineralli sular ve jeotermal suların kullanımı, M.Ö. 1200-700 yıllarında, bölgede hüküm süren Frigya Uygarlığı zamanına kadar uzanıyor.
Kaynaklara göre, Belçikalı bir hekim tarafından devrin hükümdarı Sultan Abdülhamit Han’a mineralli suyu içmesi tavsiye edildi. 1903 yılında suyun ilk tahlili yapıldı. Sağlık için faydalı olduğu anlaşılınca, Sultan Abdülhamit Han tarafından mineralli suyun işletme imtiyazı, Sişli- Çocuk Hastanesine verildi. 1. Dünya Savaşı sonunda imtiyaz, Afyonkarahisar’a geçti.
1923 yılında, Eskişehir-İzmir demiryolu hattı yapımında çalışan Fransız mühendislerce Ankara’ya getirilerek tanıtılan su, 1926 yılından sonra Maden Kanunu kabul edilince Mustafa Kemal Atatürk’ün emirleriyle 17 Ekim 1926 tarihinde, Türk Kızılayı’na devredildi. o tarihte geliri Kızılay’a bırakılmak üzere suyun çıktığı noktada bir şişeleme fabrikası kuruldu. Türk Kızılayı Maden Suyu, 1932 yılında Londra’da yapılan bir yarışmada mineral içeriği ve kalitesi olarak, “http://m.kocatepegazetesi.com/”Altın Madalya”http://m.kocatepegazetesi.com/” ile onurlandırıldı. (AA)