• Haberler
  • Genel
  • Baskın Oran: Cim karnında noktayız Özgürel: Cim kadar dayak diyoruz

Baskın Oran: Cim karnında noktayız Özgürel: Cim kadar dayak diyoruz

Akil İnsanlar Heyeti Ege grubu, çözüm sürecine ilişkin çalışmaları doğrultusunda Afyon Kocatepe Üniversitesi Acil Yardım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde öğrenci ve akademisyenlerle bir araya geldi. Toplantıda Baskın Oran’ın “Çözüm için cim karnında noktayız” ifadesine karşılık Avni Özgürel, “Cim kadar dayak diyoruz” dedi Akil İnsanlar Heyeti Ege grubu “çözüm süreci” olarak adlandırılan çalışmalar doğrultusunda, Afyonkarahisar’daki [&hellip]

Baskın Oran: Cim karnında noktayız Özgürel: Cim kadar dayak diyoruz

Akil İnsanlar Heyeti Ege grubu, çözüm sürecine ilişkin çalışmaları doğrultusunda Afyon Kocatepe Üniversitesi Acil Yardım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde öğrenci ve akademisyenlerle bir araya geldi. Toplantıda Baskın Oran’ın “Çözüm için cim karnında noktayız” ifadesine karşılık Avni Özgürel, “Cim kadar dayak diyoruz” dedi

Akil İnsanlar Heyeti Ege grubu “çözüm süreci” olarak adlandırılan çalışmalar doğrultusunda, Afyonkarahisar’daki temaslarını sürdürüyor. Heyet, sabah saatlerinde Korel Termal Otel’de şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren ve basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantının ardından heyet, Afyon-İzmir karayolundaki Afyon Kocatepe Üniversitesi Acil Yardım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’ne geldi. Akil İnsanlar Heyeti’nin aracına 13 koruma aracı eşlik etti. AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak tarafından karşılanan heyet, hastane içindeki konferans salonunda akademisyen ve öğrencilere hitap etti. Toplantıya Avni Özgürel, Fehmi Koru, Fadime Özkan, Hasan Karakaya ile Baskın Oran katıldı.
ÖZGÜREL, HEDEF DEMOKRATİK TÜRKİYE
Akil İnsanlar Heyeti Ege Grubu Başkan Vekili Avni Özgürel, 3 gündür Afyonkarahisar ve Uşak’ta görüşmelere devam ettiklerini belirtti. Özgürel, “Bugün üçüncü gün, çeşitli görüşmeler yapıyoruz. Türkiye zor bir dönemden geçiyor ama tarihinin önemli bir dönemecinde. Cumhuriyet’i kuran kadroların da hayalindeki Türkiye’yi gerçekleştirmek için son bir hamleyi yapmak durumundayız. Modern, çağdaş, eksiksiz demokrasisini inşa etmiş bir ülke olarak Cumhuriyet’in 100’üncü yılına ulaşmak istiyoruz” dedi.
ŞEHİT AİLELERİYLE
TOPLANTI FEVKALEDE YIPRATICIYDI
Özgürel’den sonra konuşan Baskın Oran ise çözüm sürecinin uluslararası gelişmelerle birlikte ele alınması gerektiğini kaydetti. Oran, “Türkiye kabuk değiştiriyor. Kabuğu kendisine dar geliyor. Kabuksuz kaldığı için endişe içindeyiz. Şehit aileleri ve gazilerle bir toplantı yaptık. Benim için fevkalade yıpratıcıydı. Onların bütün sıkıntılarını not aldık, bizim asıl görevimiz de bu” diye konuştu.
MERKEZİYETÇİLİK YERİNE ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK GEREKLİ
“Şu anda Türkiye’de yapılmakta olan bu ve bu heyetin de cim karnında nokta kadar bir görevi var” diyen Oran, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin 1920 ve 30’larda kuruluşu yapılmıştı, şimdi devamı sağlanıyor. Bunu Fransa Devlet Başkanı Metterand Fransa’yı kastederek söyledi ama o sözlerde Fransa kelimesi yerine Türkiye kelimesini koyarsanız cuk oturacaktır. Mitterand dedi ki 1981’de Fransa devleti 14’üncü Louis zamanı son derece sert ve merkezi yöntemlerle kuruldu. Bugün devam etmesi için ademi merkeziyetçilik gerekmektedir. Merkeziyetçilik yerine adem-i merkeziyetçilik gerekmektedir. “
Baskın Oran’ın “cim karnında nokta” tanımlaması, Avni Özgürel’in dikkatini çekti. Özgürel, “Cim karnında noktayız diyor hocamız ama cim kadar dayak yiyoruz” ifadelerini kullandı.
ŞEHİT HABERİNİN DURMASI ÖNEMLİ KAZANIM
Gazeteci Fehmi Koru da 100 gündür şehit haberi alınmadığını, bunun da önemli bir kazanım olduğunun altını çizdi. Toplantını görüntüleme cihazlarıyla kayıt yapan muhabirlerin ayrılmasının ardından not tutan gazetecilere açık olarak devam etti. Toplantıda çözüm sürecinin ardından kişisel ve toplumsal hakları kapsayan reformların yapılmasını gerektiğini söyleyen Gazeteci Baskın Oran, Başbakan Erdoğan’ın reformları gerçekleştirmemesi ya da tüm yetkileri kendi elinde toplaması halinde Kızılay’da protestolara katılacağını da söyledi. Kürtlerin bağımsızlık talebinde bulunmadığını sadece özerklik istediğini ifade eden Oran, Atatürk’ün 1921 anayasasıyla özerklik hakkını verdiğini ancak 1924’te anayasanın değişmesiyle özerkliğin hayata geçmediğini belirtti.
DİKTATÖR BATI MANTIĞINDAN ÇIKMALIYIZ
Kürtlerin isyanının bireysel hak ve kimlik talebi olduğunu belirten Baskın Oran, “Biz bireysel haklara en ufak bir saygı göstermediğimiz için bu kan banyosuna girdik.” diyerek çözüm sürecinin ardından bireysel hakların daha da geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Devletin hala kuruluş mantığıyla yönetilmesinin bir hatasında olduğunu ifade eden Oran, “Devletin kuruluşunda kişisel haklar verilmedi ki. Gazi Mustafa Kemal’in alıp getirdiği batı o dönemde diktatör bir batıydı. O dönemde o batı getirmeliydi çünkü o dönemde bir başkası, kişisel haklar oralarda da yoktu. Ama bu gün o batıda çok farklı. Artık karşımızda AB’yi kuran, demokratik bir batı var. Türkiye de diktatör batı mantığındaki devletten çıkmalı. Bize Gazi Mustafa Kemal, çağdaşlık hedefini alırsak biz de bugün batı gibi demokratikleşmeliyiz. Bunun için de hem kişisel hem toplumsal haklar verilmeli.” dedi.
BAŞBAKAN’I PROTESTO İÇİN KIZILAY’A GİDERİM
Görevi kabul ederken süreçte yanlış giden konuları ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın padişah yetkisiyle donatılması konusunda eleştiri hakkını saklı tutacağını Ak Parti yöneticilerine anlattığını söyleyen Oran, Ak Partililer’in kendisine ‘bize çok seslilik lazım’ dediklerini ifade etti. Sürecin Türkiye’nin demokratikleşmesinin birinci safhası olduğunu belirten Oran konuşmasında şu sözlere yer verdi, “Bunun ardından reformları gerektiren ikinci safha gelmeli. Bu ikinci safhanın da programı hemen ilan edilmeli. Gerçi bu program belki hazırdır ama tartışmalara yol açmamak için açıklanmamıştır. Ama bugün nasıl barış bayrağını alıp buraya geldiysem bu sürecin sonunda eğer haklarla ilgili düzenlemeler, reformlar yapılmazsa o zaman protesto bayrağını alıp Kızılay’a çıkmak gerekir ve ben de çıkarım.”
İSLAMA BASKI AKP’Yİ İKTİDAR YAPTI
Kürtler ve Türklerin iki farklı psikolojisi olduğunu iddia eden Gazeteci Oran, Osmanlı’da Müslümanlar’ın ‘milleti hakime’ (hüküm veren millet), gayrimüslümlerin ise ‘milleti mahkume (hakkında hüküm verilen millet) olarak adlandırıldığını söyledi. Bugün Kürtlerin de kendini milleti mahkume olarak gördüğünü söyleyen Oran, “Bunu cumhuriyet devraldı. Türkler, milleti hakime olduğuna inandılar. Kürtlerin kafasında ise biz ‘milleti mahkume’ olduk şeklinde bir mazlumiyet duygusu var. Dolayısıyla aradaki bu çatışma bundan geliyor. Cumhuriyet 3 yanlış giriş yaptı. Bunun birincisi İslam konusunda. İslam’a baskı başladı. Bunun neticesinde AKP’nin iktidara gelmesi oldu. İkincisi gayrimüslümlere baskı. Bu ise Türkiye’nin sanayileşmesi minimum 60 yıl gecikti ki çünkü Türkiye’nin tek burjuvazisi gayrimüslümlerdi. Üçüncüsü Kürtlere baskı yaptı. Bunun neticesi ise milleti mahkume duygusunun yayılması ve sonrasında da isyanın ortaya çıkmasıydı.” şeklinde konuştu.
PKK’YI DEVLET TERÖRÜ DOĞURDU
Kürtler 1806 yılından bugüne sadece özerklik isteyerek ayaklandıklarını belirten Baskın Oran, Kürtlerin bağımsızlık düşüncesi sadece 1990-1993 arasında istediğini anlattı. Kürtlerin parçalayıcı bir talebi olmadığını vurgulayan Oran sözlerini şöyle tamamladı, “İstedikleri özerkliği de Gazi Mustafa Kemal 1921 Anayasası’nın 11’inci maddesinde vermişti. 1921 Anayasası’nda TBMM hükümetinin yetkileri iç ve dış politika, maliye, milli savunma, birden fazla vilayeti ilgilendiren konulardı. Vilayetler şura adında özerk ve bölgesel meclislerle yönetiliyor. Ancak özerklik 1921 anayasasının kısa süre yürürlükte kalmasıyla hiçbir zaman uygulanamadı. Sonunda da biz Kürtleri sonunda ayaklanmayı mecbur bıraktık. PKK’yı kuran 1980 askeri darbesidir. Bakın PKK’nın kuruluşu 1980. Cinayetlerin başlaması da 1984. PKK terörü var ama bunu doğuran devlet terörü de var. PKK’yı 12 eylül devlet terörü doğurmuştur.” şeklinde konuştu.
Toplantıda öğretim üyeleri ve öğrencilerin soruları cevaplayan Gazeteciler Baskın Oran, Fehmi Koru, Avni Özgürel, Hasan Karakaya ve Fadima Özkan daha sonra Uşak’ta toplantılara katılmak üzere Afyonkarahisar’dan ayrıldı. Toplantının ardından AKÜ Acil Yardım Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’ne gelen Vali İrfan Balkanlıoğlu ve Emniyet Müdürü Mustafa Uçkan, Rektör Prof. Dr. Solak’la birlikte heyete araçlarına kadar eşlik etti. (Kocatepe)

Bakmadan Geçme