Başkasının aklıyla hareket eden
Başkasının aklıyla hareket etmek her zaman iyi sonuç doğurmaz
Başkasının aklıyla hareket eden insanlar hayat boyu hep hayal kırıklığı yaşamaya mahkumdurlar.
Kedi fikri olmayan, olayları ve hayatı takip edip okuyamayan, bu nedenle başkasının aklıyla hareket eden insanlar olduğu gibi, konular hakkında fikri olmasına rağmen özgüven eksikliği nedeniyle hep birilerine birşeyler sorma gereği duyan, başkasının aklıyla hareket etme ihtiyacı hisseden kişiler de vardır. Böylesine başkasının aklıyla hereket edenler için artık bu bir yaşam tarzı haline gelmiştir. Kendileri karar verip muhtemel olumsuzluklara karşı riske girmek istemeyen, sorumluluğu başkasına yıkmak isteyen kişiler de başkasının aklıyla hareket ederler. Olumsuzluklar karşısında “Sen dedin de oldu” diyebilmek, sorumlulaktan kaçabilmek adına başkasının aklıyla hareket edenlere rastlamak mümkündür.
Her akıl bir olsa Bilecik’e pazar kurulmaz” diye bir atasözümüz vardır. Bu sözde dikkat çekilmek istendiği gibi akıl akıldan üstündür, fikirlerin çarpışmasından hakikatler doğar. Ancak bunu yaparken, fikirleri değerlendirip istişarede bulunurken hep başkasının aklı ile hareket etmekten kaçınmak gerekir. Kişilik sahibi olabilmek için başkasının aklı ile hareket etmekten ziyade kendi kararları ve fikirleri ile hareket etmek pek çok zaman daha iyi sonuçlar doğurur. Başkalarının fikrine saygı göstermek, onlardan yararlanmak elbette iyidir. Ama yapılan değerlendirmeler, istişareler ve fikir jimnastiklerinden sonra kendi kararını kendi almak in doğrusudur. Başkasının aklıyla hareket etmekten kaçınmak gerekir.
Aklını eşeğe verme; çeker, arpa tarlasına gider diye bir atasözümüz de vardır. Başkasının aklıyla hareket etmek insanın şahsiyetinden uzaklaşmasını, özgüvenini kaybetmesini beraberinde getirir. Akıl terazisinde tarttıktan sonra kendi kararlarını verip uygulamak, buna göre de sonuçlarına katlanmak en doğrusudur.