• Haberler
  • Siyaset
  • “Başkanlık Sistemi Türkiye için en doğru tercih”

“Başkanlık Sistemi Türkiye için en doğru tercih”

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Türkiye’de 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğinden sonra yarı başkanlık sistemine benzer bir hükümet yönetim sistemine girildiğini belirtti. Yarı başkanlığın üç unsurunun bulunduğunu anlatan Özkaya, bunların, seçilmiş bir cumhurbaşkanı veya başkan, bir parlamento ve parlamentoya karşı sorumlu bir başbakandan oluştuğunu ifade etti.“İKİ BAŞLI YÖNETİMEÇÖZÜM BULUNMALI”Özkaya, şöyle devam etti:“Türkiye’de bugünkü fiili [&hellip]

AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, Türkiye’de 2010 yılında yapılan anayasa değişikliğinden sonra yarı başkanlık sistemine benzer bir hükümet yönetim sistemine girildiğini belirtti. Yarı başkanlığın üç unsurunun bulunduğunu anlatan Özkaya, bunların, seçilmiş bir cumhurbaşkanı veya başkan, bir parlamento ve parlamentoya karşı sorumlu bir başbakandan oluştuğunu ifade etti.
“İKİ BAŞLI YÖNETİME
ÇÖZÜM BULUNMALI”
Özkaya, şöyle devam etti:
“Türkiye’de bugünkü fiili durum seçilmiş bir Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanının geniş yetkileri var, bir parlamento var, parlamentoya karşı sorumlu bir Başbakan var. Artık bu soruna Türkiye’nin mutlaka el atması, iki başlı yönetime bir çözüm bulması gerekir. İki başlı bu yönetime çözüm bulunmadığı müddetçe kim gelirse gelsin, bu sistem sorun üretir. Bu, 2007 yılında 367’yi Türkiye’nin başına bela edenlerin sebep olduğu bir sonuçtur. Bu sonucu düzeltmemiz lazım.”
“LİDERLER KOLAY YETİŞMİYOR”
Liderlerin kolay yetişmediğini vurgulayan Özkaya, Türkiye’nin kalkınma hamlelerinin, hep büyük liderlerin ve güçlü hükümetlerin olduğu dönemlerde gerçekleştiğini anımsattı. Parlamenter demokrasinin en zayıf taraflarından birinin de güçlü liderler bulunmadığı zaman koalisyonların kurulması olduğunu kaydeden Özkaya, “Başkan, cumhurbaşkanı yüzde 50 ile seçilecek ama koalisyon yüzde 20. Bu, içinden çıkılmaz bir sorunu ortaya çıkarır” diye konuştu.
“CUMHURBAŞKANI PARTİLİ OLMALI”
Partili cumhurbaşkanlığı modeline ilişkin görüşlerini açıklayan Ali Özkaya, “Cumhurbaşkanı seçimle gelecek, 2 dönem seçilecek. Yani cumhurbaşkanı orada oturup hiçbir icraat yapmadan tekrar seçime gittiğinde halka ne diyecek? ‘Ben şu faaliyetlerin içinde bulundum, şu hedefleri koydum, şu yatırımların gerçekleşmesine vesile oldum’ demeden hangi sebeplerle ‘Beni tekrar seçin’ diyecek? Bir partiye dayanması gerekiyor. Geniş bir kitleye dayanması gerekiyor” ifadesini kullandı.
“ÖZAL VE DEMİREL PARTİLERİYLE İLİŞKİSİNİ TAM KESMEDİ”
Özkaya, şöyle devam etti:
“1923’ten 1938’e kadar Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Atatürk’tü. 1938’den 1972’ye kadar da Genel Başkan İsmet İnönü’ydü. Yani her ikisi de hem partili cumhurbaşkanıydı, partinin başkanıydı, hem de cumhurbaşkanıydı. Türkiye bu modele uzak değil. Rahmetli Turgut Özal, cumhurbaşkanı oldu ama partisiyle ilişkisini tam kesmedi, Demirel, kesmedi. Bir insanın kurduğu, çocuğu gibi büyüttüğü büyük bir kurumsal yapıdan uzaklaşması insan doğasına aykırı. O sebeple biz tek başına ülkeyi yöneten sistemi başkan olarak belirlediğimizde, bunun bir partiye dayanması da bence son derece doğaldır. Başkan seçilecek, faaliyetlerini yapacak, 5 yıl sonra tekrar milletten oy isteyecek. Millet, yapılan faaliyetleri, icraatları, hizmetleri beğenmezse başkana geçit vermeyecek, aksi halde başkanı yeniden seçecektir.”
“FREN VE DENGE SİSTEMLERİYLE
 EN DOĞRU TERCİH”
Türk toplumunun, geçmiş devlet deneyimlerine, kültür yapısına, örf ve adetlerine ve dünyadaki uygulanan sistemlere bakıldığında, başkanlık sisteminin, fren ve denge sistemleriyle Türkiye için en doğru tercih olduğunu düşündüğünü ifade eden Özkaya, “Burada üniter yapımızın korunması mutlak surette önemli bir husustur. Fransa, bugün Türkiye gibi üniter yapıdır, yarı başkanlık sistemiyle yönetilmektedir. Almanya, eyalet sistemidir ama parlamenter sistem ile yönetilmektedir. Sistemler birbirinden farklı olabilir. Devletin idari bölünüş sistemi ile hükümet sistemlerini birbiriyle karıştırmamak gerektiği kanaatindeyim.” değerlendirmesinde bulundu.
“DEMOKRASİ GELİŞİR”
Başkanlık sisteminin, fren ve denge sistemleri doğru bir şekilde uygulandığında demokrasiyi geliştireceğini belirten Özkaya, bununla ikili bir sistemin geleceğini, başkan adayları birinci turda yüzde 50’yi alamadığı takdirde ikinci turda partilerin birbirleriyle mutlaka koalisyon yapmak zorunda kalacağını anlattı.
“DARALTILMIŞ BÖLGE İLE İSTİKRARI SAĞLARIZ”
Özkaya, şunları söyledi:
“Başkan, başkanın yardımcısı veya bugünkü başbakan, başkan birinci yardımcısı pozisyonuyla beraber seçime gideceği için koalisyonları mutlaka kendi içinde oluşturacak ve demokrasi kültürüne daha fazla hizmet edecek. Bunun yanında daraltılmış bölge sistemini getirmekle istikrarı da sağlarız. Beş yıllık sürede başkan net bir şekilde icraatlarını yapar, ülkeyi kalkınma hedeflerine ulaştırır, millet 5 yıl sonra başkanı beğenmezse, yenisini seçer.” (AA)

Bakmadan Geçme