Başkan Demirel güven tazeledi – Kocatepe Gazetesi
Türk Haber-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanlığı’nın 4. olağan genel kurul toplantısı dün yapıldı. Seçime tek aday ve liste olarak katılan şubenin eski ve yeni Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Demirel güven tazeledi Görüşmeler çetin geçti PTT Baş Müdürlüğü yemekhanesi’nde yapılan genel kurul toplantısı divanınn teşekkül ettirilmesiyle başladı. Türk Tarım Orman-Sen 10 Nolu Şube Başkanı Abdullah Umurhan’ın başkanlığında [&hellip]
Türk Haber-Sen Afyonkarahisar Şube Başkanlığı’nın 4. olağan genel kurul toplantısı dün yapıldı. Seçime tek aday ve liste olarak katılan şubenin eski ve yeni Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Demirel güven tazeledi
Görüşmeler
çetin geçti
PTT Baş Müdürlüğü yemekhanesi’nde yapılan genel kurul toplantısı divanınn teşekkül ettirilmesiyle başladı. Türk Tarım Orman-Sen 10 Nolu Şube Başkanı Abdullah Umurhan’ın başkanlığında divan Rıza Aksanatlu, Nuri Aslan’dan teşekkül etti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunması sonrası toplantı gündemi oy birliği ile kabul edildi. Açılış konuşmasını Türk Haber-Sen eski ve yeni Şube Başkanı Mehmet Demirel yaptı. Büyük bir mücadeleyi kamu çalışanlarının haklarını ve hukuklarını aramak için 1992 yılından beri sürdürdüklerini söyleyen Şube Başkanı Demirel, sorumluluklarının bilincinde olduklarını söyledi. Türk Haber-Sen olarak verilen mücadeleyi önemsediklerini, insanlara hizmet etmeyi kutsal bir görev saydıklarını ifade eden Mehmet Demirel; “Sendikamız ülkesinin ve milletinin bölünmez bütünlüğünden taviz vermeden, çalışanlarımızın hakkını ve hukukunu arama mücadelesi vermektedir. Sendikamız çalışanlarımızın inancına, siyasi düşüncesine, meşrebine bakmadan, yani hiçbir ayrım yapmadan tamamını kucaklamaktadır. Bundan dolayı da 9 yıldır çalışanlarımızın büyük teveccühünü kazanmış ve hizmet kolumuzda bütün sendikaların toplamının iki katı ile yetkili sendika olmuştur. Çalışanlarımızın bize olan güvenlerinden ve desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Onları bugüne kadar hiç mahcup etmedik ve etmeyeceğiz. Sendikamız bu yıl 9. defa toplu görüşmelere oturdu. Genel merkezimizin vermiş olduğu bilgiye göre görüşmeler çok çetin geçmiştir. Kamu İşveren Kurulu görüşmelerin son oturumunda sunmuş olduğu öneri Türkiye Kamu-Sen tarafından taban aylığına istediği talep kabul edilmediği için imzalanmamış, hükümetin talebi Memur-Sen tarafından kabul edilmiştir. Türkiye Kamu-Sen görüşmeleri Uzlaştırma Kuruluna götürmüş ve haklılığı Uzlaştırma Kurulu tarafından da onaylanmıştır. Uzlaştırma Kurulu Kamu-Sen’in taban aylığına istediği 30+30 TL’yi 2011 yılının birinci 6 ayı çin 16 TL, 2. 6 ayı için 22 TL olarak belirlemiştir.”dedi.
Mücadele devam edecek
Türk Haber-Sen Şube Başkanı Mehmet Demirel, bağlı bulundukları konfederasyon olan Türkiye Kamu-Sen’in hükümet ve Memur-Sen’in toplu görüşmelerin referandum sonrasına kalması, toplu sözleşme yapma oyununu bozduklarını ve görüşmelerin zamanında yapılmasını sağladıklarını kaydetti. Elde edilen kazanımları yeterli bulmadıklarını söyleyen Demirel; “Bundan sonra da insanca yaşayacağımız bir ücreti elde edinceye kadar mücadelemiz devam edecektir. Çok zor şartlar altında hak arama mücadelesi veriyoruz. Bütün baskılara, tehditlere, sürgünlere, kayırmalara, olmayacak vaatlere rağmen, Türk Haber-Sen 9 yıldır dimdik ayaktadır ve yetkilidir. Bütün bunlar olacak, ancak çalışanlarımız kimin çıkar ve menfaat için, birilerine taşoronluk yapmak için sendikacılık yaptığını görür ve biliyor. Kim ne yaparsa yapsın değerli çalışanlarımızın desteği ile kutsal mücadelemiz devam edecektir. Genel kurulumuzun camiamıza, çalışanlarımıza, kurumumuza hayırlara vesile olmasını diliyorum.”diye konuştu.
Referandum iyi değerlendirilmeli
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, genel kurul toplantılarına katılarak bu toplantılarda ortaya çıkan düşünceleri dikkatle dinlemeyi bir milletvekili olarak görev saydığını belirterek konuşmasına başladı. Demokrasinin temel ögelerinden bir tanesinin sivil toplum örgütlerinin düşüncelerini serbestçe açıklayabilmeleri ve bu düşüncelerin ışığında siyaset üretme de yeterince faydalanabilmenin esas olduğuna değinen Milletvekili Ünlütepe; “Eğer bir şeyi biz iyi biliyoruz dersek bir parti olarak veya milletvekili olarak bunu en iyi biz düşünüyoruz halkın kendisiyiz dersek yanılırız. Bu nedenle sivil toplum örgütlerinin genel kurulları olsun açıklamaları olsun toplumda siyasetçilerin dikkat ve özenle takip etmeleri gereken en önemli unsurlardan birisidir. Zor bir yaz geçirdik bir referandum dönemi geçirdik. Kimimiz düş��ncemiz doğrultusunda evet oyu verdik kimimiz hayır oyu verdik. Sonuç itibariyle anayasa değişikliğini YSK’nın Resmi Gazete de yayımlamasından sonra kesinleşmiştir. Bundan sonra önümüzdeki işlere bakmak zorundayız. Ama referandumun iyi değerlendirilebilmesi içinde hem sivil toplum örgütleri hem de siyasi partilerin ciddi bir araştırma yapma zorunluluğunu hissetmemiz gerek. Rutin bir referandum değildi. Kaynağı belli olmayan paraların girişleri, harcamalar, kaynağı gösterilmeyen vaatler, cemaatlerin siyasi partilerin de önüne geçecek şekilde etkin çalışmaları bunlar not halinde şimdiden söylenmesi gereken sözler diye düşünüyorum.”şeklinde konuştu.
“Açılımların iyi olacağı inandırıcı değil”
CHP Milletvekili Halil Ünlütepe, 12 Eylül referandumunun getirdiği sonuçlardan bir tanesinin de sendikalarla ilgili bir olay olduğuna işaret etti. Toplu görüşmelere 9. kez başlandığının açıklandığını belirtti. Sendikacılığın en önemli hareketlerinden bir tanesinin de üyenin özgürce sendikasını seçmesi olarak açıklayan Milletvekili Ünlütepe, üyenin bağlı bulunduğu kurumun amirinden, iktidara sahip olan siyasi partinin il başkanından veya etkili birilerinden hangi sendikayı seçeceği yönünde bir telkin alması halinde orada demokrasiden ve sendikal özgürlükten bahsedilemeyeceğinin altını çizdi. Türkiye’nin son 18 yıllık girdabında memur sendikacılığının etkin bir şekilde yükümlülüklerinin yerine getirildiğini en fazla baskının çalışanlara sendika seçme özgürlüğünde olduğunu vurgulayan Ünlütepe; “Niçin böyle bir baskı yapma ihtiyacı duydular? Niçin daire amirleri olsun, siyasiler olsun, yönetenler olsun a sendakısını tercih ederken niçin b sendikasının tercih edilmemesi konusuda ciddi bir açıklamada bulunamamışlardır. Ama bu şunu gösteriyor; 12 Eylül’de demokratikleşme, Türkiye’nin önündeki açılımların iyi olacağı sözleri bize pek inandırcı gelmiyor. Daha aydın bir kişi olan memurun hangi sendikayı seçeceğine bir baskı geliyorsa orada demokrasiden pek fazla söz edemeyiz. O zaman sendika başkanları ve yöneticileri önce bağırabilmek, önce direnebilmek, önce örgütlenebilme mücadelesi veriyor. Halbuki bunlar Avrupa’nın gelişmiş demokrasilerinde hiç sorun değil. Sendika başkanları ve yöneticilerinin asli görevi üyelerinin hak ve yükümlülüklerini kazanabilmektir. Referandum çalışmalarında gözlerinizden kaçtı bir kişi çatıya çıkıp intihar etmeye kalkıştı. İki sivil toplum örgütümüzün saygıdeğer başkanı belirli bir katkıda bulunarak bu kişiyi çatıdan indirdiler. Bu kişi kendisini kurtarmaya gelen güvenlik görevlilerine icra kağıtlarını gösteriyor. Borçlarını gösteriyor. İnanın Afyon halkının büyük bir kısmı bu durumda. O kenar mahalleleri dolaşıp bir görün. Toplumdaki insanlar yoksullaştırılıp açlığa mahkum edilmiş. Utanıp sıkılmadan onun üzerinde siyaset yapılıyor. Bilimi ön planda tutacaksınız ama sınavlara güven duygusu kalmadı. Çocuğunuza niçin ders çalışmıyorsunuz diye sormayın. Çocuğunuz çok zekidir ama birilerine ulaşamıyordur. Sendikal mücadele de önemli olan toplu sözleşme değil toplu görüşme hakkıdır. Dilerim anayasal değişiklikler, bu genel kurul toplantısı hayırlı olur.”ifadelerini kullandı.
“Ülkede hiçbir şey iyi gitmiyor”
Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, sendikaların iktidarla yandaş olmaması gerektiğini, sendikların hak arama mekanizmaları olduklarını kaydetti. Türkiye’de kamu sendikacılığının rayına oturmamasından yakınan Özsoy buna örnek olarak, bazı sendikaların iktidarın yanında yer almaları iddiasını gösterdi. Kamu-Sen olarak referandum sürecinde üye iradesine saygı duymak kaydıyla hayır oyu kullanacaklarını açıkladıklarını başka sendiklar gibi bir yaklaşım sergilemediklerini ifade eden Erol Özsoy şöyle konuştu: “Kendilerine sendika diyen iktidar yandaşları referamdum sürecinde evet oyu kullanılması için köylere, sokaklara kadar çıktılar. Yüzde 42 oranında elde edilen hayır oyu yüzde 52 oranındaki evet oyundan nitelik olarak önemlidir. Çünkü yüzde 42 oy milli direnişi temsil etmektedir. Bu oran anayasa da kurulan bölünme tuzaklarına karşı milli direniştir. Tarihimizde mandacılığı savunanlar zamanında ülkemiz milli mücadele ile kurtarılmıştır. İşte ben bu yüzde 42 oranındaki hayır oyunu buna benzetiyorum. Çift bayrak dalgalandırsak ne olur, ikinci bir resmi dil ana dil olarak konuşulsa ne olur dediler. Bunların gerçekleşmesi halinde dört dörlük bir ülke bölünmesi sağlanır. Bu ülkede ulusalcılar, milliyetçiler, Atatürkçüler tükenmeden hiçbir şey yapamaz sınız. Söylenecek söz çok. Ülkede hiçbir şey iyi gitmiyor. Havaalanı işi yılan hikayesine döndü. Askeri havaalanının sivil uçuşlara açılmasını istedik. Afyon’da 8 yıldırı istihdamla ilgili yatırımlar yapılmadı. KPSS rezaleti Türkiye’nin yüz karasıdır. Soruları kimin ve hangi grupların çaldığının üzerine gidilmiyor. ÖSYM içerisindeki şebeke nerede?”
“Doğru bilinenler savunulmalı”
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Ramazan Akgöz, Türk Haber-Sen’in olağan genel kurul toplantısının hayırlı olmasını dilerek haberleşmenin kamu hizmetleri arasında önemi büyük bir alan olduğuna dikkat çekti. 12 Eylül referandumunu bir dayatma olarak nitelendiren CHP İl Başkanı Ramazan Akgöz, referandumla iktidarın kendi gücünü tessi etme girişiminde bulunduğunu iddia etti. Bu konuda herkesin komplekslerini bir kenara bırakması gerektiği görüşünü bildiren Akgöz şunları söyledi: “Sorunlar kapıyı çalmadan tavır almamız gerekmektedir. Bu ülkede hala ülkesini çok seven fedakarlıktan kaçınmayacak insanlar, siyasi partiler ve sendikalaın olduğuna inanıyorum. Dayatmanın kabul edilmesi karşısında bizlerin görevi onlara nasıl yaklaşacağımızı bilmek ve kılcal damarlara kadar inebilecek bir mücadeleyi verebilmektir. Doğru bildiklerimizi ve inançlarımızı savunmak zorundayız.”
“Milli hassasiyetler birleştirilmeli”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Afyonkarahisar İl Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Ertürk genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, esas meselenin referandum sonrasında başladığını Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) Serv’in yeni versiyonu olduğunu söyledi. Bu projenin büyük Kürdistan’ı kurma hayali anlamına geldiğini ileri süren Ertürk; “Milli hassasiyet sahipleri dikkatle davranmalıdır. Hükümetin uyguladığı ekonomik sosyal politikalar orta sınıfı yok etmiştir. Artık Diyanet İşleri Başkanlığı görevlileri müftüler kanalıyla memurlara da zekat verilebileceği ifade edilmektedir. Bizi açlıkla terbiye ederek oylarımızı istiyorlar. Belki aç kalabiliriz, belki giysisiz kalabiliriz ama şunu çok iyi bilinmesi gerekiyor ki vatansız, hürriyetsiz yaşanmaz. Milli hassasiyetlerimizi birleştirmeliyiz.”dedi. Yönetim ve denetim kurulu raporları tek tek okunarak oy birliği ile kabul edildi. Toplantı seçime geçilmesiyle son buldu. Toplantıya; CHP Milletvekili Halil Ünlütepe, CHP İl Başkanı Ramazan Akgöz, MHP İl Başkan Yardımcısı Ahmet Zeki Ertürk, Yönetim Kurulu Üyeleri Ömer Faruk Aksoy, Ahmet Türk, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Kamu-Sen İl Temsilcisi Erol Özsoy, Türk Tarım Orman-Sen 10 Nolu Şube Başkanı Abdullah Umurhan, Türk Yerel Hizmet-Sen Şube Başkanı Mustafa Yorulmaz, Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Mehmet Ali Çakal, Türk Enerji-Sen Şube Başkanı Mehmet Çelik ve çok sayıda davetli katıldılar.
Türk Haber-Sen Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Demirel.
Yönetim Kurulu Üyeleri: Mustafa Kızılöz, Sedat Esenlik, Yahya Diril, Halil Emirgil, Muzaffer Özgök, Muammer Bağçıvan.
Denetim Kurulu Üyeleri: Ömer Şahin, İsmail Çalış, Abdullah Örnek.
Disiplin Kurulu Üyeleri: H. Zeki Doğan, Ayfer Türkkaş, Şevket Şen.
Üst Kurul Delegeleri: Mehmet Demirel, Mustafa Kızılöz, Muammer Bağçıvan, Yahya Diril, İsmail Çalış.(Kocatepe)