Başka Türkiye yok! – Kocatepe Gazetesi
Anıtkaya Şehitliği'ndeki tören saygı duruşu, saygı atışı, İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. İlk olarak Maliye Üsteğmen Adem Diker, şehitleri anma konuşması yaptı. Programın sunumunu Maliye Teğmen Fatih Osmanoğlu gerçekleştirdi.BASKINTAARRUZU YAPTILARÜsteğmen Adem Diker, Kurtuluş Savaşı’nda eşsiz kahramanlıklar gösteren Tümgeneral Fahrettin Altay komutasındaki 5. Süvari Kolordusu’nun Afyonkarahisar bölgesinde cereyan eden muharebelerde verdiği şehitleri anmak için toplanıldığını söyledi. Diker, [&hellip]
Anıtkaya Şehitliği’ndeki tören saygı duruşu, saygı atışı, İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. İlk olarak Maliye Üsteğmen Adem Diker, şehitleri anma konuşması yaptı. Programın sunumunu Maliye Teğmen Fatih Osmanoğlu gerçekleştirdi.
BASKIN
TAARRUZU YAPTILAR
Üsteğmen Adem Diker, Kurtuluş Savaşı’nda eşsiz kahramanlıklar gösteren Tümgeneral Fahrettin Altay komutasındaki 5. Süvari Kolordusu’nun Afyonkarahisar bölgesinde cereyan eden muharebelerde verdiği şehitleri anmak için toplanıldığını söyledi. Diker, büyük taarruz harekâtı içerisinde 5. Süvari Kolordusu’nun başlangıçta görevinin; 25-26 Ağustos 1922 gecesinde Ahır Dağı geçitlerini tutup, Sincanlı ovasına ilerleyip düşmanın geri bölge ile irtibatını keserek, Balmahmut-Dumlupınar arasındaki demiryolunu tahrip ettikten sonra Döğer bölgesindeki Yunan ihtiyatlarıyla Uşak’ta bulunan birliklerine karşı keşif ve emniyet görevi yapmak olduğunu belirtti. Üsteğmen Diker, “5. Süvari Kolordusu 26 Ağustos 1922 Cumartesi günü Ahır Dağlarını aşarak düşman gerisine sarkmıştır. Eskişehir-Afyon demiryolunun tahribi görevini alan kolordunun 2. Süvari tümeni gece karanlığından istifade ederek görev yerine intikal etmiştir. 2. Süvari tümeninin 13. Süvari Alayı’nın, Anıtkaya şosesine geldiğinde yürüyüş halindeki 1. Yunan Kolordusuna bağlı bazı birlikler ile Yedek Subay Eğitim Merkezi öğrencilerine baskın şeklinde taarruz etmiştir. Baskın sonucunda neye uğradığını şaşıran Yunanlılar yüz ölü bırakarak dağıldılar. Bu saldırıdan 5’i subay olmak üzere 30 esir alınmış, düşman araçları tahrip edilmiştir.” dedi.
BİNBAŞI GALİP DE
ŞEHİTLER ARASINDA
Üsteğmen Adem Diker, Yunan kuvvetlerine yardım etmek için Yenice’de bulunan 9. Yunan tümeninin kuvvetli bir topçu desteği ile 13. Süvari Alayına karşı taarruza geçtiğini kaydetti. Üsteğmen Diker; “Bu bölgede yapılan şiddetli muharebeler neticesinde 13. Süvari Alayı Yunan kuvvetlerine ağır kayıplar verdirmiştir. 13. Süvari Alayı’ndan 17 subay ve 176 er şehit olmuş, 2 subay ve 32 er yaralanmıştır. Şehitler arasında 13. Süvari Alay Komutanı Binbaşı Galip de vardır.” diye konuştu.
RUHLARI
ŞAD OLSUN
13. Süvari Alayı’nın gerçekleştirdiği taarruz sonucunda Yunan birliklerine zaman kaybettirdiğini söyleyen Üsteğmen Adem Diker, büyük taarruza katılacak Türk birliklerinin toplanması için gerekli zamanı kazandırarak Türk Ordusu zaferlerine bir yenisinin daha eklendiğini kaydetti. Anıtkaya köyündeki anıtın kahraman şehitlerimizin anısına dikildiğini belirten Diker şunları söyledi: “Bu anıt kendilerine ‘Türk Milletini ‘Sonsuza Kadar Yaşatma’ görevi verilen kahraman şehitlerimizin anısına dikilmiştir. Anıta bakıldığında vatan yolunda şehit olanların canlarını Yüce Allah’a teslimiyetindeki mutluluğu yüreklerde hissederek kendinizi Kurtuluş Savaşı destanının içinde bulacaksınız. Başkomutan Atatürk’ün önderliğinde Kurtuluş Savaşımızı eşsiz bir zaferle düğümleyen Kocatepe’den bir sel gibi Akdeniz’e akıp giden, bu zaferlerin sahibi olan 5. Süvari Kolordusu’nun mensupları ile bütün şehitlerimizi minnet ve rahmetle anıyor, manevi huzurlarında saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun.”
“ECDADIN KAPISINI
ARALAMAK GEREK”
Törenin son konuşmasını Anıtkaya Köyü Muhtarı Mehmet Soylu yaptı. Her karışı şehit kanlarıyla sulanmış aziz vatanın kurtuluşunun 95’ncü yılının idrak edildiğini kaydeden Soylu, “Bundan 95 yıl önce ecdadımız var olma mücadelesine girmiş ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ parolasıyla esaret altında yaşamamaya en net mesajı vermişlerdir. İşte bu mesajın verildiği topraklardan bir tanesi de şu an üzerinde bulunduğumuz Aziz Anıtkaya toprakları olmuştur. Şimdi bir saniye duralım. Ve düşünelim. 95 yıl öncesinin Anıtkaya’sına gidelim. O gün burada, şu an üzerinde bulunduğunuz bu topraklarda yedi düvele kafa tutan ecdadımızın kapısını çalalım. O kapıyı araladığınız da karşınıza ilk olarak 13’ncü Alayın Kumandanı Şumnulu Binbaşı Galib Bey çıkacak. O kapıyı araladığınızda 13. Alaydan Yüzbaşı Hasan Hüsnü Efendi’yi sizi selamlayacak. O kapıyı araladığınızda20. Alaydan Batumlu Ahmet Nidai Efendi’nin nefesi ensenize yapışacak. Kapı açıldıkça nice vatan evlatları ile karşı karşıya kalacaksınız. Yeter ki bakmasını ve görmesini bilin. Ve onlara duanızla teşekkür etmesini ihmal etmeyin” dedi.
“ŞÜKÜRÜ VE DUAYI EKSİK ETMELEYİM”
“Onlar bu milletin bağrından doğmuş şerefli Türk ordusunun en asil evlatlarıydı” diyen Soylu, “Onlar bağrından doğduğu milletin yeniden dirilmesi, ayağa kalkması ve nefes alması için kendilerini bu vatanın şu küçük beldesinde feda etmişlerdi. Böylesine kahraman bir ordunun kanlarıyla sulanmış mübarek bir beldede, en şerefli görev olan ‘İnsana hizmet etme’ görevinde bulunuyor olmaktan onur ve de gurur duyuyorum. Şu an üzerimize doğan bu güneşe özgürce bakabiliyoruz. Bundan 95 yıl önce bu güneşe bakmak bile özgür değil idi. İşte bu şehitlikte adı yazılan bu kahramanlar bugün bu güneşe bizlerin özgürce bakabilmesi için hayallerinden, geleceklerinden ve umutlarında vazgeçti. Kıymet bilelim. Şükrü ve duayı hiç eksik etmeyelim” ifadelerini kullandı.
İHANET ŞEBEKELERİ
BOZGUNA UĞRATILDI
Türk Milletinin zor günlerden geçtiğini, adeta sırtından bıçaklandığını belirten Soylu şöyle konuştu: “Milletçe olarak zor günlerden geçiyoruz. Sırtımızdan bıçaklanıyoruz. Bundan bir yıl evvel içimize yuvalanmış ihanet çetesi harekete geçti. Bizi sırtımızdan bıçaklayıp darağacının önüne sürdü. Devletimizin her karışına sinsi bir virüs gibi sızan bu hainler bizi uçurumun kenarına kadar sürükledi. Fakat millet 95 yıl evvel tıpkı ecdadı gibi ülkesine sahip çıktı. İhanet şebekesinin bütün planlarını bozguna uğrattı. Devletine, bayrağına, bağımsızlığına sahip çıktığını bütün dünyaya haykırdı. Bizlerin kapısını çalacak bir başka Türkiye daha yok. Hainlere karşı yaralarımızı sarmalı, birbirimize her zamankinden daha fazla sarılmalıyız. Bir olmalıyız. İri olmalıyız. Diri olmalıyız. En önemlisi de millet olduğumuzu unutmamalıyız. Bizim adımız şerefli Türk Milletidir.” Tören askeri birliklerin geçişi, Anıtkaya Şehitliğinin ziyaret edilmesi ve köyün Kılıçkalkan ekibinin gösterisinin izlenmesiyle tamamlandı. >> Burcu AYDIN’ın Haberi