'Başarılı bir kanaat dönemi tamamlandı'

Öğrenciler bölümünün tamamlandığı, ancak halen devam eden 2009-2010 eğitim öğretim yılının genel hatlarıyla başarılı bir kanaat dönemi olduğunu belirten Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, şehrin eğitim profili hakkında detaylı bilgiler aktardı

Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, 18 Haziran 2010 tarihinde 2009-2010 eğitim öğretim yılının öğrencilerle birlikte geçirilen bölümünün kapandığını söyledi. Öğretmenler ve ilköğretim okulları çalışanları için 1 Temmuz 2010 tarihine kadar mesleki anlamdaki çalışmaların devam ettiğini belirten Yıldırım, yıl sonu evraklarının toparlanması ve benzeri türde çalışmaların yürütüldüğünü aktardı. Ortaöğretim kurumu okullarda ortalama yükseltme sınavlarıyla ilgili iş ve işlemlerin 16-17 Temmuz tarihlerine kadar devam edeceğini söyleyen Hidayet Yıldırım; “Arkadaşlarımız elbette bize göre 2009-2010 eğitim öğretim yılının devam eden süreci içerisindedirler. Öğrencilerimizle ilgili kısmı bittiği zaman genellikle velilerimiz ve kamuoyunda kanaat dönemi veya eğitim öğretim döneminin bittiği şeklinde anlaşılı-yor. 137 bin 249 öğrencimizle eğitim öğretim maratonunun bir etabını daha tamamladık. 2010-2011 Yılındaki öğrenci sayımız kayıtların tamamlanmasıyla netleşecek. Bizim istatistiklerimizin miladı 1 Ekim tarihinde belli olmaktadır. Her yıl bizim için baz alınan tarih 1 Ekim’dir. Bu tarihten sonra aşağı yukarı 1 ay içerisinde elektronik ortama işlenen verilerin toparlanması sonucunda rakamları gün yüzüne çıkarıyoruz.” dedi.
5 yaşta eğitim zorunlu
Okul öncesi eğitimde 2009-2010 döneminde 10 bin 120 rakamına ulaşıldığını söyleyen Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, bu sayının 2008-2009 döneminde ise 9 bin 256’da kaldığını okul öncesi eğitim bilincinin toplumda yaygınlaştığına işaret etti. 0-6 yaşın insan yaşamındaki en kaliteli öğrenme süreci olarak okul öncesi eğitim ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tekrar eden Hidayet Yıldırım; “Çok hoş şeyler yaşıyoruz. Bazı ulusal kanallarda da aynı şeyler var. Bir takım özel firmalar 5 yaş önemlidir, eğitime gönderilmelidir gibi reklamlar arasına mesajlar konulduğunu gözlemliyoruz. Bu gerçekten çok güzel bir şey. 60-72 Aylık çağ nüfusunun tamamını mümkün olabilirse zaman içerisinde zorunluya alma periyotları başladı. Geçtiğimiz yıl 32 il zorunluya tabi tutuldu. Bu yıl ise yine 25 il zorunlu 5 yaş eğitimine tabi tutulacak. 72 Ay bittiği zaman çocuklarımız 6. yaşa girmiş oluyor. Ama 60 aydan itibaren 5 yaş olarak kabul ediliyor. 60-72 Aylık çağ nüfusu literatürde 5 yaş olarak geçmektedir. Bu çağ nüfusunda yüzde 79 zaten devam eden çocuğumuz var. 48 Aylık ve 72 aylık çağ nüfusunda ise yüzde 49 civarında bir oran devam ediyor. Üç beş yaş grubu dediğimiz 36 ay-72 aylık grupta ise yüzde 31’lik kısım okula devam ediyor. Bu rakamlar güzel rakamlar.”diye konuştu.
Rakam sürekli tırmanıyor
İl Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, okul öncesi eğitimde 2001 yılından itibaren bakıldığında bin 900 civarındaki öğrenciden 2010 yılında 10 bin 120 öğrenciye ulaşıldığını açıkladı. Yıldırım, okul öncesi eğitim veren özel kuruluşlar ve üniversite kurumlarının da bu rakama eklendiğinde sayının 10 bin 568’e ulaştığını bununda çok güzel bir veri olduğunu söyledi. Gelecek yıl kendilerinin sıkıntı çekebilecekleri konunun sadece taşımalı eğitimle ilgili bir düzenleme yapılmaması olabileceğini kaydeden Hidayet Yıldırım; “Diyelim ki sınıf açacak kadar çocuk olamayabiliyor. Örneğin 3-4 çocuğumuz için sınıf açamıyoruz. En az 10 çocuğumuzun olması gerekiyor. Bu çocuklar dışındaki çocukların hemen hemen tamamını okul öncesi eğitime alabiliriz.”şeklinde konuştu
4. Meslek Lisesi gündemde
Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, ortaöğretimde, ilköğretimde yüzde 97 civarında okula ulaştırılan çocukların olduğunu okula ulaştırılamayan çocukların da adres değişikliği ya da yurt dışına nakil olarak gitmeleri gibi nedenlere bağlı olduğunu belirtti. Yıldırım, Adrese Dayılı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre söz konusu çocukların Afyonkarahisar’da görüldüğünü bunların bir kısmının da engelli bireyler olduğunu açıkladı. Hidayet Yıldırım; “Engelli bireylerin listelerinin ellerinde bulunduğunu okul kayıtlarının yapılarak devamla ilgili sorunlarının olduğu gösteriliyor. Ortaöğretimde öğrenci mevcudunda bir artış gözüküyor tıpkı okul öncesi eğitimdeki gibi. Geçen yıl 132 bin civarında öğrencimiz var tabi ki bu yıl 137 bin 200 öğrencimiz vardı. İki yıl arasında öğrenci artışı var. 5 Bin oranındaki artışın okul öncesi, 4 bin civarında ki de ortaöğretim kurumlarındaki çocuklarımız. Ortaöğretimdeki öğrenci sayısı artışının sevindirici tarafı mesleki eğitimde sağlanan artıştır. İlimizde bunun oranı yüzde 62’dir. Mesleki teknik eğitim yüzde 62, yüzde 48’de diğeridir. Uşak’ta mesleki teknik eğitim oranı yüzde 40, Karaman’da yüzde 40. Yani yüzde 50’nin altındadır mesleki teknik eğitim. İki yıl içinde ilimizdeki oran yüzde 62’ye ulaşacak. Bir meslek lisesi daha hizmete girecek. Hatta onun dışında bir tane daha planlanması gerekir dördüncüsünün de yapılması gerekir Afyon için. Bununla ilgili OSB’den bir teklif geldi. OSB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bekir Yeşilay’la görüşeceğiz.”ifadelerini kullandı.
KEKA illerinde lisansta Afyon 1. sırada
Akademik başarı da okulların kendi türleri ile değerlendirmek gerektiğine işaret eden Milli Eğitim Müdürü Hidayet Yıldırım, bir KEKA uzmanının çarpıcı bir rakam verdiğini söyledi. Manisa, Kütahya, Uşak’ı da kapsayan bölgesel bir yaklaşımla 4 yılık lisans eğitimi veren okullara yerleştirme bakımından birinci sırada Afyonkarahisar’ın bulunduğunu kaydeden Yıldırım şöyle konuştu: “Puan dil ortalaması sırasında biz Türkiye ortalamasında 59. sıradayız biz. Ama Kuzey Ege Kalkınma Ajansı’nı kapsayan illerde 4 yıllık fakülte yerleştirme oranlarında 1. sırada olduğumuz ifadesi KEKA Uzmanlarından Tuğrul Bey’e aittir. Başarı ve okul seçimini etkileyen başka sebeplerde var. Mesleki eğitim mi akademik eğitim mi? GSMH’den alınan pay, okur yazarlık doğru tercih noktasında son derece etkili. Mesela 15 yaş üstü insanların yüzde 88’i okuryazar. Buradan başka bir anlam daha çıkıyor. Yüzde 11-12’si maalesef okur yazar değil. Bu oran çok büyük bir oran. Okumaz yazmaz insan veli görevini üstleniyor çocuğa. Rehberlik konusunda okulla birlikte hareket etme konusunda sıkıntılar yaşayacak elbette. Tarımsal alan bakımında bu havzada ilimiz 1. sırada. Tarım ili gibi gözüküyor. Mesleki eğitimin olması işsizlik oranını düşürme avantajını sağlıyor. Şunu iyi gözetlemek lazım. Biz nitelikli insan gücü sanayinin ve toplumun istediği insan gücünü yetiştirmek peşinde miyiz yoksa sadece salt akademik başarı mı bizim hedefimiz olacak. Bunu iyi belirlemek lazım. 2009-2010 Eğitim öğretim dönemi genel anlamda başarılı olarak tamamladık.” (Kocatepe)