Baro’dan Cumhurbaşkanlığı'na faks – Kocatepe Gazetesi
Afyonkarahisar Baro Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada 5941 Sayılı Çek Yasasında yapılan değişiklik taslağındaki sakıncalı hususların açıklığa kavuşturulması ve resen nazara alınacak diğer sebeplerle, yasanın bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ne iadesinin detaylı gerekçeleri bugün Cumhurbaşkanlığı'na gönderilecek fakslarla iletilecek. Baro yönetimince bu nedenle bugün Cumhurbaşkanlığı'na faks gönderme kampanyası başlatılacak Hesap sahibinin cezalandırılması mümkün değilBaro Başkanlığı’ndan yapılan yazılı [&hellip]
Afyonkarahisar Baro Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada; 5941 Sayılı Çek Yasasında yapılan değişiklik taslağındaki sakıncalı hususların açıklığa kavuşturulması ve resen nazara alınacak diğer sebeplerle, yasanın bir kez daha görüşülmek üzere TBMM’ne iadesinin detaylı gerekçeleri bugün Cumhurbaşkanlığı’na gönderilecek fakslarla iletilecek. Baro yönetimince bu nedenle bugün Cumhurbaşkanlığı’na faks gönderme kampanyası başlatılacak
Hesap sahibinin cezalandırılması
mümkün değil
Baro Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderilecek faks metninin içeriği aktarıldı. Metinde; “Sayın Cumhurbaşkanım; 5941 Sayılı Çek Yasasında yapılan değişiklik taslağına, her ne kadar iş dünyası, alacaklı ve hukukçuların tepkilerini geçiştirmek için bir hüküm eklenmiş ise de, eklenen ibarenin adalet ve hakkaniyet ile alacaklı haklarını koruyup korumayacağı hususunda hiç bir açıklık bulunmamaktadır. Şöyle ki; Alacaklıların tepkilerini geçiştirmek amacıyla, dolandırıcılık, sahtecilik veya bir başka suçun karşılıksız çek aracılığıyla işlenmesi halinde ayrıca çek hesabı açma ve çek düzenleme yasağı kararı verileceği öngörülmüştür. Zaten bu düzenleme olmasa bile ceza hukuku sistemi içinde bu suçlar için ceza verilecektir. Bu suçları işleyenler için zaten bir daha çek keşide edip etmemek önemli değildir. Bu hükmün amacının karşılıksız çek nedeniyle alacaklarını tahsil edememiş gerçek çek mağdurlarının tepkileri nedeniyle konulmuş anlamsız bir hüküm olduğu açıktır. Dolandırıcılık, sahtecilik gibi suçları işlemeyi göze alan kimseler için bir daha çek keşide edememek hiç de önemli olmayan bir sonuçtur. Kaldı ki sahtecilik suçunun karşılıksız çek aracıyla işlenmesi halinde zaten pratik olarak hesap sahibi için karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmayacaktır. Çek zaten sahte olacağından hesap sahibi-nin cezalandırılması mümkün değildir.” denildi.
Çekin tedavül
kabiliyeti önemli
“Her ne kadar kamuoyu karşılıksız çek için hapis cezası verildiğini zannediyorsa da bu bilgi doğru değildir” denilen açıklamada; “Karşılıksız çek suçunun cezası idari para cezasıdır. Hemen hemen her 2 yılda bir çek yasasında bir değişiklik yapılarak karşılıksız çek keşide edenler rahatlatılmış ve alacaklılar mağdur edilmiştir. Zaten 2008 yılında veri-len cezalar bile bu değişiklikler nedeniyle henüz infaz edilememiştir. Dikkati çekmek istediğimiz önemli bir nokta çekin tedavül kabiliyetidir. Çekler ciro yoluyla el değiştirmekte bu şekilde ticari hayatta sürat ve güven sağlanmaktadır. Karşılığı ödemeyen bir çek çıktığında çekte cirosu olan herkes o çek bedelinden sorumlu hale gelmektedir. Asıl bu kişiler çek mağduru olmaktadır. Karşılıksız çek için artık bir cezai yaptırım olmaması nedeniyle ticari hayattaki güven unsuru kalmayacaktır. Eskisi kadar hızlı ve güvenli ticaret yapılamayacaktır. Ciro yoluyla el değiştiren bir çekin ödenmemesi halinde çeki ciro yoluyla kullanan hamil alacağını alamadığı gibi bir de çekin bedelini kendi alacaklısına ödeme zorunda kalmaktadır. Bu şekilde iki defa zarar görmektedir. Çek aslında bir borçlanma aracı değildir. Bir ödeme aracıdır. Keşide edildiği tarihte bankada karşılığı olan paranın banka tarafından ilgilisine ödenmesi için düzenlenen bir havaledir.” ifadeleri kullanıldı
Güven unsuru kalkıyor
Açıklamaya göre; “Bu nedenlerle karşılıksız çek keşide etmek suçunun koruduğu hukuki menfaat ticari hayattaki güven unsurudur. Ancak 6273 Sayılı Yasa ile bu güven unsuru ortadan kaldırılmaktadır. Ama ne her nedense kimse çekin bu fonksiyonundan bahsetmemiş tartışmalar sadece para alacağı olduğu söylenerek yapılmıştır. Ne yazık ki çekten kaynaklansın ya da kaynaklanmasın ödeme gücü olan insanlar bile ceza tehdidi olmayınca borcunu ödemeye yanaşmamaktadır. Karşılıksız çek keşide etmek suçundan kaç kişi hakkında hüküm verildiği ve bunların kaç tanesi hakkında cezanın infaz edildiği yasayla ilgili tartışmalarda belirtilmemiştir. Verilen hüküm ve infaz edilen hüküm sayısı karşılaştırıldığında ceza tehdidi ile borçların ödendiği ve ödeme nedeniyle ceza hükümlerinin ortadan kaldırıldığı anlaşılacaktır. Hatta bir çok dosya daha yargılama aşamasında ceza tehdidi nedeniyle ödenme yoluyla ortadan kaldırılmaktadır. 6273 Sayılı Yasa ile bu ceza tehdidi kaldırılmakta ; yerine çok komik şekilde çek keşide etme yasağı getirilmektedir. Bu durumda şöyle bir garabet ortaya çıkmaktadır: Aracınızla kırmızı ışıkta geçerseniz para cezası ödersiniz, ancak çek karnesini hoyratça kullanır, insanların mallarını ve hizmetlerini para ödemeden kullanırsanız hiçbir ceza ile karşılaşmazsınız.” denildi.
Çeke güven duyulmayacak
Söz konusu yasanın yürürlüğe girmesi halinde kimsenin ticari hayatta çeke güven duymayacağı ve kullanmayacağı vurgusu yapılarak şu ifadelere yer verildi: “Bu güne kadar mevcut yasaya güvenerek daha sağlam olduğunu düşünen ve bu nedenle mal veya hizmetini çek karşılığında veren alacaklıların alacaklarını tahsil etmek imkanı da önemli ölçüde elinden alınmaktadır. Genel hükümlere göre şikâyet yolunun açık olduğu afakî olup, ülkemizde bu yolların, usul, maliyet ve zaman aşımı sebebiyle çalışmadığı, zaten bu sebeple çek şikâyetine yüklenme olduğu herkesçe bilinmektedir. Diğer yandan genel hükümlerden kastedilen sahtecilik ise, artık çeke cezai yaptırım kalktığı için, bu gerekçeyle sahte imza atmaya gerek kalmadığı gibi, daha önce bu şekilde hareket eden kişiler imzayı kabul ederek sahtecilik sorumluluğundan kurtulacaktır. (Kocatepe)