Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Mehmet Şenkaya
e-posta: YAZARIN TÜM YAZILARI

BAKARSAN BAĞ , BAKMAZSAN DAĞ OLUR

Mehmet Şenkaya 15 Temmuz 2011 Cuma 03:00:00
  Atasözü, “atalarımızın uzun gözlem ve tecrübe-ler sonunda vardıkları hükümleri hikmetli düşünce, öğüt ve örneklemeler yolu ile veren; bir çoğu mecazi anlam taşıyan; yüzyılların oluşturduğu biçimle kalıplaşmış bulunan; daha çok sözlü gelenek içinde nesilden nesile geçerek yaşayan, anonim nitelikteli özlü söz”dür.
Babam rahmetli: “Taşpınarın üstünde; bağımız vardı.” Sözünü dinler, şaka yapıyor zanneder bir türlü inanmazdım. Nasıl olur. Dağlık, kayalık. Yabani otların yetiştiği eğik bir arazi. Burada ağacın, asmanın yetişmesi mümkün değil. Derdim.
Bu defa: Keltepe üzerinde kurulan “Zafer Ormanı”nı görünce inancım kuvvetlendi. “Bakarsan bağ olur. Bakmazsan, dağ olur.” Atasözümüz olayın sonucunu kısaca anlatmaya yeterli.
Eskiden şehrimizde gezilecek, görülecek fazla bir şey yoktu. Dışarıdan gelen bir misafirimizi ya “hamamlar” dediğimiz kaplıcalara, varsa; bağa -bahçemize götürür. Ya da “Kale”ye çıkarıp misafir ederdik.
Sebep olanlardan Allah razı olsun. Şimdi fazla uzağa gitmeye hacet yok. Fuar alanı Piknik yeri, Hıdırlık Piknik yeri, Devlet Parkı, İzmir -Antalya yolu kavşağı Piknik Yeri gibi hafta sonu ailecek dinlenme yapılabilecek mükemmel yerlerimiz her zaman, herkese açık.
Şehir içinde geniş ve güzel bir parka ihtiyaç var. Semtlere bağlanan yol kenarları ve orta refüjlerde ağaç dikilecek, çim ekilecek, çiçek yetiştirilecek yerler duruyor. Ayrıca; duraklara konacak oturma gurupları banklarla halkın soluklanma, dinlenme ihtiyacı karşılanmış olacaktır.
Belediye başkanımız Sayın Burhanettin Çoban’ın Seçim vaatlerinden biri de bisiklet yolu ve parkı yapmaktı. Trafik yoğunluğunda büyük-küçük bisiklet sürücüsünün yaya yolunu kaldırımda yürüyenlerle paylaşması hem tehlikeli hem de hoş olmuyor. Verilen bu söz de mutlaka yerine getirilmeli.
Başarılı öğrencilere bisiklet vermek. Bisiklet yarışmalarına sponsor olmak yetmiyor. Bisiklet yolu ve parkına hararetle ihtiyaç var. Yol ve kaldırım yapımına özen gösterilirken bu durumun gözden kaçırılması düşünülemez.
Cumhuriyet mahallesinde, sokak kaldırımları çok geniş tutturulmuş; taşıt yolu dar. Halktan bazısı; arabası değerli olduğu için kaldırımlara park etmekten vazgeçmiyor. Yayanın hakkına tecavüz etmekten çekinmiyor. Mutlaka, seyyar satıcıların ve arabaların kaldırım işgalinin önüne geçilmelidir.
Her şey yerinde ağırdır. Madem ki, tarihimize ve kültürümüze önem veriyoruz. Doğal güzellikleri-mizi ortadan kaldırıp yapay sergiler açmak. Eserin tabiiliği ruhuna aykırı olur.
Mevlevi Camii’nde kurulan Mevlevi Müzesi fevkalade özelliği ve güzelliği olan bir yer. Burası; büyük küçük herkesin ilgisini çeken bir mekan.
Ot pazarı camii karşısındaki saç ve tenekeden yapılan uyduruk, semazen profili kaldırılmalı; ye-rine buraya yakışan tanıtıcı bir anıt dikilmeli.
Şehrin güzelliğinde Kavşakların önemi büyüktür. Buraların ışıklandırılması gerekir. Mesela: Kurtuluş caddesi kavşağı: Düşünün; Zafer sembolü bir heykel, fıskıyeli bir havuz, etrafı çiçeklerle çevrilmiş renkli ışıklarla donatılmış insanların gözüne ve gönlüne hoş gelen estetik bir ortam, buraya ne güzel yakışır.
Geçen sene ailecek kabristan yanındaki piknik alanına gittik. Akşama doğru, arabalardan duyulan taverna müziği eşliğinde oynamalar ve naralar atılmağa, taşkın hareketler yapılmaya başladı. Motorize ekipler gelip gitse de aileler huzursuz oldu terk etti. Zaten; zaruri ihtiyaç görmek gayri kabil. Dört dörtlük bir tuvalet yapılmış. Ama: İnanılacak gibi değil: Kapılar, Fayanslar, Aynalar, Lavabolar kırılmış. Musluklar sökülmüş, taşlar atılarak tıkanmış; tahrip edilerek kullanılmaz hale getirilmiş. Bunu, iyi aile terbiyesi gören bir kişi etmez.
Öyle ise; Önce eğitime önem vermeli. Her şeyden önce dikilen, yapılan eserlere sahip çıkıp korumak; boynumuzun borcu olmalı.
Yoksa, adama demezler mi? “Bağa varmağa gözün olsun, üzümünü yemeğe yüzün olsun.”
Nice mübarek günlere; sağlıklı ve hayırlı bir şekilde erişebilmeniz dileğiyle.. Hoşça kalın.

YAZARLAR

TÜMÜ

SON HABERLER