• Haberler
  • Genel
  • Bakan'dan en önemli ders notu: Türkiye su zengini değil

Bakan'dan en önemli ders notu: Türkiye su zengini değil

Afyon Kocatepe Üniversitesi'nin (AKÜ) akademik yıl açılışına katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye'nin su zengini bir ülke olmadığını söyledi. Türkiye'de suyun yüzde 75'inin sulamada kullanıldığını ifade eden Eroğlu, sulamada damlama, yağmurlama, kapalı gibi sistemlerle suyun akıllıca kullanılması gerektiğini belirtti Ahmet Necdet Sezer Kampusu Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen akademik yıl açılışında akademik yılın [&hellip]

Bakan’dan en önemli ders notu: Türkiye su zengini değil

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin (AKÜ) akademik yıl açılışına katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını söyledi. Türkiye’de suyun yüzde 75’inin sulamada kullanıldığını ifade eden Eroğlu, sulamada damlama, yağmurlama, kapalı gibi sistemlerle suyun akıllıca kullanılması gerektiğini belirtti

Ahmet Necdet Sezer Kampusu Atatürk Kongre Merkezi’nde düzenlenen akademik yıl açılışında akademik yılın ‘Su ve Su Yönetimi’ konulu ilk dersini veren Bakan Veysel Eroğlu, suyun insan sağlığı için önemine değindi. Dünya genelinde 2 milyara yakın insanın yeterli ve sağlıklı su bulamadığını açıklayan Eroğlu, “Dünya genelinde insanların suya erişimi maalesef çok acı bir durumda. Şu anda 2 milyara yakın insan yeterli miktarda ve uygun kalitede içme suyuna erişemiyor. Hatta susuzluk çekiyor. Bu rakamın 400 milyonu oluşturan bazı ülkelerdeki çocuklar ise içecek su dahi bulamıyor. Her gün dünyada 25 bin kişi sağlıksız su nedeni ile hastalanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında hastalıkların yüzde 90’ının sudan geçtiği yer alıyor” dedi.
SUYU AKILLICA KULLANMALIYIZ
Türkiye’nin su kapasitesi ve yıllık ortalama yağış miktarları ile ilgili bilgiler de veren Eroğlu, “Türkiye’de yağışlar yıldan yıla göre değişiyor. Türkiye’ye düşen ortalama yağış miktarı 501 milyar metreküp. Bu suyun bir kısmı yeraltına çekiliyor, denizlere akıyor. Yeraltı, yer üstü su kaynaklarını ele aldığımız zaman ortalama yılda 112 milyar metreküp kullanılabilir suyumuz var. Nüfus 76-77 milyon olduğuna göre kişi başına yaklaşık olarak bin 500 metreküp su düşüyor. Türkiye şunu herkes bilsin ki; Türkiye su zengini bir ülke değil. Yarı kuraklık iklim bölgesindeyiz. Su akıllıca yönetilmezsek, gerekli alt yapı ve tesisler yapılmazsa, ne insanlara ne de tarıma su vermemiz mümkün değil. Biz suyu çok akıllıca yönetiyoruz.”şeklinde konuştu.
EN BÜYÜK TASARRUF MODERN SULAMA
YÖNTEMLERİ OLACAK
Tarımda modern sulama yöntemlerine geçilmesinin Türkiye’de suyun daha iyi kullanılmasını sağlayacağını söyleyen Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü, Su ihtiyacının en çok olduğu yaz ayalarında yeteri kadar yağış yağmıyor. Mayıstan eylüle kadar bizim en çok suya ihtiyaç duyduğumuz aylar ama bu aylarda yeteri kadar yağış yok. Hatta nehirler, dereler kuruyor. Suyumuzun en büyük bölümünü; yaklaşık yüzde 75’ini sulamada kullanıyoruz. Sulamada çok kapalı, damlama, yağmurlama sistemlerine geçeceğiz. En büyük tasarrufu buradan yapacağız. 7 Milyar metreküp şehirlerin kullanma ve içme suyu ihtiyacı. Yaklaşık 5 milyar metreküp ise sanayinin su ihtiyacında kullanılıyor. “
SUYU VERİMLİ KULLANMAK İÇİN
TESİSLER AÇIYORUZ
Türkiye’nin su kaynaklarını çok iyi değerlendirmesi gerektiğini aktaran Eroğlu, “2011 yılında suyla alakalı bir değişiklik yaptık, DSİ’nin yanına bir de Su Yönetimi Genel Müdürlüğü kurduk. Artık biz suyu bir nokta olarak görmüyoruz, bir nehir havzasının tamamını planlamak için bu birimi kurduk. Arkasından bir de bütün dünyada gelişmelerin takibi su politikalarının yeteri kadar izlenmesi açısından Türkiye Su Enstitüsü’nü kurduk. Bu enstitüde pek çok ülkeden gelen kişiler de eğitiliyor. Eğitimleri yanı sıra su kaynaklarını iyi değerlendirmek için çok sayıda tesis açmak durumunda kaldık. Biz, Türkiye’de baraj ve göletlerin keyif için değil, coğrafyanın verdiği zaruretten yapıyoruz. Her su kaynağını korumalı ve bu kaynağı gelecek için saklama amaçlı tesislerle depolamalıyız. Zaten su problemi bulunan 76 şehre de bu şekilde su götürdük. Amaç su kaynaklarını en verimli, en uzun süreli ziyan etmeden kullanmak” ifadelerini kullandı.
HİDROELEKTRİK SANTRALLERİNE
AÇIKLIK GETİRDİ
Türkiye’de son dönemde pek çok hidroelektrik santrali (HES) yapıldığına ve bazı insanların bu santrallere karşı çıktığını hatırlatan Veysel Eroğlu, Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı olduğunu hatırlatı. Türkiye’nin enerjisinin yüzde 70’ini dışarıdan aldığını kaydeden Eroğlu sözlerini şöyle tamamladı, “Geçmişte akarsularımızın su gücünden zamanında faydalanamamışız, yabancılar da ‘Su akar siz bakarsınız’ diye bizimle dalga geçmiş. Biz şimdi bununla alakalı harekete geçtik. Neden bu HES’lere karşı çıkıyorlar? HES’ler suyu tüketmiyor, temiz, yenilenebilir enerji. Dünyada teşvik ediliyor. Bundan 30 yıl önce bunların bitmesi lazımdı. Japonya, Amerika bunların potansiyelini 30 yıl önce kullanmış. Dışarıya bağımlı değil, elektriğin sigortası. Buna rağmen bazı yayın organlarında tepki var. Çünkü enerjide pasta büyük, biz HES’leri devreye soktukça fiyat belli yerde sabit kalıyor, dışarıdan doğalgaz ithalatı azalıyor dolayısıyla buna karşı çıkmaları gayet normal. Yok, çevreyi kirletiyormuş… Ne kirletmesi, ormanlık alanlardan en az HES’lere yer veriyoruz. Bir tane ağaç kesilmişse 5 tane ağaç diktiriyoruz. Her yıl 11 milyar dolar dışarıya doğalgaz parası ödeyecektik. Onu yatırıma ayırdık, cebimizde kaldı, DSİ’nin bütçesi, kendi kazandığını kendisi her yıl harcıyor.”
İstanbul’da suyla ilgili yatırımları anlatan Veysel Eroğlu, İstanbul başta olmak üzere hiçbir şehri susuz bırakmayacaklarına değindi. İstanbul’un susuz kalağı ile ilgili haberleri hatırlatan Eroğlu, İstanbul’un nüfusunun 35 milyon olması durumunda yetecek miktarda suyu hazırladıklarını aktardı. Eroğlu’nun bir saati aşkın süren dersi DSİ’nin ülke çapında yaptığı projeleri tanıtmasıyla son buldu.
Akademik dersin ilk dersinin ardından AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, su konusunda hocaların hocası olarak anılan Bakan Prof. Dr. Veysel Eroğlu’na günün anısına teşekkür plaketi sundu. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme