Bakan Eroğlu orman yangınlarını değerlendirdi

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, düzenlediği basın toplantısında son günlerde meydana gelen orman yangınları hakkında değerlendirmelerde bulundu

Türkiye’deki ormanların %60’ının, yani 13 milyon hektarının yangına hassas bölgelerde yer aldığını hatırlatan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 2012 sıcaklık değerlerinin normallerin üzerinde gerçekleştiğini, bunun yanında nemin de az olmasından dolayı yangınlarla daha çok mücadele etmek zorunda kalındığını ifade etti.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yılbaşından bugüne kadar 1.132 adet orman yangını çıktığını vurgulayarak; “Bu yangınlarda 3.013 hektar alan yandı. Sıcakların normalden çok yüksek olması ve nem düşüklüğü bu yangınlara sebep oldu. Yine de diğer ülkelere kıyasladığımızda bu rakamlar çok yüksek değil. Yangın başına zarar gören alan miktarı 2,66 hektardır” şeklinde konuştu.
Yangınların Büyük Bölümü İnsan Kaynaklı…
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu; yangınların 429 adeti yani yaklaşık yüzde 40’nın ihmal, 65 adedinin kaza, 77 adedinin kasıttan, 148 adedinin tabii yollardan çıktığını ve 377 adet yangının da çıkış sebebinin tüm çalışmalara rağmen belirlenemediğini söyledi.
Son 3 günde ülke genelinde 60 adet orman yangınında 420 hektar orman alanının yandığını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Türkiye’de her noktayı adeta kendi evimiz gibi gerek
776 yangın kulesi vasıtasıyla, gerek yangın hareket merkezinden, gerek de kendi makam odamdan gözleyebiliyoruz. Bir tehlike arz ettiğinde, en yakın ekip en kısa zamanda, mümkün olan en çok sayıda insanla yangına müdahale ediyor. Bu alanda Dünyadaki en ileri teknolojiye sahibiz.” dedi.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu Hatay’daki yangınlara değinerek, Samandağı ilçesinde 5 Ağustos’ta 8 ayrı noktada başlayan yangınların bu sabah saat 04.00 sularında kontrol altına alındığını söyledi. Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Samandağı’nda çıkan yangınla alakalı araştırmanın devam ettiğini, bazı suçluların yetiştirdiği hint kenevirini jandarmanın yakmasına karşı intikam duygusuyla yangın çıkardıkları duyumu olduğunu, ancak bunun net bir bilgi olmadığını söyledi.
Yangınlara müdahale süresinin yerine göre 15 dakikaya indirildiğinin müjdesini veren Prof. Dr. Veysel Eroğlu, böylece yangınların büyümeden söndürüldüğünü ve yangın zararının en alt seviyelere çekildiğini vurguladı. Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, yangınla mücadelede 11.000 işçi, 5000 kara aracı ile 29 helikopter, 14 yangın söndürme uçağı ile 6 adet CL-215 tipi amfibik uçak olmak üzere toplam 49 adet hava aracının kullanıldığını ifade etti.
Ülkemizin Akdeniz havzasında bu alanda en başarılı ülke olduğunun altını çizen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Portekiz İtalya ispanya Yunanistan bizden küçük orman alanı ve bizden büyük orman yangınıyla yok olmuş alana sahipler. Bu konuda diğer ülkeler bizden yardım isteyen konumundalar. Yangın söndürmede yeni teknolojileri de sürekli geliştiriyoruz. dünyaya bu anlamda örnek olmak için Antalya’da Uluslararası Yangın Eğitim Merkezi’ni kurduk.” diye konuştu.
Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Ege ve Akdeniz bölgelerinde sıcaklıkların 37-41 derece arasında, normallerinin 3-4 derece üzerinde seyrettiğini ifade ederek, “Yapılan son tahminlere göre; Cumartesi (11.08.2012) gününden itibaren hava sıcaklıklarının 3-5 derece azalarak, mevsim normalleri civarında (32-36 derece) seyredeceği, rüzgarın kıyı kesimlerde güneyli yönlere dönmesiyle birlikte nem oranının yükseleceği (% 40-60) tahmin edilmektedir” dedi.
Samsunda meydana gelen sel felaketi hakkında da konuşan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şunları söyledi: “Metrekareye 2 saatte 115 kilogram yağış düştü. Bu normal şartlarda 4-5 aylık yağışa denk gelmektedir. Dere yatağında işgaller var. Yazın vatandaş sanıyor ki dere yatağı bu kadar su taşmıyor ama büyük bir yağış olduğunda eski yatağını geri kazanıyor. Belediyelerin dere yatakları üzerine DSİ’den izinsiz yapı yapmaları ve özellikle karayolu, küprü, menfez yapmaları yasaktır. Küresel iklim değişikliği sebebiyle yağış rejiminde değişiklik var. Kamu kurum ve kuruluşları, büt��n belediyeler yanlış bir şey yaptıkları zaman bunun hesabını mutlaka soracağız. Bakıyorsunuz kesit daraltıyor, yanlış menfez yapıyor, uydurma küprü yapıyor. Neticede bunun faturası bize kesiliyor hiçbir şeyimiz olmadığı halde. Son 8 senede 643 dereyi ıslah etmemize rağmen şehir içinde problemlerimiz var. Çarpık şehirleşme dere yataklarının işgal edilmesine sebep olmuş.” (Kocatepe)