• Haberler
  • Genel
  • Bağlı olduğumuz tek örgüt Afyon Barosu ve Barolar Birliği

Bağlı olduğumuz tek örgüt Afyon Barosu ve Barolar Birliği

Hakimlik ve Savcılık Sınavı mülakatında ‘hırsız, katil’ dediği iddiasıyla Cumhurbaşkanı’na ve kurul üyelerine hakaretten tutuklanan Avukat Umut Kılıç’ın eşi Stajyer Avukat Zülal Kılıç, avukat ya da herhangi bir vatandaş dahi olsa tutukluluğun isnad olunan fiil ile orantılı olmayan oldukça ağır bir tedbir olduğunu söyledi Tutuklanan Avukat Kılıç’ın eşi sessizliğini bozdu: Eşinin tutukluluğunun devam ettirilmesi durumda [&hellip]

Bağlı olduğumuz tek örgüt Afyon Barosu ve Barolar Birliği

Hakimlik ve Savcılık Sınavı mülakatında ‘hırsız, katil’ dediği iddiasıyla Cumhurbaşkanı’na ve kurul üyelerine hakaretten tutuklanan Avukat Umut Kılıç’ın eşi Stajyer Avukat Zülal Kılıç, avukat ya da herhangi bir vatandaş dahi olsa tutukluluğun isnad olunan fiil ile orantılı olmayan oldukça ağır bir tedbir olduğunu söyledi

Tutuklanan Avukat Kılıç’ın eşi sessizliğini bozdu:

Eşinin tutukluluğunun devam ettirilmesi durumda bu olayın farklı yönlere çekilerek, asıl amacını göz ardı etmek isteyen kesimlerin de önünün açılmış olacağı endişesini taşıdığını kaydeden Zülal Kılıç, “Eşimin hiçbir topluluk, grup, camia ve örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Eşimin ve benim bağlı olduğumuz tek örgüt meslek örgütü olan Afyonkarahisar Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’dir” dedi.
Hakim adaylığı mülakatında yaşanan tartışma sonrası tutuklanan Avukat Umut Kılıç’ın eşi Stajyer Avukat Zülal Kılıç, yazılı basın açıklaması yaptı. Yaşanılan bu üzücü olay nedeniyle oldukça yıprandığını belirten Zülal Kılıç, “Eşim Avukat Umut Kılıç geçen yıl girdiği adli yargı hakimliği yazılı sınavını kazanmış ancak sözlü mülakatta elenmiştir. Sınavı kazanabilmek için gecesini gündüzüne katan ve var gücüyle çalışan eşim tüm umutlarını bu sınava bağlamıştır. Hiç beklemediği bir sonuçla karşılaşınca tam bir hayal kırıklığına uğramıştır.” ifadesini kullandı.
Bu olaydan sonra eşinin ağır bir sarsıntı yaşadığını ve psikolojik olarak çöktüğünü kaydeden Kılıç, “Mülakatta elenmesi üzerine avukatlığa devam eden eşim, bu kez de ekonomik güçlükler yaşamaya başlamıştır. Eşim tüm bu olumsuzluklara rağmen şansını bir kez daha denemek için sınava girmiş, yazılı sınavı bir kez daha kazanmış ancak mülakatı geçip geçemeyeceği sorunu aklını meşgul etmeye başlamıştır.” şeklinde yaşadıklarını dile getirdi.
‘KİMSEYE HAKARET KASTI YOKTU’
21 Nisan 2015 tarihindeki mülakata, yaşadığı tüm bu olumsuz hadiselerin etkisi altında giren eşi Avukat Umut Kılıç’ın mülakat sırasında ruh halini ve yaşadığı haksızlığı anlatmak istediğini vurgulayan Zülal Kılıç, “Ancak kendisi dinlenmek istenmemiştir. Konuşmaya devam etmek istemesi üzerine salona polis çağrılmış ve polis nezaretinde dışarı çıkarılırken söylemek istemediği ve tasarlamadığı birkaç olumsuz söz sarf etmiştir. Kimseye bir hakaret kastı yoktur. Eleştiri konusundaki üslubu her zaman hukuki bir dil ve saygı çerçevesi içinde olan eşim, kurul üyelerinin önünde bulunmanın ve kendisini hızlıca ifade etmek zorunda olmanın verdiği panik ve heyecanla düşüncelerini doğru sözcüklere dökememiştir. Eşim Avukat Umut Kılıç’ın asıl maksadının, yaşadığı üzüntü ve hayal kırıklığını anlatmak ve buna neden olan sınav ve mülakat sistemini eleştirmek olduğunu düşünüyorum. Konuşmalarının hakaret oluşturup oluşturmadığı yargılamadan sonra anlaşılacak olmakla birlikte bırakın böyle bir platformda, hiçbir yer ve zamanda ne siyasilere ne de özellikle Cumhurbaşkanına kötü söz söyleyip hakaret edecek karakterde bir insan da değildir.” ifadelerine yer verdi.
Bu olay nedeniyle eşine herhangi bir ayrıcalık tanınmasını talep etmediğini vurgulayan Zülal Kılıç, “Ancak, avukat ya da herhangi bir vatandaş dahi olsa tutukluluk, isnad olunan fiil ile orantılı olmayan oldukça ağır bir tedbirdir. Eşimin tutukluluğunun devam ettirilmesi durumda bu olayı farklı yönlere çekerek, asıl amacını göz ardı etmek isteyen kesimlerin de önünün açılmış olacağı endişesini taşıyorum. Eşimin hiçbir topluluk, grup, camia ve örgütle bir bağlantısı bulunmamaktadır. Eşimin ve benim bağlı olduğumuz tek örgüt meslek örgütü olan Afyonkarahisar Barosu ve Türkiye Barolar Birliği’dir. Bu çerçevede, eşim hakkındaki siyasi, ideolojik ve dini örgüt bağlantısı ithamlarını da şiddetle reddediyorum. Ayrıca bu haber ve yorumlara karşı gerekli tüm yasal haklarımı kullanacağımın da bilinmesini isterim. Eşim üzerinden herhangi bir manipülasyon yapılmasını, bu konunun asıl amacından başka yerlere çekilmesini ve eşimin herhangi bir amaca alet edilmesini istemiyorum. Bu konuda elimden geleni yapacağım. Eşi olarak oldukça metanetli ve sakin davranıyor ancak bir an önce de adaletin yerini bulup tutukluluğun kaldırılmasını bekliyorum. Eşim, Baro Başkanımız Avukat Turgay Şahin’e vekaletname vermiş ve bundan sonraki sürecin Baro Başkanımız ve eşi olarak benim gözetimimizde yürütülmesini ve adına yapılacak her türlü girişim, işlem ve eylemin bilgimiz ve olurumuz dahilinde yapılmasını istemiştir.” açıklamasında bulundu. (Kocatepe Haber Merkezi)

Bakmadan Geçme