'Babam da seçilse başkanlığa karşıyım'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal ve CHP heyeti, gazeteniz Kocatepe’yi ziyaret etti. Köksal ziyareti sırasında referandum sürecinde yürütmeyi planladıkları çalışmaları anlattı, soruları cevaplandırdı.TERCİH YAŞAM BİÇİMİCHP Milletvekili Burcu Köksal, referandum öncesinde vatandaşa basın yolu ve birebir ulaşmaya gayret edeceklerini söyledi. CHP olarak referandumla ilgili görüşleri aktarırken neden hayır oyu kullanılmasını savunduklarını vatandaşa anlatacaklarını [&hellip]

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal ve CHP heyeti, gazeteniz Kocatepe’yi ziyaret etti. Köksal ziyareti sırasında referandum sürecinde yürütmeyi planladıkları çalışmaları anlattı, soruları cevaplandırdı.
TERCİH YAŞAM BİÇİMİ
CHP Milletvekili Burcu Köksal, referandum öncesinde vatandaşa basın yolu ve birebir ulaşmaya gayret edeceklerini söyledi. CHP olarak referandumla ilgili görüşleri aktarırken neden hayır oyu kullanılmasını savunduklarını vatandaşa anlatacaklarını kaydeden Köksal; “İşe sizler gibi değerli basın emekçilerini ziyaret ederek başlamak istedik. Görüşlerinizi almak istedik. Desteğinizi bekliyoruz. Çünkü bu artık bir siyasi parti ve tercih meselesi değil ülke meselesi. Burada AKP, MHP, CHP tercihi yapılmayacak. Burada bir lider tercihi yapılmayacak. Burada yaşam biçimi tercihi yapılacak. Burada Cumhuriyet rejiminin devamını istiyor muyuz istemiyor muyuz buna bakılacak. Üniter devlet yapısının devamını istiyor muyuz istemiyor muyuz buna bakılacak. Ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü istiyor muyuz istemiyor muyuz buna bakılacak. Bu tamamen bir anlamda ilk dört maddenin oylaması aslında” dedi.
FEDERASYON BÖLÜNME DEMEK
AK Parti Grup Başkan Vekili Naci Bostancı’nın Anayasa Komisyonu’nda ademi merkeziyetçiliğin, üniter yapının tartışılabileceğini söylediğini aktaran Köksal; “Akabinde Anayasa Komisyon Üyesi AKP Bursa Milletvekili  İsmail Aydın ‘İlk dört madde de değişebilir’ dedi. Tüm maddelerin değişebileceğini ifade etti. İkinci kez kürsiye çıktı yine aynı sözleri söyledi. Dolayısıyla burada niyet ilk dört maddeyi değiştirmek. Devletin şeklini, niteliklerini bir adım sonrası bunları değiştirmek. Dünyaya baktığınızda da Başkanlık sisteminin uygulandığı ülkelerin yüzde 95’i federasyona geçmiş. Konya, Afyon büyüklüğünde yüzölçümü olan küçük ülkeler bu sistemde yüzde 5’lik kısımda. Bizim Türkiye gibi ülkelerde uygulanan Başkanlık sistemi sonucu hep federasyona geçilmiş. Federasyonda Türkiye’de bölünme demek. Bunu çok iyi biliyoruz. Onun içinde bu anayasanın ülkenin bölünme sürecini hızlandıracağı için bölünmenin önünü açacağı için geçmemesi gerektiği kanaatindeyiz. Bunu da halkımızla maddelerini, içeriklerini paylaşacağız” diye konuştu.
“NEDEN HAYIRI ANLATACAĞIZ”
CHP Genel Merkezi’nin konu ile ilgili bir broşür çalışması bulunduğunu belirten Milletvekili Burcu Köksal, bu broşürlerin önümüzdeki günlerde dağıtılacağını kaydetti. Bunun dışında kendilerinin kahvehane, köy, oda olmak üzere her yeri ziyaret ettiklerinden söz eden Köksal; “Bizler her yeri ziyaret ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz. Basın mensuplarını, sivil toplum örgütleri ile görüşüyoruz. Bu şekilde neden hayır oyu kullanılması gerektiğini, hayırımızı anlatmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.
“MEHMET BEY KABUL
EDİLEMEZ DİYORDU”
CHP Milletvekili Burcu Köksal, meslektaşı ve mevkidaşı MHP Milletvekili Mehmet Parsak’ın Anayasa değişikliği konusundaki duruşunu nasıl değerlendirdiği sorusunu cevaplandırdı. Parsak’ın MHP Milletvekili adayı olarak 1 Kasım tarihindeki genel seçimlere katıldığında sürekli Başkanlık sistemine karşı olduğu sözlerini hatırlatan Köksal; “Mehmet Bey 1 Kasım seçimlerine MHP adayı olarak girdiğinde Başkanlık sistemine sürekli olarak karşı olduklarını ki Genel Başkanları Sayın Devlet Bahçeli de aynı şekilde Başkanlık sistemine karşı olduğunu birçok kez konuşmalarında ifade etti. Mehmet Bey de buradaki seçim çalışmalarında sürekli olarak parlamenter sistemden yana olduklarını, Başkanlık sisteminin bu ülke için zararlı olacağını söyledi. Hatta bu konuda makaleleri de mevcut. Bunun seçilmiş bir krallık olduğunu bu sistemin kabul edilemeyeceğini söyledi” ifadelerini kullandı.
SİYASETTE “U” DÖNÜŞLERİ
 HOŞ KARŞILANMAZ
Burcu Köksal, Anayasa değişikliği ve Başkanlık sistemi tartışmalarında gelinen aşamada sözkonusu Anayasa’nın MHP Milletvekili Mehmet Parsak’ın sözünü ettiği Başkanlık sistemi olduğuna dikkat çekti. Köksal; “Anayasa’da gelinen aşama tam da onun bahsettiği Başkanlık sistemi. Bu anayasa tam onun söylediği seçilmiş krallığı getiren bir anayasa. Fakat gelinen noktada Mehmet bey görüşlerini değiştirdi. Bu noktada anayasa değişikliği oylamasında evet oyu kullanacağını açıkladı. Açıklamakla da kalmadı bu işin mimarlarından birisi oldu. Buna öncelikle kendi seçmeni, kendi tabanı, kendisini destekleyen, oy veren seçmenlerin tavrı ve düşüncesi önemli. Ben aynı bölgenin milletvekilleri  olduğumuz için biz de genelde sataşma olmaz müzakere olur. Onun için çok bir şey söylemek istemiyorum. Fakat siyasette ‘U’ dönüşleri çok hoş karşılanmayan şeylerdir. Dün söylediklerinizin bugün de arkanızda olmanız lazım. Üstelik bu ‘U’ dönüşü çok temel olan, çok keskin konularda hiç hiç olmamalı. Ama geçen yıl bu dönemlerde farklı şeyleri söyleyip bu dönem tamamen 180 derece farklı bir söylemde bulunmakta, bilmiyorum. Siyasi açıdan bana çok etik gelmiyor. Fakat kendi tercihi ve görüşüdür. Buna en iyi kendisine oy veren, destekleyen hemşehrilerimiz, seçmenlerimiz en iyi kararı ve cevabı verecektir diye düşünüyorum”  ifadelerine yer verdi.
“PARTİNİN VE GENEL
BAŞKANIN TAVRI DEDİ”
MHP Milletvekili Mehmet Parsak ile CHP Milletvekili olarak bu konuda istişare edip etmediği sorusunu cevaplandıran Burcu Köksal, detaylı bir görüşme yapmadıklarını açıkladı. Anayasa Komisyonu’nda 11 günlük çalışma sürecinde MHP’den Milletvekili Mehmet Parsak ve bir başka Komisyon Üyesi Milletvekili bulunduğunu belirten Köksal sözlerine şöyle devam etti: “Komisyonda kendisine zaman zaman soru sorduk. Özellikle Kandil’den bir Bakan atanırsa ne yapacaksınız? Buna karşı bir önleminiz var mı dedik. Apo’nun afla çıkıp bölgesel Kürt Parlamentosunun başına geçme olasılığı gibi sorular komisyonda dile getirildi. Ama Mehmet Bey bununla ilgili çok net bir cevap vermedi. Yine komisyonda HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, CHP’yi suçladı. ‘Üniter yapıyı onlar savunuyorlar. Bölgesel yönetimlere karşı çıkıyorlar. Ama MHP ve AKP’nin karşı çıkmasını anlamıyorum. Osmanlıcılığı savunup bölgesel yönetimi niye istemiyorsunuz? Bölgesel yönetim iyi bir şey’ dedi. Bunun üzerine Naci Bostancı ‘Ademi merkeziyetçiliği tartışabiliriz. Bu da elbette tartışılır, konuşulur’ gibi sözler söyledi ve Mehmet Bey de oradaydı. Ama herhangi bir savunmaya girmedi. Böyle bir gereksinimi olmadı. Daha sonra genel kurul aşamasında bir kez ayak üstü karşılaştık. Ama çok detaylı konuşamadık. Partisinin ve Genel Başkanlarının tavrı olduğunu söyledi. Biz de saygı duyduk. Sonuçta hayır oyu verilmesi gerektiğini her platformda ve her yerde söyledik.”
“MHP DİYE BİR PARTİ OLMAYACAK”
MHP’li Milletvekilleri arasından da açıkça referandumda hayır oyu kullanacağını söyleyenlerin bulunduğunu dile getiren Milletvekili Köksal, MHP’de şu anda hayır oyu kullanımı yönünde çalışan milletvekilleri bulunduğunun altını çizdi. Köksal şöyle konuştu: “Hayır kanaatinde olan MHP’li Milletvekilleri kendisi ile mutlaka görüşmüştür. Ama Mehmet Bey, bu konuda ki tavrının kesinlikle evet olacağını söyledi. Bu işin savunuculuğunu yapacağını da ifade etti. Biz de görüş olarak tabii ki saygı duyuyoruz. Konu ile ilgili olarak basında ve kuliste dolaşan çok değişik iddialar var. MHP’ye bu konuda bakanlık verildiği yönünde iddialar var. Komisyonda Ahmet İyimaya MHP diye bir parti kalmayacağını dile getirdi. Bu sırada o komisyonda Mehmet Bey de vardı. İyimaya. 61 Anayasasının iki partili sistemi engellediğini söyledi. ‘61 Anayasası olmasaydı bugün iki partili bir anayasa olacaktı’ dedi. MHP’nin bu sistem yeri olmadığını açıkça üstü kapalı olarak ifade etti. Akabinde birkaç gün sonra Burhan Kuzu televizyonda MHP diye bir parti olmayacağını ifade etti. Biz de komisyonda bu kaygıları dile getirdik. Bu sistem MHP’yi yutacak, yok edecek dedik. Biz çok partili siyasi hayattan yanayız dedik. Ama Mehmet Bey ısrarla bunu çok kabul etmek istemiyor. Buna karşı da çok net bir şey söyleyemedi açıkçası. Sadece bu sistemi kendince savunmaya çalışıyor. Ama ben çokta geçerli bir savunma yaptığını kendi açımdan gerek hukuki gerekse siyasi olarak düşünmüyorum.”
“CEVAP YOK ALAMADIK”
Bölgesel yönetim konusunda bu kadar tehlikeli bir yetkiyi bir kişiye bırakmanın, milletin bütün bekasını bir kişiye teslim edilmesinin ne kadar doğru olduğu sorusunu sorduklarını belirten Köksal şunları söyledi: “Bu konuda herhangi bir cevap alamadık. Bir kişi bugün Türkiye’de illeri birleştirip eyalet sistemini getiriyorum dediğinde bu kişiyi engelleyecek bir mekanizma yok. Bir kişi ben Bölgesel Kürt Parlamentosu kuruyorum dediğinde bu kişiyi engelleyebilecek hiçbir yargı denetimi yok. Bir denge-denetim mekanizması kurulmamış bu sistemde. Terörist başının desteklediği bir sistemin bu ülke için hayırlı olmayacağını düşünüyoruz. Ama bunu söylediğinizde Mehmet Bey’den açıkça konuşmak gerekirse bir cevap alamadık. Savunması tamamen işte güçlü Türkiye, istikrar, kaos bunların çözümü için diyor. Şu an bu ülke de bir istikrarsızlık mı var? Bir kaos mu var? Birisi bana bunu söylesin. 15 Yıldır tek başına iktidar alan bir parti ülkeyi yönetiyor. Ülkede parlamenter rejimin içerisinde bir koalisyon hükümeti yok. Şu anda koalisyonda değiliz. Tek parti ülkeyi şu anda yönetiyor. Diyoruz ki Binali Bey ile Cumhurbaşkanı arasında mı bir sıkıntı var? Davutoğlu ile bir sıkıntı yaşadı kenara getirdiler. Bir başkası atandı. Bunu da kenara getirip bir başkasını atarlar. Bu ülke Cumhurbaşkanı ataması yolu ile bir Başbakan gördü. Böyle bir sıkıntı mı var? Buna da cevap vermiyorlar.”
“BÜYÜK CEZAİ KORUMA GETİRİLMİŞ”
18 maddeden oluşan Anayasa değişikliği paketine bakıldığında teröre ilişkin çözüm, şu anki baskı ortamına ilişkin çözüm, ekonomik sıkıntılara ilişkin bir çözüm bulunmadığını belirten Köksal; “Bu 18 madde içerisinde tek bir şey var. Ülkedeki tüm sınırsız ve geniş yetkileri bir kişiye nasıl teslim ederiz o var. Bir kişiyi ömür boyunca fani dünya da nasıl dokunulmaz kılarız bu var. Cezai sorumluluk getirdik diyorlar. 600 Vekilli bir mecliste 400 milletvekilinin kabul oyu ile Cumhurbaşkanı Yardımcısı veya Bakanı Yüce Divana göndermek imkansız. Çoğunluğun Cumhurbaşkanının partisinden olduğu bir Mecliste bunu gerçekleştirmek neredeyse imkansız. Kaldı ki bunu gerçekleştirdiğimizi varsayalım. O Anayasa Mahkemesi 15 üyeden oluşuyor. 12 Üyeyi zaten Cumhurbaşkanı atıyor. Kalan üç tanesini de Meclis belirler diyor. Mecliste de çoğunluk kendi partisinde olduğu için kendi yazdığı Milletvekilleri olduğu için onlara üç ismi de istediği gibi belirletebilecek. O 15 üye kendi istediği isimler olacak. Kendi belirlediği üyelerin yapacağı yargılama ne kadar sağlıklı ve tarafsız olabilecek ve ne kadar ceza verilebilecek? Görev ve görev dışı suçlar konusunda da bir ayırım yapılmamış. Vatana ihanette de Cumhurbaşkanının yargılanması için 400 oy, araç kullanırken bir kişinin ölümüne sebebiyet verse de kaza sonucu yine 400 vekilin oyu gerekiyor. Aslında bir cezai sorumluluk değil büyük bir cezai koruma getirilmiş. Ben öyle yorumluyorum” dedi.
BAŞVURULACAK BİR MERCİ YOK
Olağanüstü Hal (OHAL) ilan şartlarının genişletildiğine dikkat çeken CHP Milletvekili Burcu Köksal, terör, şiddet olayı, ekonomik kriz gibi nedenler öne sürülerek sürekli olağanüstü hal ilan edilebileceğini söyledi. Köksal; “Kimse ona dur diyemeyecek. OHAL döneminde çıkardığı kararnameler yargı denetimine tabi değil. Yani Anayasa Mahkemesine müracaat edilemeyecek. Hep bu örneği veriyorum. Mesela emeklilere; ‘Bugüne kadar çok para aldınız. Tulumba da su bitti, kasada para yok. Emekli maaşlarınızı ödemiyorum’ dediğinde emeklilerin gidebileceği, başvurabileceği bir yardım merci yok. Kadınlara sizin çalışma hayatınıza girmenizi yasaklıyorum dediğinde gidebileceğiniz hiçbir yargı merci yok. Çünkü OHAL kararnameleri yargı denetimi dışında bırakılıyor. Bir nevi ferman. Padişahlık sisteminde bile divan vardı. Padişah oraya ve Sadrazama danışıyordu. Şimdi öyle bir makamda olmayacak. Danışılacak, istişare edilebilecek bir makamda bırakılmamış. Kendi başına kendi tasarrufunda olan bir sistem öngörülmüş. Yargı bir kişinin boyunduruğu altına giriyor. Yürütme zaten Başbakan’ın, Bakanların yetkilerini o kullanacak. Her türlü düzenleme ve her türlü devlet yetkilisini atama hakkına sahip. Milli iradeye en büyük saygısızlık bence bu” diye konuştu.
“AFYON’DA TEK MUHALİF VEKİLİM”
Afyon siyasetine bakıldığında 1 bakan, 3 milletvekili ile “evet” cephesi, karşısında ise “hayır” oyu cephesinde şahsı ve partisi ile bir cephe olduğu, bu mücadele sonunun nereye varacağı sorusunu cevaplandıran Köksal; “Bugüne kadar bu dönem muhalefet olarak ben hep tektim. Herkes sıkıntılarında bize ulaşıyordu. Artık alıştık. İki seçim, bir darbe girişimi, bir OHAL, bir de referandum. O yüzden yanlızca muhalefet olarak tek başına bu mücadeleyi göğüslemeye alıştım. Ama hemşehrilerimize güveniyorum. İçerikle ilgili ulaşabildiğimiz kadar partililerimiz ve gönüllülerimizle ulaşacağız. Ama burada bu iş tamamen bir siyasi parti ve tercih meselesi değil. Sayın Parsak, bu anayasal değişikliği desteklediğini ve evet oyu kullanacağını açıklasa da MHP’de ciddi anlamda hayır cephesi oluşmuş durumda. Çünkü onlar da bizim gibi yurtsever duygularla vatanın ve milletin bölünmez bütünlğüünü düşünerek diyorlar ki sakın üniter devlet yapısını parçalayacak, terörist başının istediği bu sistem ülkeye hiçbir şekilde hayır getirmeyecek. Onun için biz var gücümüzle ilgili hayır demek zorundayız diyorlar. BBP İl Başkanı Cemil Çoker, hayır oyu kullanacağını açıkladı. Onlarda hayır konusunda vatan, millet konusunda bizimle aynı kaygıları taşıyor. Yine SP hayır cephesinde olan bir parti. Dolayısıyla bu sadece CHP’nin meselesi değil. Bu sadece AKP’nin meselesi değil. Bu ülke meselesi memleket meselesi. Ünlülerin ya da sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin evet oyu kullanacağı açıklamaları Türkiye’yi bağlamaz. Bu işin sonunun hayırlı olacağını düşünüyorum. Biz Cumhuriyet rejimine hep birlikte sahip çıkacağız” şeklinde konuştu.
“OHAL’DE ANAYASA YAPILAMAZ”
OHAL’in Anayasa yapmak ve değiştirmek için uygun bir rejim ve ortam oluşturmadığını ifade eden Köksal şöyle konuştu: “OHAL’de anayasa yapılamayacağını ben söylemiyorum. Anayasa hukukçuları, konunun uzmanları söylüyor. Bence AKP açısından en önemlisini AKP Milletvekili Burhan Kuzu, kendi yazdığı kitapta söylüyor. Olağanüstü hal dönemi anayasa yapmak için uygun bir dönem değildir diyor. Çünkü OHAL döneminde temel hak ve hürriyetler askıya alınıyor. İnsanlar korku ve baskı döneminde düşüncelerini rahat ifade edemezler. Bugün hayırcıların neredeyse terörist diye yaftalandığı bir baskı ortamındayız. Onun için OHAL döneminde bu anayasa değişikliğini konuşmak, tartışmak bile neredeyse suç haline getirilmeye çalışılıyor. O yüzden biz hep bunun geri çekilmesini söylüyoruz. Atatürk’e de Başkanlığı önermişler. O, ‘Ben asla reisi cumhurlukla başkanlığı birleştirmeyi düşünmedim’ demiş. Atatürk’e padişahlık önermişler milletin padişahlığı zar zor bıraktığını kendisinin parlamenter rejimden yana olduğunu söylemiş. Atatürk ileriye giderek kendisini aşmamızı istedi ama biz geriye gitmeye çalışıyoruz. Bu teklifte Kemal Kılıçdaroğlu da Başkan adayı olsa karşıyım. Babam seçilecek olsa yine karşıyım ” Ziyarette Milletvekili Köksal’ın yanında; CHP İl Kadın Kolları Başkanı Hafize Özmen, CHP Üyeleri Güray Şallı, Ahmet Özçelik ve İbrahim Meydanoğlu hazır bulundu. >> Burcu AYDIN’ın Haberi

“Ben Çoban’ın
itiraflarını söyledim”

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban’ın Kanal 3’deki yayında “konuları tam olarak anlamadığı” eleştirisi ile Burcu Köksal’a yönelik, “Çok konuşan hata yapar” uyarısı hatırlatılması üzerine bu konuya da değinen CHP Milletvekili Burcu Köksal şunları söyledi: “Doğru bildiklerimizi her zaman söylemeye devam edeceğiz. Doğruları söylemeye devam edeceğiz. Belediye Başkanı Sayın Burhanettin Çoban, program CD’si ortada, katıldığı televizyon programında aynen söylediği şey şu; ‘1 Nisan 2014 tarihine kadar ben Belediye’ye ait Bilgi Evlerini FETÖ denilen o cemaate kullandırdım. Kendileri FETÖ ile mücadele konusunda 17-25 Aralık 2013 tarihini baz aldıklarını söylüyorlar. Yani bu tarihten sonra bu örgütle ilişkisini sürdüren kişilerle ilgili gerekli her türlü cezai müeyyideyi uygulayacağız dediler. Bunu Cumhurbaşkanı da söyledi, AKP’nin bütün yetkilileri de söyledi. Ben de Meclis kürsüsünde şunu söyledim; Madem bu mücadeleyi veriyorsunuz 17-25 Aralık’ı baz alıyorsunuz kendi Belediye Başkanınız 1 Nisan 2014 tarihine kadar yani 17-25 Aralık 2013’den yaklaşık 4 ay sonrasına kadar Belediye’ye ait Bilgi Evlerini bunlara kullandırmış. Burhanettin Bey bunu da itiraf etti. Dolayısıyla şimdi konuşmasın, yok yanlış anladı, yok bilmem ne. Yanlış anlaşılacak bir durum yok. Söyledikleri ve kendi itirafı ortada. Artı kendi partisinden insanların milletvekili, bakan olabilmek için Pensilvanya’ya gidip icazet aldığını söyledi. Bunları söyleyen kendisi. Meclis’te AKP Grup Başkan Vekili Naci Bostancı’nın bizi suçladı. ‘Hep bizi suçluyorsunuz FETÖ’cü diye. Bir belge yok nasıl FETÖ’cü oluruz’ demesi üzerine ben de Meclis kürsüsünde çıkıp; Buyurun sizin Belediye Başkanınız üstelik kurucu Başkanlardan birisi, yıllarca İl Başkanlığı yaptı. Canlı yayında bu itirafta bulundu dedim. Benim söylediklerim kişisel düşüncelerim değildi. Benim söylediklerim Sayın Çoban’ın canlı yayında binlerce insanın karşısında yapmış olduğu itiraflardı. Tabii ki parti içinde bunun muhasebesini yapsınlar diye. Bununla ilgili yapılacak bir mücadeleden bahsediyorlarsa bununla ilgili mücadele yaptıklarında, kendi içlerinde de FETÖ mücadelesini etkin yaptıklarında samimiyetlerine inanacaklarını söyledim.”

Bakmadan Geçme