B.M.DE YEDİ DÜVELE SESLENDİK

Nedense duygusalım tasada, sevinçte yaşarıyor gözlerim.
Bilmem ki; belki de yaşlılıktan fazlaca gevşedi sinirlerim;
Ama bu sefer ki yaşlar tasadan değil, sevinçten oldu.
Yılların hasretini çeken bedense mutluluklarla doldu.
***
İlk piyasaya atılıp ufak bir torna dükkânı açmıştım.
Sivil hayatı benimseyip artık, resmiyetten kaçmıştım.
Bizim akrabamızdan değerli bir Salih ağabeyimiz vardı.
Memurdu, ara ara dükkanıma gelir, hâl ve hatır sorardı.
Evlenmiş, ayrılmış. Evlât hasreti ile ara sıra içerdi.
Bağırır, haykırırdı bize: “Siz de sanatkâr mısınız?!” derdi:
“Madem sanatkârsınız bana tank, top bir füze yapın!
Verin benim elime de bu dünyada genişlesin afakım!..
Rest çekeyim o beni köle yapmaya çalışanlara!
Haykırayım var gücümle şu vahşi vuruşanlara!…
Halâ yapamıyorsanız kendinize sanatkârız demeyin!
Yapın füze, tank, top da ben hür olduğumu bileyim!..”
Derdik Salih ağbeye: “Uçak bile yaparız; ama kısıtlı imkânımız.
Elimizden gelse de yapamayız, mahzundur sancağımız!”
***
Bu günse gözlerim dolu dolu. Sevinçle yaşarıyor.
Ülkem artık füzeyi de, top ve tank’ı çok şükür başarıyor.
Şimdi biz yedi düvelde, B.M.de bile hak arayabiliyoruz.
Başkan Erdoğan’la Hakk’ı savunup fütursuz haykırıyoruz!
Artık “Dünya Beşten Büyük” dedik, ağlanmaz mı sevinçten.
O günleri hatırlarsak eğer, mahrum idik bu güçten.
***
Salih ağbey evlât, tank, top diyerek erkenden göçtü gitti.
Şu an süklüm, büklüm kapılarda beklemek umarım tümden bitti!
Rahat uyu Salih ağbey, artık senin yerine dik duran, haykıran var.
Bizde imkân azdı şimdi yapılıyor artık toplarımız ve tanklar.
Cahilliğime ya da taraf olmama sayın; diyecek lâf bilemedim.
Bir çok lider gördüm; ama Erdoğan gibisini nedense göremedim…
27.9.2019