Az konuşup tefekkür etmek hikmettir

Gedik Ahmet Paşa Medresesi'nde (Taş Medrese) 18 Haziran Pazar akşamı 23'ncüsü yapılan Ramazan'da İkindi Sohbetlerinin konuşmacısı 'Ramazan ve Hikmet' başlığında AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Araştırma Görevlisi Enes Taş oldu. Sohbet öncesi Halil Kaynakça tarafından Kur'an-ı Kerim tilavetini gerçekleştirildi.HİKMET VE RAMAZANBİRBİRİYLE İLİŞKİLİ‘Ramazan ve Hikmet' konusunda sohbet eden AKÜ İslami İlimler Fakültesi'nden Araştırma Görevlisi Enes Taş, konuyu [&hellip]

Gedik Ahmet Paşa Medresesi’nde (Taş Medrese) 18 Haziran Pazar akşamı 23’ncüsü yapılan Ramazan’da İkindi Sohbetlerinin konuşmacısı “Ramazan ve Hikmet” başlığında AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Enes Taş oldu. Sohbet öncesi Halil Kaynakça tarafından Kur’an-ı Kerim tilavetini gerçekleştirildi.
HİKMET VE RAMAZAN
BİRBİRİYLE İLİŞKİLİ
‘Ramazan ve Hikmet” konusunda sohbet eden AKÜ İslami İlimler Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Enes Taş, konuyu belirlerken hikmet kavramının Ramazan ile yakın ilişkisi olduğunu kaydetti. Hikmeti nazarı kuvvenin yetisi olarak yani insanı bilme eyleminin bir sonucu olarak insanda ortaya çıkan ilahi bir lütuf olarak insanda ortaya çıktığını belirten Taş; “Bunun içinde Ramazan’ın akli kuvve ile hikmet ile düşünme ile ne ilişkisi olduğu noktasında Hikmet ile Ramazan’ın ilişkisi ortaya çıkar. Başlangıç noktamızı insani ve beşer üzerinden insanın diğer varlıklar arasında ki yerini tespit ederek başlamamız gerekiyor. Az önce söylediğim beşer ve insan iki kavram Kur’an-ı Kerim de ikisi de yer alıyor. Bu iki kavram üzerinde durmak belki insanı daha iyi tanımayı insan üzerinden de aklın işleyişini ve Ramazan’ın bu akli yetiye nasıl bir katkı da bulunduğunu ya da bu akli yeti ile Ramazan ilişkisinin ne olduğunu göreceğiz” dedi.
BEŞER KAVRAMI YARATILIŞLA İLGİLİ
Beşer kavramının Kur’an-ı Kerim de çok farklı yerlerde defalarca geçen bir kavram olduğunu söyleyen Enes Taş, beşere kelime kökeninin ten ve cilt ile ilgili bir kavram olduğuna dikkat çekti. Diğer canlılara göre özellikle Kur’a-ı Kerimin hitap ettiği diğer canlılar göz önüne alındığında insan dışında ki canlıların, hayvanların tenlerinin tüyler tarafından kapatıldığını ifade eden Taş; “İnsanın bunlardan ayırt edici farkı cildinin, teninin gözükmesidir. Bunun bizim açımızdan önemi bedene işaret etmesidir. Yani beşer kavramı bedenle ilgili bir kavram olarak önümüze çıkıyor. Ayetlerde de tamamen beşer ifadesinin kullanıldığını görüyoruz. Ahlaka konu olan bahislerde beşer kelimesi kullanılmayıp insanın yaratılışı ya da bedensel varlığı ile ilgili konularda beşer ifadesi kullanılıyor” diye konuştu.
AKIL SAHİPLİĞİ
CEDELLE ORTAYA ÇIKAR
İnsan için Hz. Âdem’in eş anlamlı gösterildiğini belirten Enes Taş, canlı olarak onu beşerde ki bir madde ile bir şekille tanımlayamayacağı için onun beşer olarak tanımlandığını ifade etti. Taş; “Diğer canlılardan itibaren Hz. Âdem ile birlikte başlayan canlıların soyuna insan denilir. İbn-i Manzur bu doğrultu da Hz. Âdem ve türüne insan denildiğini Lisan-ül Arap’ta belirtir. Bu türü diğer canlılardan ayıran özellikler sorusu bizim konumuz olan Ramazan ve Hikmet ilişkisini ortaya koyacak olan kısımdır. Lisan-ül Arap’ta insanla ilgili İbn-i Manzur bir ayete dikkat çeker. Bu ayette kâfirlerden bahsedilir. Yani kabul etmeyip, diretip, mücadele edip, hakikati görmeyip, kendilerine hakikat geldiğinde mücadele etmenin kâfirlerin özelliği olduğunu söyleyerek insanın cedel yapan olduğunu belirtiliyor. Burada her ne kadar kâfirlere işaret etse de ayetin insanla ilgili bir işareti de beşerden farklı olarak ona cedeli vermesidir. Beşer olma özelliğinde insana maddi olma yönü tahsis edildi. Ama insan dediğimizde çıkarımda bulunan aklına yatan yatmayan, yanlışta olsa hükümlerde bulunan yani akla sahip bir varlığa ait özellikte cedelle ortaya çıkmış oluyor” şeklinde konuştu. Taş, hikmetin kulun az yemesi, az uyuması, az konuşması ve tefekkür etmesi olduğunu sözlerine ekledi. >> Burcu AYDIN’ın Özel Haberi

Bakmadan Geçme